Paylaş
İyi bir esnaf, kentin derdiyle dertlenen güçlü bir sivil toplumcudur.
*
Geçen akşam beni aradı.
*
Canı çok sıkkındı.
*
Nedenini sordum, anlattı.
*
1954 yılından beri aralıksız faaliyet gösteren, son dönemde gastronomi turizmi açısından önemli adımların atıldığı, bu kentte yaşayan hemen hemen herkesin bir kez de olsa yolunun düştüğü Parlak Restoran, taklit, tağşiş yapan işletmelerin yer aldığı listeye sehven yazılmış.
*
Şaşırdım!
*
“Böyle hata olur mu” diye sordum.
*
Vallahi olmuş!
*
Güray Bey, konunun detaylarını şöyle anlattı:
ADIMIZI KULLANIYORLAR
“Serik’te marka ismimizi kullanan, defalarca suç duyurusunda bulunduğumuz bir restoran var. Taklit, tağşiş listesine giren işte bu restoran. Bizim burayı işleten kişilerle hiçbir bağımız yok. Ama listeyi hazırlayan kamu görevlisi, ilçe ismini yanlış yazınca sanki listeye bizim restoranımız girmiş gibi bir algı oluştu. Biz, markamızı bu seviyeye getirmek için 70 yıl, 3 kuşaktır emek veriyoruz. Liste yeniden düzenlendi, ilgili bakanlık geniş kapsamlı bir çalışma ile hata yapıldığını duyurdu. Ama yine de üzgün ve kırgınım.”
*
Güray Bey nasıl üzgün, nasıl kırgın olmasın!
*
Bu listeleri hazırlayanlar, bir kez değil 10 kez yaptıkları işi kontrol etmek zorunda.
*
Çünkü o listelerde insan sağlığını hiçe sayanlar, hile yapanlar yer alıyor.
*
Bana göre bu hatanın özrü de olmaz.
*
Umarım bu olay herkese ders olur ve tekrarı yaşanmaz.
*
Aksi takdirde, hilebazları ifşa edelim derken, kentlerin markalarını işte böyle zan altında bırakırsınız…
Paylaş