Palandöken: Üç mevsim beyaz
Ev sahipliği yaptığı doğal güzellikleri konforlu oteller, şık restoranlarla buluşturan Erzurum’un karlı zirvesi Palandöken, bembeyaz bir rüya vaat ediyor. Suni kar üreten sistemin de desteğiyle kar kalınlığının 40 santimi aştığı dağda birçok pist açıldı.
Anadolu’da deniz seviyesinden 2 bin metre yükseğe kurulmuş en büyük yerleşim alanı olan Palandöken, Erzurum’un çatısında beyaz bir masal ülkesi gibi... Kar, aylar boyu kalkmıyor yerden. Isı, sıfırın altında 20’lere düştüğünde bile büyüleyici doğasıyla başarıyor içimizi ısıtmayı. Zirvelerin koni şeklinde birleştiği 70 kilometre uzunluğundaki dağ grubuyla kış sporları için ender bir bölge burası.
Doğal güzelliklerini konforla birleştirmeyi başaran tatil merkezi, sadece kış sporları tutkunları için değil, balayı çiftleri, doğaseverler, fotoğrafçılar, dağcılar, işinsanları ve sporcular için de cazibe merkezi. Ana hedef Türkiye’de Antalya’nın yazı gibi, Palandöken’i kışın cazibe merkezine dönüştürmek. 2023’e kadar tamamlanması planlanan yeni tesislerle birlikte bölgedeki yatak kapasitesinin 7 bini aşması öngörülüyor. Bölgede 6 bin kişiye doğrudan istihdam olanağı yaratacak projeler tamamlandığında Palandöken’de uluslararası yarışmalar, hatta kış olimpiyatları bile düzenlenebilecek.
Doğu’da Alp esintisi
Palandöken’in belki de en önemli cazibesi, şehir merkezinin hemen yanı başında olması. İstanbul’dan uçağa bindikten sadece 2 saat 30 dakika sonra Kaçkarlar’ın görkemli zirvelerine karşı kayak yapabiliyoruz. Şehir merkezinden sonra uzun saçaklı şaleler eşliğinde dağa uzanan asfalt yolun ucu, 5’inci kilometrede Palandöken’e ulaşıyor. Türkiye’nin kışı en sert yaşayan kentlerinin başında gelen Erzurum’un güneyinde, Palandöken Dağı’nın kuzeyinde, doğal bir çanak içinde toplanmış gibi görünen kayak merkezi, henüz çeyrek asırlık bir turizm geçmişine sahip.
Alpler’deki dünyaca ünlü kayak merkezlerinden esinlenerek inşa edilen turistik tesisler, genç mazisine karşın turizmde kusursuz hizmet anlayışını benimsemiş. Merkezin konuklarına ilk armağanı, derin dinginlik oluyor. Hemen her zaman ince ince süzülen kar taneciklerinin ardında yükselen 3 bin 176 metrelik kütle, Ejder Zirvesi. Deneyimli kayakçıların söylediklerine bakılırsa kayak, doğayla baş başa kalmayı gerektiren bir spor. Doğal olarak binlerce kişiyle iç içe, daracık bir alanda yapılarak keyfine varılmıyor. Palandöken’in, Türkiye’nin batısındaki popüler kayak merkezlerinden ayrılan önemli bir yönü de bu. Her seviyede kayakçı için bol miktarda geniş pist seçeneği var. 12 kilometrelik kesintisiz uzunluğuyla Türkiye’nin en uzun, Avrupa’nın sayılı büyük pistlerinden biri olan Ejder Pisti, Palandöken’in gururu. Ejder ve Kapıkaya pistlerinin uluslararası slalom yarışmaları için ideal birer parkur olduğu, Dünya Kayak Federasyonu (FIS) tarafından tescillenmiş. Toplam 23 pistin yedisi kolay, sekizi orta düzey, ikisi profesyonel ve altısı doğal pist özelliğinde. Bölgenin belki de en güzel yanı, her düzeydeki kayakçının birlikte zirveye çıkıp farklı yollardan kayarak aşağıda buluşabilmesi.
Ejder ve Kapıkaya ana pistleriyle bağlantılı ve çeşitli zorluk derecelerine sahip ara pistlerin toplam uzunluğu 40 kilometreyi aşıyor. 2 bin 500’lü metrelerden daha yüksekteki zorlu parkurları kullanmak için iyi kayak bilmek ve deneyimli olmak şart. Her biri uluslararası standartlardaki sekiz telesiyej, bir teleski, bir gondol ve iki baby lift’ten oluşan mekanik tesisler, saatte 9 bin 500 kişiyi taşıyabilecek yeterliliğe sahip. Dahası Palandöken’in doğal güzelliklerine bir de suni gölet eklenmiş. Bu gölet sayesinde suni kar üretiliyor. Ayrıca acil yardım merkezi, profesyonel arama-kurtarma ekibi, mobil klinik, kar üretme ve temizleme araçları konukların hizmetine sunulmuş.
Sezonu çok uzun
Palandöken’in konuklarına diğer vaadi de uzun ve verimli bir kayak sezonu. Anadolu kara ikliminin tipik özelliklerini taşıyan bölgede, aralık ayı ortalarında başlayan kayak sezonu, mart sonuna kadar sürüyor. Hatta bazen nisan ayında bile kayak yapılabiliyor. Doğu Anadolu’nun çatısı Palandöken’in kuzey yamacında, her iki yönden yüksek kaya kütlelerinin koruduğu merkez, şiddetli rüzgârların etkisine kapalı. Havanın istikrarlı biçimde sıfır derecenin altında olması, kar kalitesinin bozulmamasının nedeni.
Doğanın tüm güzelliklerini özene bezene bahşettiği Palandöken’de, Ejder Pisti’nin dik yamaçlarından kayacak kadar güvenmiyorsanız da kendinize, zirveye mutlaka çıkın. Tepeye tırmanan telesiyejle yapacağınız turda unutamayacağınız güzellikte kış manzaralarıyla karşılaşacaksınız. Palandöken’de zirvenin yüksek kesimleri sabah saatlerinde yoğun bir sis tabakasıyla kaplanıyor. Öğle saatlerinde dağılan sis, yerini büyüleyici bir panoramaya bırakıyor. Açık havalarda Kaçkarlar’ın kıvrımlarını, geceleri Erzurum’un ışıklarını net olarak izlemek mümkün.
Havası soğuk, insanı sıcak
Oltutaşı, çetin kışları ve tarihi eserleriyle ünlü Erzurum, Palandöken’e uzanmadan önce mutlaka gezilmesi gereken bir kent. Tarihte İpek Yolu’nun önemli duraklarından biri olan ve geçmişi Hititlere dek uzanan kentte, Çifte Minareli Medrese, Erzurum Kalesi, Gümüşlü Kümbet, Nene Hatun Türbesi, Yakutiye Medresesi ve Üç Kümbetler görülmesi gereken tarihi değerler arasında. Başta cağ kebabı olmak üzere, özgün bir yemek kültürüne sahip olan yörede, kıtlama usulü çay içmeyi de ihmal etmemek gerek. Her ne kadar soğuğu ve karıyla ünlü olsa da sadece çıtır çıtır yanan şömineleriyle değil; sıcakkanlı insanlarıyla da yüreğinizi ısıtacak bambaşka bir dünya. Üç mevsim beyaz ama her mevsim renkli bir dünya...