İthal doktorlar...
Sevgili Serdar, Başbakan son günlerde ortaya attığı egzantrik önerilerle gündemi tayin etmek için elinden geleni yapıyor. Neler yaptığını tek tek hatırlatacak değilim. Herkesin malumu. Son öneri ise sağlık sorununu çözümleyebilmek için yabancı doktor getirilmesini savunan Başbakan Türk doktorlarının başarısından habersiz anlaşılan. Şükürler olsun ithal edilmeyen şey kalmadı. (Sezai BAYAR / Ankara)
Sınırlar açıldı açılalı, Gümrük Birliği’ne girileli beri alakalı alakasız herşey ithal ediliyor ve globalleşme gereği bunun önü alınamıyor.
Yabancı doktor getirmenin önünde hiçbir engel yoktu şimdiye kadar. İsteyen gelir.
Gelmek istemeyenleri daha da teşvik edip nasıl getirileceğini sağmamak da hükümetin işi ama acaba sorunu bu yolla çözmek ne kadar mümkün?
Soruna bir kaç açıdan bakmak lazım.
Başbakan da bilmeli ki, Türk tıbbının düzeyi ve başarısı sadece ülke sınırları içinde değil, tüm kıtalarda kendisini kanıtlamıştır.
Avrupa’dan ABD’ye kadar değişik kıta ve ülkelerde görev yapan başarılı doktorlarımızın tıp alanındaki yeni buluşları da sık sık uluslararası tıp dergilerinde yer alıyor, bunlarla gurur duyuyoruz.
Aslında bu başarılı doktorlarımıza daha fazla teknik ve mali imkanlar sağlayarak kendi halkına hizmet vermelerini temin edip ülkemize, yani buraya getireceğimize, yabancı doktorların ellerinden şifa aramanın manasızlığını tartışmak bile zaman israfı sayılır.
Önce kendi doktoruna sahip çık.
Önce kendi doktorunun değerini bil.
Önce kendi tıp adamının dünya çapında değerli olduğunu içine sindir.
Önce tıp adamına gereği kadar değer vermediğini, ücretlerde geri kaldığını, labaratuar çalışmalarında nal toplandığını kabul et.
Tıp adamlarının araştırma- geliştirme imkanları açısından elini kolunu bağlamaktan vazgeç.
Sonra yabancı doktor meselesinini gündeme getir.
Başbakan RTE’nin her sorunda olduğu gibi aceleci davranarak, bazı sorunları iyi incelemeden, dahası derinine giremediği konularda dahi görüş bildirmesi garipsenir noktaya gelmiş durumda.
Birileri, danışmanları ya da yakınlarındaki güvenilir akil adamları RTE’yi uyarmalı, konuşmaya başladığında araya girerek, ya da yazılı pusula göndererek gerekli uyarıları yapmalılar.
Yanlışı önlemek ya da daha fazlasını yapmadan önüne geçmek başbakan RTE için kâr sayılabilir.
Yani uyarılar zamanında yapılabilir.
Başbakan da hemen (U) dönüşü yapabilir.
Türk doktorlarının ülkenin her yanında istihdamını sağlayamayan, Anayasa’ya aykırı olduğu biline biline zorunlu hizmet yasasını yürürlükte tutarak hâlâ Doğu ve Güney Doğu’ya doktor göndermekte zorlanan hükümetin sağlık politikası yeniden gözden geçirileceğine, yabancı doktor ithali ile palyatif çözümlere yeşil ışık yakmak yabancı damat ithali kadar traji-komik bir olaydır.
RTE ise yarından tezi yok Türk tıp dünyasından, doktorlarından özür dilemek zorundadır.
Sevgiler,
Sezai