Şarköy’ün sınır ötesindeki kardeşi PARALIA

Yunancada sahile “paralia” adı veriliyor. Katerini vilayetine bağlı Paralia, Olimpos Dağı’nın eteklerindeki bir sahil kasabası. Yerleşik nüfusu 6 bin civarında, yazın ise 100 bin kişiyi buluyor. Paralia üç yerleşim yerinin birleşmesiyle belediye olmuş. Bunlardan birinin adı “Nea Peristasi” yani, Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinden, Mübadele döneminde gelenlerin kurduğu Yeni Şarköy.

DOSTLUK GELİŞİYOR

Şarköy’de kurulu Balkan Ülkeleri Dostluk ve Dayanışma Derneği, her yıl Paralia kasabasına gezi düzenliyor. Şarköy Belediyesi ile Paralia Belediyesi 2000 yılında Kardeş Belediye ilan edilmiş. O günden bu güne karşılıklı gidip geliniyor. Dernek Başkanı İlhan Mengi “Doksanlı yıllarda Peristasi’den Şarköy’e dedelerinin yaşadığı yerleri görmeye gelen Yunanlarla kurulan dostluklar, bizi dernekleşmeye ve karşılıklı gidip gelmeye yönlendirdi. Derneğimiz kurulduğundan bugüne bine yakın insanımızı Paralia’ya götürdük” diyor.

OTELLER 7 YILDIZLI

Paralia sahilinden baktığınızda yazın en sıcak günlerinde Olimpos’un zirvelerindeki karı görmek mümkün. Kasabada yaz mevsimi 15 Nisan’da başlıyor, 15 Ekim tarihine kadar devam ediyor. Küçücük kasabadaki turistik işletme sayısı bizleri kıskandıracak kadar çok. Yedi yıldızlı otelleri, motelleri yüzlerce.
Merkezde, hemen deniz kıyısında, 1993 yılında yapılan Aziz Paraskevi Kilisesi dikkat çekiyor. Şehrin kumsala iki adım mesafedeki ana caddesi, otel, motel ve pansiyonlarla dolu. Caddeye restoranlar, tavernalar, diskotekler, alışveriş mağazaları sıralanmış. Doğu Avrupa’dan gelen turistler, mücevherat ve deri mağazalarına ilgi gösteriyor. Avrupa’nın bir çok ülkesinden Paralia’ya gelenler varken, son yıllarda Japonlarında ilgi alanına girmiş.

MAVİ BAYRAKLI SAHİL

Lokantaların menülerinde tanıdık yemek adlarına rastlamak mümkün: Musakka, hamsi, levrek, kalamar, işkembe, çorba... Caddede bir kaç metre arayla közde mısır satanlar, külahta dondurmalar ve Greek kahve... Adım başı “Gyros” yazan tabelaların altında döner kesen ustaları görürsünüz. Paralia denizinin temizliği ve altın kumsalının karşılığını Mavi Bayrak alarak görmüş. Yaz aylarında kumsalı tıklım tıklım olurken, hemen denize paralel otel ve lokantalardan taverna müziği de kulaklarınıza eşlik edecektir.
Paralia’da sabah erken kalktığınızda balıkçı limanına bir uğrayın, denizden dönmüş balıkçılar eşleriyle birlikte ağlardan balıklarını ayıklarken, restoran sahipleri de taze balık almanın peşindedir.

