Sana dün bir tepeden baktım Paris
Paris’e ilk kez gelip de, karşısında dümdüz bir şehir bulan herkesin sorusudur: “Bu şehirde hiç tepe yok mu”, “Kuşbakışı Paris manzarası en güzel nereden görülür?” Coğrafi olarak düz gibi görünse de Paris’in de birkaç tepesi var tabii ki..
Bir de Eiffel Kulesi başta olmak üzere, şehri 360 derece görmenizi sağlayan nice nice yapıları... İşte Paris’in tepeleri, işte enfes Paris manzaraları sunan birbirinden ilginç, kimi klasik, kimi sıradışı mekanları...
EIFFEL KULESİ
Yılda 7 milyon kişiyi ağırlıyor
Paris’e tepeden bakmak deyince ilk akla gelen mekan 300 metrelik yüksekliğiyle Eiffel Kulesi tabii ki... Mühendis Gustav Eiffel’in elinden çıkma kule, yapıldığı 1889 tarihinde “Paris’e hiç yakışmıyor” gerekçesiyle çok tartışma yaratmışsa da, bugün yılda 7 milyon turisti çekiyor tepesine. Şimdiye kadar kuleye çıkan toplam kişi sayısıysa 250 milyon. Zaten mühendis Eiffel, “Paris manzarası görmek isteyenler olacaktır” düşüncesiyle asansörler yerleştirmiş kuleye. Üç katlı kulenin birinci katı restoranı ve sergi salonlarıyla dikkat çekerken, diğer katlar 360 derecelik manzarasıyla görenin başını döndürüyor. 1’inci kat 57, 2’inci kat 115, 3’üncü kat ise 276 metre yükseklikte... Yaz dönemi her gün saat 9.30’da açılan kuleye giriş geceyarısına kadar mümkün. 1 ve 2’nci kat biletleri 8,20 Euro, 3’üncü kat 13,40 Euro. 2’nci kata kadar ulaşan merdivenleri göze alanların girişi ise 4,70 Euro.
ZAFER TAKI
Napolyon’un elinden çıkma
Şanzelize (Champs-Elysees) Caddesi’nin sonunda, Etoile (Yıldız) Meydanı’nın tam ortasında bir Zafer Takı bulunur. İlk taşını 1806’da Napolyon Bonapart’ın koyduğu bu anıt imparatorun Austerlitz Zaferi’ni ölümsüzleştirmek için dikilmiştir buraya. Başında 24 saat hiç sönmeyen ateşle ünlü “meçhul asker” anıtını da barındıran anıtın bir diğer ünü ise, Eiffel Kulesi’ni de gören muhteşem Paris manzarasından gelir. 50 metre yüksekliğinde ve asansörle çıkılabilen Zafer Takı, Eiffel’in bitmek bilmeyen kuyruklarına bir alternatif adeta. Yaz döneminde saat 23.00’e kadar açık. Giriş 9 Euro.
MONTMARTRE TEPESİ
Ressamların gözdesi
“Amelie” filmini seyredenler bilir, ünlü oyuncu Audrey Tautou, filmin bir sahnesinde harika bir parkta, sevgili adayıyla köşe kapmaca oynar. Söz konusu olan Montmartre Tepesi’nin eteklerindeki parktır. Paris’te Ressamlar Tepesi adıyla da bilinen bu bölge, şehrin belki de canlılığını yaz ve kış kaybetmeyen tek yeridir. Kar altında bile başına şemsiyesini gerip, resim yapmaya devam eden sanatçılara rastlarsınız burada. Tepenin asıl gözdesi Sacre Coeur Kilisesi ise, merdivenleriyle muhteşem bir Paris görüntüsü sunar. Yaklaşık 150 metre yükseklikteki tepeden açık havada 50 kilometreye kadar uzanan bir Paris manzarası görülür. Amacınız daha da yükseğe, en tepeye çıkmaksa, buyrun Sacre Coeur Kilisesinin çan kulesine.. Giriş 5 Euro.
