Ayten SERİN
Son Güncelleme:
Kahireli günü 24 saat yaşıyor
Mısır’ın başkenti Kahire, ülkenin görülmesi gereken en önemli şehri. Yaz sıcakları nedeniyle gündüz yavaşlayan günlük hayat gece hızla devam ediyor. Kahire, günübirlik turlar açısından ortalama Avrupa şehirlerinden çok daha zengin seçenekler sunuyor. Piramitleri gezerken çöl ortasında yükselen mucizelere tanık olacaksınız. Kahire Müzesi, göz kamaştırıcı koleksiyonlarıyla iddialı. Nil Nehri’nde tura çıktığınızda çöl ortamında şaşırtıcı manzaralarla karşılaşacaksınız.
İstanbul’un çok büyük bir şehir olduğunu düşünüyorsanız, Kahire’ye gittiğinizde gayri ihtiyari iki kenti karşılaştıracaksınız. Arap dünyasının en büyük şehrinin yanında pek de büyük olmadığını göreceksiniz. Kahire, şehir merkezinde 8 milyona, banliyöleriyle 15.5 milyona ulaşan nüfusuyla Afrika kıtasının en büyük metropolü. Arapçada ismi Misru, Mısır Arapçası’nda ise Masr. Üniversite, yüksek okul, tiyatro, müze ve abideleriyle ülkenin kalbi bu şehirde atıyor. Kahire’nin tarihi bölümü UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde.
Kahire’nin limanı Port Said, şehir merkezine karayoluyla 168 kilometre uzaklıkta. Limanla şehir merkezi arasında, her gün iki yönde beşer tren seferi yapılıyor. Ancak önceden rezervasyon gerekiyor. Karayolu, eski Mısır güneş tanrısı Ra’ya adanan tarihi Heliopolis kentinden geçiyor. Heliopolis sözcüğünün anlamı Güneş Kenti. Heliopolis banliyösü, günümüzde Kahire’nin en şık iki üç mahallesinden biri.
GİZEMLİ PİRAMİTLER
Kahire kalabalık ve çok hareketli. Yaz ortasında gidiyorsanız, gündüzleri 37 - 40 dereceye çıkan sıcaklığı hesaba katmalısınız. Bu yüzden sabah erken hareket etmek, güneşe karşı yarışınızda vakit kazandırır. Mısır denince akla ilk gelen sembol Giza Piramitleri: Keops, Kefren ve Mikerinos. Giza Çölü’nün başındaki piramitler, fotoğraflarda her ne kadar çölün ortasında duruyor gibi görünse de aslında Kahire’nin içinde sayılır. İnsanlık tarihinin bu ölümsüz şaheserleri, 4 bin 500 yıldan uzun süredir burada. Arkeologlar geçen yüzyıldan bu yana gizemlerini çözmek için çalışıyor. En eski ve geniş olan Keops Piramiti MÖ yaklaşık 2560’larda yapılmış. İnşaatı 20 yıldan uzun sürmüş. Piramitin Mısır’ın dördüncü hanedanı Firavun Khufu’ya bir mezar olarak inşa edildiğine inanılıyor. Dünyanın yedi harikasından günümüze kadar ulaşan tek eser.
ASLAN GÖVDELİ FİRAVUN
Kefren Piramidi (ya da Kafre Piramidi), 143.5 metre yüksekliğinde. Firavun Kefren’in oğlu Mikerinos’un yaptırdığı sanılıyor. Piramitin en üst bölümündeki koruyucu kaplamaları bozulmadan günümüze kadar gelmiş. Mikerinos da piramitlerin en küçüğü. Bu dev yapıların içinden çok, dışı ilginç. Kum denizinde heybetli ve görkemli görünüyorlar. İçlerinde ziyarete açık bölümler çok kısıtlı. Dar geçitler nedeniyle, klostrofibisi olanların dışarıdan bakmakla yetinmesinde yarar var.
Piramitlerin hemen yanında sfenks figürü yer alıyor. Sfenks, kafası koç, kuş, veya insan; gövdesi aslan şeklinde uzanan heykellere verilen isim. Aslanlar güneş ile bağlantıları nedeniyle antik Mısırlılar tarafından kutsal hayvan sayılırdı. Sfenkslerin en tanınmışı buradaki Büyük Gize Sfenksi. Doğan güneşi ve firavun için yeniden dirilişini temsil ettiği için yüzü doğuya dönük. Bu sayede her sabah Güneş Tanrısı Ra’yı selamlıyor. Uzunluğu 73 metre, yüksekliği 20 metre, yüzünün genişliği 5 metre. Yapıldığı zaman ön ayaklarının arasında kurban için bir sunak olduğu kalıntılarda yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkarılmış. Sfenksin yüzünün firavun Kefren’e ait olduğu sanılıyor.
