Son Güncelleme:
Lizbon guide
mutlaka görünCOMERCIO MEYDANI Trafiğe kapalı Rua Augusta’yı takiben nehir yönünde ilerlediğinizde, ki size her zaman deniz olduğu izlenimini verecektir, sizi görkemli Comercio Meydanı karşılayacaktır. Hemen belirtelim, 1755 büyük depremiyle yerle bir olan Lizbon’u yeniden ayağa kaldıran Pombal Markisi tarafından kazıklar üzerinde inşa edilmiş, birbirine çok benzeyen ve ‘Pombalino’ stili binaların yer aldığı Baixa Mahallesi’nde bulunuyoruz. Kahve zamanı. Adı ünlü şair Fernando Pessoa’yla özdeşleşen ve neredeyse bütün önemli edebi tartışmalara ev sahipliği yapmış olan Rua Garrett 120 numaradaki A Brasileira bizim tartışmasız önerimiz. Ama Comercio Meydanı’ndaki Martinho da Arcada’yı tercih edenler de pişman olmayacaktır.BELEM KULESİ Lizbon’un en güzel semtlerinden biri Belem, iki önemli yapısıyla tanınıyor. Bunlardan ilki Belem Kulesi. Bir zamanlar Tajo Nehri’nin ortasında olan ancak zamanla karada kalan kule uzun yolculuklar sonrasında denizcilerin buluşma noktasıymış. Kule denizciliğin simgesi olarak kabul ediliyor. KAŞİFLER ANITI Portekiz 15 ve 16. yüzyıllarda yaptığı keşiflerle dünya tarihini etkilemiş bir ülke. Marinanın içinde yer alan Keşifler Anıtı’nda bu çağlarda büyük işler yapmış Henry the Navigator, Vasco de Gama, Pedro Alvarez Cabral gibi ünlü kaşiflerle birlikte muhteşem bir keşif haritası bulunuyor. Burnu Tagus Nehri’ne dönük, yelkenleri şişik gemideki kaşiflerin yüzü geleceğe bakışı temsil ediyor. 50 metre yüksekliğindeki anıt 1960 yılında inşa edilmiş.JERONIMOS MANASTIRI Belem’in ikinci önemli yapısı ise Jeronimos Manastırı. 1496 yılında Kral I. Manuel tarafından yaptırılan manastır roman ve gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri ve dönemin başyapıtları arasında. Beyaz kum taşından yapılan binanın dışı kabartmalarla kaplı. Ayrıca binanın yapımında Vasco De Gama’nın Hindistan’dan getirdiği taşlar da kullanılmış. Rivayete göre Vasco de Gama Hindistan yolculuğuna çıkmadan önce burada dua etmiş. Gama’nın keşifleri Portekiz’e o kadar çok para kazandırmış ki manastırın maliyeti çok önemsiz kalmış. OYUNCAK MÜZESİİçinde tam 20 bin oyuncak sergilenen merkezdeki Oyuncak Müzesi, küçükler kadar büyüklerin de ilgisini çekecektir. Gezinizi Sintra’dan Cabo da Roca yani Kaya Burnu’na doğru sürdürebilirsiniz. Böylece Avrupa Kıtası’nın en uç batı noktasını da görmüş olursunuz. Üstelik beş euro’ya, orayı ziyaret ettiğinizi kanıtlayan şık bir sertifika bile edinebilirsiniz. Bir zamanlar dünyanın sonu olarak kabul edilen Cabo da Roca’da sizi, Portekizlilerin ulusal şairi Camoes’in ‘karanın bitip denizin başladığı yer’ dizesi karşılayacaktır.SINTRALizbon’a kadar gelmişken eğer bir Sintra-Caiscais gezisi yapmazsanız, yapmış olanlar kesinlikle sizi ayıplayacak ve gezinin en güzel bölümlerinden birini kaçırdığınızı peşinen söyleyecektir. Bizden uyarması... Lizbon’un okyanusa uzanmış burnu gibi