İstifa ettiler, 11 ayda dünyayı gezdiler

İşinizden istifa edecek kadar, seyahate olan bu tutku nasıl başladı?
Emre: İlkokul birinci sınıfta okuduğum bir kitapla bilinçaltıma yerleşti. Gülten Dayıoğlu’nun, ‘Okyanuslar Ötesine Yolculuk’ adlı kitabını okuduğum zaman birçok ülke ve kültür olduğunu fark ettim. Sonra hayatıma Tuğba girdi ve anladım ki birlikte gezmek çok daha keyifli.
Tuğba: Keşfetmenin keyfini aldıkça insan daha çok gezmek istiyor. Artık seyahate bağımlı olduk. Hatta altı aylık oğlumuzun adını da dünya turumuzdan esinlenerek ‘Atlas’ koyduk.

Evlenmeden önce de birer gezgin miydiniz?
Emre: O zamanlar gezgin olmasam da tek başıma ABD’ye ve Avrupa da İtalya, İspanya, Fransa, İngiltere’ye gitmiştim.
Tuğba: Ben daha çok Avrupa gezileri yaptım. En uç gezimse Mısır’a oldu.

Beraber ilk nereye gittiniz?
Emre: İtalya’da Sardinya Adası’na gittik. Araba kiralayarak adanın tamamını gezdik. Adada alışveriş ve turistik yerlerdense, doğa, tarih ve en çok da yerel kültürden daha fazla keyif aldığımızı fark ettik. Beş yıldızlı otelde kalmak yerine daha çok dışarıda vakit geçirdik. Sonra İsviçre ve Yunanistan’a seyahatlerimiz oldu ki, bu ufak geziler bizdeki seyahat etme tutkusunu ve gezgin ruhunu ateşleyen kıvılcım oldular.

Böylece dünya turu vaktinin geldiğinin farkına vardınız...
Emre: Evet. Kariyer acısından uygun bir dönemdeydik, istifa edip işlerimizi bırakabilecek pozisyonlardaydık. Çocuğumuz da yoktu.

Rotanızı nasıl belirlediniz?
Tuğba: Önce harita aldık ve ikimizin de görmek istediği yerleri işaretledik. Maceraya New York’tan başladık. Sonra Güney Amerika gezi kitabı aldık ve yola devam ettik. Meksika, Küba, Kolombiya, Ekvador, Peru, Bolivya, Şili, Arjantin, Uruguay ve Brezilya’ya gittik. Sonra Hawaii üzerinden Japonya’ya geçerek gezimizin Asya kıtası ayağı başladı. Kore, Çin,Tayland, Kamboçya, Hindistan ve son olarak da Nepal’e gittik. Serüvenin son ülkesi Nepal oldu.

Nasıl hazırlandınız?
Emre: ‘Dünya turu nasıl planlanır?’ diye bir kitap edindik. Sağlık sigortası yaptırıp aşılarımızı olduk. Kıyafet seçimini de genelde bahar aylarına denk geldiğimiz için adedi az sayıda tutup, atıp yenisini alacak şekilde yaptık. Evi kapattık yola çıktık.

Aileler nasıl karşıladı?
Tuğba: İşin en zor kısmı buydu. Bir de işlerimizden istifa edince inanmaları zaman aldı. Aslında başta dalga bile geçtiler ama uçak biletlerimizi alınca gerçeğin farkına vardılar.

11 ay boyunca neler yaptınız?
Emre: Bolivya’da Madidi Ulusal Parkı kapsamında Amazon Yağmur ormanlarında hiçbir teknolojik yaşamın rahatlığının olmadığı, ormanın derinliklerinde iki hafta geçirdik. Sabah maymun çığlıklarıyla güne merhaba deyip aksam leopar görebilmek için ormanın daha da derinliklerine indik. Pembe ırmak yunusları ile birlikte yüzebilmek için pirana ve timsahlarla dolu nehirlerde yüzdük. Titicaca da Amantani Adası’nda köylülerle birlikte kaldık. Kopan Budist manastırında kaldık zihnimizi ve benliğimizi temizledik.

Yolda gezginlerle karşılaştınız mı?
Tuğba: Çok. Küba da tanıştığımız ve dünyayı dolaşan iki Alman arkadaşımızla İguazu’da tekrar karşılaşıp yılbaşına Rio da Copa Cobana da girdik. Sonra yollarımız Bangkok’ta yeniden kesişti.

Dünya turu boyunca ne kadar harcama yaptınız?
Emre: Bolivya’da harcamalarımız iki kişi günde 60 lirayı bulmazken Japonya’da bu rakam tek kişi günde 180 lirayı bulabiliyordu. 11 ayda toplam her şey dahil, uçak bileti, sağlık sigortası, aşılar, rehber kitaplar, konaklama, yeme içme, alışveriş, içtiğimiz su dahil 87 bin 500 TL. harcadık.

Yolculuğun en çılgın anları neydi?
Emre: Kamboçya’da yılan, çekirge ve kurbaga gibi lezzetleri tatmak. Çok ilginçti. Amazonlarda timsah dolu nehire girdik, Amazon yağmur ormanlarında da sadece gece avlanan jaguarların izini sürmek çok etkileyiciydi.

İkinci bir dünya turu için planınız var mı?
Tuğba: Oğlumuz Atlas’la yeni bir maceraya atılmak istiyoruz. Onun da bizim gibi gezgin olması en büyük hayalimiz. Bir de gidemediğimiz Afrika kıtası ve trans Sibirya Ekspresi ile kuzeyi gezmek istiyoruz.

Tuğba ve Emre Akıncı çifti, seyahatleriyle ilgili fotoğraflarını ‘@tugbaemregezide’ Instagram hesabından, yazılarını ise ‘www.travelpod.com’ blog adresinden paylaşıyor.