Normalde ancak bir çocuğun çizebileceği renkteki balıklar burada gerçekten var!

Frigat kuşu çok saldırgan ama avlanmayı çok sevmiyor. Onun yerine ağzında avı olan diğer kuşları kovalıyor, ağzındaki yemeği düşürtüp onu kapıyor. Avını denize bir santim bile kalsa yakalıyor, denize düştüğü anda bırakıyor. Çok tembeller, denize girmeyi sevmiyorlar. Erkeklerinin gagalarının altında kırmızı renkli kocaman bir balon var. Dişisine kur yapacağı zaman kanatlarını yarım açıyor, değişik sesler çıkartıyor ve o muhteşem balonunu şişiriyor. Kanat açıklığı iki metreyi buluyor, havada dev bir kırlangıca benziyorlar.Kaplumbağalar çok uzun ömürlü oluyor. Darwin’in inceleme amacıyla Galapagos Adaları’ndan alıp İngiltere’ye götürdüğü Harriet -önce erkek sanılmış ve Harri ismi konmuş, dişi olduğu anlaşılınca adı Harriet olarak değiştirilmiş- bu yaz 176 yaşındayken öldü. Her tarafta kara ve deniz iguanaları var. Binlerce deniz iguanasını hiç hareket etmeden bir yöne bakar görmek insanı heyecanlandırıyor. Görünüşleri de hayli korkunç, çoğu kapkara, bazıları tükürüyor. Kara iguanaları daha sevimli, daha renkli. Yengeçler mavi, kırmızı... Lav kertenkeleleri inanılamayacak kadar güzeller.

Galapagos memelileri daha çok suda yaşıyorlar. Bunlar foklar, deniz aslanları, çeşitli balina ve yunuslar. Fokların ve deniz aslanlarının sahilde sere serpe yatışları, yavrularını emzirmeleri görülmeye değer. Faunanın en zengin çeşidi hiç kuşkusuz kuşlar. Göz alıcı renklerde, irili ufaklı tropik kuşlar var. Albatroslar, kanat açıklıkları üç metreyi aşan iri kuşlar. Yiyecek bulmak için binlerce kilometre uzağa da gitseler, geri dönüp gelip yuvalarını yalnızca burada yapıyorlar. Galapagos Adaları’nda altı tür albatros yaşıyor. Galapagos şahini çok sabırlı bir kuş. Nasıl punduna getiririm de o yavruyu kaparım diye gözünü kırpmadan bir saatten çok beklediğine tanık olduk.

Mavi ayaklı boobies’ler Kuzey Seymour’un asilzadeleri. Bu kuşlar da yalnızca Galapagos adalarında bulunuyor. Galapagos penguenleri başka yerlerde gördüklerimizden biraz daha küçük. Rabida’daki flamingolar zarafet sembolü gibiler.Gelelim şu bizim, daha doğrusu Darwin’in ispinozlarına. Bu adalarda 14 ayrı türü var. Darwin’in incelemelerinin çok önemli bir bölümünü bu kuşlar oluşturuyor. Her birinin gagası farklı. Sivri, küt, geniş, dar... Renkleri de birbirlerinden hayli farklı. Darwin incelemelerinde bunların zaman içinde doğaya olan uyumunu keşfetmiş. Aynı soydan geldikleri halde, içinde yaşadıkları koşullarla evrim geçirmişler. Sonuçta, Darwin’in adıyla anılır olmuşlar. Foklarla, değişik balık türleriyle birlikte yüzmek çok keyifli. Buraya özgü balıklar, renk renk, biçim biçim. Normalde ancak bir çocuğun çizebileceği renkteki balıklar burada gerçekten var! Yüzerken yanınızdan, bacaklarınızın arasından geçiyorlar. Deniz kestaneleri, deniz yıldızları ve hatta deniz atları farklı bir dünyanın çok farklı bir sahnesinin aktörleri gibi. Deniz aslanları öylesine sevimliler ki, okşamak istiyorsunuz. Oyun ve dans yalnızca biz insanlara özgü değilmiş. Bunlar bizden daha oyuncu, daha dansçı. Kara kaplumbağalarını birbirlerinden ayıran özelliklerin biri de sırtlarında taşıdıkları kabuğun yapısı. Kabukların bir kısmı kubbemsi, bir kısmı da eğerimsi. Kaplumbağalar insana göre iki-üç kat daha uzun ömürlü. Son derece sakin ve ağır hareketliler. Dört-beş yaşlarındaki bir yavru 1.5 kilo gelirken, 20-25 yaşındaki bir kaplumbağanın ağırlığı 100 kilonun üzerinde.

<ımg>