duran bu bölge, tarihsel bir dokuya, istisnai bir iklim ve peyzaja ve saldırgan bir bitki örtüsüne sahip. Koruma altındaki bu bölgeye yapacağınız gezi için en az bir tam gün ayırmalısınız. N 249 numaralı otoyolu ya da merkezden kalkan otobüsleri kullanarak Sintra’ya ulaşabilirsiniz. Nemli iklimi, okyanusa cepheden bakması nedeniyle aldığı rüzgar yüzünden kuşaklar boyu kraliyet ailesinin, soyluların ve sanatçıların tercihi olmuş bir kent Sintra. Buraya ayırdığınız zamanı müzeler ve şehir arasında iyi paylaştırmanız, sonradan yaşayabileceğiniz pişmanlığın önüne geçecektir. Gerek tarihi bölüm, gerekse de bu kokuya zarar vermeden inşa edilmiş yeni bölüm mükemmel bir gezinti parkuru oluşturmakta. Şehrin eski bölümünde vereceğiniz kısa molalarda, neredeyse minyatür boyutlardaki kafe ve restoranlar size zamanda geriye sıçramalar yapma olanağı verecektir. Bitki örtüsündeki şaşırtıcılık insanı olmayan tanımlamalara sürükleyebilir. Örneğin, Sintra’nın bitki örtüsünü ‘tropikal bir akdeniz bitki örtüsü’ olarak niteleyebilirsiniz.SINTRA’DA MÜZELERİlk durağımız hemen merkezde yer alan Sintra Ulusal Sarayı. 13. yüzyılda I. Dinis tarafından ortaçağdan kalma bir yapının üzerine inşa edilmiş. Portekiz Kralı I. Manuel tarafından çok sevdiği ‘mudejar’ stilinde, yani Arap izleri taşıyan Hıristiyan tarzda restore edilip yazlık saray olarak kullanılmış. Yapıda hemen dikkat çeken ve görüntüsünü hayli ilginçleştiren iki yüksek uzantı, ne oldukları konusunda hayal gücünüzü gıdıklayacaksa da onların sadece birer baca olduğunu öğrenince fazla hayal kırıklığına uğramayın diye peşinen söylüyoruz. Portekiz’in çok katmanlı kürtürel yapısını, denizaşırı maceralarının izlerini taşıyan bu sarayı mutlaka görmelisiniz.PENA SARAYISize tepeden bakan Pena Sarayı, deyim yerindeyse bir pasta-saray. Gotik kuleler minarelerle son buluyor, barok kubbelerin yükünü, ‘manuelino’ tarzı bezenmiş duvarlar zemine taşıyor, ağırbaşlı bir kırmızının hemen yanında çığırtkan bir sarı beliriveriyor. 1840-1850 yılları arasında inşa edilen saray, mimaride armoni arayanları bir parça rahatsız edebilir. Sintra’nın tepelerinde yer alan Mouros yani Arap Kalesi de vakti bol olanlara önerilebilir.CAICAISCaiscais, Avrupa aristokrasisini ve balıkçıları bir araya getiren küçük bir kasaba. Küçük plajı ve ona nöbet tutan tarihi evleriyle minik bir harika. Hemen kıyıdaki balıkhane, hele bir de açık arttırmaya denk gelirseniz sizi Portekiz’in ruhuna taşıyacaktır. Kasabanın tek ve en büyük caddesi boyunca çok sayıda restoranda yemeğinizi yiyebilirsiniz. Ancak fiyatlara önceden bir göz atmanızı salık veririz. Caicais’a doğru yola çıktığınızda, cehennem ağzı anlamına gelen Boca de İnferno’da bir mola verebilir, deniz ile okyanus arasındaki farkı, o masum suyun kayalarda neler yapabildiğine şahit olabilirsiniz. Ayrıca bu yol boyunca rüzgarı ve plajları nedeniyle Avrupa’nın en gözde sörf parkurlarının, rüzgara