Kemerlerinizi bağlayın ve yolculuğun tadını çıkarın... Türkiye’nin hayranlık uyandıran yolları
Karayolu yolculuklarının en cazip yanı tablo gibi manzaralar arasından geçerken bu görüntüleri unutulmaz anılar arasına kaydetmektir. “Önemli olan varmak değil yolda olmaktır” diyenler için sonbaharın ‘kartpostallık halleri’ni seyredebileceğiniz yolları jürimize sorduk. Birbirinden güzel 10 yolu sıraladık.
Kenan Cavnar / Sakarya Basbas Bisiklet Grubu
Fotoğraf makinenizi hazırlayın: Safranbolu-Bartın Yolu
Safranbolu’dan Amasra’ya giderken 5 kilometrelik yol boyunca bir ağaç tünelinden geçersiniz. UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne alınan ağaç tüneli, geçen herkesi kendine hayran bırakır. Dışarıdaki güneş kaybolunca ışıkları kapalı bir tünele girmiş gibi içiniz ürperir, biraz ilerleyince büyülü bir ortamda olduğunuzu anlarsınız. Bu yolda hız sınırı 50 kilometre çünkü herkes bu büyülü anı fotoğraf çekerek ölümsüzleştirmek ister. Yol, fotoğraf sanatçılarının da favori mekânlarından biri. Bu yolun tadını tam anlamıyla çıkarmak için imkânınız varsa motorla veya bisikletle geçin; zamanı yavaşlatın, kuşların ötüşlerindeki melodiyi yakalayın...
Durgut Berberoğlu / Klasik Otomobil Kulübü Başkanı
Abant Gölü’ne bilinmeyen bir rota: Geyve-Göynük-Abant
İstanbul’dan Ankara yönüne hareketle Adapazarı, Eskişehir çıkışına ulaşın. Eskişehir istikametine dönünce Sakarya Nehri Vadisi’nden kısa bir sürüş sonrası, Geyve Taraklı çıkışına varacaksınız. Sırasıyla Geyve, Taraklı kasabasını geçip Göynük’e ulaşırsınız. ‘Cittaslow’ (yavaş şehir) Göynük’te mola verin, çok güzel restore edilmiş evleri görün, yöresel lezzetleri tadın. Daha sonra Mudurnu yönüne hareket edip Sünnet Gölü’nü görün. Oradan, Mudurnu kavşağından Bolu yönüne dönüp kısa süre sonra sola, Abant Gölü’ne kestirmeden ulaşabilirsiniz. Tüm rota boyunca sonbaharın renk cümbüşünü içinize sindirin.
Gülay Barbaros Altan / Hürriyet Seyahat Yazıişleri Müdürü
Sürprizli virajlar: Gelibolu Yarımadası
İstanbul’dan çıkıp Trakya yolundan Kuzey Ege’ye inenler Keşan’dan sola döner dönmez başlayan Çanakkale havasını bilir. Korudağı’na tırmanıp inerken karşınıza çıkıveren deniz, yol boyu sizi takip eder. Kâh sağınıza kâh solunuza geçen sahil ve gittikçe sıklaşan çok sayıda virajıyla her dönüşte yeni bir manzara sunar bu yol. Çam ağaçları da sıklaşarak ormana döner Eceabat’a yaklaştıkça. Yemek için de Keşan’da ‘satır et’ molası vermediyseniz Kilitbahir’e kadar sıkın dişinizi, tarihi kalenin dibindeki balıkçılardan yarım ekmek mevsim balığını afiyetle yiyin.
Ebru Erke / Hürriyet Ekler gastronomi ve seyahat yazarı
Yol üzerindeki lezzetler... Sapanca
Kırkpınar yolu sağlı sollu dizilmiş, yaprakları kızarmaya dönmüş ağaçları, modern evleri ve devamındaki İstanbuldere Yolu’nun pastoral güzelliğiyle sonbahar için favori rotalarımdan. Buradaki gizli gurme noktaları da dikkate değer. Mesela Eker, Sapanca merkezde 45 yıldır hizmet veren çok iyi bir esnaf lokantası. Cordon Bleu pastanecilik bölümü mezunu Sapancalı genç bir şefin açtığı Lulus, Avrupai havasıyla fark yaratmış. NG Güral Sapanca’nın ormanlık bahçesindeki Farina restoranın özellikle taş fırın lezzetleri öne çıkıyor.