PRINTEMPS
Panoramik terasta gün batımı
Paris’e alışveriş için gelenlerin ilk sorduğu adreslerden biridir Printemps Mağazası. İçindeki onlarca büyük markayla yerli yabancı herkesin uğrak noktasıdır. Ancak çok az kişi bilir, mağazanın tepesindeki panoramik terası. Mağazanın dokuzuncu katında, 360 derecelik manzara sunan terasında hem yemek yiyebilir, hem de gözalıcı heykelleriyle ünlü Opera Binası başta olmak üzere, Montmartre Tepesi’ndeki Sacre Coeur Kilisesi’ne, Montparnasse Kulesi’ne, Napolyon’un mezarıyla ünlü Invalides’e, anıt mezar Pantheon ile başkentin daha nice anıtına göz kırpabilirsiniz...
PARİS BALONU
Rengi yeşilse o gün binin
Fransız otomobil markası Citroen’in fabrikası bir zamanlar kent merkezindeydi. Daha sonra fabrika taşındı, bu alan firmanın adını taşıyan parka dönüştürüldü. Paris’in uçan balonu (ballon Air de Paris), bu parktan yükseliyor. Yere metal bir halatla bağlı balonla 150 metre yüksekliğe çıkıyor, yaklaşık 15 dakika Paris’i seyredebiliyorsunuz. Havadaki kirlilik oranına göre renk değiştiren balona özellikle yemyeşil olduğunda binin deriz. Havanın çok kirli olduğu günlerde koyu pembe bir renk alan balona fırtınalı günlerde binilemiyor. (Adres: Parc Andre-Citroen, 15. Paris, Metro: Javel ya da Balard)
CHAUMONT TEPELERİ
“Antik” tapınaklı tepeler
Gölün ortasında, kayalıklı bir adacığın üzerinde yükselen “antik” bir tapınak! “Fransa’daki İtalya” diyorlar bu park için. Nedeniyse tapınağın, Roma’nın doğusunda, Tivoli’de bulunan Sibilla antik tapınağından esinlenilerek yapılmış olması. Paris’teki toplam 426 park arasında, 25 hektarlık büyüklüğüyle üçüncü sırada yer alan bu parkın ana özelliği yüzyıllar boyunca alçıtaşı madeni olarak kullanılması. Tapınağın yer aldığı tepeden hem parkın yemyeşil tonları hem de Sacre Coeur Kilisesi manzarası görülüyor. (Adres: Parc des Buttes-Chaumont, 19. Paris, Metro: Buttes-Chaumont ya da Botzaris)
ASMA BAHÇELERİ
Bir zamanlar demiryoluydu
Kim düşünürdü, Paris’te ta 1859’dan beri kullanılan demiryolunun bir gün “asma bahçesine” dönüştürüleceğini... Eski demiryolunun bir viyadüğünden başlayan ve 4,5 kilometre uzanan bahçe, yerden yaklaşık 10 metre yükseklikte... Dolayısıyla bahçede gezerken Paris binalarının çatı katlarına dokunacakmış hissine kapılıyorsunuz. Yürüyüşçülerden bisikletçilere, koşuculara Parislilerin gözdesi bu mekanın bir diğer özelliğiyse hemen aşağısında, yani eski demiryolunun kemerleri altında yer alan “Sanatlar Viyadüğü”. Birbirinden ilginç sanat objelerini bir arada görebileceğiniz, art arda sıralı bu mağazalar, asma bahçelerde yapacağınız yürüyüşten sonra bir sürpriz adeta! (Adres: Promenade Plantee, 12. Paris, Metro: Daumesnil)
KORKUSUZ JEAN KULESİ
İşbirlikçi dükün malikanesi