teslim olup onun istediği yönde eğilmiş bir bitki örtüsünün sunduğu manzaranın tadını çıkartabilirsiniz. Bu manzara Avrupa aristokrasinin niye burayı seçtiğine, İkinci Dünya Savaşı’nda tüm İngiliz Kraliyet ailesinin neden buraya taşındığına dair bir fikir verecektir. Kıyıyı takiben Lizbon’a doğru ilerlediğinizde, sürgün yıllarında İspanyol Kraliyet Ailesi’ne de ev sahipliği yapmış olan Estoril’den geçerek gezinizi tamamlamış olacaksınız. nasıl gidilirTürk Hava Yolları’nın Lizbon’a direkt uçuşu bulunmuyor. En uygun aktarma Madrid üzerinden Top Air ile gerçekleşiyor. İstanbul’dan pazartesi, çarşamba, cuma ve cumartesi günleri saat 10.15’te kalkan uçak 13.25’te Madrid’e ulaşıyor. 14.15’te Madrid’den kalkan uçağın Lizbon’a varış saati 16.20. Dönüş günleri de aynı, uçak saat 11.25’te Lizbon’dan, 14.25’te Madrid’den kalkıyor. Bilet fiyatı vergiler hariç 439 dolar (212 663 63 63). Alitalia’yı tercih ederseniz, her gün 05.55’te İstanbul’dan kalkan uçak 08.00’de Milano’ya ulaşıyor, oradan 09.10 uçağıyla Lizbon’a varılıyor. Dönüş Roma’dan. Bilet fiyatı vergiler hariç 429 dolar (212 315 19 00)nerede kalınırÖnerebileceğimiz oteller aşağıda ama daha geniş bilgi için www. lisboa.kpnqwest.pt web adresine bakabilirsiniz.Hotel Alfa Lisboa ***** Av. Columbano Bordalo Pinheiro Fax: 7263031Hotel Diplomatico**** R. Castilho, 74 Fax: 3862155Hotel Lisboa Plaza**** Trvessa do Salitre, 7- Av. Da Liberdade Fax: 3471630Hotel Berna Av. Antonio Serpa, 13 Fax: 7936278alışverişRossio’yu Comercio Meydanı’na bağlayan sokaklarda çok sayıda dükkan sizi Lizbon’da alışverişe ısındırabilir. Ama her yerde olduğu gibi, Lizbon’da da büyük alışveriş merkezleri bu geleneksel alışveriş mekanlarının yerini almakta. Ve merkeze en yakın alışveriş merkezi, Chiado bölgesinde yer alan, Rua do Carmo 2 numaradaki Armazens do Chiado.Lizbon’da önerebileceğimiz diğer alışveriş merkezleri: Armazens do Chiado R. do Carmo, 2 Tlf: 21 321 06 00, Atrium Saldanha Praça Duque de Saldanha, 1 Tlf: 21 319 22 50, Centro Colombo Av. Luisida Tlf: 21 711 36 36, Centro Comercial Vasco da Gama Av. D. Joao II Tlf: 21 893 06 01, El Corte İngles Av. Ntonio Augusto Aguiarnerede yenirLizbon’dasınız ve akşam yukarı mahallede yani Barrio Alto’da odaklanmış Fado restorantlarından birine gitmeyi düşünmüyorsunuz, olacak iş değil! Makul fiyatlarla, güzel Portekiz şarapları eşliğinde Fado dinleyerek güzel bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Cafe Luso’yu (Travessa da Queimada, 10- Tlf: 21 342 22 81) Lisboa a Noite’yi (Rua das Gaveas, 69- Tlf: 21 346 85 57) ya da sırtından hiç çıkarmadığı peleriniyle masallardan çıkmış gibi duran bir fadocuyla Türk Sanat Müziği üzerine sohbet edebileceğiniz O Forcado’yu (Rua da Rosa 219/221-Tlf: 21 346 85 79) tercih edebilirsiniz.YILLIK ORTALAMA HAVA SICAKLIKLARIOcak 12Şubat 12Mart 14Nisan 16Mayıs 17Haziran 20Temmuz 21Ağustos 22Eylül 21Ekim 18Kasım 15Aralık 12