Marmaris’te mavi ve rüzgarla dans

Bilgisayarsız, telefonsuz, sadece rüzgâr sesiyle 14 gün geçirmek, yelken eğitimi almak için yaz başında Marmaris’e gittim. İngiliz Kraliyet Yatçılık Birliği, Marmaris’te yerel şirketlerle işbirliği yapıyor, dünya standartlarında eğitim verilmesini sağlıyordu. Derslere en çok İngiliz ve Ruslar ilgi gösteriyordu. Avustralya’dan gelen bile vardı.
İlk aşama bir haftaydı. Not almak, kalem, defter yoktu. Her şey yaşayarak öğreniliyor, öğretiliyordu. Marmaris Yat Limanı’ndan ayrılırken 2’si Rus, biri İsviçreli olmak üzere beş kişiydik. 65 yaşındaki İngiliz eğitmen kaptanımız “Marmaris’in en bakir koylarında seyir yapacağız” diyordu.

YORGANIM YILDIZLAR

Yönümüzü Çiftlik Koyu’na çevirdik. İlk dersimiz teknede güvenlik. Yelken nasıl açılır, rüzgar yönüne doğru seyir kararları ve derken bir de baktım ki yelkenler fora ve dümen bende.
Usul usul süzülüyoruz. Ekip çalışmasıyla kısa sürede tekneye hakim olmayı öğreniyoruz. Birimiz dümende, diğerleri yelkende, vinçlerin başında. Talimatlar kaptandan. Akşam yemeğini Çiftlik Koyu’nda Rafet Baba’da yiyoruz. Kalamar, ahtapot, ot kızartmaları... Gece güvertede yıldızları seyrederek uyuyor, sabah ördek sürüsünün sesiyle uyanıyorum.
İkinci gün rotamızı Bozukkale’ye çevirdik. Dalgaların gökkuşağından geçerek vardığımız sakin koy, antik dünyada üs olarak kullanılmış. Karadan yolu yok. 18 tekne şamandıraya bağlanabiliyor. Duş, tuvalet ve internet bağlantısı dahi var. Koyun en popüler restoranı Sailor’s House. Balık ve mezeler harika.
Üçüncü gün az bilinen bir koyda, denize düşeni kurtarma eğitimi yapıyoruz. Akşam yıldızların altında menemen, şaraptan oluşan mönümüzü tadıyoruz. Dördüncü günün konusu haritadan rota belirleme. Rotamızı çıkarıp yola düşüyoruz. Usul usul seyrediyoruz Akdeniz’in masmavi sularında. Kaptan adaylığı öyle muhteşem bir duygu ki tarifi güç... Bencik ile Orhaniye arasında seyirin tadına doyum olmuyor. İki nokta arasında büyük dalgalar yok. Arada çok güvenli koylar var. Kuzey veya Güney rüzgâr nereden gelirse gelsin koy güvenli. Demir atmak ücretsiz. Deniz her zaman sakin.

FRANSIZ, BELÇİKALI RESSAMIN GÖZDESİ

Orhaniye’ye vardığımızda başarılı seyri bir kadeh şarapla kutluyoruz. Son yıllarda ressamların gizli cenneti haline gelmiş Orhaniye. Özellikle Fransız ve Belçikalı ressamların. Koyların, Eren Dağı’nın muhteşem manzarası tuallere yansıyor. Ersoy, İskele ve Kadriye buranın popüler restoranları...
Ve dönüşe geliyor sıra. Gece seyrini tecrübe ediyoruz. Ay ışığında yelkenle denizin ortasında o sessizliği yaşamak huzur verici. Sadece dalgaların, yelkeni dolduran rüzgârın sesi duyuluyor. Konuşmuyoruz, anı yaşıyoruz.
Ertesi gün Marmaris’e başladığımız noktaya dönüyoruz. RYA Competent Crew Sertifikası’nı hak ediyoruz. Bundan  sonraki aşamada ise Day Skipper yani Türkiye’deki karşılığı Amatör Yat Kaptanlığı sertifikası alacağız. Daha birkaç seyire çıkmak istiyorum. Tamamen pekiştirmek için.
Gözüm arkada kalıyor. Sulara bir dahaki buluşmaya kadar elveda diyorum.

Yelkenliler teşvik edilmeli

22 yıldır Türkiye’de yaşayan İngiliz kaptan Colin Pearson, RYA’nın Türkiye’deki birkaç yat eğitmeninden biri. 15 yıllık kaptan. “Türkiye yelkenci cenneti. Birbirine birkaç saat mesafede, tarihle bütünleşmiş pek çok koy var. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar keyifli yelken seyri mümkün değil” diyor. Göcek ve Fethiye’deki motorlu yatların son 20 yılda denizi kirlettiğini, su kalitesini olumsuz etkilediğini savunuyor. Deniz doğasını korumak için yelkenli teknelerin teşvik edilmesi gerektiğini hatırlatıyor.

RYA standardı getirdiler

Marmaris’te İngiliz hocaların ders verdiği dört kursta İngiliz Kraliyet Yatçılık Birliği (RYA) standartları uygulanıyor. Nisandan kasıma süren dersler İngilizce. Bir haftalık kurs 600 Euro. Sıfırdan başlayıp profesyonel yat kaptanlığına kadar giden farklı düzeylerde kurslar düzenleniyor.