Kuzguncuk’ta Google-Foto-Safari

Kuzguncuk aklıma geldiğinde, kıyıdaki eski fırından aldığımız halkaların kokusu bunca yıl sonra bile burnumda tütmeye başladı. Akrabalarımızın kıyıdaki yalısı ve karşısındaki Kuzguncuk Camii, onun hemen yanındaki kilise ve yakındaki sinagog, o zamanlarda bile benim için dostluğun ve huzurun simgesiydi. Farklı, candan ve insanı sıcacık karşılayan Kuzguncuk, hızla değişen İstanbul’a inat, efendiliğini koruyan güzeller güzeli bir Boğaziçi semti.

Kuzguncuk, vapur iskelesi, tarihi iskele çeşmesi ve çınarların altındaki o gölgeli huzurlu havasıyla sizi daha baştan, en sıcak ve samimi bir şekilde karşılıyor. Etrafınızda eski ama bakımlı esnaf dokusunu görmek, İstanbul’da hala böyle semtler olduğuna şükretmenize yol açıyor. Garip bir gurur duyarak içeri doğru kıvrıldığınızda, yine farklı ve ayrıcalıklı bir atmosfer sizi kendine doğru çekmeye ve adeta başka bir dünyaya buyur ederek etkilemeye başlıyor. Yan yana duran Büyük Sinagog ve Ayios Yeorgios Rum Ortodoks Kilisesi; kıyıdaki cami ve kilise birlikteliğini içerilere doğru devam ettiriyor. Soldaki Klas Köfte Salonu’nun yanından geçerken enfes kokulara dayanabilirseniz, ileride solda, Perihan Abla Sokağı’ndaki Asude’nin her gün değişen leziz ev yemeklerinden tatma ayrıcalığına sahip olursunuz.

Elimde Lumix FX500, burnumda birbirinden enfes kokular, her gördüğüm köşe acaba ben neredeyim diye kare üzerine kare çekmeme neden oluyordu. Çektiklerimi, bu pratik modelin dev dokunmatik ekranı sayesinde, kolayca kontrol ediyordum. Yukarılara doğru yürümeye devam ederken, kafamı kaldırdığımda karşımdaki görüntü, kendimi bir an yurtdışında acaba neredeyim diye düşünmeme yol açtı.

Bir sanat galerisinin değişik görüntüsü, karşıdaki kafenin sizi kendine çeken samimi havası, ilerideki kilisenin farklı mimarisi ve daha ileride birbirinden değişik mimarideki eski evler, Lumix FX500’ün, 25 mm ultra geniş açı çekim imkanı ile adeta en güzel kareleri bana sunuyordu.

Buradaki Ayios Pantelemion Kilisesi ve Ayazması, sahildeki Üryanizade Camii gibi değişik mimarisi ile sizi adeta büyülüyor. Ve bu güzellikleri neden bu kadar geç keşfettiğinizden dolayı pişmanlık duyuyorsunuz.

Kuzguncuk’u o ayrıcalıklı ve huzurlu yapısına saygı duyarak gezmek gerekiyor. Semt sakinlerinin artık rahatsız oldukları dizi setlerinin ve çekimlerin yarattığı huzursuzluğu unutturacak saygıyı göstermek, her köşesinde size ayrı bir tat veren bu güzide semti en güzel şekilde yaşatmak, her ziyaretçinin borcu olmalı. Ancak bu şekilde camii, sinagog ve kiliselerin yan yana sıralanarak yarattığı birlikle, uzun yıllar bir arada yaşayan Türkler, Ermeniler, Museviler ve Rumların yarattığı dostluk havasını devam ettirmek mümkün olabilir.

Panasonic Lumix’lere yeni üye: DMC-FX500

Lumix ailesinin 25 mm ultra geniş açı özellikli bu yeni ferdi, küçük ve etkileyici tasarımı arkasında, yine birbirinden değişik ve önemli teknolojik üstünlüklere sahip. Kompakt yapısı ile fotoğraf makinesini yanından ayırmayanlara sıkı bir dost birlikteliği sunuyor.

Bu yepyeni model, Panasonic’in son dönem yeniliklerinin hepsine sahip. Pratik ve kolay çekimleri adeta görev edinmiş olan FX500, dokunmatik ekranı ile meraklılarına FX serisinin bir ayrıcalığını da beraberinde getiriyor. Akıllı Otomatik modu (Intelligent Auto) her koşula göre makinenin sahne seçimini kendisinin ayarlamasını, ayarların kullanıcı yerine otomatik yapılmasını sağlıyor.

5x optik zum, megapikselin azaltılması ile ekstra optik zum değerlerine ulaşılabiliyor.

Teknoloji harikası Lumix’in özellikleri

10.1 megapiksel

7.6 cm (3 inç) dokunmatik LCD ekran

Yüz tanıma teknolojisi

Mega OIS optik görüntü sabitleme

HD video kayıt imkanı