GeriSeyahat Rengárenk evleri, çağdaş sanat eserleri ve tarihiyle Gölyazı
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Rengárenk evleri, çağdaş sanat eserleri ve tarihiyle Gölyazı

Rengárenk evleri, çağdaş sanat eserleri ve tarihiyle Gölyazı

Gölyazı’ya kışın en güzel zamanlarından birinde, çatılarda kar, havada güneş varken gittik. Eski Rum ve Türk evlerinin gölgesinde yürürken soğuk ısırıyor, güneşe çıktığımızda yeniden içimiz ısınıyordu. İki yazdır süren yenilenme projesiyle evler rengárenk boyanmış, beldenin tüm sokaklarına sanat eserleri serpiştirilmişti.

Rengárenk evleri, çağdaş sanat eserleri ve tarihiyle Gölyazı
Bursa’nın Nilüfer İlçesi’ne bağlı Gölyazı, tarihi adı Apolyont olan, Uluabat Gölü’yle kucaklaşan bir yarımada. Aslında kışın yükselen su ile bir bölümü adaya dönüşüyor. Bu kış Bursa’nın genelinde görülen yağış azlığı, Gölyazı’nın adaya dönüşmesini de engellemiş. 250 yaşına yaklaşan Rum evleri, koruma altındaki kuşlar ve 733 yıllık anıt ağaç Ağlayan Çınar, burada görebileceklerinizden sadece birkaçı. Tarihi adı Apollonia Ad Rhyndacum olan Gölyazı, MÖ 1’inci yüzyıldan itibaren bir ticaret kenti olarak ortaya çıkmış. Çevresi, yazın sular çekilince kökleri ortaya çıkan söğüt ağaçları ve sur yıkıntılarıyla sarılı. Eski evlerin duvarlarında büyük mavnaların halatlarını bağladıkları taştan oyulma dev halkalar var. Kasaba halkının büyük bölümü balıkçılıkla geçiniyor. Gölden sazan, turna, yayın balığı ve kerevit çıkıyor. Uluabat gölünün dinginliği insanın ruhunu dinlendiriyor. DÜNYA SANATÇILARININ ESERLERİ Tamamı birinci derecede kentsel arkeolojik sit olan Gölyazı, geçtiğimiz yaz Tarihi Kentler Birliği’ne üye olmuş. Kasaba, tarihi güzelliğine bugünün güzelliğini de katıyor. Resim öğretmeni- ressam Gül Ilgaz’ın girişimiyle başlatılan
/images/100/0x0/56793aebf018fb32748b376a
yenilenme projesine Filli Boya ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) destek veriyor. 2005 yazında TOG üyesi gençler 200 evi boyamış, tamiratlar yapmış. 2006 yazında ise işin daha çok sanat boyutu devreye girmiş, Ilgaz’ın Avusturya, Fransa, Hollanda, Kanada’dan davet ettiği sanatçılar Gölyazı’yı açık hava galerisine çevirmiş. Balık mezatına asılan Hande Varsat’ın balık ağlarıyla yaptığı büyük turna balığı heykeli, ortama iyi uyum sağlamış, Gölyazılıların sır kapısı adını verdikleri tarihi yapının kapısının önünde de bir sanat eseri var. Balık mezatından az ileride bir evin duvarındaki Nazan Azeri’ye mozaik ’konuşan balıklar’ eseri görülmeye değer. Birçok duvarda bir fotoğraf ya da resimle karşılaşabiliyorsunuz. Sokakta sergilenen birçok sanat eserinin başına gelenler onların da başına gelmiş. Örneğin ’dijital dilek ağacı ve dijital yatır’ eserinin orijinalinde olması gereken bilgisayar kasaları veya CD’lerin çoğu birer birer taşınarak ortadan kaybolmuş. Okulun yanı başında, içlerine beton doldurulup sabitlenen balıkçı çizmelerinden oluşan Neşe Çoğal’ın eseri heykelin de çizmelerinden birkaçı yok olmuş. Kanadalı sanatçı Lorainne Field’ın, tekne içindeki bir adamı konu alan üç parçalı fotoğrafı "My Husband in Canada" (Kanada’daki Kocam), karşısında duran göl ve teknelere olduğu kadar hemen altında duran tarla sürme aletlerine de uyum sağlamış. Bu resmin çok yakınında yer boyamalarından biri var. Sanatçı Burcu Arısoy’un balıkçı adımlarını tasvir etttiği dev ayak izleri, bir sokakta gölden çıkan bir adamı, diğer bir sokakta göle inen bir adamı anlatır gibi. HALK OLMAZSA OTANTİK OLMUYORYenilenme Gölyazı’yı olumlu yönde etkilemiş, ama 733 yıllık anıt ağaç Ağlayan Çınar’ın gölgesinde kurulu Ağlayan Çınar Restoran’daki yenilenmenin ardından mahalle kahvesi havası biraz değişmiş. Restoranın ahşap ağırlıklı döşenmiş bölümünde yanan kocaman odun sobası ortamı ısıtıyor, bir köşede ise barkovizyon ekran var. Göl manzaralı bu restoran, yazın çınarın altında yayılan masalarıyla sıcak bir havada bulunmak isteyeceğiniz türde yerlerden. Bursaspor’un eski kalecisi İlhan’ın işlettiği İlhan Deniz Gölyazı Restoran ise alkollü bir mekan. Bursa’dan Gölyazı’ya sapınca 3’üncü kilometrede bulunan restoranda göl manzarası göremezsiniz ama kışın sürekli yanan sobasıyla hep açık. Gölyazı’ya hangi mevsimde giderseniz gidin, mehtabı izlemek için Zambak Tepesi’ne mutlaka çıkmalısınız. Ağlayan Çınar’a 500 metre uzaktaki tepeden bakarken Gölyazı’nın nasıl bir yer olduğunu daha iyi anlayacaksınız. NASIL GİDİLİR?Gölyazı’da tam bir gün geçirebilmek için en uygun ulaşım yöntemi özel araçla gitmek. Bursa-İzmir Karayolu üzerinde, 34’üncü km’de. Gölyazı ve anıt ağaç Ağlayan Çınar’ın tabelaları yolu gösteriyor. İstanbul yönünden gelişte yolu biraz daha hızlandırmak isteyenler, yeni yapılan otobanı kullanabilir. Otobanın son noktasından çıkarak İzmir yönüne doğru 5- 10 dakika daha devam ettiğinizde yine aynı tabelayı göreceksiniz. Ana yoldan sonra 6 km’lik ara yolun ardından Gölyazı’ya varılıyor. Otomobili olmayanlar Bursa’nın Batı Garajı’ndan saat 8.00’de başlayan ve günde 5 sefer yapan otobüslerle (2 YTL) Gölyazı’ya varabilir. Dönüş için son otobüs 17.30’da. Kasabada konaklayacak otel ya da pansiyon yok. Gecelemek isteyenler Görükle’de, Bursa’nın içindeki otellerde, 35 km. uzaklıktaki Kemalpaşa’da veya 22 km. uzaklıktaki Karacabey’de kalabilir.<ımg>
False