Bir yanı şehrin içinde, diğer yanı çöle açık piramitlerin etrafında deve ya da atla tur yapılıyor. Bu bölgede turist avcılarına dikkat edin. Geleneksel kıyafetle yanınıza gelip fotoğraf çektirmek isteyenler, hemen ardından "bahşiş" istiyor. Aynı talebi, şehir içinde yol sorduğunuz kişilerden de duyabilirsiniz. Piramitlerden çıkışta, uluslararası hamburger zincirlerinin mağazaları sizi karşılayacak.
GECE ŞEHRİ TEPEDEN İZLEYİN
Öğle yemeğinden sonra, sıcaktan korunmak için en iyi çözüm Kahire Müzesi’ni gezmek. Mısır tarihinin zenginliğini anlamak için bu müzeyi hakkıyla gezmek isterseniz, bir hafta ayırmanız gerekir. Siz hızlı turunuza El Tahrir Meydanı’nın kuzey tarafındaki devasa bronz kapıdan girerek başlayabilirsiniz. Müzeye giriş ücretleri 4 YTL civarında. Dünyanın en büyük Eski Mısır Eserleri Müzesi olarak bilinen Kahire Müzesi, yapı olarak neo-klasik mimarinin en güzel örneklerinden. Geniş alana yayılan müzede başta Tutankamun’un olmak üzere farklı boyutlarda sayısız heykel, büyüleyici taş işlemeler, papirüsler sergileniyor. Ziyaretçilerin en fazla ilgi gösterdiği bölüm, kral mumyalarının sergilendiği oda. Ek ücret ödenerek ziyaret edilen odada milattan önce yaşamış krallar, kolları çapraz biçimde göğüslerinde kavuşturulmuş ve yüzlerinde ölüm anındaki ifadeleriyle yatıyor.
Akşamüstü Kahire Kulesi’nden ya da gece şehrin tek yükseltisi Mukaddam Tepesi’nden Kahire’yi seyredebilirsiniz. Piramitler, Mukaddam’dan çıkan taşlarla yapılmış. Tepeye çıkan yol, hayatını çöp toplayarak sürdüren Kıptilerin yaşadığı bölgeden geçiyor. Nüfusun yüzde 10’unu oluşturan Kıptiler, alt katına çöp yığdıkları iki-üç katlı binalarda dayanılmaz bir kokunun içinde yaşıyor. Tepede Kıpti Kahire ya da Mısr-ı Kadim adında manastırlar var. Birbirine yeraltı geçitleriyle bağlanmış yapılar ziyarete açık.
Kahire’de hayat 24 saat devam ediyor. 24 saat açık marketler var. Gündüz sıcakta uyumayı tercih eden yerel halk için gece birçok işi yapmak çok normal. Gece ikide doktora giden bir Mısırlıyı görürseniz şaşırmayın, acile değil randevulu gidiyordur.
HEDİYELİK ALIŞVERİŞİNİN ADRESİ HAN EL HALİLİ
Zamanınız kalırsa, hediye almak isterseniz, Han El-Halili’ye uğrayın. İstanbul’daki Kapalıçarşı’ya benzeyen bu büyük alışveriş merkezinde renkli el işleri, hediyelik eşyalar, antikalar ve yöresel eşyalar satılıyor. Mısır’ın her şehrinde alışverişte geçerli olan kuralı unutmayın: Pazarlık. Aksi taktirde 10 liralık ürünü 100 liraya alabilirsiniz. Kahire’nin en meşhur kahvehanesi El Fişavi de bu çarşının içinde. Bir zamanlar Mehmet Akif Ersoy burada çay içer, Mısırlı yazar Necip Mahfuz romanlarını yazarmış. Naneli çayı ve elmalı nargilesi meşhur.
