Kumsalda, sokakta merenge
Kristof Kolomb ünlü yolculuğu sırasında karaya ilk kez bu adada çıkmış, İspanya kral ile kraliçesine yazdığı mektupta şu sözlerle anlatmış: “Yeryüzünde bundan daha güzel bir yer olamaz.” Kolomb’un gemiden iner inmez gördüğü manzara bugün büyük ölçüde aynı.
Yerli halkın “Taino” adını verdiği ada Kolomb tarafından Hispaniola (Küçük İspanya) olarak isimlendirilmiş. Sömürge öncesine ait çok fazla bilgi olmamakla birlikte, Dominik tarihi boyunca birçok kez bağımsızlığını ilan etmiş. 1821’de İspanya’dan, 1844’de komşusu Haiti’den ve son olarak 1865’te gene İspanya’dan geri almış özgürlüğünü. 1844’te bağımsızlık mücadelesini ise milli bayram olarak kutlayarak
daha özel bir yere koymuş. Bayrağındaki üç renkten mavi bağımsızlığı, beyaz kurtuluşu ve kırmızı kahramanlarının kanını temsil ediyor. Çok uzun yıllar tütün, kahve ve şeker üretimi önde gelirken son yıllarda ekonominin lokomotifine turizm geçmiş. Ülke misafirlerini kumsalda, sokakta, meydanlarda merenge dansı ve müziğiyle ağırlıyor.
PUNTA CANA
Bembeyaz kumsallar
Gündelik yaşamın hızından ve yorgunluğundan kaçmak isteyenler için burası bir “Rüyalar Diyarı”. 30 kilometreden fazla bembeyaz kumsal ve yeşil mavi karışımı kristal bir deniz. Palmiye ağaçlarının nazlı nazlı salınışının eşlik ettiği manzara bile, tek başına, buraya gelmek için yeterli. Oteller genellikle “her şey dahil” sistemiyle çalışıyor. Punta Cana’da her an bir şöhrete rastlayabilirsiniz. El Cortecito Inn (Tel: 00 809 552 0639) diğerlerine oranla daha makul ücretlere hizmet veriyor. Bütçeleri daha geniş olanlar için ise Paradisus Palma Real (Tel : 00 809 688 5000) önerilebilecek konaklama adresleri arasında. Gece hayatından hoşlananlara Punta Cana’da müzik, dans ve eğlence için Bavaro Disco (Tel: 00 809 686 5797) gibi yerler olduğunu da belirteyim.
ALTOS DE CHAVON
Turistik köy
Dominik Cumhuriyeti’nin en önemli şehirlerinden biri La Romana. Sanayi merkezinde ne işim var, diye düşünmeyin; çünkü burada Ortaçağ Avrupa’sına ait gibi görünen bir köy ülkenin en hoş sürprizlerinden biri olarak karşınıza çıkıyor. Köyün 1976 senesinde başlayan inşaatı 1980’de sona ermiş. Kilisesi, antikçağdan kalmış hissi veren tiyatrosu, o döneme ait mimarisi, sanat galerileri, moda okulu ve arnavutkaldırımlı sokakları ile Altos de Chavon “mutlaka görülmesi gereken yerler” listenizde olmalı. La Romana’da konaklamak için pahalı ve lüks otellerin yanı sıra Sunscape Casa Del Mar (www.sunscaperesorts.com) gibi nispeten daha makul fiyatlarda oteller de bulmanız mümkün. Şehirde dünya mutfaklarından çeşitler sunan restoranlar var. Shish Kabab (Tel: 00 809 556 2737) ise Dominik mutfağının yanı sıra babagannuş, şiş, pide çeşitleri gibi bildik lezzetleri kilometrelerce uzakta tatma fırsatını veriyor.
CABARETE
Rüzgar sörfü deyince
Rüzgâr sörfü mekânları arasında dünyada ilk sıralarda yer alıyor Cabarete. Her yıl haziran ayında uluslararası amatör sörf yarışlarına ev sahipliği yapıyor. Sadece sörf değil, aklınıza gelebilecek her türlü doğa sporu için de en uygun yerlerden birindesiniz. Azzuro Club (www.starzresorts.com) deniz kıyısında konaklamak isteyenler için ideal. Uzun bir gece yaşamak isteyenlerin de düşünüldüğü Cabarete’de birbirinden hoş bar ve gece kulüpleri sizi bekliyor.
