Anlat İstanbul... Var mı senden daha güzeli bu dünyada?
Karadeniz’le çevrili olduğu yetmezmiş gibi dünyanın en güzel su yollarından Boğaz’a ev sahipliği yapıyor. Görenleri kendine hayran bırakan İstanbul’u sonbaharda gezmek isteyenlere önerilerimiz var.
Belki son zamanlarda bu güzel şehrin kıymetini pek bilemiyoruz, ona biraz hor davranıyoruz. Ama buna rağmen İstanbul hâlâ dünyanın en güzel şehirlerinden biri. Bir pazar araştırması kuruluşu olan Euromonitor International’ın hazırladığı rapora göre 2023’te 20 milyondan fazla ziyaretçiyle dünyanın en fazla ziyaret edilen kenti oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre de 2024’ün ilk 7 ayında 8,5 milyon yabancı turisti ağırladı. Üstelik İstanbul’u sonbaharda gezmenin tadı da bir başka. Şehri ilk kez keşfedeceklere klasik bir rota hazırladık. Ardından kendini İstanbul’un büyüsüne kaptıranlar için keşfedilmeyi bekleyen köşelerini listeledik.
Tarihi Yarımada sürprizlerle dolu
◊ Topkapı Sarayı ve Harem Dairesi, Aya İrini Kilisesi, Ayasofya Camisi, Sultanahmet Meydanı (Hipodrom), Yerebatan Sarnıcı, Sultanahmet Camisi ve Süleymaniye Camisi’ni mutlaka görmelisiniz. Yaklaşık 15 bin adımda tamamlayabileceğiniz bu rota, İstanbul’un tarihi merkezinde sizi 15 asırlık bir yolculuğa çıkaracak. Hatta şehrin tarihinden bile eski Theodosius Dikilitaşı ile 3 bin 500 yıl öncesine gideceksiniz.
◊ Klasik rotaya bazı eklemeler yapmak isterseniz veya bu yerlerden bazılarını daha önce gördüyseniz Mısır Çarşısı, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Şerefiye Sarnıcı gibi noktaları da Tarihi Yarımada turunuza ekleyebilirsiniz. Yunanca ‘karşı’ anlamına gelen, eski şehrin karşısındaki Pera’ya geçip Kılıç Ali Paşa Camisi, Galata Kulesi, İstiklal Caddesi’ne de çıkabilirsiniz.
◊ Tarihi Yarımada’nın kalbinde, yeşillikler içinde bir yürüyüş yapmak isterseniz Gülhane Parkı’na gitmeyi, Ahmet Hamdi Tanpınar Müzesi ve Kütüphanesi’ne çıkmayı ihmal etmeyin.
◊ Tarihi Yarımada’ya sonbaharın yağışlı bir gününde giderseniz bolca yürüyebileceğiniz ama yağmurdan da çok etkilenmeyeceğiniz bir rota önereceğim size. Her ne kadar giriş ücreti olmayan bir yerse de bu ziyaret size biraz pahalıya patlayabilir. Çünkü gördüğünüz neredeyse her şeyi satın almak isteyeceksiniz. Bahsettiğim yer Kapalıçarşı. 4 bine yakın dükkânın çoğunda ne yazık ki sahte ürünler satılsa da hâlâ aralarda çok özel mağazalar bulmak mümkün. Çarşıya çok aşina değilseniz muhtemelen kaybolacaksınız ki bu gayet normal. Çarşıyı Cevahir Bedesteni’nden başlayarak gezebilirsiniz. İstanbul’un en güzel camilerinden Nuruosmaniye’ye girmeyi de unutmayın.Kanlıca
Keşfe çıkanlara tavsiyeler
◊ Kanlıca: Boğaz’ın biri Anadolu, biri de Avrupa’da kalan en güzel semtlerinden Kanlıca ve Emirgân’da, eskiler için klasik olan ancak şimdilerde unutulmuş bir tura çıkabilirsiniz. Kanlıca İskelesi’nde çay keyfinize meşhur Kanlıca yoğurdunu ekleyebilirsiniz. Sonra da eğer hava elverişliyse iskelenin hemen yanından kalkan takalarla Boğaz’ın karşısına, Emirgân’a geçebilirsiniz.Emirgân Korusu