Kuzey Afrika florasını merak ediyorsanız, El Ezher Parkı’na uğrayabilirsiniz. Kahire’de yeşil alan çok az. Bu nedenle park nadide mekánlardan. Düzenlemesi, bitki çeşitleri ve havuzlarıyla sıcak havada insanın içini ferahlatıyor.
NİL’DE NEHİR TURU
Nil Nehri, yeşil kıyısı, köprüleri, gemileri ve yelkenlileriyle denizi andırıyor. Eğer hava rüzgárlı ise sörfçü bile görmek mümkün. Nil kenarında oturup faytona binmekle yetinmeyin. Nil nehrinde tekne turuna çıkın. Sabah erken saatlerde Nil kıyısına inerseniz sandal ve felukalarıyla balığa çıkanları, ağlara takılmış irili ufaklı balıklarıyla dönenleri izleyebilirsiniz.
Kahire’nin limanı Port Said, şehir merkezine karayoluyla 168 kilometre uzaklıkta. Limanla şehir merkezi arasında, her gün iki yönde beşer tren seferi yapılıyor. Ancak önceden rezervasyon gerekiyor. Karayolu, eski Mısır güneş tanrısı Ra’ya adanan tarihi Heliopolis kentinden geçiyor. Heliopolis sözcüğünün anlamı Güneş Kenti. Heliopolis banliyösü, günümüzde Kahire’nin en şık iki üç mahallesinden biri.
GİZEMLİ PİRAMİTLER
Kahire kalabalık ve çok hareketli. Yaz ortasında gidiyorsanız, gündüzleri 37 - 40 dereceye çıkan sıcaklığı hesaba katmalısınız. Bu yüzden sabah erken hareket etmek, güneşe karşı yarışınızda vakit kazandırır. Mısır denince akla ilk gelen sembol Giza Piramitleri: Keops, Kefren ve Mikerinos. Giza Çölü’nün başındaki piramitler, fotoğraflarda her ne kadar çölün ortasında duruyor gibi görünse de aslında Kahire’nin içinde sayılır. İnsanlık tarihinin bu ölümsüz şaheserleri, 4 bin 500 yıldan uzun süredir burada. Arkeologlar geçen yüzyıldan bu yana gizemlerini çözmek için çalışıyor. En eski ve geniş olan Keops Piramiti MÖ yaklaşık 2560’larda yapılmış. İnşaatı 20 yıldan uzun sürmüş. Piramitin Mısır’ın dördüncü hanedanı Firavun Khufu’ya bir mezar olarak inşa edildiğine inanılıyor. Dünyanın yedi harikasından günümüze kadar ulaşan tek eser.
ASLAN GÖVDELİ FİRAVUN
Kefren Piramidi (ya da Kafre Piramidi), 143.5 metre yüksekliğinde. Firavun Kefren’in oğlu Mikerinos’un yaptırdığı sanılıyor. Piramitin en üst bölümündeki koruyucu kaplamaları bozulmadan günümüze kadar gelmiş. Mikerinos da piramitlerin en küçüğü. Bu dev yapıların içinden çok, dışı ilginç. Kum denizinde heybetli ve görkemli görünüyorlar. İçlerinde ziyarete açık bölümler çok kısıtlı. Dar geçitler nedeniyle, klostrofibisi olanların dışarıdan bakmakla yetinmesinde yarar var.
Piramitlerin hemen yanında sfenks figürü yer alıyor. Sfenks, kafası koç, kuş, veya insan; gövdesi aslan şeklinde uzanan heykellere verilen isim. Aslanlar güneş ile bağlantıları nedeniyle antik Mısırlılar tarafından kutsal hayvan sayılırdı. Sfenkslerin en tanınmışı buradaki Büyük Gize Sfenksi. Doğan güneşi ve firavun için yeniden dirilişini temsil ettiği için yüzü doğuya dönük. Bu sayede her sabah Güneş Tanrısı Ra’yı selamlıyor. Uzunluğu 73 metre, yüksekliği 20 metre, yüzünün genişliği 5 metre. Yapıldığı zaman ön ayaklarının arasında kurban için bir sunak olduğu kalıntılarda yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkarılmış. Sfenksin yüzünün firavun Kefren’e ait olduğu sanılıyor.
Bir yanı şehrin içinde, diğer yanı çöle açık piramitlerin etrafında deve ya da atla tur yapılıyor. Bu bölgede turist avcılarına dikkat edin. Geleneksel kıyafetle yanınıza gelip fotoğraf çektirmek isteyenler, hemen ardından "bahşiş" istiyor. Aynı talebi, şehir içinde yol sorduğunuz kişilerden de duyabilirsiniz. Piramitlerden çıkışta, uluslararası hamburger zincirlerinin mağazaları sizi karşılayacak.
