Nehrin ikiye böldüğü güzel şehir: Frankfurt
Frankurt belki de gezmekten çok yaşanılacak şehirlerden. Buna rağmen gidilen her şehir gibi keşfedilecek güzellikler barındırıyor. Frankfurt’un tam ortasından geçen Main Nehri ile şehir ikiye bölünmüş durumda. Bir tarafta iş merkezlerinin bulunduğu büyük gökdelenlerin ve asıl gezilecek yerlerin olduğu Mainhattan denilen bölge diğer kıyıdaysa genelde yaşam alanlarının, müzelerin ve pubların bulunduğu kısım. İşte size Frankurt gezi rehberi…
Şehir kapsamlı bir müze gezisi planlamıyorsanız sağlam bir yürüyüşle bir günde gezilebilecek büyüklükte. İş gezilerinin merkezi olan Frankurt’a iş için gittiyseniz ya da havalanını aktarma için kullanıyorsanız ve zamanınız varsa muhakkak görülmesi gerekenleri yerler işte burada…
1- Gezmeye Frankurt'un ünlü Euro simgesinden başlayabilirsiniz. Eurotower taşınmış olsa da simgesi Willy-Brandt-Platz üzerinde durmaya devam ediyor.
2- Gelelim gökdelenler bölgesine, 200 metre yüksekliğindeki Main Tower’da burada. Şehri kuşbakışı görmek isterseniz, buranın kulesine çıkabilirsiniz.
3- Eski Opera binası (Alte Oper) gökdelenler bölgesine oldukça yakın. 1880 yılında yapılmış ama tabi ki, Almanya'daki birçok yapı gibi II. Dünya Savaşı sırasında zarar görmüş. 1970'de restore edilerek günümüze ulaşmış.
4- Naturmuseum Senckenberg (doğa müzesi) dinazor iskeleti koleksiyonuyla dikkat çekiyor. Dev bir botanik bahçesi olan Palmengarten ise, Frankfurt’un en büyük yeşil alanları arasında yer alıyor. Seralarda bulunan çeşitli bitkilerin yanı sıra dev boyutta bir suni gölde bulunuyor.
5- Zeil Caddesi şehrin en hareketli ve popüler alışveriş bölgelerinden... St. Katharinen Kilisesi caddenin başlangıç noktası. Zeil Caddesini gezerken Konstablerwache'ye doğru yürürseniz perşembe ve cumartesi günleri kurulan pazara denk gelip hem yerli ürünlerden alabilir hem de bir şeyler yiyebilirsiniz.
6- Ortaçağ’dan bu yana Frankfurt’un idari merkezi olan tarihi Römereberg Meydanı, Frankurt'un en popüler meydanı herhalde... Sivri çatılara, ahşap ön cephelere ve çok sayıda pencerelere sahip göz alıcı binaların yer aldığı meydan çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.
7- Buraya geldiğinizde hemen çevresinde bulunan St. Paul Kilisesi ve şehrin ana katedrali olan Frankfurt Katedrali de gözünüze çarpacaktır. 14. yüzyılda ait olan ve gotik mimari tarzda inşa edilen Frankfurt Katedrali'nden şehrin manzarasını görebilirsiniz. Kırmızı kum taşından neoklasik bir yapı olan St. Paul Kilisesi ise Alman parlamentosunun ilk buluşma yeri ve ilk anayasasının oluşturduğu yer olma özelliğine sahip.
8- Goethe hayranıysanız Grosser Hirschgrabern caddesi üzerinde bulunan doğup büyüdüğü evi görmek isteyebilirsiniz.
9- Meşhur Eisener Seg Köprüsü ile karşı kıyıya geçip, daha lokallerin bulunduğu bu bölgede yemeğinizi yiyebilirsiniz. Museumsufer da burada bulunuyor. Burada her bir şeyin müzesi var. Önceden sergi içeriklerine bakarak hangilerine gitmek istediğinizi belirleyebilirsiniz.
10- Son olarak da Kaiserstraße üzerindeki Hauptbahnhof ana tren istasyonundan havaalanına ulaşımınızı sağlayabilirsiniz .Tren istasyonu gerek iç gerek dış mimarisiyle görülmesi gereken yapılardan...
Fotoğraflar: Sanem Coşkun