Manastır’da Atatürk’ün izinde yolculuk / 19 Mayıs tatili
Bu bahar ayında bir değişiklik yapın ve 19 Mayıs’ta vize sorunu olmayan tarih ve kültür cenneti Manastır’a gidin. Atatürk’e olan ilgi ve sevgiyi bir kez de Türkiye sınırları dışında görün. Atatürk’ün ilk aşkı Eleni’nin duygu dolu mektubunun bir kopyasını, Şirok Caddesi’ndeki evinin balkonunun altında okuyun.
Şehri gezmek için gelen Türk turistlerin en fazla uğrak yeri, Atatürk’ün okuduğu Manastır İdadisi binası. Bugün Manastır Kültür Müzesi olarak hizmet veren binada Türkiye’den gelenlerin ziyaret ettiği, Atatürk Anı Odası bulunuyor. Burada Atatürk’ün balmumu heykeli, büstü, kişisel eşyaları, fotoğrafları, kitap ve broşürler yer alıyor. Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanmış ‘Güneşin Adı: Mustafa Kemal’ isimli kısa film ziyaretçiler için gösteriliyor.
ATATÜRK'ÜN İLK AŞKI ELENİ'NİN YAZDIĞI MEKTUP
Güzel kentin güzel kızlarından biri de rivayete göre Atatürk’ün ilk aşkı Eleni Karinte.. Eleni’nin yazdığı mektuptaki şu duygulu satırlar çoğu kadın ziyaretçinin gözlerini sulandırıyor;
“Çok seneler geçti, ben halen her gün senden haber bekliyorum. Herhangi bir zamanda mektubumu alırsan, beni hatırla. Kâğıttaki gözyaşlarımı görebileceksin. Yıllar ve olaylar geçiyor, seninle ilgili çok şeyler konuşuluyor. Mektubumu okurken, başka kadını seviyorsan, mektubumu yırt.
Benim seni sevdiğim kadar, o kadını o kadar çok seviyorsan, kendisine hiçbir şey söyleme, senin kadar mutlu olmasını diliyorum. Fakat, balkondaki kızı hatırlıyorsan ve başkasını sevmiyorsan, seni beklediğimi ve ömrüm boyunca bekleyeceğimi bilmeni istiyorum.
Döneceğini, beni unutmayacağını biliyorum. Babam vefat etti. Beni senden ayırdığından tam bir yıl geçti, beni eve kapattı ve bir ay çıkmama izin vermedi. Ağladım, biliyorum ki tüm kilitleri ve hapisleri boşuna harcadı.
Beni evlendirecekleri adamı sadece bir kez gördüm ve kendisi bana onu sevebileceğimi söyledi. Ben kendisine, 'Hayır, ben sadece ilk aşkımı seviyorum' dedim. Babam beni hiç bir zaman affetmedi ve ben de kendisini affetmedim. O zamanlardaki gibi artık genç ve güzel değilim.
Ebediyen seni seven ve seni bekleyen, Eleni Karinte'n.''
Zamanda yolculuk kaçınılmaz
Bizim için İstiklal Caddesi, Bağdat Caddesi ne kadar önemliyse, Manastır’ın da Şirok Caddesi o kadar önemli... Burada kafeler, Türkiye, İngiltere ve Fransa bayraklarının bir arada olduğu 12 ülkeye ait konsolosluk binaları, Atatürk’ün ilk aşkı Eleni’nin oturduğu balkonlu bina, oteller, Osmanlı’nın ilk sinemacıları Manastırlı Manaki kardeşlerin heykeli, Balkan mutfağının dışarı taşarak sizi içeri buyur eden kokusu, ‘Bürekçiler’ gençlerin cıvıltısı her şey burada.. Baharın gelmesiyle birlikte Şirok Caddesi müzik festivallerine, konserlere ev sahipliği yapmaya başlıyor...
Buradaki Osmanlı dönemi yapıları da hemen dikkatinizi çekecek. 16. yüzyılda Mimar Hayrettin tarafından yapılan İshak Çelebi Camii (1506), TİKA tarafından restore ediliyor. Mimar Sinan çizimi olduğu bilinen Gazi Haydar Kadı Camii (1562),Yeni Cami (1556) ve içinde 86 adet dükkân olan Osmanlı Bedesteni (Kapalıçarşı) dimdik ayakta.
Çarşıya uğradığınızda zaman makinesi ile Osmanlı dönemine dönmüşsünüz duygusu yaşayacaksınız. Çarşı’da “Bürek” yazan dükkânlar, terzi, berber dükkânları sizi tarihte yolculuğa çıkaracak. Hiç de yabancılık çekmeyeceğiniz çarşıda ‘İstanbul Butik’ yazılı tabelanın olduğu dükkânda sizi Türkçe konuşan Osmanlı’dan kalma soydaşınız karşılayacak.. Karnınız acıktığında gireceğiniz restoran-kafelerde, et ağırlıklı yiyecekler, gelen porsiyon büyüklüğü, ödeyeceğiniz miktarın düşüklüğü sizi şaşırtacak.
Manastır’ın içinden geçen Dragor Nehri’nin hemen yanındaki parkta şehrin sembolü olarak görünen saat kulesinin (17.yüzyıl) yapımında 100 bin adet yumurta kullanılmış. Tarih ve kültür cenneti olarak görünen Manastır’a geldiğinizde, şehre 2 km. mesafede antik kent Heraclea Linkestis’i ziyaret ederek, günümüze kadar korunan mozaikleri, küçük piskopos bazilikası, büyük amfi tiyatro, akropol, nekropol görülmeden geçilmemesi gereken yerler arasında.