Küba’nın fakirliÄŸi daha uçakta belli oluyor ama sokakta 24 saat dans, öpüÅŸme, koklaÅŸma var

Beyazıt Öztürk ‘Ben deniz adamı deÄŸilim. Öyle yüzmeyle, dalmayla, güneÅŸin altında piÅŸmeyle aram yok’ diyor. Zaten özel hayatında ekrandaki gibi deÄŸil, bayağı bir sakin.O yüzden seyahatlerinde Beyaz’ı ve tiplemelerini evde bırakıp, doÄŸayla baÅŸ baÅŸa olabileceÄŸi, kafa dinleyeceÄŸi yerlere gidiyor. O da vakti olursa. Stand-up ÅŸovlar sayesinde Türkiye’de görmediÄŸi yer kalmamış, iyi bir dünya gezgini. Gezmesinin sebeplerini şöyle sıralıyor: 1. Talkshow yapıyorum, dünyayı bilmem lazım. 2. Dünya sadece Türkiye ve Ä°stanbul’danibaret deÄŸil. Ä°nsanın hayatı boyunca bir ÅŸeylere ÅŸaşırması ve kıyaslaması lazım. 3. Türkiye’de rahat tatil yapamıyorum. Nasıl tatil yaptığımı, nasıl dinlendiÄŸimi de kimse görmeyiversin. Öztürk yoÄŸunluÄŸu ve benim cadalozluÄŸum yüzünden bir pazar gecesi 23.00’e verebildiÄŸi randevuda, ben grip-ilaç-uyku ÅŸeytan üçgeninde seyahat ederken Miami ve Küba’yı anlattı.Herkes sahillerini, gece hayatını çok merak eder. Miami nasıl bir yer? - Çok sıkıcı bir yermiÅŸ. Çok sıcak, buraya kışken gitmek lazımmış meÄŸerse. Yazın çok fazla fırtına var, çok yaÄŸmur yağıyor. Bir de deli gibi bir eÄŸlence anlayışınız, gece hayatınız varsa uygun. Benim eÄŸlenme ve dinlenme anlayışımın tamamen dışında olduÄŸu için çok çekmedi beni. Ama menajerim ve arkadaşım Necip’le dil okuluna yazılmıştık, o iki ayı orada geçirmek durumundaydık. Miami’de sıkıldığınız için mi gemi yolculuÄŸuna karar verdiniz?- Evet. 15 günlük bir turla Grand Cayman, Jamaika, Meksika’daki Cozumel adasına ve akabinde Küba’ya gidip, 20 gün de orada kaldık. Küba ve Jamaika’da çok güzel vakit geçirdim, Cozumel çok turistikti. Grand Cayman’dan ise hiç bahsetmiyorum. Hiç gidilmemesi gereken, gereksiz bir yer. Gemi yolculukları genelde sevgililerin, karı-kocaların tercihidir. Siz iki erkek biraz garip hissetmediniz mi?- Hatamızı gemi karadan bayağı bir uzaklaÅŸtıktan sonra anladık. Hem sadece çiftler vardı, hem de bu gemilerdeki hayat kumar oynamak üzerine kurulu. Bu gibi geziler sadece kalabalık arkadaÅŸ grubuyla veya sevgiliyle yapılacak ÅŸeyler. Millet deli gibi eÄŸlenirken biz felaket sıkıldık. Herkes kokteyllerini içip, romantik anlar yaÅŸarken, biz sinir içinde sigaramızı içiyorduk.JAMAIKA’YI BÄ°ZÄ°MKARADENÄ°Z’E BENZETTÄ°MÅžu yemyeÅŸil fotoÄŸraflar nerede çekildi? Çok ilginç gözüküyor.- Cozumel, Meksika’nın bir adası. Burada milli parklar var, bayağı bir cangıl. KuÅŸlar, hayvanlar, timsahlar, papaÄŸanlar, her ÅŸey doÄŸal ortamında. Bir cip kiraladık, bir gün onunla gezdik. Bir gün de at sırtında ormana girdik, gece ormanda kaldık. Maya-Aztek uygarlıklarının kalıntıları var. Jamaika’da nereye gittiniz?- Kingston’a gittik. Jamaika bu gemi yolculuÄŸunda en keyif aldığım yer oldu. Orayı Rize’ye, Trabzon’a, Artvin’e benzettim. Bizim Karadeniz’deki daÄŸ evleri tarzında evler vardı, havası suyu benziyordu. Her yerde Bob Marley var, herkes Bob Marley. Bir de her tarafta esrar içiyorlar. Hong Kong soya yağı kokuyordu, burası da marihuana. Jamaika’da Kingston’dan baÅŸka bir yer var mı görülecek?- Bir ÅŸelale vardı, oraya gidin dediler. Çok dik deÄŸil, yürüyerek içinden tırmanabiliyorsunuz. Fakat çıktıktan sonra ben buraya niye çıktım diyor insan. Bir de kanoyla gezeceksiniz dediler, 20 turist iki buçuk saat güneÅŸin altında kürek çektik. James Bond filminin çekildiÄŸi bir yere gittik. Güzeldi ama böyle bir aktiviteyi Türkiye’de bile yapmam, orada niye yaptım, anlamıyorum hálá.Küba’ya nasıl gittiniz?