Kalenderhane Camii Nerede? Kalenderhane Camisi Tarihi, Özellikleri, Hikayesi Ve Mimarı Hakkında Bilgi
Kalenderhane Camii, eski adıyla Theotokos Kyriotissa Kilisesi, hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar için uzun süre ibadet merkezi olarak kullanılmıştır. Kalenderhane Camii nerede, tarihi, özellikleri, hikayesi ve mimarı hakkındaki bilgileri sizler için derledik.
İstanbul'da bulunan Kalenderhane Camii, Doğu Roma döneminden günümüze kadar ulaşan bir yapıdır.
Kalenderhane Camii Hakkında Bilgi
Kalenderhane Camii, kaynaklarda 9. veya 10. yüzyıla ait olarak bilinir. Camiiye çevrilmesi 18. yüzyılı bulmuştur. Hem kilise olarak hem de camii olarak dini merkez olarak kullanılmıştır. Osmanlı döneminde ilk kez Kalender Tarikatı tarafından kullanıldığı için ismi Kalenderhane olmuştur.
Caminin avlusunda bazı harabeler bulunur. Bu harabeler kilise olarak kullanıldığı dönemlerde binaya dahil edilmiştir. Geçen uzun zamandan ötürü aldığı zararlar ile günümüze kadar dayanamamıştır.
Kalenderhane Camii Nerede ve Nasıl Gidilir?
Kalenderhane Camii, Marmara bölgesinde İstanbul ilinde yer alır. İstanbul'un sahip olduğu çeşitli tarihi güzelliklerden biridir. Vefa semtinde yer alarak ziyarete ve ibadete açıktır.
Kalenderhane Camii'den geçen otobüslere binerek ulaşmak mümkündür. Vezneciler metro durağında inerek biraz yürüme ile ulaşılabilir. Ayrıca şahsi ulaşım araçları ile gidip görülebilir.
Kalenderhane Camii Tarihi
Kaynaklarda kesin olmamak ile birlikte, Kalenderhane Camii'nin en geç 12. yüzyılda inşa edildiği bilinir. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul fethi sonrasında Türklerin eline geçmiştir. Tam olarak camiiye çevrilmesi 18. yüzyılı bulmuştur.
Kilise halindeyken etrafında çeşitli manastır yapıları bulunuyordu. Bu yapılar Osmanlı döneminde yıkılmıştır. Bir süre Romalılar tarafından Katolik kilisesi olarak kullanılmıştır. 1453 yılından sonra Fatih Sultan Mehmet, bu yapıyı Kalenderlere vermiştir.
1. yüzyılda saray ağalarından biri olan Maktul Beşir Ağa tarafından camiiye çevrilmiştir. Doğal afet ve yangınlardan zarar gören Kalenderhane Camii, 1854 yılında restorasyona uğramıştır. 1930 yılında yıldırım sebebi ile yıkılan minare sebebiyle camii terk edilmiştir.
Kalenderhane Camii terk edildikten sonra depo gibi çeşitli amaçlarla kullanılmaya devam etmiştir. İbadet için kapalı olsa da diğer işler için kullanılmıştır. Harap halde olduğu için uzun bir süre restore edilme çabalarına girilmemiştir.
Harvard ve İstanbul Teknik Üniversitesinin ortak çalışmalarına konu olmuştur. 1968 yılında yeniden restore edilmiştir. O dönemde ibadete açılmıştır ve yeniden kapanmamıştır.
Kalenderhane Camii Özellikleri
Kalenderhane Camii, döneminin özellikleri yansıtan bir mimariye sahiptir. Duvarları taş ve tuğla karışımından oluşmuştur. Ana kubbesi dört kemer üzerine oturtulmuştur. Kubbe içinde mozaik desenler bulunur fakat diğer mozaikler sıva ile kapatılmıştır. İç duvarlarda mermer kaplamaları ve kabartmalar bulunur.
Doğu Ortadoks kilisesi tarzına hakim olan bir yapısı vardır. Yapı olarak klasik Bizans kiliselerini de andırır. Katolik rahipleri tarafından kullanıldığı dönemde zarar aldığı söylenmektedir.
Geçirdiği yangın ve deprem gibi olaylardan sonra bir süre terk edilmesine rağmen restore edilerek kullanıma yeniden açılmıştır. Camii dışında bir hamam ve hastane olduğu öne sürülür. Bu yerler yıkıma uğradığı için günümüzde sadece avlu bölümünde kalıntıları bulunur.
Kalenderhane Camii Hikayesi
Kalenderhane Camii, ismini Kalender Tarikatından alır. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'un fethinden sonra bu yapıyı Kalenderlerin kullanımına sunmuştur. Semahane olarak kullanılmıştır.
Kalenderhane Camii, İstanbul'da bulunan ilk Mevlevihane olarak bilinir. Manastır olarak kullanıldığı dönemlerden kalma odalar semahaneye dönüştürülmüştür. Kalender Tarikatı da bu odalarda ibadetlerini yapmışlardır.
Kalenderhane Camii Mimarı Kimdir? Kim Yapmıştır?
Kalenderhane Camii oldukça eskilere dayanan bir yapıdır. Bu sebeple mimarının kim olduğu bilinmemektedir. Fatih Sultan Mehmet döneminde Türklerin eline geçmiş ve kullanılmaya başlamıştır.
Kilise halinden camiiye dönüştüren kişi Maktul Beşir Ağa'dır. 18. yüzyıldan beri cami olarak kullanımdadır. Geçirdiği çeşitli restore işlemleri bulunsa da özünü korumayı başarmıştır.