Renklerin ve sislerin şehri: San Francısco

Amerika Birleşik Devletleri'nin Kaliforniya eyaletinin kuzeyinde konumlanmış olan San Francisco, klasik büyük şehirlerin aksine kozmopolit yapısıyla seyahat severlerin ilgisini çekebilecek çok sayıda alternatife sahip. Güzelliğiyle bir çok Hollywood filmine de ev sahipliği yapmış olan bu şehir, 1906 yılında meydana gelmiş olan büyük depremle tamamen yıkıma uğramış olsa da şu anki hali o günlerin izini çoktan silmiş durumda.

Amerika Birleşik Devletleri'ne giriş yapabilmek için öncelikle ABD vizesine sahip olmanız gerekiyor. Ticari ve ekonomik olarak ta iş hayatında önemli bir yer teşkil eden San Francisco'ya ülkemizden direkt uçuşlarla ulaşım sağlanabildiği gibi, Avrupa aktarmalı uçuşlarla da gidebilirsiniz.Konaklama içinde, daha merkezi bir noktada daha ucuza kalabilmek için Airbnb konaklama ağı tüm ABD şehirlerinin vazgeçilmezi olma özelliğini burada da koruyor.

Şehrin simgesi haline gelmiş olan kızıl rengiyle, ihtişamlı mimarisiyle, 1937 yılından beri San Francisco fotoğraflarının fonunu oluşturan Golden Gate Köprüsü buraya gelmişken ilk ziyaret edilmesi gereken nokta. İster yürüyerek, ister arabanızla, isterseniz de bisiklet kiralayarak bir ucundan diğer bir ucuna geçebilirsiniz.  Köprü üstündeki manzara izleme noktalarında çekileceğiniz film karelerini aratmayan fotoğraflarla gezinizi belgelemeyi de unutmayın.

San Francisco diğer ABD şehirlerine kıyasla toplu taşıma konusunda gelişmiş bir şehir. Araba kiralamadıysanız kullanabileceğiniz toplu taşıma hatları havaalanında itibaren mevcut. İlk olarak havaalanı ile şehir merkezi arasında kullanabileceğiniz BART metro sistemi kısa sürede istediğiniz durağa ulaşabilmek için güzel bir tercih. Seyahatinizin süresine göre satın alabileceğiniz, otobüs ve tramvay hatlarını sınırsız kullanabilmenizi sağlayan kartlar da işinizi kolaylaştıracak bir seçenek. Bu kartlarla şehrin büyük bölümünü de gezebileceğiniz tarihi tramvay Cable Car' a da binip San Francisco'nun dik yokuşlu yollarının tadını çıkarabilirsiniz. 

Cable Park ile turunuzu Ghirardelli durağında sonlandırıp yürüme mesafesinde bulunan eski çikolata fabrikasında güzel bir sıcak çikolata ile keyfinize keyif kattıktan sonra yönünüzü deniz kenarındaki Fisherman Wharf' a çevirebilirsiniz. Günün her saati kalabalık olan bu balıkçı iskelesi gününüzü hareketli ve lezzetli geçirmek için doğru adres. Büyük bir yengeç türü olan Pavurya'nın her şeklini  Fisherman Wharf' taki sıra sıra dizilmiş büfelerde tadabilirsiniz. Çoğunun oturacak yeri olmayan bu ayaküstü balık büfelerinde tadabileceğiniz en lezzetli ve en popüler yiyecek ekşi mayalı ekmek içerisinde servis edilen Clam Chowder Soup yani bir nevi deniz mahsülü çorbası. İçinde deniz tarağı yengeç ya da midye bulunduran bu inanılmaz lezzetin tadının damağınızda kalacağına hiç şüpheniz olmasın.

Fisherman Wharf'ın yanında bulunan Pier 39'da rengarenk hediyelik eşya dükkanlarıyla turistlerin uğrak noktalarından biri. Özellikle akşam saatlerinde mis kokulu tatlı dükkanlarında zaman geçirebilir ya da küçük Amerikan barlarında buz gibi biranızı yudumlayabilirsiniz.

Dünyaca ünlü bir çok suçluya yıllarca ev sahipliği yapmış akıntılı ve bol köpek balıklı bir denizin ortasına inşa edilmiş olan Alcatraz Hapishanesi turu da yarım günlük bir aktivite olarak listenizde yer alabilir. Fisherman Wharf' tan kalkan teknelerle ve tur eşliğinde geçebildiğiniz bu ada bir çok kaçma girişiminde bulunmuş ancak daha sonra kaybolmuş olan suçlu hikayeleriyle dolu. Eğer gizemli hikaye sevenlerdenseniz unutamayacağınız bir gezi anısı olabilir. Victoria Tarzı evleriyle de karakterini diğer şehirlerden ayrıcalıklı hale getirmiş olan San Francisco'nun bu konudaki en güzel örnekleri kabul edilen Painted Ladies evleri renkli görüntüleriyle sizi eski San Francisco yıllarına götürecek. Steiner street üzerinde bulunan bu evleri önünde fotoğraf çekilen insanlardan da tanıyabilirsiniz.

Tarihi Cable Car'ın tam yanından geçtiği kıvrımlarıyla ün salmış olan Lombart Street' te ilgi çeken yerlerden. Sadece araba ile bu kıvrımlı yokuşu inebilmek için sırada beklemeyi göze alanlardansanız yapmadan gelmek hata olur. Yokuştan inerken rengarenk çiçek bahçeleri ve güzel San Francisco evleri de size eşlik edecek olanlardan.

Bunların dışında yüksek bir noktadan 360 derece San Francisco' yu izlemek isterseniz Coit Tower hiç düşünmeden gitmeniz gereken tarihi bir bina. Lombart Street'e yürüme mesafesinde olan kuleye ulaşım gayet kolay. Ziyaretinizden sonra ayrıca bir Çin seyahati planlamanıza gerek duymayacağınız Dünya'nın en büyük Çin mahallesi de San Francisco'da. Zaman geçirmesi en keyif aldığım noktalardan olan 100 bin civarı çinlinin yaşadığı bu şehir kıvamındaki mahalle uzak doğu kültürünü Amerika sınırlarında ayağınıza getiriyor.

Eğlenmeyi ve yemek yemeyi hayatlarının zevki haline getirmiş olan San Francisco halkını gece hayatın da görmek isterseniz Castro ve Mission caddeleri üzerinde sıralanmış olan gece kulüpleri tam olarak aradığınız adres.