Vedat Milor’a çağrı

Türkiye’yi terk etmeyi aklınızdan bile geçirmeyin. Şimdi bir başka coğrafyada bütün bu külliyata sıfırdan başlamak... Bırakın onu, 1 milyon takipçiyi biriktirmek bile başlı başına bir iş. Yapmayın, taş yerinde ağırdır.

Haberin Devamı

Gurme yazarımız Vedat Milor, “İstanbul’un en iyi lahmacuncularından biri” olarak nitelendirdiği Kilisli Ömer Usta’yı ziyaret etti. İzinsiz görüntüsü alınınca küplere bindi:

Vedat Milor’a çağrı

“Burada yemek yerken fotoğrafımı çekmek, özelime karışmak oluyor. Ben oynayan maymun değilim. Rencide etti. Bu tip davranışlar beni mutsuz ediyor. Belki bu yüzden tamamen keseceğim alakamı Türkiye ile...”

Vedat Bey’in editörlüğünü yaptığım ve birlikte birçok güzel söyleşi ve yazı hazırladığımız için kendisini ve tarzını bilirim, tam da Vedat Milor’luk bir çıkış.

Böyle olmadık yerlerden vurur insanı ama sonra oturup düşündüğünüzde aslında ne kadar haklı olduğunu anlarsınız.

Haberin Devamı

Bu da öyle bir şey: Belli ki mekân sahibi heyecanlanmış,

Vedat Bey’i görünce fotoğraflarını çekmiş. Belki sosyal medyaya ya da sitesine koyacak, belki duvara asacak...

Ama bakalım Vedat Milor o anda görüntülenmek istiyor mu? Dananın kuyruğu orada kopmuş.

En kötüsü de hazzetmediği bu davranışlar yüzünden Milor’un Türkiye’yi terk etme niyeti.

Zaten zamanın önemli bir kısmını eşinin memleketi ABD’de geçiriyordu; şimdi hepten orada yaşamaktan bahsediyor.

Fakat Vedat Milor Türkiye’de sadece bir gurme değil ki. Çok önemli bir akademisyen olmasının yanında, bilgisi, görgüsüyle bir ikon. Neredeyse 1 milyon takipçili bir fenomen.

Sadece gastronomik değil, sosyolojik tespitleriyle de kocaman bir ayna.

Vedat Bey; siz bu ülkeye, bu iklime öyle cuk oturuyorsunuz ki, İlber Ortaylı tarih için ne ise gastronomi için siz de osunuz.

Tıpkı onun gibi biz “cahilleri” sarsabildiğiniz için seviliyorsunuz.

Kendinizle toplum arasındaki bu çelişkiler sayesinde, yorulduğunuz kadar baş tacı da ediliyorsunuz.

Yapmayın, taş yerinde ağırdır. Şimdi bir başka coğrafyada bütün bu külliyata sıfırdan başlamak... Bırakın onu, “Yine ne patlatacak?” diye bekleyen 1 milyon takipçiyi biriktirmek bile başlı başına bir iş... Aman bir sakin. Şurada ne kaldı ki oğlak mevsimine.

Haberin Devamı

Vedat Milor’a çağrı

Kötü kiracı, kişiyi malından edermiş

Kötü ev sahibi kiracıyı ev sahibi edermiş” sözünü duymuşsunuzdur...

Kiracısına eziyet eden ev sahibinin, insanın gözünü karartıp mülk edinmesine neden olmasını anlatır.

Artık yürürlükten kalkmış olsa da kirada yüzde 25 artış sınırı, her şeyi öyle altüst etti ki eskiden kiracı beğenmeyen ev sahipleri de mağdur konumuna düştü.

Bunlardan biri de Demet Akalın.

Mankenlik yaptığı yıllarda biriktirdiği parayla aldığı bir evi var, kirada. İçinde bir pilot oturuyor.

Akalın’ın söylediğine göre kirası 5 bin lira:

“Ben o evi almak için gece gündüz dişimi tırnağıma takmıştım. Bu evleri siz bedava oturun diye almadık arkadaş. Adam çöktü evime ya!”

Haberin Devamı

En son öğrendik ki kiracıyla baş edemeyen Demo, evini satmış.

Kiracının fendi ev sahibini yendi anlayacağınız.

Adam ne dişli, ne cesur çıktı yahu!

Şu dünyada korkacağım iki şey:

1) Demet Akalın’ın ev sahibim olması...

2) Pasaportumu kontrol eden gümrük memuru olması...

Vedat Milor’a çağrı

Sizce lens hangisine?

Anadolu rock müziği denilince akla ilk gelen isimlerden: Murat Kekilli. Ama aynı şeyi yakışıklılık deyince söyleyemeyiz Kekilli için. Elbette ki çirkin değil ama güzellikle öne çıkan tiplerden değil.

Hayatı film olursa kendisini Kıvanç Tatlıtuğ’un canlandırmasını istemiş:

“Lens takar; kara kaşlı-kara gözlü olur. Michael Jackson bile bembeyaz şekilde hayatını kaybetti. Kıvanç beni neden canlandırmasın?” Kıvanç Tatlıtuğ’u “Bu akşam ölürüm” diye düşündüm de bir an...

Haberin Devamı

Murat Kekilli lafı niye rahmetli Michael’a getirmiş, anlamadım.

“Koyulaşması kolay, asıl açması zor. Michael bu kadar açılabildiğine göre Kıvanç da kararır” demeye getiriyor herhal...

Ama mevzu sadece sarışınlık, esmerlik meselesi değil ki. Onun dışında da farklar var Kıvanç ile Murat arasında. Demek ki Kekilli, “Filmde Kıvanç kadar yakışıklı olayım, esmeri-sarışını mühim değil” diye düşünüyor.

Acaba lensi Tatlıtuğ değil de Kekilli mi taksa? Ama şaka maka herkes için güzel hayal değil mi: Şöyle bir filmim çekilse dee... Beni Kıvanç Tatlıtuğ oynasa.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları