Yeşim ÇOBANKENT
Son Güncelleme:
Kimsenin dekoltesine karışacak değiliz
Bu yaz magazin haberlerinde sık sık duyacağımız isimlerinden biri Reina. Yani Eski Havana ve Chine White. İspanyolca ‘‘kraliçe’’ anlamına gelen Reiana, ortaklardan Mehmet Koçarslan'ın küçük kızının adı.
Kışın açılan ve hemen popüler olan Reina şu sıralar hummalı bir biçimde yaza hazırlanıyor. Barbara Pensoy ve Haluk Yorgancıoğlu'nun dekorasyonunu yaptığı Reina şimdilik bir şantiye görünümünde ama ortalıkta koşturup duran onlarca cep telefonlu insan mekanı 4 Haziran'daki açılışa yetiştirmek için paralanıyor. Ortaklarından Ali Ünal deyimiyle Reina'ya giydirme işlemi yapılıyor. Reina, yaz boyunca açıkhavada Boğaz Köprüsü'nün dibinde püfür püfür, havadar ve ‘‘dekolte’’ bir yer olarak hizmet verecek. Hem de bünyesinde yer alan birbirinden farklı tam dokuz ayrı işletmeyle. Yani yaz boyunca Reina'da sushi de yiyebileceksiniz, kebap da. İşletmecileri ‘‘Böyle şık bir mekanda kebapçı olur mu?’’ diyenlere ‘‘Kebap bizim asıl kültürümüz’’ dedi ve İstanbul'da ilk kez deniz kenarına bir kebapçı getirdiler. Reina'da ayrı bir girişi olan Beyoğlu güzeli Safran da mekanın yeniliklerinden. Safran'ın Reina girişi dışında caddeden ayrı bir girişi daha olacak.
Ali Ünal
(Reina'nın ortağı ve işletmecisi)
‘Dışarıdan aldığımız işletmelerle farklı bir hava kazandı mekan. Akşamüstleri önce yemek ardından eğlence olacak. İşletmelerin farklı farklı damak zevklerine hizmet etmesini istedik ve kışlık performanslarını gözönünde bulundurduk, her alanda kendimize göre en iyi restoranları seçtik; bu kebapçıda da bu böyle, sushide de.
Laila'nı tarzı da bizimle aynı, herkes aramızda bir rekabet olduğunu düşünüyor. Doğrusu biz de tatlı bir rekabet olmasını istiyoruz çünkü bu müşteri için iyi bir şey, bu işten onlar kárlı çıkar. Ama kulüp olarak biz daha iyiyiz, bu rekabetten biz galip çıkacağız. Kışın sadece dört ay gibi kısa bir sürede buraya 70 binin üzerinde insan getirdik, bu süre zarfında İstanbul'un en iyi gece kulübü ve restoranı bizdik.
KAMERA SOKMAYACAĞIZ
Bu tür mekanlarda rakibiniz yoksa bile bir seneden daha uzun süre ayakta durmanız çok zor, insanlar sürekli yenilik ve değişiklik arıyor. O yüzden biz de sürekli dekorasyonla oynuyoruz.
Çok emek vererek çok şık bir yer hazırlıyoruz ve bunun karşılığını almak istiyoruz. Geliri düzeyi yüksek ve şık insanlara hitap ediyoruz, kapıda zorlu bir eleme yapmıyoruz ama günlük kıyafetleriyle gelenler hoş karşılanmayabilir. Buraya gelenlerin dekoltesine filan karışmıyoruz, zaten ortalıkta çıplak dolaşmıyor kimse. Hem zaten bayanlara yakışıyor dekolte.
Buraya gelen insanların rahat etmesini istiyoruz, siz bir gazeteci olarak gelip eğlenebilirsiniz ama içeriye kameraları sokmayacağız. Fotoğrafı çekilen insanlar rahatsız olmasa bile etrafındaki rahatsız oluyor çünkü. Gazeteci arkadaşlar insanları sadece içeri girip çıkarken çeksinler, biz de içeride yemeğimizi, içkimizi satalım.
Reina'nın en yoğun saatleri 24.00-02.00 arası, mekan sabah saat 04.00'e kadar açık olacak. Hatırlı müşteriler kapıda kalmasın diye onlara VIP kartı yollanacak. Her gece gelen insanlar mekanın en güzel yerlerindeki masaları seçebiliyor, hatta onlara özel localar bile yapıldı. Ralf Tezman, Emre Kütük, Mehmet Mutlu loca sahiplerinden bazıları.''
DÜNYA MUTFAKLARI BOĞAZA DİZİLDİ
Tevfik Alpaslan (Reina Restoran)
Park Şamdan, Otel Dedeman, Homestore, Adres, Manca, M&N Brassiere ve Londra'daki çeşitli otellerde çalıştı. Yemeklerin lezzeti kadar görününümüne de önem veriyor. Füzyon mutfağına yakın bir dünya mutfağı sunuyorlar. Kereviz köklü ve zencefilli mantarlı bonfile, taze siyah üzüm soslu bıldırcın favorisi. Mönülerini iki ayda bir yeniliyorlar, Türkiye'de beş yıl sonra bütün restoran ve kafelerde füzyon mutfağının hakim olacağına inanıyor.
Şemistan Şık (Medusa Balık Restoranı)
Mesleğe meşhur Urcan'da başladı, Antik Restoran, Pescatore, Deniz Restoran ve Çapari'de çalıştı. Zencefilli karides, paella, deniz mahsulleri pazı sarma, beyaz soslu buğulama balık en iddialı olduğu yemekler
Sezai Çelikbaş (Köşebaşı Kebapçısı)
İstanbul'a ocakbaşını ilk getiren Pala Ahmet'in oğlu. Köşebaşı'nın hem ortağı hem de şefi. Maslak, Levent ve Fenerbahçe'de şubeleri var, Antalya'daki Hillside'da da bir Köşebaşı açılacak ama gözlerini Avrupa ve Amerika'da da şube açmaya dikmişler. Bir kuzudan çıkabilecek her şeyi çok iyi yaptıklarını söylüyor. Reina gibi bir yerde kebapçı açılmasının bu yazın en flaş olayı olarak görüyor. Reina daha önce ChineWhite ve Havana iken buralara yabancı misafirlerini getiren işadamları onlara Türk yemeği yedirememenin sıkıntısını yaşıyormuş. ‘‘Bizi oradan yola çıkarak getirdiler’’ diyor. Mekanda kebap kokusu olmayacak, çünkü özel filtrelerle kebap dumanını yıkayarak havaya bırakıyorlar, böylece kokunun yüzde seksenini gideriyorlar.
Murat Serenli (Baci İtalyan Restoranı)
Çeşitli otellerde çalıştıktan sonra altı yıl Mezza Luna'da çalıştı. MEB'den yemek kursları aldı, altı yıl Mezza Luna'nın İtalyan şefinin yardımcılığını yaptı. Baci'nin pizza ve makarnalarına çok güveniyor, tiramisumuz da çok iyidir diyor.
Cho Kwal Shing (Dragon Çin Restoranı)
Yaklaşık on sekiz yıl Hong Kong'da çalıştı. İki yıl önce Hilton Oteli'nin içindeki Dragon'da çalışmak üzere Türkiye'ye geldi. Oradaki kaliteyi buraya da taşıyacaklarını söylüyor, mutlaka denenmesi gereken yemekse ördek.
Sezai Yılmaz (Le Cigare Fransız Restoranı)
Çekirdekten yetişme Mengenli bir şef, on altı yıldır aşçılık yapıyor. Kapadokya Dedeman, La Boheme, Pucci, Taps daha önce çalıştığı mekanlar. Hindistan cevizi sütünden deniz mahsulleri çorbası, dondurmalı profiterol ve somon rulo en iddialı yemekleri.
Sinan Saçık (Brassiere D’Oeuf Belçika Rest.)
Yaklaşık on beş yılllık meslek hayatı olan Bolulu bir şef. Marmaris Bodrum ve Antalya'daki beş yıldızlı otellerde çalıştı. Bir buçuk yıldır İstanbul'daki ilk ve tek Belçika restoranında. D’Oeuf'ün Belçikalı şefiyle birlikte Belçika'da eğitim gördü. Restoran deniz ürünleri üzerine kurulmuş, Belçika'ya özgü soslu midye tencereleri (molue mariniere) çok meşhur. Semirtilmiş ördek ciğerinden yapılan patenin de Türkiye'de başka bir yerde yapılmadığını söylüyor.
DJ Selim
Herkesi memnun edecek kıvamı araştırıyorum
Escobar, Stüdyo 54, Airport gibi bir dolu mekanda çalışmış, 17 yıldır DJ'lik yapıyor ama sadece 32 yaşında. En keyif alarak çaldığı müzik türü ‘‘commercial’’ (popüler piyasa popu) ama kendi evinde daha dinlendirici müzikler dinliyor. Bütün Reina'yı net bir şekilde tepeden göre bir DJ kabininde farklı mekanlara seslenecek bir müzik çalacak ve işinin zor olduğunun farkında. Herkesi memnun edecek bir kıvam tutturmak için gelen insanları dikkatle izliyor ve ruhlarını anlamaya çalışıyor. Önce soft bir müzikle başlıyor tempoyu yavaş yavaş yükseltiyor. Ne zaman ne çalacağı belli olmuyor, müzik bir anda Türkçe poptan elektronik müziğe dönebiliyor. Bir DJ olarak geceleri en büyük amacı mekanın tansiyonunu düşürmemek. DJ Selim, Ebru Gündeş ve Rafet El Roman parçalarına kendisi remiks yapmış ve bu yaz sık sık çalmayı düşünüyor.
Ali Ünal
(Reina'nın ortağı ve işletmecisi)
‘Dışarıdan aldığımız işletmelerle farklı bir hava kazandı mekan. Akşamüstleri önce yemek ardından eğlence olacak. İşletmelerin farklı farklı damak zevklerine hizmet etmesini istedik ve kışlık performanslarını gözönünde bulundurduk, her alanda kendimize göre en iyi restoranları seçtik; bu kebapçıda da bu böyle, sushide de.
Laila'nı tarzı da bizimle aynı, herkes aramızda bir rekabet olduğunu düşünüyor. Doğrusu biz de tatlı bir rekabet olmasını istiyoruz çünkü bu müşteri için iyi bir şey, bu işten onlar kárlı çıkar. Ama kulüp olarak biz daha iyiyiz, bu rekabetten biz galip çıkacağız. Kışın sadece dört ay gibi kısa bir sürede buraya 70 binin üzerinde insan getirdik, bu süre zarfında İstanbul'un en iyi gece kulübü ve restoranı bizdik.
KAMERA SOKMAYACAĞIZ
Bu tür mekanlarda rakibiniz yoksa bile bir seneden daha uzun süre ayakta durmanız çok zor, insanlar sürekli yenilik ve değişiklik arıyor. O yüzden biz de sürekli dekorasyonla oynuyoruz.
Çok emek vererek çok şık bir yer hazırlıyoruz ve bunun karşılığını almak istiyoruz. Geliri düzeyi yüksek ve şık insanlara hitap ediyoruz, kapıda zorlu bir eleme yapmıyoruz ama günlük kıyafetleriyle gelenler hoş karşılanmayabilir. Buraya gelenlerin dekoltesine filan karışmıyoruz, zaten ortalıkta çıplak dolaşmıyor kimse. Hem zaten bayanlara yakışıyor dekolte.
Buraya gelen insanların rahat etmesini istiyoruz, siz bir gazeteci olarak gelip eğlenebilirsiniz ama içeriye kameraları sokmayacağız. Fotoğrafı çekilen insanlar rahatsız olmasa bile etrafındaki rahatsız oluyor çünkü. Gazeteci arkadaşlar insanları sadece içeri girip çıkarken çeksinler, biz de içeride yemeğimizi, içkimizi satalım.
Reina'nın en yoğun saatleri 24.00-02.00 arası, mekan sabah saat 04.00'e kadar açık olacak. Hatırlı müşteriler kapıda kalmasın diye onlara VIP kartı yollanacak. Her gece gelen insanlar mekanın en güzel yerlerindeki masaları seçebiliyor, hatta onlara özel localar bile yapıldı. Ralf Tezman, Emre Kütük, Mehmet Mutlu loca sahiplerinden bazıları.''
DÜNYA MUTFAKLARI BOĞAZA DİZİLDİ
Tevfik Alpaslan (Reina Restoran)
Park Şamdan, Otel Dedeman, Homestore, Adres, Manca, M&N Brassiere ve Londra'daki çeşitli otellerde çalıştı. Yemeklerin lezzeti kadar görününümüne de önem veriyor. Füzyon mutfağına yakın bir dünya mutfağı sunuyorlar. Kereviz köklü ve zencefilli mantarlı bonfile, taze siyah üzüm soslu bıldırcın favorisi. Mönülerini iki ayda bir yeniliyorlar, Türkiye'de beş yıl sonra bütün restoran ve kafelerde füzyon mutfağının hakim olacağına inanıyor.
