Motosiklet'2004 Rüzgar gibi geçti

Sabahın erken saatlerinde uyandım. Herkesler işlerine giderken ben de heyecan içinde Lütfi Kırdar'daki fuara doğru yola koyuldum. Fuar alanına yanaştığımda etrafta hoş bir koşuşturma ve telaş seziliyordu. Ben de motorun tepesinde etrafı gözetlerken dönmeye çalıştığım virajda korna sesleriyle kendime gelip son anda kibar bir beyin otomobiline kafadan girmekten kurtuluyorum.

Tamamen benim salaklığım. Motor bu nereye bakarsan oraya gidiyor işte.:) Neyse motorumu park edip dalıyorum salona. Yetkililer ve birkaç basın insanı dışında kimseler yok etrafta. Fırsat bu fırsat deyip güzelim motorları başlıyorum fotoğraflamaya. Yalnız olduğum için bu sefer sonradan çektirdiğim bir iki poz dışında motorların üstünde sırıttığım fotoğraflar olmuyor bunlar. Zaman geçtikçe kalabalıklaşıyor etraf ve 12 de ziyarete açıldığında içeriye ciddi bir kalabalık akın ediyor. 'Oh oh' diyorum kendi kendime. ‘‘Ne güzel bu kadar çok motosiklet sevdalısını bir arada görmek.’’ Sabahın 10:30 undan akşam 20:30 a kadar her iki katta en az 4-5 tur atarak, hiç sıkılmadan dolaştım fuarı. Her adım başı bir dostla karşılaşıp bir de onlarla atılan küçük turları saymazsak 4-5.

HONDA Honda standı da oldukça göz alıcıydı. CBR 1000RR tüm haşmetiyle bana göz kırptı bütün gün bu stanttan. Bir de benim hiç haz etmediğim tarzda, 6 silindirli 1800 cc'lik, adına ‘‘valkyrie rune’’ dedikleri, vücut itibarıyla karıncaya benzettiğim NRX 1800 ziyaretçilerin ilgisini çekti. Neden çekti inanın hiçbir fikrim yok. Bir de Honda, dışarda japonyadan gelen alkış manyağı bir pilotla küçük bir gösteri yaptı. Adam alkış almadan yerinden kıpırdamıyor. Sen bir göster beğenirsek alkışlarız di mi? Yok yok hakkını yemiyip harbi alkışlık hareketlerle eğlendirdi hepimizi. Sağolsun.

SUZUKİ Salondan içeri girer girmez Suzuki sizi karşılıyor. Bence Suzuki fuardaki en güzel yeri kapmıştı. Ancak bu avantajlı yeri çok başarılı değerlendirdiklerini söyleyemiyeceğim. Garip bir sönüklük vardı standta. V-StromDL650 babalar gibi yerini almıştı tabi bu standta. Bunun yanında inanılmaz cici sukutırlar ilgi çekiyordu.

HARLEY DAVIDSON Harley-Davidson'un standına bayıldım. Çok doğru bir iş yapmışlar, çok da yakıştırmışlar. Birbirinden alımlı Harleyler adeta yemyeşil çimlerin arasında pikniğe gelmiş edasıyla ışıldadılar fuar boyunca.

YAMAHA Yamaha, of ya bak yazmıcaktım ama dayanamayacağım. Yamaha R1'in lansmanı için tüm basın ve ziyaretçiler standa toplandı. Ben de gittim tabi ki. Yüksek bir podyumda üstü kırmızı perdeyle örtülü R1'i abinin biri sunuyor. Tüm basın, ziyaretçiler merak içinde toparlanmış perdenin inmesini bekliyor. Ben dahil. Abi bağıra bağıra anlatıyor. ‘‘....şu beygir gücü, ağırlık oranıyla sınıfında tekeeek! 2004'ün en bilmem ne motoruuuu... İşte karşınızda 2004 R1 ve Rüzgarın Kızıııııııııı!’’ Benim elim ayağım buz gibi oluyor birden. ‘‘Ne Rüzgarın kızı mı?’’ Perde iniyor ve R1'in üstünde neredeyse çırıl çıplak bir abla yüzü gözü boya, artiz artiz poz veriyor basına. Fotoğraftanda görebileceğiniz ablanın benle uzaktan yakından bir ilgisi yok. Benim başımdan aşşağı kaynar sular inmiş durumda. Yanımdaki insanların konuşmalarını duyuyorum: ‘‘İyyyyy bumuymuş Rüzgarın Kızı...’’. ‘‘Abi bu kız da bunu yaptı ya hiç beklemezdim.’’ O an içimden adamın elindeki mikrofonu alıp ağlayarak ‘‘Haaaayıııır o ben değiiiiliiiim!!!!’’ demek geçiyor. Hayır diyorum kendi kendime: HAYIR! Elimden bir kaza çıkmaması için kendimi zor tutup mümkün olduğu kadar uzaklaşıyorum standtan. Neyse sonra özür filan diliyorlar ama kırgınım vallaha hala, ne yalan söyleyeyim, maymun ettiniz yani Rüzgarın Kızı'nı..:) Maymun ettiniz çünkü şahsen beni tanıyan tüm arkadaşlarım bütün gün ‘‘Uff R1'in üstünde de süperdi ha Rüzgarın Kızı’’ ‘‘Meğer sen neymişsin be?’’ diye beni deli ettiler.

Bunların yanında camiamızın dergileri MotorBike, Motorize, biricik federasyonumuz TMF, pek faydalı çeşitli motosiklet klüpleri, pek çok motosiklet aksesuvar markaları da tam teşekkül yerlerini almışlardı fuarda. Diyeceğim o ki bu yıl da fuar birbirinden güzel motor ve motosiklet sevdalısını bir araya getirdi ve gitti yani rüzgar gibi geçti. Unutmadan fuarda en çok dikkatimi çeken bu yıl diğer yıllardan farklı olarak motosikletlerin üzerinde yarı çıplak, anlamsız anlamsız etrafa gülücükler atan ablaların olmamasıydı. Rüzgarın Kızı!! dışında:)

BORUSAN BMW

Suzuki'nin hemen arkasında tüm asaletiyle Borusan BMW yerini almıştı. Standtaki doğru ışıklandırma ve sıcak atmosfer hemen hissediliyordu. R1200R fuarda kendime pek layık gördüğüm motorların başındaydı. İnsanın bu standta daha fazla vakit geçirmek için motorlar dışında da sebepler vardı. Espressodan kolaya ne isterseniz birbirinden lezzetli kanepeler eşliğinde yiyip içebiliyorsunuz. Ben cappucinomu R1200R ın tepesinde içtim vallaha. Yok yok şaka. Yani fuarı söyle bir dolaşıp burda dinlenebiliyor-sunuz. Ve bunları etrafınızda birbirinden nefis ışıl ışıl motorlar varken yapıyorsunuz. Standta yetkili herkesin yüzlerinden düşmeyen gülümseme de cabası. Aslında yeme de yanında yat.

KAWASAKİ Kawasaki oldukça mütevazi bir standla katılmıştı fuara. Laci ZX 10R satandta baş döndürücü güzelliğiyle kapatıyordu bu mütevaziliği.