İtalya'nın en meşhur gölü: Como
Como'nun rengi kahverengi ve sarı… Kasabanın aralarına renkli çiçekler serpiştirilmiş. Arkanıza yeşili, önünüze sonsuz maviyi alıyorsunuz. Burası aslında küçük bir kasaba ama o büyük şehirlere taş çıkaracak bir dokuya sahip. İtalya, kültürüyle, koruduğu tarihi yapılarıyla, medeniyetiyle bizi her daim içine alan bir ülkeyken, bir de doğal güzellikleriyle kendine âşık ediyor. Gelin Como'yu birlikte keşfedelim.
Como Gölü, İtalya'nın İsviçre sınırına yakın bir konumda yer alıyor. Milano'ya yaklaşık 60 km uzaklıkta olduğu için direkt Milano'ya gelebilir, buradan tren ya da otobüsle Como 'ya ulaşabilirsiniz. İtalya'nın en büyük üç gölünden birisi. Milano'da, Como'dan daha fazla vakit geçirmiştim. Bunun pişmanlığını Como'yu görünce yaşadım. İtalya'daki bir göl kenarında kasvetten başka, bir şey yaşamayacağımı düşünürken, burada büyülenip en son birkaç gün kalmak istediğimi hatırlıyorum. Como Gölü'ne aslında Milano yazımda değinmek istiyordum ama böylesine güzel bir yeri araya sıkıştırmak istemedim. Her satırda ayrı ayrı anlatması gerektiğini düşündüm.
Como Gölü'nde, konaklama için göl etrafındaki otelleri seçebilirsiniz. Konaklama seçeneği fazla olduğu için uygun fiyatlı bir otel bulmanız mümkün. Tercihinize göre yüksek fiyatlı, lüks otellerde var. Böyle bir yere gitmişken, Como Gölü'ne manzarası olan otellerden birini tercih etmelisiniz.
Göl manzarasını yukarıdan izlemek isterseniz, Bruneta'ya çıkmalısınız. Bruneta, Como'ya en yakın kasaba. Burada bulunan finikülerle tepeden aşağıya sonsuz Como Gölü manzarası eşliğinde iniyorsunuz. Ayrıca göl içinde kısa süreli tekne turları da yapılıyor. Yaklaşık 10 kişilik teknelerle 40 dakikalık bir turla gezinizi daha da keyifli bir hale getirebilirsiniz.
Ayrıca, etraftaki birçok kasabaya vapurla gidip gezebilirsiniz. Kasabada şehir merkezine vardığımız zaman, en meşhur yerlerinden biri olan pilin mucidi Volta'nın adının verildiği Piazza Volta Meydanı’nı görüyoruz. Aynı meydanda, Como Katedrali de yer alıyor. Böyle küçük bir kasabada yer alması bizi biraz şaşırttı. Etrafında bir çok mağaza, kafe ve restoran yer alıyor. Fiyatları İtalya'ya göre oldukça uygun. Yemek ve içecek menüleri oldukça zengin. İstediğiniz, birçok seçeneği yemeniz mümkün. Meydandan iç kısımlara doğru ilerledikçe, ara sokaklara giriyorsunuz. Burada, çok fazla otantik kafe ve restoran var. Hatta ben merakımdan birkaç kafeye bu şekilde girip gezdim.
Como aynı zamanda ünlülerinde uğrak yeri. Yerli ve yabancı bazı ünlüler burada evlenmiş. George Clooney'in burada evi bile varmış. Sanırım bunu duyan birçok turist kendisini ziyaret etmek istemiş ki, mahkeme kararıyla evine bir yabancının 100 metreden fazla yaklaşması yasaklanmış. Belediye, halk bilgilensin diye kuralları yazılı olduğu levhaları birçok yere asmış.
Como'yu nasıl yaşamak istediğinize siz karar verin. Manzara albümünüze ekleyeceğiniz harika fotoğraflar çıkacak buradan. Sizlere tavsiyem, sonbahar mevsiminde gelmeniz. Bu şehrin rengi sonbahar çünkü… Romantik ya da huzur dolu bir tatil istiyorsanız, doğru yerdesiniz…