Son Güncelleme:
Müdavimleriyle var olan doÄŸa sporları cenneti
Devlet memurlarının Kaş’a sürgüne gönderildiÄŸi, ‘’mahrumiyet zammı’’ aldığı ya da gitmemek için görevlerinden istifa ettiÄŸi eski zamanlar bir yana, bugüne dek Kaş’ta yaÅŸayabilmek için kimbilir kaç kiÅŸi gemilerini yaktı. Antalya’dan gelirken, Kaş’a birkaç kilometre kala karşınıza çıkan KaÅŸ Panoraması tabelasının, ‘’AÅŸk Panoraması’’ olarak deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ olması ÅŸaşırtıcı deÄŸildir.Son yıllarda hızla büyüyen ve geliÅŸen bir turizm beldesi olarak genel bir hayal kırıklığı yaratmış olsa da Kaş’ın ruhunu, buraya ideallerinin peÅŸinden gidenler ve ‘’bir lokma, bir hırka’’yı göze alanlar belirler. KaÅŸ, bir sevda iÅŸidir ve hızla kaybettiÄŸimiz naifliÄŸin kalıntılarına hálá burada rastlamak mümkündür. Buraya gerçekten gönül vermiÅŸ birkaç kiÅŸi tanımak, bunun farkına varmak için yeterlidir.Gazeteci Ä°smail Sadık’ın ‘’Çile Yılları’’ adlı kitabında anlatıldığına göre, Kaş’a bundan yaklaşık bir asır önce, ‘’ölüsü kandilli memleket’’ denirmiÅŸ. ÇukurbaÄŸ yolu üzerindeki eski mezarlığa, geceleri sırtlanlar, çakallar iner, ölüleri mezarlarından çıkarır, parçalayıp yerlermiÅŸ. Buna çare olarak da yeni mezarların başında 40 gece fener yakılırmış. KaÅŸ, bir zamanlar, coÄŸrafi açıdan böylesine tecrit bir konumdaydı. Suyu, yolu, elektriÄŸi, geçimi sıkıntıydı. Çileli yıllar geride kalırken, KaÅŸ artık Akdeniz’de rastlamaya alıştığımız örneklerde olduÄŸu gibi, özellikle yabancıların göz diktiÄŸi ve kimilerine rant kapısı olan bir yer haline geldi. Denizden Kaş’a bakarken ya da Gökseki’de dolaşırken, bunu görmek zor deÄŸil. LÄ°STENÄ°N BAÅžINDA DALIÅž VARKaÅŸ, bir tatil beldesi olarak, her zaman farklı bir kimlikle öne çıkmıştır. Bir kere müdavimleriyle var olan bir yerdir. Birçoklarının buraya olan sadakatinin nedeni, ne plajları ne de gece hayatıdır. Kaş’a gelenlerin çoÄŸu doÄŸa sporlarının en az birini denemek için buradadır. Kaş’ın en can alıcı özelliÄŸi, Akdeniz kıyılarında sualtı görüşünün en net olduÄŸu dalış noktalarından biri olması. Ayrıca sualtı yaÅŸamındaki ve coÄŸrafyasındaki çeÅŸitlilik, dalış noktalarının fazlalığı ve Kaş’a yakınlığı, burasının bir dalış merkezi olarak ünlenmesini hızlandırdı. Dalış listenin başındadır belki ama, tandem paraşütle uçmak, Likya Yolu’nda trekking yapmak ya da deniz kanolarıyla ekspedisyona çıkmak da buraya gelenlerin en çok aklını çelenler arasında yer alıyor. Özellikle tandem, yükseklik korkusu olanların bile kendini 1200 metreden atmaktan alıkoyamadığı bir spor. Öyle ki limanda durduÄŸunuzda, adeta kafanıza art arda paraşütler yaÄŸar. DoÄŸasının sunduklarına karşılık, Kaş’ın merkezi son yıllarda sevimli Akdeniz