Koyu yeşilin peşinde

MAÇAHEL

Düşler diyarına açılan kapı

Maçahel düşler diyarına açılan bir kapıdır. İçeri girdiğinizde, burada yaşamın yeşil ve tonları üzerine kurulduğunu düşüneceksiniz. Eğer "yeşil körlüğü" diye bir terim varsa o Maçahel için söylenmiştir. Kimileri saklı cennet, kimileri yalancı cennet diyor bu bölgeye. Beş köyden oluşan vadi çiçeğiyle, kelebeğiyle, çağıl çağıl akan dereleri, misafirperver halkıyla ziyaretçilerine "gitmeyin, biraz daha kalın" der gibi. Derelerdeki şelalelerden en meşhuru Maral. Müthiş bir enerjiyle dökülüyor yükseklerden... Maçahel’e yolculuk Artvin’in Borçka ilçesinden başlar. Karagöl’de mutlaka mola verilir, çünkü bu güzelliğin de görülmesi gerekir. Heyelan sonucu oluşan gölün birkaç kilometre ilerisinde sıradışı bir orman bulunuyor. Yuvarlanan dev kayaların her birinin üzerinde bir ağaç yetişmiş. Kökleriyle taşı sarıp, hayatta kalmayı başarmış. Yemek için TEMA’nın misafirhanesine uğrayabilirsiniz. Mönüsünde yerel lezzetler var. Ev yemekleri bir harika.

AYDER YUKARI KAVRAN

Bulutların üstünde horon tepin

Yolcuları yeşil körü yapacak bir rota daha. Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinden çıkışta otoyol ikiye ayrılır. Fırtına Deresi’ni besleyen iki vadinin içinden yükseklere tırmanan karayollarından soldaki Ayder’e, sağdaki ise Çat üzerinden Verçenik Yaylası’na kadar gider. Çamlıhemşin’den ayrılmadan Konaklar Mahallesi’ne uğrayın, yemyeşil ormana saklanmış yüzyıllık ahşap evleri görün. Çıkışta Ayder yoluna sapın. Bir zamanların efsane yaylası, şimdilerde beton yığınlarına teslim. Ayder’den stabilize yolu izleyip, Aşağı Kavran’a doğru devam edin. Kamp kuracaksanız, Palakçur, Çeymakçur ve Kavran yaylalarından gelen suların birleştiği eski orman deposu alanı ideal mekan. Yukarı Kavran’daki Şahin Pansiyon’da uygun fiyata konaklayabilirsiniz. Şanslıysanız, Kavran’da bir tulumcuya rastlarsanız fırsatı kaçırmayın. Gençlerin horon şölenini izleyin. Dönüşte Ayder Kaplıcası’na uğrayıp, yorgunluk ve stres atın. Yerel lezzetlerden mıhlamayı, alabalığı yöredeki tüm lokantalarda bulabilirsiniz. Alabalık için tavsiyem, Çamlıhemşin yolu üzerindeki Osmanlı Alabalık. Şehir efsanesi haline gelen "Osmanlı alabalık tesisleri 100 metre geride" tabelasını da görmüş olursunuz...

BEYAZSU YAYLASI

Fotoğraf makinesini yoran rota

Beyazsu Yaylası, sırtını Karçal Dağları’na dayamış olağanüstü bir coğrafyada. Karçal Rotası diyebileceğimiz bu yolculuk, büyük kentlerde yeşile hasret yaşayanların hayran kalacağı bir vadiden geçiyor. Yolun başlangıç noktası Artvin’in Borçka ilçesi. Beyazsu’ya uzanan 50 kilometrelik otoyol kötü. Ancak, öylesine güzel tablolar çıkıyor ki karşınıza, fotoğraf çekmek için sık sık mola vermek zorunda kalıyorsunuz. Yeşilin her tonunu görmek mümkün. Eski yerleşim kalıntıları bile bitki örtüsüyle kaplanmış. Asıl sürpriz, babadan oğula geçen 300 yıllık kaplıca. İki kabinden oluşan kaplıca yaylalardan dönenlerin rahatlama noktası. Beyazsu’da kamp yapabilir ya da TEMA’nın desteğiyle kurulan 24 kişilik pansiyonda konaklayabilirsiniz. Ertesi gün yüzlerce yıllık ağaçlara rastlayacağınız Gorgit Yaylası’na yürüyüş yapmanızı öneririz.

BARHAL

165 metreden dökülen şelale

Çoruh Nehri’ni dağ sularıyla besleyen Barhal Çayı yüzlerce metre yüksekliğindeki kaya bloklarının arasından ürkütücü şekilde akar. Çayın, Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Barhal Köyü ile Bıçakçılar arasındaki kesimi muhteşem ormanlarla kaplı. Karayolundan Barhal’a varmadan Bıçakçılar yol ayrımından saparsanız yaklaşık 1 saat sonra Özgüven Köyü’ne varacaksınız. Çevresi dağlarla çevrili köyden çıktıktan yaklaşık 7-8 kilometre sonra otoyol bitiyor. Sol tarafı orman, sağ tarafı dağlarla çevrili alanda görkemli bir şelale çıkacak karşınıza. 165 metre yükseklikten dökülen Cilo Şelalesi’nin dibine, yaklaşık 20 dakikalık yürüyüşle varabilirsiniz. Akşam Barhal’daki pansiyonlarda konaklayabilirsiniz. Ertesi gün Altıparmak Dağları’na giden vadiyi, Çatallar Yaylası’nı görmenizi öneririm. Sabahın erken saatlerinde yürüyüşe çıkar ve sessiz hareket ederseniz, dere kenarında yaban keçileri, hatta nadir görülen bir ayıya rastlayabilirsiniz.

ŞAVŞAT KARAGÖL

Orman yollarında yürüyündağ çileklerini tadın

Karagöl, uçsuz bucaksız ladin ve göknar ormanları içinde, yaklaşık 500 metre çapında, ismi gibi kara bir göl. Nilüferlerle süslü. Artvin’in Şavşat ilçesine, dağ yolundan 17 kilometre uzaklıkta. Sahara Karagöl Milli Parkı, yayla yerleşimleri ve küçük krater gölleriyle çevrili. Köylerden bazılarında bölgenin geleneksel ahşap evleri hiç bozulmadan korunmuş. Bir heyelan gölü olan Karagöl ve çevresindeki ormanlar biyolojik çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Bölgede konaklayarak, dağ yollarından yaylalara günü birlik geziler düzenleyebilirsiniz. Orman yollarının yakınındaki çalılardan dağ çileği, bölgedeki balık üretim tesislerinde ise alabalık tadabilirsiniz.