SANTA DOMİNGO
Kristof Kolomb’un kardeşi kurmuştu
Dominik Cumhuriyeti’nin başkenti. En hareketli, canlı yerleşimi. Hem zamanda yolculuk yapıp 500 sene öncesine gidebilir hem de günümüz modernliğini yaşayabilirsiniz. Kristof Kolomb’un kardeşi Bartholomeo tarafından kurulmuş. En önemli özelliği ise Avrupalıların yeni kıtada kurdukları ilk şehir olması. Uzun ve karışık tarihinden kalan eserler şehrin “Kolonyal Bölge” denilen kısmında ziyaretçilerini bekliyor. Binaların birçoğu Amerika kıtasının en eskileri. Bunların arasında Kolomb’un oğlu için inşa edilen valilik sarayı Altos de Chavon (Kolomb Sarayı), Santa Maria la Menor Katedrali, ünlü kâşifin kemiklerinin gömülü olduğu Kolomb Feneri ve Santo Domingo Üniversitesi sayılabilir. Sadece tarih mi? Galeriler ve kültür merkezlerindeki sayısız sanat etkinliği Santo Domingo’nun bir diğer cazip yönü. Burası ayrıca alışveriş tutkunları için de bir cennet. Her güzelin bir kusuru var misali burada da güvenliğe dikkat etmeniz gerekli, çünkü ülkedeki hırsızlık ve saldırı suçlarının büyük çoğunluğu bu şehirde işleniyor. Santo Domingo’da konaklama sorunu çekmeniz neredeyse imkânsız, çünkü şehirde her bütçeye hitap edebilecek yerler var. Bütçesi rahat olanlar için Hilton Santo Domingo (www.hiltoncaribbean.com) ve Sofitel Nicolas de Ovando’yu (www.sofitel.com) öneririm. Kısıtlı bütçeliler Hotel Restaurante La Casona Dorada’yı (Tel: 00 809 221 3535) tercih edebilir. Dünya mutfaklarından bin bir çeşit örneği şehirde bulmanız mümkün. Hem Kolonyal Bölge’nin tarihi atmosferini solumak hem de lezzetli bir yemek isterseniz uluslararası mutfağı olan Pata e Palo’yu (Tel: 809 685 9955) öneririm. Sofitel Hotel’deki La Residence ise yöresel yemeklerin servis edildiği bir restoran (Tel: 00 809 685 9955). Santo Domingo’da hava karardıktan sonra bazı bölgelerde yürüyüş yapmak tehlikeli olabilir. Şehrin güzelliklerini keşfetmenin en iyi yolu profesyonel bir rehberle gezmek. Bunun için turizm ofislerinden ya da otelinizden yardım isteyebilirsiniz.
MERENGE
Müziği, dansı bu adada doğdu
Dominik halkı için müzik her zaman çok önemli olmuş. Tarih bize çok eski çağlarda ada yerlilerinin yasalarını bile kuşaklar arasında müzikle aktardığını söylüyor. Müzik gezinizin her anında sizinle olacak, çünkü merenge dansının doğduğu topraklardasınız. Dansın doğuş öyküsü ise şöyle: Ada halkı savaştan dönen bir kahramanı karşılamak için limanda toplanmış ve sevinçle dans etmeye başlamış. Ancak kahramanın gemiden inerken vurulan bacağından ötürü topalladığını görünce herkes bir an donup kalmış. Asker de üzgünmüş, çünkü bir daha dans edemeyeceğini düşünüyormuş. İşte tam da o anda toplanan kalabalıktan biri müziğin ritmine uygun olarak bir bacağını sürüyerek dansın figürlerini yapmaya başlamış. Adımlara ayak uyduranlar savaştan dönen kahramanı da aralarına alarak dans etmeye devam etmiş. Dans günümüzde merenge olarak biliniyor. Öğrenmesi çok kolay olan ve insanın kanını kaynatan bu dansı bilmiyorsanız bile mutlaka deneyin. Santo Domingo her yıl temmuzun son haftası ya da ağustosun ilk haftasında bir hafta süreyle Merenge Festivali’ne ev sahipliği yapıyor.
SAMANA
Maceraseverlerin adresi
“Gümüş Limanı” anlamına gelen adı 16’ncı yüzyıl başında kurucusu tarafından verilmiş. Bugün ülkenin en büyük yerleşimleri arasında. Eğer mimariden keyif alıyorsanız Viktorya dönemi özelliklerini taşıyan çok katlı evleri tam size göre. Dar sokaklarında dolaşırken romantik bir tarihe dokunabilir, yorgunluğunuzu da her zevke hitap eden bar ve restoranlarda atabilirsiniz. Otellerin çoğu Puerto Plata’da değil, daha turistik olan Playa Dorado’da bulunuyor. Playa Dorado’nun plajları “Amber” ya da “Kehribar Sahili” olarak biliniyor. Puerto Plata’ya geldiğiniz zaman ülkedeki en iyi otellerden biri olmakla övünen Casa Colonial (www.casacolonialhotel.com) listenizde bulunsun. Dominik Cumhuriyeti’nin en büyük eğlence merkezi Ocean World (www.oceanworld.net) merkeze sadece beş kilometre uzakta. En eski kalelerden Fort San Felipe, teleferikle çıktığınızda sizi muhteşem manzarasıyla karşılayan İsabelle de Torres Kulesi ve Dominik Kehribar Müzesi (Museum of Dominican Amber) turistlerin ilgi gösterdiği yerler arasında sayılabilir.
