Sanayi devrimi mucizesi: Manchester
500 binin üstündeki nüfusuyla İngiltere’nin en büyük altıncı şehri olan Manchester, Büyük Britanya’nın Londra ve Edinburgh’tan sonra en fazla turist çeken üçüncü şehri. Spor kulüpleriyle adını tüm dünyaya duyuran şehir, mimari, sanat ve bilimde de önemli bir yere sahip. Öyle ki burası, atomun (Ernest Ruherford tarafından) parçalandığı ilk yer.
İstanbul’la karşılıklı seferlerin olduğu Manchester’a, Londra üstünden de 2 saatlik bir tren yolculuğuyla ulaşmak mümkün. Manchester havalimanına indikten sonra yaklaşık yarım saatlik bir tren yolculuğunun ardından Picadilly İstasyonu’na ulaşıyorsunuz. Piccadilly için, Manchester’ın Taksim meydanı diyebiliriz; zira tüm şehir, kuzeyde olan bu merkezin etrafına kurulmuş gibi. Bu istasyondan Manchester’ın her yerine tren veya otobüsle ulaşmak mümkün. Piccadilly İstasyonu’na birkaç adımlık mesafede olan, Piccadilly Gardens, geniş yeşil alanıyla çok keyifli bir dinlenme alanı. Güneşli havalarda burada yer bulmak oldukça güç; zira yerel halk da burayı oldukça seviyor. Havaya doğru su fışkırtan fıskiyeler arasında ıslanan insanları izlemek oldukça keyifli.
Piccadilly Gardens’a yakın konumda olan ve trafiğe kapalı Market Street, çok sayıda giyim eşyası ve teknolojik ürün satan bir alışveriş caddesi. Arndale Alışveriş Merkezi’nin oldukça geniş bir yer kapladığı bu cadde aynı zamanda sokak sanatçılarının, en güzel performanslarını sergiledikleri yer. Manchester’a gelince bu caddede birkaç tur atmamak olanaksız. Yukarıda yazdığımız gibi Piccadilly, Manchester’ın Taksim Meydanı ise Market Street de İstiklal Caddesi diyebiliriz. Fakat bizim İstiklal Caddemize oranla Market Street’in daha küçük olduğunu baştan belirtelim.
Asıl üstünde duracağımız cadde ise Manchester şehir merkezinde bulunan Kanal Caddesi (Canal Street). Şehrin gece hayatını elinde tutan bu caddede bulunan çok sayıda bar, gece kulübü ve pub her gece, özellikle de hafta sonları ziyaretçilerle dolup taşıyor. Bu cadde, 1940’lı yıllardan sonra gay ve lezbiyen müşterileri kendine çekmeye başlamış ve burası gay ve lezbiyenler için bir yaşam alanı olmuş Bu yüzden Canal Street’in bulunduğu bölge “Gay Village” olarak da adlandırılmakta. Her yılın Ağustos ayında yapılan festivalin (Gay Pride) ana merkezi burası olup çok sayıda turist çekiyor. Gece hayatı için başkaca en önemli merkez, Deansgate. Deansgate, 250’nin üstündeki bar, restoran ve kafesiyle özellikle Cuma ve Cumartesi akşamlarında, Manchester’da eğlencenin merkezi.
Manchester’ın başlıca meydanı Albert Square. Prens Albert’in anıtının da bulunduğu meydan, şehri izlemek ve dinlenmek için güzel bir yer. Manchester Town Hall (Belediye Sarayı), Albert Meydanı’nda bulunan ve 1877 yılında, neo-gotik tarzda yapılmış bir yapıd. Town Hall’de bulunan ve Alfred Waterhouse tarafından yapılan saat kulesi 1962 yılına kadar, Manchester’ın en yüksek yapısı olmuş. Bu yapı Sanayi Devrimi’nden kalma gücün ve refahın sembolü adeta. Belediye Sarayı’nın görkemli kulesi, şehrin panoramik manzarasını görebileceğiniz önemli bir yer.
St. Peter’s Meydanında bulunan Manchester Şehir Kütüphanesi (City Libary), Roma Panteon tapınağından ilham alınan yuvarlak kubbesi ve kıymetli koleksiyonuyla ilgi çekiyor. Kütüphanenin içinde yuvarlak okuma salonu, içindeki milyonlarca kitabı okumak için gelen milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor; binanın bodrumunda ise bir tiyatro bulunmakta. Lokasyon avantajı ve yuvarlak kubbesiyle 1930’lu yıllarda inşa edilen Şehir Kütüphanesi daha dikkat çekici olsa da John Ryland Kütüphanesi, bulunduğu binanın eşsiz mimarisi sebebiyle çok sayıda turisti kendine çeken ve bahsetmemiz gereken bir başka kütüphane. Kütüphanenin bulunduğu gotik bina, şehrin başarılı sanayicisi John Rylands 1888 yılında öldükten 2 sene sonra 1890 yılında eşi Enriqueta Rylands tarafından Deansgate sokağında yaptırılmış. Kütüphanede nadir el yazmaları ve eski baskı kitaplar bulunuyor. Kütüphanede gezinirken muhtemelen kendinizi 1700’lü yıllarda gibi hissedeceksiniz.
Manchester Sanat Galerisi’nin hemen yakınında, George Street ve Faulkner Street’in arasında bulunan Çin Mahallesi (Chinatown), benzer Çin mahallelerinde olduğu gibi girişinde bir Çin kemeriyle sizi karşılıyor. Bu kemer 1987 yılında Çin tarafından hediye edilmiş olup Avrupa’nın üçüncü büyük kemeri. Londra’dan sonra, İngiltere’nin en büyük ikinci Çin mahallesi olan bu semtin içindeki Çin restoranlarında yemek yiyebileceğiniz gibi, semtte bulunan Çinli süper marketten her türlü Uzak doğu gereksinimini bulabilirsiniz. Yine Çin el sanatları, Çağdaş Çin Sanat Merkezi’nde görülebilir. Çin Yeni Yıl etkinlikleri sırasında, hem Çinliler hem yerel halk tarafından burada coşkulu hazırlıklar ve sonrasında kutlamalar yapıldığını belirtelim. Etkinlikler sırasında aslan ve ejderha dansı ile karşılanan ziyaretçiler için Chinatown’da gezinmek, önemli bir deneyim.
Büyük Britanya’ya bağlı ülkelerden sadece İngiltere’yi ele aldığımızda Londra’dan hemen sonra görülmesi gereken bu küçük şehir, birkaç gün için şehre gelenler veya metropol alanlarından uzaklaşıp sakin bir tatil arayanlar için oldukça doğru bir tercih. Uzun süreli kalacaklar, özellikle öğrenciler için ise Londra’yla asla kıyaslanamayacak sakinliği ve karmaşık olmayan ulaşım ağıyla son derece huzurlu bir şehir Manchester.
Nerede Kalınır?
Piccadilly Gardens şehrin ana meydanı olması ve her yere yürüyerek ulaşım imkanı sağlaması sebebiyle kalınabilecek en güzel yer. Yine tramvay ve çok sayıda otobüs hattının ilk durağı olması sebebiyle ulaşım açısından da mükemmel bir yer.