Bahar Akıncı / Seyahat yazarı
Okaliptüslerin arasında: Marmaris-Hisarönü
Marmaris Âşıklar Yolu dünyada en sevdiğim araç yollarından biri. 1938’de sıtma hastalığını önlemek için, Şadan Gökovalı önderliğinde, Gökovalıların el ele vermesiyle Avustralya’dan getirilen okaliptüs fidanları dikilmiş. Yolun bir ucu Marmaris-Datça-Hisarönü, İzmir yol ayrımına; diğer ucu Akçapınar Köyü’ne açılıyor. Yol girişindeki Akçapınar Tostçusu hep dolu. Salçalı Akçapınar tostu yemeyi ve yanında, tahta kuş evleri satan kız kardeşlerden alışveriş etmeyi unutmayın.
Cenk Hızdıl / Volkswagen Kaplumbağa Otomobil Derneği Başkanı
Mavi ve yeşil: Akyaka-Akbük-Milas-Ören
Bu yol Akyaka’dan başlar... Eşsiz Kadın Azmağı ve dereleri yola eşlik eder. Yer yer tek şeride düşen, tatlı virajlarıyla sürüş keyfine heyecan katan bir yol. Deniz ve derenin buluştuğu Akyaka çıkışında orman kampı var. Kampı geçince sol tarafta salaş bir mekân görürsünüz; Mustafa Abi’ye uğrayın, süt mısır yiyin. 7 kilometre sonra Fatma’nın Yeri var, gözlemesini tavsiye ederim. Akbük’ten sonra Milas, Ören’e giden yolda Alatepe’ye uğrayın. Ören’i tepeden görür. Tepede Ziya Abi’nin restoranına da uğrayın.
Saffet Emre Tonguç / Hürriyet Seyahat yazarı
Muhteşem manzara: Çerkezköy-Vize
İstanbul’dan çıkıp yönünüzü batıya çevirin; Çerkezköy ve Saray üzerinden Vize’ye gidin, sonra orman yolunu takip edin. Yol boyu Istıranca Dağları’nın manzaraları eşlik eder size. İlk durak Kışlacık Köyü. Burada 10 ahşap evden oluşan Nefes Mekân, adına yaraşır bir deneyim sunuyor. Demirköy’ü de geçip İğneada’ya yaklaşınca longoz ormanları çıkar karşınıza. Buradaki Longosphere, Türkiye’nin en büyük glamping alanı. Mert Gölü’nde kano ve orman yürüyüşü yapabilirsiniz.
Burcu Gürtürk Kadak / Hürriyet Seyahat gezgini
Görsel şölen: Kayseri-Nevşehir-Aksaray-Şereflikoçhisar
Yaklaşık üç saat süren yolculuk boyunca dört ilden geçiliyor. Kayseri’den Nevşehir’e doğru yol boyunca Erciyes Dağı tüm haşmetiyle size eşlik ediyor. Nevşehir’e ulaştığınızda peribacalarının yavaş yavaş belirmesiyle anlıyorsunuz. Buradan Aksaray’a sürüşü rahat bir yolda ilerleniyor. Şereflikoçhisar ayrımına saptıktan kısa süre sonra bir saat boyunca sol tarafınızda Tuz Gölü manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
Yıldırım Güngör / Seyahat yazarı, dağcı
Rengârenk bir doğa: Erzurum-Yusufeli
Yolculuk Erzurum’dan başlıyor. Tortum’dan Narman yoluna girdikten yarım saat sonra Narman’dasınız. Narman, kırmızı peribacalarıyla ünlü. Narman Kanyonu’ndan sonraki hedefiniz Oltu. Oltu-Uzundere yolu boyunca rengârenk bir doğada ilerlersiniz. Uzundere-Yusufeli yolunda önce Tortum Vadisi’nin, ardından da gölün nefes kesen görüntüleri eşliğinde Tortum Şelalesi’ne varacaksınız. Çoruh Vadisi’ne girdikten sonra önce İşhan Kilisesi’ne uğrayın. Son durağınız Yusufeli olacak.
Nurgül Büyükkalay / Hürriyet Seyahat gezgini
Tablo gibi: Antalya-Fethiye Yolu
Mavinin her tonuna şahit olacağınız bir yol... Kemer, Finike, Demre ve Kaş’ı geçerek Fethiye’ye varacağınız 295 kilometrelik yolda yeşil ve mavi iç içe. Yol boyunca denizin sonsuz görüntüsü, tepelerdeki ağaçlar bir tablo gibidir. Yol üzerinde çok sayıda lezzet durağı da var. Finike-Demre arasındaki koylar, Kaş-Kalkan arasında turkuvaz rengiyle Kaputaş fotoğraf çekmek için sık sık durmanıza neden olacak.