Şemistan Şık (Medusa Balık Restoranı)
Mesleğe meşhur Urcan'da başladı, Antik Restoran, Pescatore, Deniz Restoran ve Çapari'de çalıştı. Zencefilli karides, paella, deniz mahsulleri pazı sarma, beyaz soslu buğulama balık en iddialı olduğu yemekler
Sezai Çelikbaş (Köşebaşı Kebapçısı)
İstanbul'a ocakbaşını ilk getiren Pala Ahmet'in oğlu. Köşebaşı'nın hem ortağı hem de şefi. Maslak, Levent ve Fenerbahçe'de şubeleri var, Antalya'daki Hillside'da da bir Köşebaşı açılacak ama gözlerini Avrupa ve Amerika'da da şube açmaya dikmişler. Bir kuzudan çıkabilecek her şeyi çok iyi yaptıklarını söylüyor. Reina gibi bir yerde kebapçı açılmasının bu yazın en flaş olayı olarak görüyor. Reina daha önce ChineWhite ve Havana iken buralara yabancı misafirlerini getiren işadamları onlara Türk yemeği yedirememenin sıkıntısını yaşıyormuş. ‘‘Bizi oradan yola çıkarak getirdiler’’ diyor. Mekanda kebap kokusu olmayacak, çünkü özel filtrelerle kebap dumanını yıkayarak havaya bırakıyorlar, böylece kokunun yüzde seksenini gideriyorlar.
Murat Serenli (Baci İtalyan Restoranı)
Çeşitli otellerde çalıştıktan sonra altı yıl Mezza Luna'da çalıştı. MEB'den yemek kursları aldı, altı yıl Mezza Luna'nın İtalyan şefinin yardımcılığını yaptı. Baci'nin pizza ve makarnalarına çok güveniyor, tiramisumuz da çok iyidir diyor.
Cho Kwal Shing (Dragon Çin Restoranı)
Yaklaşık on sekiz yıl Hong Kong'da çalıştı. İki yıl önce Hilton Oteli'nin içindeki Dragon'da çalışmak üzere Türkiye'ye geldi. Oradaki kaliteyi buraya da taşıyacaklarını söylüyor, mutlaka denenmesi gereken yemekse ördek.
Sezai Yılmaz (Le Cigare Fransız Restoranı)
Çekirdekten yetişme Mengenli bir şef, on altı yıldır aşçılık yapıyor. Kapadokya Dedeman, La Boheme, Pucci, Taps daha önce çalıştığı mekanlar. Hindistan cevizi sütünden deniz mahsulleri çorbası, dondurmalı profiterol ve somon rulo en iddialı yemekleri.
Sinan Saçık (Brassiere D’Oeuf Belçika Rest.)
Yaklaşık on beş yılllık meslek hayatı olan Bolulu bir şef. Marmaris Bodrum ve Antalya'daki beş yıldızlı otellerde çalıştı. Bir buçuk yıldır İstanbul'daki ilk ve tek Belçika restoranında. D’Oeuf'ün Belçikalı şefiyle birlikte Belçika'da eğitim gördü. Restoran deniz ürünleri üzerine kurulmuş, Belçika'ya özgü soslu midye tencereleri (molue mariniere) çok meşhur. Semirtilmiş ördek ciğerinden yapılan patenin de Türkiye'de başka bir yerde yapılmadığını söylüyor.
DJ Selim
Herkesi memnun edecek kıvamı araştırıyorum
Escobar, Stüdyo 54, Airport gibi bir dolu mekanda çalışmış, 17 yıldır DJ'lik yapıyor ama sadece 32 yaşında. En keyif alarak çaldığı müzik türü ‘‘commercial’’ (popüler piyasa popu) ama kendi evinde daha dinlendirici müzikler dinliyor. Bütün Reina'yı net bir şekilde tepeden göre bir DJ kabininde farklı mekanlara seslenecek bir müzik çalacak ve işinin zor olduğunun farkında. Herkesi memnun edecek bir kıvam tutturmak için gelen insanları dikkatle izliyor ve ruhlarını anlamaya çalışıyor. Önce soft bir müzikle başlıyor tempoyu yavaş yavaş yükseltiyor. Ne zaman ne çalacağı belli olmuyor, müzik bir anda Türkçe poptan elektronik müziğe dönebiliyor. Bir DJ olarak geceleri en büyük amacı mekanın tansiyonunu düşürmemek. DJ Selim, Ebru Gündeş ve Rafet El Roman parçalarına kendisi remiks yapmış ve bu yaz sık sık çalmayı düşünüyor.