ÇAYLAR, KAHVELER GİRESUN KAHVEHANESİ’NDEN

Paralia’da deniz, kum ve güneşle yetinmeyip tatilinize renk katacak çevre gezilerine de katılabilirsiniz. Katerini vilayeti içinde Nea Trabizon (Yeni Trabzon), Ganohora (Gazizköy-Hoşköy) gibi yerleşimler dikkatinizi çekecektir. Karadenizden gelen Rumlar burada bir Pontus Rum Müzesi kurmuş. Kahvehanelerinin bazı adları tanıdık gelecektir. Örneğin Kerasus Caffe (Giresun Kahvehanesi)...
15 kilometre ilerde, Olimpos Dağı eteklerinde Makedon Kralı Büyük İskender’in kenti Dion bulunuyor. Dion’da arkeolojik kazı çalışmaları devam ediyor. Kazılar sırasında ortaya çıkan İsis Tihi (Talih) Tanrıçası’nın heykeli hemen tapınağın girişinde dikkat çekiyor. Dion’daki Antik Tiyatro’da ağustos ayında Olimpos Festivali çerçevesinde, tiyatro gösterisi ve konserler düzenleniyor.

ATATÜRK’ÜN KARDEŞİ BU KÖYDE ÖLMÜŞTÜ

Paralia’ya 25 kilometre mesafedeki turistik sahil kasabası Leptokaria’da, Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi, gümrük muhafaza memurluğu görevinde bulunmuş. Memurluktan ayrıldıktan sonra da uzun süre burada kereste ticareti yapmış.
Leptokaria’nın eski belediye başkanı, coğrafya öğretmeni Dimitris Milones tarihe meraklı. Paralia eski Belediye Başkanı Hristos Boyacigis ve Şarköy Belediye Başkanı Süleyman Altınok’la sık sık görüşüyor. Karşılaştığımızda bize Mustafa Kemal’in annesi Zübeyde Hanım’ın kasabadan acı bir olayın sonucunda ayrıldığını anlatıyor: “Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi bizim kasabada gümrük muhafaza memurluğu yapıp, istifa etmiş. İlk çocuğu Ahmet difteri hastalığından ölmüş. Hastalığın mikrobik olması nedeniyle deniz kenarında bir yere acele olarak gömülmüş. Akşam çıkan fırtınadan dolayı, denizin kabarmasıyla toprağın aşınmasıyla ortaya çıkan cesedi kurtlar parçalamış. Anne, Zübeyde Hanım, Leptokaria’da oğlunun acısı nedeniyle fazla kalamayacağını, dayanamayacağını söyleyerek buradan ayrılıp, Selanik’e yerleşmiş. Kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi de hafta sonlarında Selanik’e gidip geliyormuş. Bulgar çetecileri Olimpos Dağı’nın eteklerinden gece baskınları yapmaya başlayınca, o zamanki Osmanlı yönetimi ormanı ateşe vermiş ve Ali Rıza Efendi kereste ticareti yapacak kereste olmayınca temelli Selanik’e dönmüş...”

MANASTIRI KAVALALI ALİ PAŞA YAPTIRDI, ALMANLAR YIKTI

Olimpos Dağı’nın zirvesine doğru çıkıldığında deniz seviyesinden 500 metre yükseklikte, Safranbolu evlerini andıran Paleos Panteleimonas beldesinin taş binaları, ahşap evleri, tarihi kilisesi dikkatinizi çekecektir. Beldeye yakın, Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın desteği ile yapılan Dionisios Manastırı, İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından yakılmış. Aslına uygun olarak yeniden yapılmış. Manastırın içine girmeden önce etekli kadınlara pantolon dağıtılıyor. İçerde ise papazlar tarafından, manastıra gelir elde etmek amacıyla üretilen bal, reçel ve çeşitli ikonaların satışı yapılıyor.
Bölgede yakın mesafede Platamos Kalesi, Korinos, Methoni, Makriyolis kasabaları, Agatupolis sulak alanında flamingo kuşlarını görmek mümkün.

NASIL GİDİLİR

Paralia’ya Edirne’nin İpsala Sınır Kapısı’ndan özel aracınızla gitmek istediğinizde yaklaşık 500 kilometre mesafedeyi göze almanız gerekiyor. Trenle gitmek istediğinizde, tren kasabanın içinden geçiyor, havayolunu kullanmayı düşünüyorsanız en yakın havaalanı Selanik, buradan karayoluyla uzaklığı 75 kilometre.