PUERTO PLATA
En büyük eğlence merkezi, en eski kale
120’ye yakın ülkeye gitmiş biri olarak Samana benim en korktuğum yerlerden biriydi. Conde Nast Traveler’ın dünyada seçtiği en iyi 10 plajdan biri burada. Bir arkadaşımla plaja gitmeye kalktık ama hiçbir taksici bizi götürmek istemedi, en sonunda biri razı oldu. Yola çıktık, meğerse plajın yolu yokmuş! Paris-Dakar Rallisi gibi bir ortamda hoplaya zıplaya giderken torpido gözü açıldı, içinden bir silah çıktı, etrafta in cin top oynuyor. Son dualarımızı ederken şoför aslında polis olduğunu ve taksiciliği emeklilik işi olarak yaptığını söyledi. Siz olsaydınız böyle bir ortamda ona inanır mıydınız? Plaj ulaşımı adeta imkânsız bir yerdeydi. Sonradan anladık ki dergi okurlarına “Biz dünyanın en gidilmedik yerlerine bile ulaşırız” mesajı vermek istemiş, biz de bunun kurbanı olmuşuz! Plaj bir hayal kırıklığıydı, bana göre dünyanın ilk 500 plajının arasına ancak girer. Dönüşte şoförümüzle hatıra fotoğrafı çektirdik, elinde gururla tuttuğu silahı eşliğinde!
Samana beyaz balinaların yuvası olarak ünlenmiş. El değmemiş doğa, yeşilin bütün tonları, camgöbeği bir deniz sadece doğaseverlerin değil romantik bir tatil yapmak isteyenlerin de mekânı. Etrafı gezmek için elbette otomobil kiralayabilirsiniz. Ancak çevreyi keşfetmenin en güzel ve en heyecanlı yolunun, yürümek ya da “moto-concho” denilen motosiklet taksilerden kiralamak olduğunu unutmayın. Eko turizm için önemli yerlerden biri olan Los Haitisies Milli Parkı da burada. Park bitki ve hayvan çeşitliliği sayesinde doğa yürüyüşçüleri ve fotoğrafçılar için bulunmaz nimet.
NE YAPILIR
Ülke farklı beğenilerdeki misafirleri mutlu edebilecek özelliklere sahip. İsteyenler kendini hareketli gece hayatının, dansın ve müziğin akışına bırakıp kumarhanelerdeki heyecanı tadarken, dünyadan uzaklaşıp sakinlik arayanlar kumsallarda deniz ve güneşin keyfini sürebilir. Bu arada her türlü su sporları ve golf katılabileceğiniz diğer bazı etkinlikler. Doğayı keşfetmekten ve fotoğraf çekmekten hoşlananlara hatırlatmak isterim; burada sizinle tanışmayı bekleyen birbirinden güzel, değişik kuş türleri var.
NE ANILIR
Mutlaka kehribar takılar ve objeler. Başka ülkelerde de kehribar bulabilirsiniz ama buradakiler kadar şeffaf olanlarını bulmanız çok zor. Üstelik içlerinde fosil şeklindeki böcek ya da sinek kalıntılarına rastlanabilmesi onları daha da değerli kılıyor. Aklınızda bulunsun, Dominik Cumhuriyeti’nde sarının dışında farklı renklerde kehribarlara da rastlayacaksınız. Puro ve rom dostlarınızı sevindirecek hediyeler olabilir. Ülkenin bir diğer sembolü de yüzü olmayan tahta bebekler.
PRATİK BİLGİLER
Parası Dominik Peso’su (DOP), ama Amerikan Doları’nı hemen her yerde rahatlıkla kullanabilirsiniz. Ben gittiğimde 1 dolar, 36 DOP seviyesindeydi. Ülkenin telefon kodu 809. Resmi dil İspanyolca ama İngilizce biliyorsanız hiç zorluk çekmezsiniz. Ülkede bahşiş geleneği var, bu da restoranlarda yüzde 10 oranında. Havaalanlarına genellikle bir karışıklık hâkim. Valizlerinizi taşımak için gelen hamalları dikkatli seçin, eşyalarınızı bir daha göremeyebilirsiniz. Güvenlik açısından taksiye ya havaalanından ya da otelinizden binin ve mutlaka rakamı pazarlık yaparak önceden belirleyin, burada taksimetre yok. Türkiye ile arasında mevsimine göre 5 ya da 6 saat fark var.
SOSUA
Balıkçı kasabasıydı, ünlü turizm beldesine dönüştü
Ülkenin en güzel plajlarından biri olan Sosua, Puerto Plata’dan kısa bir otomobil yolculuğu mesafesinde. Burada manzaraya mercan
kayalıkları da katılıyor. Aslında küçük bir balıkçı kasabası, sahip olduğu nimetlerin değerini bilince dünyaca ünlü bir tatil beldesine dönüşmüş. Sömürge döneminden kalma binalarda konaklamanız mümkün. Bu otellerden biri de o günlerin mimarisini hatırlatan Sosua Bay Hotel (www.sosuabayresort.com). Victorian House ise o dönemden kalan gerçek bir çiftlik evi. Su sporlarınının dışında biniciliği de deneyebilirsiniz. Gipsy Ranch (Tel: 00 809 571 1373) yörenin en iyi çiftliklerinden biri.