Mevlana’nın izinde, kültürel zenginlikleri kucaklayan şehir
Mevlana’nın 749. Vuslat Yıldönümü Anma Törenleri 7-17 Aralık tarihleri arasında Konya Mevlâna Kültür Merkezi’nde düzenlenecek. Türkçesi ‘düğün gecesi’ demek olan ‘Şeb-i Arus’ etkinliklerine katılmak için yolunuz Konya’ya düşerse jürimizin önerilerine göz atabilirsiniz: Gitmişken neler yapmalı, nerede konaklamalı, ne yemeli, hangi kültürel zenginlikleri gezmeli?
Selçuklulardan miras
Alaaddin Camisi
Geçmişte Frig, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı için bir yerleşim yeri olan Alaaddin Tepesi, bugün yöre halkı tarafından şehrin terası olarak biliniyor. Selçukluların en önemli camilerinden Alaaddin Camisi de tepe üzerindeki görkemli yapılardan. Tarihi geçmişi ve mimari özellikleri sebebiyle halk arasında ‘Ulu Cami’ olarak da anılıyor. İsmail Akkaya “1220’de inşa edilen caminin avlusundaki kümbette Selçuklu hanedanı üyelerinin mezarları var” bilgisini veriyor.
İşçiliği kendine hayran bırakıyor
Karatay Medresesi
Sultan 2. Keykavus döneminde inşa edilen medrese için Saffet Emre Tonguç “İşçiliği kendine hayran bırakıyor” yorumunu yapıyor. Mimarisinde sille taşı kullanılan bu tarihi binada, zamanında hadis ve tefsir çalışmaları yapılmış. Bugünse Çini Eserleri Müzesi olarak kullanılıyor. Melih Uslu da “Mimarisi, çinili kubbesi ve zengin bezemeleriyle Selçuklu sanatının başyapıtları burada” diyor.Süs havuzları ve kameriyeler
Kyoto Parkı
Japonya’nın Kyoto şehriyle kardeşlik ilişkilerinin geliştirilmesi için Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından 2010’da açıldı. Kyoto Parkı hakkında Burcu Gürtürk Kadak “Japon evi, süs havuzları, Japon bitkileri, kameriyeler, seyir terasları, su değirmeni gibi kendinizi Japonya’da hissedeceğiniz detaylara sahip” yorumunu yapıyor.
5 bin yıllık Rum köyü
Sille Mahallesi
Serda Büyükkoyuncu “Akarsu kenarında bir kahve molası vermek, eski evler arasında gezinmek, tarihi kilisesini ziyaret etmek ve yöre kültürüne dair izler görebileceğiniz müzesini gezmek için 5 bin yıllık Rum köyü Sille’yi listenize ekleyin” diyerek öneriyor. Konya camilerinde yaygın olarak kullanılan sille taşı da bu yöreden çıkıyor.
En eski yerleşim yerlerinden
Çatalhöyük
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde olan, en gelişmiş ve en eski neolitikçağ yerleşim yerlerinden biri Çatalhöyük… 1958’de keşfedilen antik kentin tarihi 9 bin 400 yıl önceye gidiyor. Oğulcan Tatar “Kentin duvar resimleri oldukça ilginç. Buradaki 8 bin 800 yıl önceye tarihlenen kilim motifleri, Anadolu’da halen kullanılıyor” diyor.
Lezzet duraklarından
Lokmahane Restaurant
Menüsü Anadolu Selçuklu ve Osmanlı kültürleriyle yoğrularak oluşturulan ve zengin Konya ev mutfağına ağırlık verilen şehrin en özel mekânlarından. Popüler lezzetleri arasında kaymaklı kabak tatlısı da olan restoran için Ebru Erke “Kayısılı etten vişne tiridine çok güzel tatlar var, kesinlikle gidilmeli” yorumunu yapıyor.
Konstantin’in annesine adanmış
Azize Helena Kilisesi
Dünyanın en eski kiliselerinden birinin Konya’da olduğunu biliyor muydunuz? Konya’nın 7 kilometre kuzeybatısındaki Sille’de ziyaretçilerini bekleyen Azize Helena Kilisesi 327 yılında, Roma’nın Hıristiyanlığı serbest bırakmasından 3 yıl önce inşa edilmiş. Doğu Roma İmparatoru Konstantin’in annesi adına yaptırıldığı söyleniyor.
Otantik atmosfer
Hich Hotel
Mevlana Müzesi’nin hemen yakınlarında, şehrin tam merkezindeki 200 yıllık tarihi yapı, restore edilerek butik bir otele dönüştürülmüş. Nurgül Büyükkalay “Mevlâna Müzesi’nin avlusuna bakan odalarında tarihe uyanmak çok güzel. Otelde konaklamasanız bile otantik atmosferinde mutlaka bir şeyler için” diyor.
Furun kebabı yiyin
Somatçı Fihi Ma Fih Restaurant
Konya gezinizi bir gurme seyahatine dönüştürmek elinizde. Bamya çorbası, etli ekmek, fırın kebabı, Mevlana böreği, arabaşı çorbası ve irmik helvası gibi geleneksel Konya yemeklerini, sufi müziği eşliğinde deneyebilirsiniz. Konya Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ‘’Konya’da furun kebabı yemeden dönmeyin” diye uyarıyor.
Birçok alanı var
Konya Tropikal Kelebek Bahçesi
Böcek Müzesi bölümü, kelebek yaşam döngüsü alanı, böcek sineması ve Böcek Köyü’nden oluşan Tropikal Kelebek Bahçesi, Avrupa’nın en büyük kelebek uçuş alanına sahip. Konya’nın Selçuklu ilçesinde 2015’te açılan bu özel mekân aynı zamanda Türkiye’nin de ilk kelebek bahçesi olma özelliğini taşıyor. Gül Güneş öneriyor.