Banu TUNA
Son Güncelleme:
O artık daha renkli, genç ve eğlenceli
Hiçbir şehri gerçekten görüp tanımak için iki gün yetmez elbette. Aynı şey Viyana için de geçerli. Fakat iki gece ve iki gününüzü ayırırsanız ve bu geziden ne beklediğinizi de biliyorsanız, az zamanda çok işler başarabilirsiniz. Viyana’ya gitmenin pek çok nedeni olabilir: Tarih, kültür, müzik, muhteşem saraylar, zengin sanat koleksiyonları, bir döneme damgasını vurmuş mimari akımlar, damak tadı, alışveriş... Siz önce haftasonunu bunlardan hangisine ayıracağınıza karar verin.
Viyana’ya tam 10 yıl sonra yeniden gittim. Bundan 10 yıl önce, hala demir perdenin kıyısındaki bir şehir hissi hakimdi. Sokaklarda daha çok yaşlılara rastlanıyordu. Sizinle adam akıllı İngilizce konuşacak birilerini bulmak çok kolay değildi. Hele de tarihi kahveci ve pastanelerde... Bugün şehir daha canlı, genç ve sanki daha misafirperver. Sokaklarında gerçekten hayat akıyor. Güneş yüzünü gösterir göstermez ahali parklara ve Tuna nehrinin kıyısına koşuyor. Şehrin içinden geçen kanalı bir sosyal alan olarak kullanabileceklerini farkına yeni varmış gibiler. Kıyıya kum getirilmiş, üzerine şezlong atılmış. Yüzülemese de küçük plajlar yaratılmış. Kıyıya demirli gemiler, restoran olarak kullanılmaya başlamış. Viyana’da genç nüfusun patlamasının nedeni, Doğu Avrupa’dan gelen üniversite öğrencileri. Avusturya’da üniversiteler ücretsiz olduğundan Macaristan, Polonya gibi ülkelerden gençler okumaya buraya geliyor. Merkezin biraz ötesinde yeni cazibe merkezleri ortaya çıkmış. Popüler bar ve restoranların, tasarım mağazalarının yoğunlaştığı mahalleler bunlar. Örneğin gece hayatını merkezi İşte ilk tavsiye: Şehre iner inmez bir Viyana Kart (Die Wien Karte-The Vienna Card) alın. 72 saat geçerli olan bu kartı, toplu taşımada sınırsız kullanabilirsiniz. Tramvay, otobüs ve metronun kullanıldığı toplu taşıma sistemi o kadar iyi ki, taksi tutmanıza hiç gerek yok. Üstelik bu kart müze girişlerinde de indirim sağlıyor. Fiyatı 18.50 euro.Şimdi gelelim sizin bu seyahatten ne beklediğinize... Yazının kalanını ilgi alanlarına göre başlıklandıralım:MÜZELER VE SANAT GALERİLERİAvrupa’da kültür ve sanat bakımından Viyana kadar zengin seçenekler sunan şehirlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Onlarca müze ve galeri bulunuyor. Sonradan üretilen yapay dil Esperanto müzesi ile yerküre ve papirüs müzesi bile var. Saray ve bahçeler de cabası. Görmeden dönülmemesi gerekenleri sıralayım. Habsburg Hanedanı’nın gösterişli hayatından izler arayanlar Schönbrunn Sarayı’nı mutlaka görmeli. Bahçesinde bir de labirent bulunuyor. Ayrıca hayvanat bahçesi, Palmhaus denilen palmiye evi (art nouveau sitilinde bir sera ve restoran olarak da hizmet veriyor), atlı araba müzesi, kelebek müzesi de burada. Belvedere Sarayı, Barok mimariyle inşa edilmiş. Viyana’nın simgelerinden Gustav Klimt’in en önemli eserlerini burada görebilirsiniz. Monet, Renoir, Van Gogh gibi ustalara ait eserler de var. Belvedere’de 13 Haziran’a kadar bir Egon Schiele sergisi de sürüyor. Habsburg Hanedanı’nın konutlarından biri de Abertina. İçinde 21 daire, döşeli olarak sergileniyor. Moderns sanat eserleri de görmek mümkün. Örneğin 16 Mayıs’a kadar bir Andy Warhol sergisi var. İspanyol Binicilik Okulu, dünyada tek. Burada hala Rönesans dönemi teknikleriyle binicilik gösterileri düzenleniyor. 430 yıllık bir gelenek. MuseumsQuartier, eskiden kraliyet ahırlarının olduğu yere inşa edilmiş. Burada imparatorun huzurunda binicilik gösterileri düzenlenirmiş. Şimdiyse birkaç müzeyi birarada barındırıyor. Leopold, Kunsthalle Wien, Mumok müzelerini. Uygulamalı sanatlmar müzesi MAK, dahi ressam Hundertwasser’in evini de içeren Kunst Haus Wien, Naschmarkt ve Karl Kilisesi yakınında bulunan Secession (Yeniliğe kapalı Viyana Sanat Okulu’n dan ayrılan Gustav Klimt, Koloman Moser, Josef Hoffmann, Joseph Maria Olbrich, Max Kurzweil gibi sanatçılar tarafından kurulmuş yeni akımlara da açık Sanatçılar Birliği binası) görülmesi gereken diğer adresler. MÜZİKOpera ve klasik müzik severler için Viyana bir cennet. Çikolata ve likörlere ismini veren Mozart, şehrin sembolü. Müzik severler önümüzdeki birkaç ay burada bayram edebilir çünkü nisan, mayıs ve haziran boyunca Devlet Operası, opera evinin yanına kurduğu dev LED ekrandan seçme performansları canlı yayınlayacak. Herbert von Karajan Meydanı’ndaki gösterimler ücretsiz. Konser başlamadan önce program, besteci ve icracılar hakkında detaylı bilgi içeren broşürler dağıtılıyor. 