Paris’e gelen ortaçağ meraklılarının dikkatinden kaçmaz bu kule. 15’inci yüzyılda inşa edilmiş Bourgogne Malikanesi’nin Korkusuz Jean Kulesi, dikdörtgen görüntüsüyle dikkat çekmesinin yanı sıra içindeki Louvre Sarayı’ndan esinlenme spiral merdivenleri ve yine merdivenlerin, Ortaçağ Fransız sanatının en iyi örneklerinden biri olan, bitki deseni bezeli kemeriyle de ilginçtir. Korkusuz Jean kimdir derseniz, İngilizlerle işbirliği yapmış bir Bourgogne dükü... (Adres: Tour Jean-sans-Peur, 20, Rue Etienne Marcel, 2. Paris, Metro: Etienne Marcel)
ORSAY MÜZESİ
Paris’e bir saatten bakmak
Bir zamanların tren garı, bugünün görkemli resim ve heykel müzesi Orsay, dev saatleri dahil diğer bütün detaylarıyla gar görüntüsünü hâlâ korur. Seine Nehri kenarında, Louvre Müzesi’ne çapraz konumuyla şehrin en avantajlı noktalarından birindeki müzenin beşinci katındaki kafesi muhteşem bir manzara sunar. Başta Seine Nehri olmak üzere, Vendome Kulesi, Louvre Müzesi, Sacre Coeur Kilisesi bir başka görünür buradan. (Adres: Cafe des Hauteurs, Musee d’Orsay, Metro: Solferino)
MONTPARNASSE KULESİ
Eiffel’den sonra en yüksek yapı
Paris’te Eiffel Kulesi’nden sonraki en yüksek bina olan Montparnasse Kulesi, 56’ıncı katındaki panoramik terasıyla şehre 360 derece hakimdir. Çalışanları, son derece iddialı bir şekilde, “Paris’in en güzel görüntüsü buradan görülür” diyor. Tam Eiffel Kulesi’nin karşısındaki konumu ve 210 metredeki terasıyla haksız da değiller galiba. Yaz dönemi saat 23.30’da kapanan kuleye çıkış sabah saaat 9.30’da başlıyor. Giriş ise 11,50 Euro.
NOTRE DAME KATEDRALİ
Victor Hugo’nun roman kahramanı şehre buradan bakardı
Katedralin çan kulesinin merdivenlerini önce Victor Hugo, Notre Dame’ın Kamburu’nda anlatmıştı. Sonra 1956’da çekilen ve sinema klasikleri arasına giren aynı filmde tüm dünya bu ünlü yapıyı tanıdı. Bugün nefesi güçlü, kondisyonu yerinde olan turistler bu çan kulesine tırmanıp, şehri Hugo’nun roman kahramanının gözüyle kuşbakışı seyredebiliyor. Katedral yetkilileri her iki kuleyi de görebileceğiniz turlar düzenliyor. Ancak dikkat, burada asansör yok, 387 basamağı adımlamak gerekiyor! Yaz döneminde hafta sonları saat 23.00’a kadar açık kule, hafta içi saat 18.30’da kapanıyor, açılış ise sabah saat 10.00’da. Katedrale giriş ücretsiz. Kule turu 8 Euro.
ARAP DÜNYASI ENSTİTÜSÜ
Çay, pasta, manzara
Yine Seine Nehri kıyısında, mimarisiyle dikkat çeken bir başka yapı Arap Dünyası Enstitüsü. Enstitünün, havanın güneşli olup olmamasına göre açılıp kapanan kafeslerle örülü dış cephesi kadar, başta Notre Dame Katedrali olmak üzere Paris’in en güzel noktalarına açılan lokantası da bir cazibe noktası. Binanın dokuzuncu katındaki lokanta ünlü katedralin yanı sıra, Paris’in koruyucu azizesi Geneviev’in heykeline, 1789 devrimiyle ünlü Bastille Meydanı’ndaki sütuna hakim konumda. Lokantada yemek yiyebileceğiniz gibi, terasında Arapların ünlü naneli çayından da yudumlayabilirsiniz. (Adres: Zyriab by Noura Lokantası, Institut du Monde Arabe, Metro: Jussieu)