Son Güncelleme:
ÅžEHÄ°R BÄ°R KARÅžILAÅžMADIR Ankara ÅŸehrinin tam ortasında bir çöp hali var. Åžehrin ilginç yeraltı mekanlarından biri bu bahsettiÄŸim. Bir altgeçidin içinde
ÅžEHÄ°R BÄ°R KARÅžILAÅžMADIR Ankara ÅŸehrinin tam ortasında bir çöp hali var. Åžehrin ilginç yeraltı mekanlarından biri bu bahsettiÄŸim. Bir altgeçidin içinde akÅŸamları arabalarıyla çöpleri karıştırıp iÅŸe yarayan ne varsa onları toplayanlar orada biraraya geliyor. Küçük kamyonetli adamlar da var. Orada birkaç milyona anlaşıp arabalarındakileri kamyonetlere boÅŸaltıyorlar. Burası Akay geçidi. Tarif edelim Ankara'yı pek iyi bilmeyenler de çıkarsınlar. Akay yokuÅŸunun Tunalı Hilmi'nin altından geçen kesimine bundan bir iki yıl önce bir tünel yapıldı. YokuÅŸun tam tepesinde, Kızılırmak sokakla birleÅŸtiÄŸi yerde bu geçit. Ancak ÅŸimdilerde çok tartışılan Bakanlıklar'daki altgeçitlerden Akay yönüne doÄŸru gideni hala inÅŸa halinde olduÄŸundan, cadde tamamıyla trafiÄŸe kapalı. Bundan dolayı da yolun sonundaki bu altgeçit ÅŸu anda kullanılmıyor. Kullanılmıyor ama havanın artık erken saatlerde karardığı ÅŸu günlerde buradaki ışıklar hala yanıyor. Manzara böyle olunca, yediden yetmiÅŸe hemen herkesin müteÅŸebbis ruhlu olduÄŸu bir memlekette burası Hurdacılar ya da çöpçüler haline dönüşmüş. Ancak manzara bu kadarla kalsa iyi. Çünkü bahsettiÄŸim yer hemen Dedeman Otelinin altı. Ä°ÅŸte yerin üstünde Mersedesler duruyor, üniformalı kapıcılar kapıları açıyor, ellisinde güzellik arayan teyzeler inip, otelin saunasına gidiyor. Ya da kelli fellilerden birinin oÄŸlu, kelli fellilerden birinin kızıyla evleniyor. Otelin önü, yerüstünün en üsttekileriyle kaynıyor. Ama çok deÄŸil, iki metre altlarında, yani yerin altında, kilim desenli v yakalı kazaklarının üzerine her yeri lime lime kruvaze bir ceket giymiÅŸ çöp toplayıcılardan biri bütün akÅŸam doldurduÄŸu arabasının hepsini pazarlıkla üç buçuk milyona boÅŸaltıyor. Åžehri bunun için severim ben. Zıtlar birbirine bu kadar yakın bir ÅŸekilde hiçbir yerde yaÅŸayamaz. Konut yerleri sınıfsal ayrımlara göre biçimlenebilir. Ankara'nın Konutkent'i belli ekonomik düzeydeki insanlara açıktır. Åžirintepe "öteki Türkiye'nin"dir mesela. Ama ÅŸehir bu ikisini bir ÅŸekilde buluÅŸturacaktır. Åžehir dediÄŸin yerde beÅŸ yıldızlı bir otelin altında çöp hali kurulur. Ä°nsanlar birbirlerinden kaçmaya ne kadar uÄŸraşırlarsa uÄŸraÅŸsınlar karşılaÅŸacaklardır. Otelin içinde dışardan arındırılmış, temiz adamlar dünyasının küçük çocukları kapıdan çıkarken boÅŸ arabası ama cebindeki üç buçuk milyonun "güven"iyle yürüyen adamları göreceklerdir. Bunu onların göbekli babaları engelleyemez. Bundandır belki karısıyla aceleyle bindikleri taksinin içinde