6 Haziran’da Viyana Filarmoni Orkestrası, Valery Gergiev yönetiminde bir konser verecek. Klasik müzik ilginizi çekmiyorsa, bir pop müzik festivaline katılabilirsiniz. 5-8 Mayıs tarihlerinde Karlplatz’ta PopFest düzenlenecek. Geçen sene 40 bin kişi katılmıştı. Üstelik giriş ücretsiz. 24-26 Haziran arasında da Tuna Adası’nda bir festival olacak. 13 sahnede birbirinden farklı performanslar izlenebilir. Geleneksel Viyana müziği dahil tüm türlerden örnekler var. Bu etkinliğe giriş de ücretsiz. GECE HAYATIGece hayatı ile Viyana’yı yanyana getiremiyor olabilirsiniz ama bunun sadece bir önyargı olduğunu söylemek gerek. Özellikle son yıllarda giderek canlanan bir gece hayatı var ve bunu şehirde yaşayan Türkler de doğruluyor. Üzerinde pek çok bar bulunan Gürtel caddesi hep canlı. Bunların içinden B72 bu aralar çok popüler. Alternatif müzik yapılıyor. Elektronik müzik sevenler yine Gürtel’deki Rhiz Bar Modern’e gitmeli. Donaukanal’daki Flex de şehrin en ünlü kulübü. ALIŞVERİŞLüks alışveriş ve geleneksel objeler için şehir merkezine, tasarım için son yıllarda gözde olan ve merkezin biraz dışındaki mahallelere gitmelisiniz. Şehirlilerle kaynaşmak içinse Naschmarkt’a. Burası şehrin en popüler pazar yeri. Wienzeile’de, nehrin kıyısında 1.5 kilometrelik tarihi bir yer. Taze meyve-sebze, baharat, et, deniz mahsülleri, peynir, şarküteri, tatlı, çay-kahve, içki, ekmek, çiçek... Aklınıza ne gelirse burada var ve pazarın büyük bölümü Türkler’in elinde. Çoğu dükkan ve restoranı onlar işletiyor. Günün her saati ama özellikle cumartesileri (bir de bit pazarı açılıyor çünkü) çok kalabalık. Göründüğü kadarıyla Viyana çok fonksiyonlu mekanlar yaratma modası var. Örneğin St. Charles isimli eczane. Burası akşamları organik yemekler servis eden bir restorana dönüşüyor, ayrı bir bölümde masaj yaptırılabiliyor. Das Möbel hem mağaza hem de kafe. Gördüğünüz herşeyi alıp götürebiliyorsunuz. Genç tasarımcıların işlerini sergilemesine olanak tanıyorlar.Schon Schön (Şon Şön diye okunuyor), Lindengasse 53 numarada hizmet veriyor. Hem restoran, hem kafe, hem kuaför hem de bar. Tasarım butiklerinden özellikle üçünü anmak gerekiyor: Park, Ina Kent ve Lena Hoschek. İlki farklı tasarımcıları biraraya getiren bir buluşma noktası. Giyimde farklı şeylerin peşinde koşanlar mutlaka bakmalı. Ina Kent, sadece çanta yapıyor ve satıyor. Hepsi hakiki deri, yumuşacık ve çoklu kullanım imkanı tanıyor. Saplarını farklı biçimlerde takarak gündüz, gece, sırt çantası olarak kullanabiliyorsunuz. Lena Hoschek’e gelince... Kendisi Katy Perry’nin en sevdiği markalardan biri. Tasarım butikleri:Art Point, Neubaugasse 35be a good girl, Westbahnstrasse 5Lena Hoschek, Gutenberggasse 17Ina Kent, Lindengasse 46Buntwasche, Lindengasse 31-33das Möbel, Gumpendorfer Strasse 11Park, Mondscheingasse 20St. Charles Cosmothecary, Gumperdorfer Strasse 33Lomo’nun gözünden tipik ViyanalıLomo, eski bir Rus fotoğraf makinesi markası. Lomography ise bir dergi ve topluluğa verilen ad. Lomo ile fotoğraflar çekip paylaşıyorlar. Lomo Rus markası ama Lomography Avusturyalı. Zaten Lomo’nın dağıtım haklarını da satın almışlar. Viyana’daki hediyelik eşya mağazalarında sık sık rastlayabilirsiniz bu eski fotoğraf makinesine. Lomography dergisinin hazırladığı şehir rehberinde “Tipik Viyanalı” diye bir bölüm var. İşte listedekiler:1. Huysuz ve yaşlı teyzeler2. Sokak kantarları (50 cent ile çalışıyorlar)3. Toplu konut binaları (Almanca gemeindebau)4. Sahipleri tarafından gezdiriler köpekler ve kaldırımda bıraktıkları dışkılar5. Augustin satan adamlar (Bunlar banklarda yaşayan evsizler ve çoğu evsizmler tarafından çıkarılan Augustin isimli gazeteyi satar. Fiyatı 2 euro)6. Otobüs şoförleri (yetişmek için koştuğunuzu gördükleri halde otobüsün kapısını yüzünüze kaparlar)7. Tramvaylar (özellikle 5, 18 ve 31 numaralı hatları deneyin)8. Toplu taşımacılıkta cinsiyet etiketleri (bize pek yabancı değil ama çocuklu, hamile, sakat ve yaşlılara yer vermeniz için uyarı yapan etiketler bunlar)9. Puch bisiklet (Üreticisi Avusturyalı. 1899’dan beri var ve kırılmaz olduğu iddia ediliyor. Mutlaka deneyin)10. Fayto