Kedi Fazer, Kuçu CBF’ye karşı

Her yeni modelde eklenen özelliklerle bu sınıf motosikletler gittikçe iddialı da olmaya başladılar. Her marka artık kullanıcılara yaptırdığı anketler sonucunda elde ettiği bilgileri yeni modellerinde kullanıyor. Ona göre en çok kullanıcıya hitap edecek, dolayısı ile her şeyden biraz katılmış hem günlük kullanıma uygun olacak hem de uzun mesafeli sürüşlerde kullanılacak motosikletler tasarlıyorlar. Bundan dolayı son derece güçlü huysuz, sinirli spor motosikletler ya da tam aksine beğeniye sahip olan insanlara hitap eden performans fakiri ağır hantal motosikletler yerine pek çok kullanıcı bu tip çok fonksiyonlu motosikletlere yöneliyor.

Ülkemizde de son birkaç yıldan beri bu tip yarı çıplak modeller popüler oldu. Öncü olarak benim de sahip olduğum Yamaha Fazer sayılabilir. Fakat son zamanlarda oldukça dişli rakipler de karşısına çıkmadı değil. Özellikle Suzuki GSR ve Honda CBF1000 pek çok konuda Fazer’i zorlayacak kadar iddialı. Bu hafta Fazer ile Honda CBF1000’i artılarıyla eksileriyle karşılaştıralım istiyorum. Şimdi 600 cc hacimli bir motosiklet ile 1000’lik motor karşılaştırılır mı demeyin. Çok da güzel karşılaştırılır. Bakalım el mi yaman bey mi yaman.

GÖRÜNÜM-TASARIM

Şimdi bu konuda objektif olmak zor. Herkesin beğenileri farklı. Bundan dolayı bu konuda kendi fikirlerimi söyleyeceğim. Bence Yamaha Fazer’in bu kadar sevilmesinde ve başarılı olmasında görünümü çok etkili. Yamaha mühendisleri R6 ve R1’de kullandığına benzer çekik farları, nefis kıvrımlara sahip die cast teknolojisi ile üretilmiş şasisi, tüm güzelliği ile ortada görünen motoru, koltuğun altından torpil gibi çıkan egzozları, uzaktan bakınca atılacak gibi duran genel atletik görünümü ile dinamik ve çekici bir motosiklet üretmişler.

Üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen hala göze hoş görünüyor bence. CBF 1000 ise daha olgun, daha sade daha işbilir bir endama sahip. CBF600 ile basit detayları ile ayrılması eksi mi artı mı bilmiyorum. CBF600’den bir egzoz fazlası, biraz değişik yan grenajı, biraz daha dolgun motor bloğu ile ayrılıyor. Dikkat etmezseniz farkı anlamak güç. CBF’yi cazibeli olmasa da tokluğu ile beğendim ben daha çok. Yola daha oturan bir görünümü var. Yanlardaki egzozları, daha sade ön görünümü ile Fazer gibi çekici olmak yerine daha iddiasız ama olgun bir havaya sahip. Bunu en iyi motosikletlere arkadan bakınca anlamak mümkün. Fazer daha küçük motor hacmine rağmen 180’lik arka lastiğe sahipken CBF1000 şaşırtıcı şekilde 160’lık arka lastiğe sahip. CBF1000 testinde neden böyle bir lastik seçilmiş anlatmıştım.

MOTOR ÖZELLİKLERİ

Başta da dediğim gibi biri 600 cc diğeri 1000 cc iki motosikleti karşılaştırmak çok mantıklı görünmeyebilir fakat her ikisinin da beygir güçleri aynı ise durum ilginç bir hal alıyor. İkisi de 4 silindirli, üstten çift egzantrikli ve silindir başına 4 sübaplı motorlar kullanıyorlar. Fazer’in 2003 model R6’dan devşirdiği motoru 600 cc hacimden 12 bin devirde, 98 beygir güç 10 bin devirde 63 Nm tork veriyor. Görüldüğü gibi R6’nın motor karakteri Fazer’de de hissediliyor. Devir kesici 14 bin’de devirde devreye giriyor. Baya afacan bir çocuk kalbi var bu motosiklette. CBF ise CBR1000 den alınan bloğun kırpılmış halini kullanıyor. Fakat Fazer in aksine, genlerinin CBR’dan geldiğini belli etmemek için Honda mühendisleri oldukça uğraşmış. 998 cc hacimdeki motor 8 bin devirde 98 beygir güç, 6 bin 500 devirde 97 Nm tork veriyor. Devir oldukça düşük Fazer’e göre ama beygir gücü aynı olsa da tork olarak oldukça açık bir fark var. Bakalım bu nasıl bir fark yaratacak iki motosiklet arasında. Sürüş izlenimlerinde görelim.