kasabası kimliÄŸinden bir ÅŸeyler yitirdi. Merkezdeki bazı sokaklarda zevksiz yapılaÅŸmanın önüne geçilemedi. Uzun Çarşı şıklaÅŸtı. DeÄŸiÅŸmeyen bir ÅŸey varsa, o da esnafın turiste karşı her zaman kibar davranması. Kaş’ın, 03:00’e kadar süren gece hayatında, gürültü kirliliÄŸine katkısı olanlar bulunduÄŸu gibi, iyi müzik yapan, Kaş’a yakışır küçük sokak barları hálá var. ÇoÄŸunu kadınların iÅŸlettiÄŸi kafeler, 10 küsur yıldır ayakta. Manzaralı ya da bahçe içinde, keyifli mekanlar ve kaliteli yemek bulmak zor deÄŸil. Ve tabii, antik tiyatrodan günbatımını seyretmek ya da limon kokuları arasında, liman manzarasına karşı ÅŸarap içmek de Kaş’tan izler bırakıyor. CÄ°VARDA KEÅžFEDÄ°LECEK ÇOK ÅžEY VARKekova Adası Kaş’tan yapılan ve kaçırılmaması gereken günübirlik bir gezi. En pratik yol, Kaş’a 38 kilometre mesafedeki Üçağız’a gitmek ve Kaleköy’e bir tekne (10 dakika) almak. Bir baÅŸka seçenek de Kaş’ın 46 kilometre doÄŸusundaki ÇayaÄŸzı (Andriake) iskelesi. Kaleköy, buradan tekneyle yarım saat sürer ve daha pahalıdır. Demre’de Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolas’ın kilisesini ve piskoposluk yaptığı Myra’yı gezebilirsiniz.Kekova, güneyde görebileceÄŸiniz en muhteÅŸem konumdaki kalıntılara sahip. Kayalıklarla dolu kıyılar boyunca, her adımda Likya yerleÅŸimlerinden izlere rastlanıyor. 1990’lardan beri, bölgeye gerek karayolundan gerekse yürüyerek ulaÅŸmak geçmiÅŸe göre çok daha kolay. Kaleköy’ün antik adı Simena. Bölge, bir adacıklar topluluÄŸu. Tepelerde ve suyun içinde lahitler var. OrtaçaÄŸ kalesinin tam karşısında, bölgeye adını veren Kekova Adası uzanıyor. Adanın, kalenin baktığı yüzündeki, Batık Kent’te, suyun altında, sokak ve binaların kalıntıları, dışında da merdivenler belirgin. Burada yüzmek ve dalmak yasak. Yaklaşık 2 bin yıl önce, bir deprem ya da bir çökme sonucu Akdeniz kıyılarının bu kısmının sulara gömüldüğüne inanılıyor. Batıda Bizans devrine ait bir manastırın kalıntılarının bulunduÄŸu Tersane Koyu var. Ayrıca klasik turların dışında, Likya Yolu üzerinde bulunan ve Kaş’tan yürüyerek varılabilen, Kyaenai, Apollonia ve Aperlai gibi ihmal edilmiÅŸ bazı kalıntılar, turistik olanın dışına çıkmak ve trekking yapmak isteyenler için keÅŸfedilmesi keyifli yerler. Aperlai’ye gitmek için Üçağız’dan yaklaşık 20 dakikalık bir tekne (Ankh Pansiyon’dan Tayfun, 0242 874 21 71) yolculuÄŸu yapmak, Sıcak Yarımadası’nda bulunan Sıcak Ä°skelesi’nden de yarım saat Likya Yolu üzerinde yürümek gerekiyor. Aperlai’nin kalıntıları ve koyun ıssızlığı etkileyici ancak ne yazık ki teknelerin çöpleri koyu mahvetmiÅŸ. Dönüşünüzde, güleryüzlü aile iÅŸletmesi Yörük Ramazan’ın Yeri’nde (0242 834 00 52, 0544 506 85 59) dinlenin; lezzetli yemekleri var.Â