GeriSeyahat Kafa karışıklığı...
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Kafa karışıklığı...

Kafa karışıklığı...

İç ve dış olayları biraz korku, biraz kuşku ile izlerken din ve siyaset ilişkisinin insanlık tarihi kadar eski olduğuna inanmak gerektiğine kanaat getirdim. Gerçekten semavi dinler arasındaki inanış farkları, kendi toplumları arasındaki siyasetçilerin de ayrı kamplara ayrılmasıne neden olmuş... Tabii Hıristiyan ve Müslüman dünyası arasındaki çekişmeleri de beraberinde getirmiş dinler arasındaki inanış farkları. (Sezai BAYAR / Ankara)

Çatışmalar...

 

Haçlı Seferleri gibi somut göstergeler.

 

Oysa en son kitabımız Kur’an, bir barış-kardeşlik müjdeleriyle dolu.

 

Yani savaşlara, insanın insanı öldürmesine karşı.

 

Üstelik son kutsal kitap.

 

İsmailağa Camii cinayetinden sonra televizyonlarda yapılan açık oturumları, yorumları, karşı görüşleri dinlerken dinler arasındaki ayrılıkların ve çatışmaların tek nedeni olmadığını anlıyor insan. Ve geçmişin kötü örneklerini anımsıyor.

 

Kısa bir ömür içine sığdırılmaya çalışılan muhteris kararlar ve bu kararlar sayesinde elde edilecek başarıların dünyaya barış getirmesini hayal etmek.

 

Bush ve “neo-con”ların salakca hayalleri.

 

İşte Irak.

 

İşte Afganistan.

 

Şimdi de “Pakistan’a da girerim haaa” tehditleri..

 

Safsataya dayanan iddiaların gerçek olmamasına karşın Müslüman ülkelere haçlı seferleri düzenlemekten farkı nedir Bush ve çevresindeki şahin grubun yaptıkları?

 

Sadece asır farkı.

 

Sadece sefer kararının, o zamanki Avrupa devletleri tarafından alınmış olması farkı.

 

Bush ve savaş çığlıkları atan kadrosu şimdi sıkışmışlığın, duvara dayanmış olmanın sıkıntısını yaşıyor.

 

Kafa karışıklığı ABD’deki Demokratları, yani muhalefeti dahi çözümsüzlüğe itmiş durumda.

 

Muhalefet güya alternatif çözüm üretir ya. Öyle bilinir ya..

 

ABD’de Bush karşıtları ve Demokrat senatörler kabız durumdalar.

 

Tek çözüm önermedikleri gibi Bush gittikten sonra ne yapacaklarına dair (B) planları dahi yok.

 

Yani dünyanın bugün karışık gibi görünen manzarası Bush gittikten sonra da sürecek.

 

Yani bu demek ki savaşlar bitmeyecek.

 

Irak karışıklığı bitmeyecek.

 

Suriye, “çıban” olarak görülecek.

 

İran, nükleer tehdit algılaması yüzünden tek hedef ülke halinde kalacak.

 

Belki daha sonraki yıllarda Sudan gündeme gelecek.

 

ABD’nin dünyayı karıştıran siyaseti, kendi kafa karışıklığından kaynaklandığı gibi buna dur diyecek olan Birleşmiş Milletler de tıkanmış durumda.

 

Birleşmiş Milletler, çizmek istediği stratejide ve geleceği algılamakta “kabızlık” sancısını atlatabilmiş değil.

 

Tek güç ABD.

 

Tek kutuplu evrende tek güç.

 

Rusya ve Çin’in ne zaman, nerde ve neden “homurdanacağı”belli bile değil.

 

Yani açıkcası: “dünya binmiş bir alemete, gidiyoruz kıyamete” cümlesi şu gün için

geçerli gibi...

 

Hatta fazlasıyla...

 

Sezai Bayar

False