GeriSeyahat Katliama Tepkiler...
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Katliama Tepkiler...

Katliama Tepkiler...

HAYVANLAR ALEMİ (10) Sitedeki ağaç operasyonunun sona ermesinden sonra, yeni yönetim kurulu üyeleri ve bayan başkan ertesi gün haberin gazetede yayınlanmasına çok kızmışlar. Kızmışlar ama olayın peşini bırakmaya niyetli olmadığımı ve yayının daha günlerce devam edeceğini nerden bilsinler. (SEZAİ BAYAR)

Kocamak kocaman ağaçlar kesilmiş, yerle bir edilmiş. Kavakların kütük haline getirilmiş bedenleri ertesi gün site dışına çıkarılmak üzere araçlara yüklenirken yine olayı fotoğrafladık. Okuyuculardan gelen tepkileri, telefon ve posta kutuma ulaşan görüşleri yayınlamaya başladık.

 

Ankara Büyükşehir Belediye yetkililerinin tepkileri ile yayınları sürdürüyoruz.

 

Yönetim ve bayan başkan, bu kez köşeye sıkışmış durumdalar.

 

Meyve ağaçlarının bazı site sakinlerini neden rahatsız ettiğini araştırıyoruz.

 

Kimi balkonda oturup sefa yaparken dallar önlerini kapattığı için siteye girip çıkanları göremiyormuş.

 

Kimi de balkondan balkona konuşmalara -yani dedikodu yapmalarına- engel olduğu için kesilmesini istemiş.

 

Özetle kadınlardan biri veya bir kısmı, belki de bayan başkan Çillervari bir tavır ortaya koymuş olmalı: Yani “Ya kesilecek, ya kesilecek…” misali…

 

Hayretler içindeyim. Aklıma buna benzer bir olay takılıyor.

 

1997 yılında Tempo’da çalışıyorum. Hazırlık dönemi sırasında bir ihbar gelmişti Ürgüp Belediye Başkanı Kürşat Numanoğlu ve Hürriyet muhabiri rahmetli Berhan Avcı’dan.

Kalkıp gittik bir foto muhabiri ile.

 

Daha Tempo’nun ilk sayısı çıkmamış.

 

Olayı araştırdık. Başkanı Erbakan’ın partisinden biri seçimlere girmiş ve belediye başkanlığını kazanmış. Koltuğuna oturur oturmaz bakmış ki makam odasının önünde bir peri bacası yükseliyor - çok kızmış olmalı - Belediye yetkililerine emir vermiş: “Peri bacası yıkıla…”

 

Kazma- kürek işçiler peri bacasını yıkacak değiller ya. Belediyenin dozerlerı dayanmış ve 2000 yıllık peri bacası dozer paletleri altında ortadan kaldırılmış.

 

Güzel Atlar Ülkesi adıyla anılan Kapadokya yöresinin tarihi ve kültür varlığı olan peri bacalarından birinin yıkılması demek tarihin yakılması demek. İlk Hristiyanlık dönemine ait peri bacalarının altında kilise kalıntıları, duvar gravürleri, havari figürleri var. Milyonlarca insan buralara gelip Hristiyanlığın ayak izlerini görmeye geliyorlar.

 

Tabii Tempo’nun ilk sayısında haberi fotoğraflarıyla verdik. Büyük tepki aldı. Başkan yalanladı. Efendim zaten ayakta duramayan harabe bir bacaymış da.. Tarihi değeri yokmuşmuş da…

Yayından sonra Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in emri ile soruşturma açıldı.

 

Tempo’nun Ankara Temsilcisi Prof. Dr. Kurthan Fişek haberin kapak yapılmamasına pek bozuldu. “Haber güme gitti” diye yakındı.

 

Aslında bu haber bizden alıntı yapılarak Batı basınında daha da büyük şekilde yer aldı ya.

 

Neyse o zaman da “bir kısım medya” varmış ve olaya küçük bakarmış meğer.

 

Lafı uzatmak gereksiz.

 

Sitedeki ağaç katliamı bir tarihi ortadan kaldırmıyordu ama ne de olsa 30 yıllık bir geçmişimizi “yok” farzetmemiz anlamına geliyordu.

 

Yayın devam ederken yöneticilerin Hürriyet’in kapısına dayandıklarını ve temsilci Sedat Ergin’le görüştüklerini duydum.

 

Yüzde yüz yayının önlemesini istemişlerdir. Ve de beni şikayet etmişlerdir diye düşünürken Sedat telefon etti bir süre sonra. Katliam savuncuları gitmişler tabii. Sedat “Dinledim hepsini. Olayı daha da büyütmemek için rica ettiler. Ama mesele senin. Üstelik iyi yerden de yakaladın. Devam ettirelim. Sonucunu alana kadar…” dedi, ama şikayetçilerin daha da yukarılara kadar uzanmak isteyeceklerini tahmin ediyordum.

 

Ertuğrul Özkök’e telefonla aynı şekilde şikayette bulunduklarını öğrenince yayın daha da sertleşerek devam etti.

 

Her gün yeni tepkiler alırken Büyükşehir Belediye Başkanı, ağaç kesmek için devlet kurumlarından izin alınmadığı gerekçesi ile 5 milyarlık bir ceza kesileceğini açıklayınca bu kez ben tırstım. Gökçek bu eline fırsat geçmiş, yapar mı yapar.

 

Aslında gazozun gazı iyice kaçmıştı. Başkana ricacı göndermiş yöneticiler, cezadan geri döndü. Olay zaten bitmişti benim içim.

 

Ama ya kediler.

 

Kediler için yeni bir sayfa açılırsa, ağaçların intikamı Masume ve diğer kedilerden çıkarılmaya çalışılırsa ne olacak?

 

Ya da bizler için biri çıkıp “ Ya gidecekler, ya gidecekler…” derse ne olacak?

 

Sezai

False