Londra’dan en popüler Instagram manzaraları
Instagram hayatımıza girdi gireli hepimiz değme fotoğrafçı olduk. Gittiğimiz her yerde ilk önceliğimiz postunu yapacağımız fotoğraf. Durum böyle olunca size Londra için instagram rehberi hazırladım...
Big Ben Manzaralı Kırmızı Telefon Kulübesi
Londra’da 12.000’den fazla şehrin simgesi kırmızı telefon kulübesi var. Şüphesiz en popüler ikisi Parlamento Meydanı’nda Big Ben Saat kulesi manzaralı olanlar. Gece gündüz önleri kulübelerle fotoğraf çekip instagramında paylaşmak isteyen turistlerle dolu.
Liman Ticaretinden Instagram Alemine: Hay’s Galleria
1850’de ticaret limanı olarak inşa edilen Hay’s Limanı tüm dünyadan gemilere ev sahipliği yapar bu bölge Londra’nın ambarı olarak bilinirmiş. Uzun yıllar atıl kaldıktan sonra Southbank bölgesinin yeniden yapılandırılması kapsamında restore edilip Hay’s Galleria olarak Londra’da uğramanız gereken yerlere listesine eklendi. Cam çelik konstrüksiyon galerinin odak noktasında David Kemp’in 18 metre boyunda kinetik gemi heykeli var. Su jetli havuz ve hareketli parçalarıyla gerçekten görülmeye değer. Galeride ayrıca turistik geleneksel objeler satan kiosk, dükkânlar ve bir kaç kafe restoran bulunuyor. Rıhtımda Tower Bridge’den London Eye dönme dolabına kadar uzanan geniş açı harika bir Londra manzarası ise sizi bekliyor.
En Yeni Destinasyon: The Ned Otel
Bir bloğu kaplayan dev binanın iki ayrı sokakta bulunan girişlerinden birinden içeriye girdiğiniz anda kalabalık dinamik bir yemek cennetinde kendinizi buluveriyorsunuz. Giriş katında tam yedi restoran var. Otel resepsiyonuna ilerde ortalarda bir yerde rastlayacaksınız. Eski Midland Bankası’nın yeniden restore edilip 200 milyon poundluk maliyetle Soho grup ile birlikte The Ned Oteli olarak geçen baharda açılmasından itibaren City of London bölgesine büyük bir hareket geldi. Instagramda fotoğraflamayan bir ben kaldım diye hissetmeniz çok mümkün çünkü açıldığından beri bu kadar postu yapılan Londra’da başka otel yok.
Otel değil, şehirde yeni bir destinasyon. Gidin ne demek istediğimi anlayacaksınız. Yüksek tavanını kaplayan süslemeleri, sıralı kolonları, orjinal mermerleriyle eski bankanın atmosferini de korumayı çok güzel başarmışlar. Malibu Kitchen, Cafe Sou, Kaia, Cecconi’s, Millie’s Lounge restoranlardan bazıları. Pazarları özellikle Millie’s Brunch’ı denemenizi tavsiye ediyorum. Değişik ve çok lezzetli salatalar, ıstakoz ve rozbifli ingiliz menüsü gerçekten çok iyi ve fiyatı bu büfeye göre çok makul. Beş haftalık bekleme süresi olmasına şaşmamalı. Alt katta banka kasasının iki metrelik dev kapısının giriş olarak kullanıldığı Vault Bar üyelere özel. Gündüz sakin bir bar-lounge iken gece tam bir klübe dönüşüyor. İçerideki eski banka kasalarını The Ned üyeleri isterlerse kiralayıp içki dolapları olarak kullanıyor. Üst terasta bulunan ısıtılmış havuzlu Ned’s Club’a yine sadece üyeler girebiliyor. Ne yapın edin, bir üye bulun yukarı çıkın. Çünkü sadece sekizinci kattan, binaların tam arasından tüm şehri 360 derece çok bir başka seyrediyorsunuz. www.thened.com
Instagram Cenneti: St. Pancras Meydanı
St. Pancras Meydanı tam bir instagram cenneti. Her köşesi fotoğraflamak için ayrı malzemeyle dolu. St.Pancras saat kulesi ve genis yataylama binasında hizmet veren St. Pancras Renaissance Oteli’nin zarif iç merdivenleri, saat kulesinin meydana yeni yapılan set havuzlara yansıyan yüzü, yine aynı meydanda Granger and Co’nun tadına doyum olmayan pancake’i gibi. Bitişikte bulunan Kings Cross tren istasyonundan kalkan trenle okulu Hogwarts’a giden Harry Potter’ın fotoğraf kulübesini de eklemeliyim. St. Pancras’a mutlaka gidin bir kaç günlük instagram malzemenizi bir kaç saat içinde çıkarın.