SÜSPANSİYON VE FRENLER

Fazer’in süspansiyonları fabrika çıkışı biraz sert ayarlanmış. Bu tam ince ayar bir sertlik. Yol çok bozuk olmadıkça rahatsız etmiyor. Virajlarda bu sertlik motosikletin daha dinamik ve güven veren bir karaktere sahip olmasını sağlıyor. Honda ise biraz daha yumuşak bir süspansiyon tercih etmiş. Bu özellikle yolcu için son derece artı bir puan. Fakat bu yumuşaklık sportif sürüşlerde CBF’in tutuşunda biraz jöle gibi bir his vermesine sebep oluyor. Tamam son derece konforlu, tutuş olarak bir zayıflık da söz konusu değil ancak motosikletin hissettirdiği duyguları açıkçası pek heyecan verici olarak nitelendiremiyorum. CBF biraz daha konfora yönelmiş, Fazer ise konfordan çok fazla ödün vermeden heyecan arayanları mutlu etmeye çalışıyor. Frenlerde ise her ne kadar 2006 model Fazer’ler artık ABS ile satın alınabilse de kullanamadığım için aradaki farkı net olarak tanımlayamayacağım ancak konvansiyonel frenler ile Fazer ortalama bir fren performansına sahip. Arka fren üzerinde arka maşanın yapısından kaynaklanan bir erken kilitlenmeye meyil söz konusu. Honda ise bu konuda çok titiz davranıyor. Spor modelleri haricinde tüm modellerinde yakında ABS kullanmaya başlayacak sanırım. CBF1000’de ABS ile oldukça güvenilir bir fren sistemi yer alıyor. Buna ek olarak arka frene basınca ön frene de bir parça güç aktarması stabilite açısından nefis olmuş. Bana göre Yamaha bu konuda Honda’yı örnek almalı.

SÜRÜŞ İZLENİMLERİ

Fazer’i yaklaşık 1 yıldan beri 18 bin kilometre kadar kullandığım için artık huyunu suyunu oldukça iyi biliyorum. CBF ise test için geldiğinde o kadar kolay ve keyifli bir sürüşe sahipti ki geri verirken oldukça zorlandığım fakat test süresince de oldukça uzun mesafeler kat ettiğim bir model oldu. En başta yazmam gerekeni şimdi söyleyeyim. Bu ikisi aslında oldukça farklı kullanıcılara hitap eden motosikletler. Zaten teknik detaylara dikkat ettiyseniz siz de bu sonucu çıkarabilirsiniz. Fazer oldukça dinamik bir sürüşe sahip bir motosiklet. Gücünün doruğuna ancak 12 bin devirde ulaştığı için performansını görmek için devirli motosikletleri sevmek gerekiyor. Aslında bu konuda Fazer biraz çift karakterli. Düşük devirlerde Fazer aslında son derece uysal bir motosiklet. Hımbıl olmasa bile gerçek gücünden oldukça uzakta. Bu da trafikte veya yavaş sürüşlerde motosikleti kolay kontrol etmeye yardımcı oluyor.

Yani motosiklet her an elinin altından kaçıp gidecekmiş hissi vermiyor. Lakin devir saati 7-8 bine gelince birden içindeki canavar uyanmaya başlıyor. Bundan sonra 14 bine kadar Fazer nefes almayı unutturacak bir performansla sürücüsünü adrenaline boğuyor. Virajlı yollarda deviri hep bu 7-8 bin sınırının üzerinde tutarak gidince Fazer gerçekten heyecan verici yüzünü ortaya koyabiliyor. Bunun dışında şehir içinde son derece uysal bir motosiklet aslında. 795 milimetre yükseklikteki selesi çok alçak olmasa da 175 santimetreden uzun sürücüler için sorunsuz. Yolcular için ise bence çok ideal bir motosiklet sayılmaz. Biraz küçük ve yazın egzozlardan ısınan yolcu koltuğu, yüksek yolcu ayaklıkları, biraz da sert süspansiyon karakteri yüzünden uzun yolculuklarda çok fazla şey beklememekte fayda var.

CBF1000 ise Fazer’in aksine tek bir karakteri var. Bas gaza gideyim karakteri. Hangi devirde, hangi viteste olduğunuzun pek bir anlamı yok. 6’ıncı viteste bile 30 km/s hızla gitmek sorunsuz. Hatta devir saati en tepelerde gezmeye başlayınca sanki biraz nazlı nazlı gidiyor. Büyük hacim ve torklu motor karakteri gerçekten çok konforlu ve esnek bir sürüş sağlıyor. Biraz sürücüsünü şımartmaya meyilli bu karakter virajlı yollarda sakin ve güvenle sürücü ve yolcuyu gidilecek noktaya ulaştırmak için seçilmiş sanki. Virajlarda oyunlar oynamak elbette mümkün ama CBF adrenalin seviyenizden çok endorfin seviyeniz ile oynamaktan daha çok hoşlanıyor. Sürücü kadar yolcu da CBF ile şımartılmaya çalışılmış. Geniş ve rahat koltuk, yumuşak süspansiyon, rahat ayaklıklar ile bir Turing motosiklet ile aşık atabilir. Şehir içinde ise 228 kilogramlık ağırlığını hiç hissettirmemesi, kıvrak sürüşü, esnek motoru ile her gün kullanılabilecek bir motosiklet. Standart olarak 795 mm lik sele yüksekliği aşağı ve yukarı 15 mm oynanabiliyor, ayrıca ön cam da yüksek ve alçak pozisyonlara alınabiliyor.

SONUÇ OLARAK

Fazer daha dinamik, daha heyecanlı karakteri ve alımlı yapısı ile heyecan seven ama yine de rahatından çok fazla feragat etmek istemeyen sürücüler için uygunken; CBF1000 torklu olsun üç kuruş fazla olsun diyen keyfine rahatına düşkün sürücüleri ve yolcularını mutlu edebilecek bir motosiklet. Hatta Abimin tespitine göre Fazer kedi gibi karizmatik, bencil, çekici, atletik bir motosiklet, CBF ise sadık, özverili, sevimli, sahibini mutlu etmekten başka derdi olmayan bir kuçu gibiymiş.