◊ Emirgân: Yaklaşık
15 dakikalık deniz yolculuğundan sonra İstanbul’un en güzel yeşil alanlarından Emirgân Korusu’na çıkabilirsiniz. Yürüyüş yaparken İstanbul Boğazı’nı seyre dalabilirsiniz. 472 dönümlük arazinin en güzel dinlenme alanlarından Pembe Köşk’te, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait kafe restoranda bir şeyler yiyip içebilirsiniz. 19’uncu yüzyılda Sultan Abdülaziz’in Mısır Hıdivi İsmail Paşa’ya hediye ettiği korudaki köşkleri yaptıran da aynı paşa. Eğer turunuza devam etmek isterseniz tekrar sahile inip Emirgân’da Japon Bahçesi’ne geçebilirsiniz. Buradan çıktıktan sonra güney hattında devam edip Rumelihisarı’na devam edin. Yolun sonunda güzel bir sürpriz var; Tevfik Fikret’in de bir süre yaşadığı Aşiyan Müzesi.Bağdat Caddesi
◊ Bağdat Caddesi ve tarihi çeşmeler: Bugün İstanbul’un en popüler noktalarından biri olan cadde adını IV. Murat’ın Bağdat Seferinden almış. Tarihi Bağdat Caddesi aynı zamanda Doğu Roma (Bizans) döneminde de kullanılan bir yoldu. Marmaray istasyonundaki Ayrılık Çeşmesi’nin (Ahmed Ağa Çeşmesi) tarihi Bizans’a kadar gidiyor. Siz de o çeşmeden başlayarak Bostancıbaşı Derbendi Çeşmesi’ne kadar cadde üzerindeki tarihi çeşmeleri gezebilirsiniz. II. Mahmut’un yaptırdığı Bostancıbaşı Çeşmesi aynı zamanda şehrin sınır kapılarından biri olan Bostancı’da, kente giriş çıkışın kontrol edildiği bir noktaydı.Belgrad Ormanı
Yürüyüş ve koşu parkurları
◊ Şehirde yeşile hasret olsak bile hâlâ sonbaharda, ağaç ve yaprak kokusunu alabileceğimiz güzel yerler de var. Belgrad Ormanı’ndaki Neşetsuyu parkuru 6 kilometrelik bir yol. Biraz eğimli ama doğa içinde güzel bir gün geçirmenizi sağlıyor.
◊ Bostancı ile Dalyan arasındaki 10 kilometrelik rota, yürüyüş esnasında Adalar manzarası ve sahil havasını sunuyor.
◊ Adalar’a bakmak yetmez, Büyükada’yı baştan başa yürüyeyim derseniz de yaklaşık 11 kilometrelik bir parkurla Büyükada İskelesinden başlayarak ada havası alabilirsiniz.
◊ 6 yıllık restorasyonun ardından açılan, Osmanlı’nın İstanbul’da yaptırdığı son saray olan Yıldız Sarayı Müzesi ve Yıldız parkuru şehrin kalbinde size
2,5 kilometrelik bir rota sunuyor. Yürüyüşünüzün ardından Yahya Efendi Türbesi’ne ve mezarlığına gidebilirsiniz.
◊ Boğaz’da gündoğumunu izlemek istiyorsanız Kuruçeşme’ye arabanızı park edip Bebek’e yürüyebilirsiniz. Kalabalık olabilir ama yine de çok keyifli.Atatürk Arboretumu
Sonbahar fotoğrafları çekmek için...
◊ Atatürk Arboretumu: Güncel giriş fiyatı yetişkinler için 30, öğrenciler için 10 lira olan (hafta sonu yetişkinler 60, öğrenciler 30) Atatürk Arboretumu, İstanbul’da sonbahar fotoğrafları çekmek için en ideal adres. Tabii ki şunu da hatırlatayım: Yere düşmüş olsa bile oradan tohum veya çiçek almanız yasak. Yiyecek ve içecek götüremiyorsunuz. Doğaya saygı duyup sonbaharın tadını yürüyerek çıkarabileceğiniz ama piknik için düşünmemeniz gereken bir yer. Pazartesi günleri kapalı olan Atatürk Arboretumu diğer günlerde saat 9.00 ile 17.00 arasında açık. m