Tekno Renklerle Neal’s Yard
Covent Garden ve Soho bölgesi arası caddelerin arasına sıkışmış parlak tekno renklere boyanmış binalarla dolu çıkmaz bir sokak. Ortasında otur bu cümbüşü seyret fotoğraf çek diye beş tane bank koymuşlar. İlk dükkanlarını burada açan organik krem mabedi Neal’s Yard Remedies’de kendinizi şımartın, içine sığılması zor minik dükkanından sonra sokağın köşesini mesken tutan 26 Grains’in yulaflı chialı çeşit çeşit kaselerinden, avokado tostlarından tadın. Ben bu sefer onu es geçtim. Pizzayı üst bir tada çıkarmayı başarmış sokağın yenisi Home Slice’ın mantar, ricotta peyniri, balkabaklı, trüf yağı ve kabak çekirdeği ile lezzetlendirilmiş dilimlerinden iki tanesini afiyetle mideye indirdim. Şiddetle tavsiye olunur. Küçücük alanda kalabalıklardan kaçınmak istiyorsanız sabah saatlerini seçin.
En Romantik Instagramlı: Clos Maggiore
Cam kubbenin altında beyaz kiraz ağaçlarının dallarının üzerinize sallandığı, parlak şöminenin sıcaklığının salonu ısıttığı, beyaz keten örtülü iki kişilik masalarda yenen yemekten daha romantik bir akşam yemeği olabilir mi? Bu yüzden yakın zamanda Clos Maggiore Londra’nın en romantik restoranı seçilmiş. Covent Garden King Street’teki bu fransız restoranında menü de azımsanacak gibi değil. Trüflü pappardelleyi sakın sevgilinizle paylaşmayı kabul etmeyin. Ardından yanmış bal dondurmalı karamelize Varlhona Çikolata tatlısı iki kişilik nasılsa. Sırf romantik yemek değil, en doğru ışığı ve en iyi instagram karesini yakalamaksa asıl niyetiniz bunu sevgilinize sezdirmeden biraz daha erken saatte giderek başabilirsiniz. www.closmaggiore.com
Peggy Porschen’in masal diyarı
Pembe benim favori rengim değil ama bu dükkanın kapısının önüne gelince pembe gönlüm sende deyiverip içeri giriyorum. Bu kadar şirin bu kadar çek fotoğrafımı diyen bir giriş olabilir olabilir mi! Burası pastel pembe bir masal diyarı. Instagram müdavimlerinin yine kapısında nöbet tuttuğu Belgravia’daki mekanda asıl siz içerideki çikolata, meyve ve kuruyemişle yapılmış renk renk cupcake, cookie ve özellikle yemeye kıyamacağınız şıklıktaki kat kat pastaları bir görün. Tüm ürünler geleneksel fırınlama metodları, kaliteli malzeme ve sadece görünümüne değil tadına da özen gösterilerek hazırlanıyor. Ödüllü pasta şefi Peggy Porschen kimlere özel günleri için pastalar hazırlamamış ki! Kate Moss - James Hince’in düğün pastası, Sir Anthony Hopkins’in 70.yaşgünü pastası, Damien Hirst’ün Sotheby’de yapılan müzayede, Sir Elthon John, Madonna ve Gywneth Paltrow’un partilerinde sunulan pastalar hep onun eseri. İsterseniz Peggy’nin 2015 yılında Cake Masters Ödülü alan ‘Cake in Bloom’ kitabını alıp bu lezzetleri sizde yaratmayı deneyebilirsiniz ya da işi şansa bırakmayıp Peggy Porschen Academy’e kayıt olup pasta pişirme, süsleme-şekerleme tekniklerini bizzat kendisinden öğrenebilirsiniz.
www.peggyporschen.com
Grafitti Mabedi: Leake Street Tunnel
Waterloo tren istasyonun altında bulunan eski otoyol tüneli Londra’nın dev grafitti sokak sanatı alanına dönüştü. 2008 yılında İngiliz sokak sanatçısı Bansky’nin organize ettiği Cans Festival’inde ilk olarak açılan grafitti tüneli bugün Londra’da instagram için malzeme arayanların gözdesi. İçerisi sürekli duvarlarda boya spreyleriyle çalışan izleyenlerine bir nevi şov yapan sanatçılarla dolu. Grafittiler gerçek bir emeğin sonucu ortaya çıkmış çok başarılı işler. Renkler, desenler, özellikle temalar çok başarılı, mekanla uyumu tartışılmaz. Hangi birini seyredeceğinizi, hangi birinin önünde fotoğraf çektireceğinizi şaşırıyorsunuz. Esas sorun daha sonra içlerinden hangisini seçip instagramınıza koyacağınız tabii. Allahtan şimdi videolar var, fotoğraf kadar çekinmeden video paylaşabiliyoruz. Leake Street Tunnel’dan ben ve benim takipçilerim bolca nasibini aldı. Siz de bundan sonra ilk gidişinizde mutlaka uğrayıp instagramınızı videolara boğun.