- Miami’den direkt uçuÅŸ olmadığı için Hawaii’ye gittik ve Cubanas Air’le uçtuk. UçaÄŸa bindiÄŸimiz andan itibaren Küba’ya gelmiÅŸ olduk. Fakirlik uçakta bile var. Havana muhteÅŸem bir ÅŸehir. Åžansımıza güzelce bir otel bulduk. Ev de kiralayabiliyorsunuz ama evler çok pis, gerçekten iyi referansla gitmek gerek. Güzel yemek bulmak gibi bir ÅŸans zaten yok. Bardaklar bulaşık suyundan çıkartılarak veriliyor. Küba’da insanlar 24 saat öpüşme, koklaÅŸma, seviÅŸme halindeler, çok güzel. Her köşe başında müzik, dans var.KÃœBA’NIN ZENGÄ°N KÖPEKLERÄ° SOKAÄžA DÜŞMÜŞ Havana dışında nereleri gördünüz?- Varadero ve Santa Clara’ya gittik, Che’nin mezarını ziyaret ettik. Ben zaten mezarlık gezmeyi çok severim. Küba’da enteresan bir ÅŸey var: Bütün süs köpekleri orada sokak köpeÄŸi. Ä°nsanlar Batista’nın döneminde bu köpekleri almış, sonra fakirleÅŸince köpekler sokaÄŸa düşmüş. Bankalar bizim Türkiye’nin 80’leri gibi. Bir iÅŸlem yapmak için bir sürü telefon, bir sürü sıra beklemek gerekiyor. Kübalılar Türkleri tanıyor ve seviyorlar. Hatta uçaktaki acil durum bilgilendirme kartlarındaki 6-7 lisandan biri Türkçe’ydi. FaÅŸizmin etkisiyle Küba’da meydan çok fazla. Adamlar halkı toplayıp bir ÅŸeyler söyleme, nutuk atma ihtiyacından olsa gerek bir sürü meydan yapmışlar. Sokaklarda 60’lardan, 70’lerden kalan eski arabalar var ve hep o arabaların kaputları açık, sahibi bir ÅŸeyini tamir ediyor. Tamirci yok çünkü. Fidel Castro’yu pek sevmiyorlar, Che Guevara’ya müthiÅŸ bir sempati duyuyorlar. Bir gün faytonla Marimar diye bir yere gittik. Åžatolar, evler, villalar, acayip bir zenginlik vardı. MeÄŸer Castro ve adamlarının yaÅŸadığı semtmiÅŸ orası. Bundan sonra nerelere gitmeyi planlıyorsunuz?- Hayatta en çok görmek istediÄŸim yerler Latin Amerika. Åžili’yi görmek, Antlar’a çıkmak istiyorum. O yüzden de Latin yazarları çok seviyorum. Borges’i, Marquez’i. Oradaki hayat tarzını ve düşünceyi anlıyorum bu yazarlarla. Marquez okurken o sokak aralarını hissediyorum, tüm detayları yaşıyorum. Sıcağı bile hissediyorum, damla damla terliyorum. Ä°mkan olduÄŸu sürece de gidip gezmek lazım. Bundan sonra Güney Afrika, Kenya, UzakdoÄŸu’ya gitmek, Bhutan’ı, Nepal’i, görmek istiyorum.Mistisizmle ilgileniyor musunuz?- Çok ilgilenmiyorum ama oraları görmek istiyorum. Ben aslında ağır bir adamım. Televizyonda, sahnede gördüğünüz halim bir saatlik patlama anları. Ä°ÅŸim yüzünden yoÄŸun ve hızlı yaÅŸayınca bir süre sonra kabuÄŸuma çekilmeye baÅŸlıyorum. Daha doÄŸrusu kabuk içeri doÄŸru büyümeye baÅŸlıyor ve kendi kendime ulaÅŸmakta zorlanıyorum. İçimde aslında çok yumuÅŸak bir doku var.Seyahatlerinizde komik biri misiniz? - EÄŸlenceliyim ama sadece çok yakınlarımla olduÄŸum zaman. Yeni girdiÄŸim ortamlarda veya yabancıların yanında daha sakinim. Onlar benden TV’de gösterdiÄŸim performansı bekliyorlar ama yok öyle bir ÅŸey. EN ETKÄ°LENDİĞİ 5 YERHavanaSydneyÄ°talyaArtvinUrfane okuyorYazdığı için pek de okumaya vakti olmuyor ama okuduÄŸu kitaplara devam ediyor.ne dinliyorYanında müzik taşımıyor çünkü kulağına kulaklıkları tapıp dünyadan kopmayı sevmiyor. Bir ÅŸey dinlerse eskileri tercih ediyor: Simon & Garfunkel, Leonard Cohen, Beatles, Bülent Ortaçgil, Fikret Kızılok gibi.ne yiyor ne içiyorGözüne ilginç gelen ve temiz gözüken her ÅŸeyi deniyor.ne giyiyorBeyaz tişört, gömlek, rahat pantolon, ÅŸort, lastik ayakkabı giyiyor.neyle seyahat ediyorKendi otomobiliyle ve uzak mesafelerde uçakla. Trenle seyahat en sevdiÄŸi ama Türkiye’de mümkün olmuyor.nerede kalıyorÇok lüks ve zincir otelleri tercih etmiyor. ÇarÅŸafı temiz, suyu aktığı sürece, kaldığı yer çok önemli deÄŸil.kimle seyahat ediyorOrganizatörü ve yakın arkadaşı Necip’le. Hiç kız arkadaşımı alayım da bir yere gideyim durumu olmamış. Kız arkadaşı olduÄŸunda seyahat dönemi olmamış, seyahat edebildiÄŸi dönemde kız arkadaşı olmamış.çantasının olmazsa olmazlarıParfüm ve kolesterol hapları. Öztürk genç ve fit ama stres kolesterol yapar.Â