ÅŸu diyalog geçer aralarında: "Ama burada da düğün olur mu, çok ucuzcu senin ÅŸu arkadaÅŸların" der kadın, o bunu söylerken çenesinin altında üç kat halini almış gerdanı ÅŸiddetle sallanır. Adam arkadaÅŸlarının karısı tarafından hiçbir zaman beÄŸenilmediÄŸini hatırlar. "Evet" der adam "Mehmet her zaman sefalete yakındır." O bunu söylerken üç kat olmuÅŸ ensesi keyifle titrer. Aslında bir karşılaÅŸmalar mekanı olan ÅŸehirler yakın dönemlerde daha fazla ayrıma tabi tutuluyor. Ulaşım imkanlarının saÄŸladığı özgürlükle bazı insanlar, istemedikleri insanların gelemeyecekleri yerlere doÄŸru taşındılar. Aslında insanımızın bir mekandan beklediÄŸi sadece bu kendini diÄŸerlerinden ayırma güdüsüdür. Sınıfsal özelliklere göre bir tecrit saÄŸlıyor mu saÄŸlamıyor mu? Ä°nsanımızın bugün gittiÄŸi kafelerden, lokantalardan beklediÄŸi özellik budur. Yoksa herhangi bir yerde beÄŸendinin güzel oluÅŸu, ya da iyi tramisu deÄŸil insanları mekanlara baÄŸlayan. Herkesin deÄŸil, kendisi gibilerin gireceÄŸi bir yer olması yeterlidir. Bugün Ankara'da Dışkapı'daki pavyonlardan baÅŸlayan, Sakarya'daki barlardan geçerek daha yukarı Çankaya'daki barlara yapılacak bir yolculuk müzik zevki konusunda bir deÄŸiÅŸimin olmadığı yönünde bir sonuca ulaÅŸacaktır. Demek istediÄŸim Sakarya'daki bir barda da Çelik'in basit melodileri dinlenir, Çankaya'kinde de. Ä°nsanların zevkleri paralarıyla doÄŸrusal bir orantıya sahip deÄŸil. Mekana baÄŸlılık da söylediÄŸimiz gibi müzikle, mekanın dekoru ile ilgili deÄŸil. Oradaki biranın fiyatına baÄŸlı olarak belirlenen müşteri profili insanımızın mekan seçiminde etkili oluyor. Bundan dolayı bu tür kapalı yerlerde ÅŸehirler karşılaÅŸtırma iÅŸlevini yürütemiyor olsa bile sokaklar hala buna müsait. Ä°stanbul'da gecenin bir vakti Sıraselviler'deki büfelerin önünde biraraya gelen kalabalık kendi içinde bir homojenlik taşısa da aslında büyük bir karşılaÅŸmadır. Ama evet karşılaÅŸmaların aslı terminallerde yaÅŸanırdı eskiden. Ne varki artık orada da kendini diÄŸerlerinden ayırma diye adlandırabileceÄŸimiz güdü sözkonusu. Åžehir ve karşılaÅŸma diyince, geçen yazın baÅŸlangıcında, Kadıköy'den Karaköy'e geçerken , o muhteÅŸem Ä°stanbul siluetinin arkasından batan güneÅŸi seyrettik vapurda. Üç kiÅŸiydik. Ä°ÅŸte biri ben, bilenler bilir, okuyanlar tanır. Ä°kincisi yetmiÅŸ yaşında ÅŸivesiyle nereli olduÄŸunu söyleyen yaÅŸlı bir amca ve kravatı ve gömleÄŸiyle mecburi bir ziyaretten döndüğü belli olan bir Ä°stanbullu. Hepimiz o kadar baÅŸkaydık ki birbirimizden. Ama güneÅŸ Galata kulesinin ardına geçtiÄŸinde muhtemel ki hepimiz aynı ÅŸeyi düşündük. Ä°ÅŸte karşılaÅŸma budur. Ey Åžehir, çünkü sen varsın! Hakan KAYNAR - 8 Kasım 2000, ÇarÅŸamba Â