GECE ŞEHRİ TEPEDEN İZLEYİN
Öğle yemeğinden sonra, sıcaktan korunmak için en iyi çözüm Kahire Müzesi’ni gezmek. Mısır tarihinin zenginliğini anlamak için bu müzeyi hakkıyla gezmek isterseniz, bir hafta ayırmanız gerekir. Siz hızlı turunuza El Tahrir Meydanı’nın kuzey tarafındaki devasa bronz kapıdan girerek başlayabilirsiniz. Müzeye giriş ücretleri 4 YTL civarında. Dünyanın en büyük Eski Mısır Eserleri Müzesi olarak bilinen Kahire Müzesi, yapı olarak neo-klasik mimarinin en güzel örneklerinden. Geniş alana yayılan müzede başta Tutankamun’un olmak üzere farklı boyutlarda sayısız heykel, büyüleyici taş işlemeler, papirüsler sergileniyor. Ziyaretçilerin en fazla ilgi gösterdiği bölüm, kral mumyalarının sergilendiği oda. Ek ücret ödenerek ziyaret edilen odada milattan önce yaşamış krallar, kolları çapraz biçimde göğüslerinde kavuşturulmuş ve yüzlerinde ölüm anındaki ifadeleriyle yatıyor.
Akşamüstü Kahire Kulesi’nden ya da gece şehrin tek yükseltisi Mukaddam Tepesi’nden Kahire’yi seyredebilirsiniz. Piramitler, Mukaddam’dan çıkan taşlarla yapılmış. Tepeye çıkan yol, hayatını çöp toplayarak sürdüren Kıptilerin yaşadığı bölgeden geçiyor. Nüfusun yüzde 10’unu oluşturan Kıptiler, alt katına çöp yığdıkları iki-üç katlı binalarda dayanılmaz bir kokunun içinde yaşıyor. Tepede Kıpti Kahire ya da Mısr-ı Kadim adında manastırlar var. Birbirine yeraltı geçitleriyle bağlanmış yapılar ziyarete açık.
Kahire’de hayat 24 saat devam ediyor. 24 saat açık marketler var. Gündüz sıcakta uyumayı tercih eden yerel halk için gece birçok işi yapmak çok normal. Gece ikide doktora giden bir Mısırlıyı görürseniz şaşırmayın, acile değil randevulu gidiyordur.
HEDİYELİK ALIŞVERİŞİNİN ADRESİ HAN EL HALİLİ
Zamanınız kalırsa, hediye almak isterseniz, Han El-Halili’ye uğrayın. İstanbul’daki Kapalıçarşı’ya benzeyen bu büyük alışveriş merkezinde renkli el işleri, hediyelik eşyalar, antikalar ve yöresel eşyalar satılıyor. Mısır’ın her şehrinde alışverişte geçerli olan kuralı unutmayın: Pazarlık. Aksi taktirde 10 liralık ürünü 100 liraya alabilirsiniz. Kahire’nin en meşhur kahvehanesi El Fişavi de bu çarşının içinde. Bir zamanlar Mehmet Akif Ersoy burada çay içer, Mısırlı yazar Necip Mahfuz romanlarını yazarmış. Naneli çayı ve elmalı nargilesi meşhur.
Kuzey Afrika florasını merak ediyorsanız, El Ezher Parkı’na uğrayabilirsiniz. Kahire’de yeşil alan çok az. Bu nedenle park nadide mekánlardan. Düzenlemesi, bitki çeşitleri ve havuzlarıyla sıcak havada insanın içini ferahlatıyor.
NİL’DE NEHİR TURU
Nil Nehri, yeşil kıyısı, köprüleri, gemileri ve yelkenlileriyle denizi andırıyor. Eğer hava rüzgárlı ise sörfçü bile görmek mümkün. Nil kenarında oturup faytona binmekle yetinmeyin. Nil nehrinde tekne turuna çıkın. Sabah erken saatlerde Nil kıyısına inerseniz sandal ve felukalarıyla balığa çıkanları, ağlara takılmış irili ufaklı balıklarıyla dönenleri izleyebilirsiniz.