İstanbul’dan Ardahan’a 2013’ü karşılama rehberi
Bu yılbaşında rutinin dışına çıkın. Farklı bir şehirde, farklı bir duyguyla girin yeni yıla. Kapadokya’da balona binin, Antakya’da daha önce hiç tatmadığınız lezzetlerin peşine düşün, Antalya’da sabah denize girip öğleden sonra kayak yapın, Bodrum’da açık hava konserini izleyin. Geriye unutulmaz anılar kalsın...
Macera
Kapadokya
Yeni yılın ilk günü gökyüzünde
Kapadokya bu mevsimde biraz üşütür ama güzelliklerini de gözler önüne sermekten çekinmez. Ürgüp, Göreme, Uçhisar, Çavuşin, Zelve, Avanos... Kiliseleri, Peri Bacaları, yer altı şehirleri, mağaraları ile sanki bir başka dünyanın topraklarına benzerler. Oraya gittiğinizde kendinizi uzaklardaki bir gezegende sanırsınız. Uzaylı düşler sizi hiç terk etmez.
Burada size, yeni yıla balonda yolculuk ederek başlamanızı öneririm. Birkaç yıl öncesine kadar gece balonda yılbaşı partileri düzenleniyordu. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü gece uçuşlarını yasakladı. Çevrede, kayalara oyulmuş değişik ve çok güzel oteller var. Onlardan birinde veya Peri Bacaları’nın ıssızlığında şampanyanızı patlatarak yeni yıla girebilirsiniz. Hele garip gölgelerin oynaştığı vadiyi bir tepeden seyrederken, yanınızdaki müzik aletinden yayılan “Ave Maria” adlı parça duyuluyorsa ve ay gökyüzünde parlıyorsa, doyumsuz bir yeni yıl gecesi kutladığınızdan emin olabilirsiniz. Kadehinizi tüm kainat için kaldırabilirsiniz.
Sabah erkenden uyanmak zor gelecekse, hiç uyumamanızı öneririm. Çünkü yılın ilk günü sizi yükseklere taşıyacak olan balonlar çok erkenden havalanıyor. Bazı balon pilotları konuklarını Noel Baba giysisiyle karşılıyor. Gökyüzünde sizi muhteşem bir manzara bekleyecek. Gördüklerinize şaşıracaksınız. Hele bir de gün doğumunu yakalayabilirseniz, keyfiniz doruklara tırmanacak. İşte şampanyayı patlamanın tam zamanı. Yeni yılın ilk gününde bir balonun içinde olmak sizi çok ayrıcalıklı yapacaktır.
Muğla
Kelebekler Vadisi’nde kumsal partisi
Bu vadi Fethiye’de. Ölüdeniz’in beş kilometre uzağında, Babadağ’ın eteklerinde. Etrafı yüksek tepelerle çevrili ilginç bir kanyon. Temmuz-Eylül ayları arasında milyonlarca kelebeğin yuvası. Önden şunu belirtmek zorundayım: Bu koyda gürültü ve lüks yok. Sizi muhteşem bir doğa, sessizlik, dalga sesleri karşılayacak.
Vadiye dar bir patikadan inmek de mümkün ama tehlikeli. Onun için deniz yolunu tercih etmenizi önereceğim. Motorlar Ölüdeniz’den kalkıyor. En iyisi bir motorla anlaşıp, gidiş geliş saatleri için stres yaşamamak. Yolculuk yaklaşık 45 dakika sürüyor. Yanınıza el feneri ve çadırlarınızı almayı ihmal etmeyin.
Vadide ahşap bungalowlar var. Veya siz belli bir ücret karşılığında çadırınızı sahile kurabilirsiniz. En iyisi bir gün önce gidip, oradaki yetkililerle konuşarak organizasyonu yapmak. Bu aylarda hizmet biraz aksıyor olabilir.
Sabahtan gideceğiniz vadide, şelaleye doğru doğa yürüyüşü yapabilirsiniz veya şezlonga uzanıp tembelliğin keyfini çıkartabilirsiniz. Akşam olunca, kumsalda yakılacak meydan ateşinin sıcağına sarılarak içkinizi yudumlamak, sizi sonsuz bir mutluluğun içine çekecektir. Gece yarısı, kumsalda patlatacağınız şampanyanın sesinin, yaşam boyu kulağınızda çınlayacağından emin olabilirsiniz.
Ardahan
Donmuş gölün homurtusunu dinleyin üstünde fayton sefasına çıkın
Ardahan merkezine 43 kilometre uzaklıktaki Çıldır Gölü, bu mevsimde kalın bir buz tabakasıyla kaplanır. Çevrede oturanlar işi abartıp, bir yakadan diğer yakaya otomobille gider. Eğer buzun üstünde kar yoksa göl ayna gibi yansır. Üstünde yürürken buzun altındaki suyu görüp ürkersiniz. Oysa buzun kalınlığı neredeyse bir metredir ve kırılması imkansızdır.
Çıldır Gölü’nün sesi, ilk kez duyanları ürkütür. Dipten gelen bir patlama sesine benzer. Gece karanlığında bu ses daha da ürkütücü olur. Bunu, buz tabakaları arasında sıkışan hava çıkartır. Size alternatif yılbaşı için önerdiğim mekan işte bu göldür. Burada gerçekleştireceğiniz eylemleri, sanırım yaşamınızda ilk kez yapacaksınız. Örneğin kiraladığınız bir kızak faytonla, gölün üstünde yapacağınız yolculuk bir daha anılarınızdan hiç silinmeyecektir.
Dizlerinizin üstüne örttüğünüz battaniye sizi soğuktan koruyacak. Hele elinizde bir de Gürcü konyağı ile dolu bir kadeh varsa, hiç üşümeyeceğinize garanti verebilirim. Fayton sefasından sonra, çevredeki köyün balıkçıları ile balık tutabilirsiniz. Buzu kırıp, oltayı soğuk sulara sallamanın keyfi öyle anlatılır cinsten değildir. Gölün balıkları istakoz kadar lezzetlidir. Çünkü soğuk su balıkların etlerini sıkılaştırır, yağlarını daha lezzetli hale getirir. Balıkçılar mutlaka yanlarında mangal getirmişlerdir. Gölün ortasında yapacağınız mangal sefası ömür boyu unutulmaz.
Gece yarısında da yine buzun üstünde, şansınız varsa ayın gönderdiği gümüş renkli aydınlığın altında şampanyanızı patlatabilirsiniz. Bu gece anılarınızda hiç silinmeden kalacaktır.
Eğlence
Ne yapın, edin yeni yıla kahkahalarla girin nasıl geçecek rehberi
Yeni yıla nasıl girerseniz, bütün sene öyle geçer denir. Yılbaşına nerede gireceğinizi söyleyin, size 2013’ün nasıl geçeceğini anlatayım.
Savaş Özbey
İstanbul
Nişantaşı’nda sokak partisi Tarabya’da taverna eğlencesi
İstanbul’da yılbaşına evinde başlayıp, sonra partiye gidip evinde bitiren de var, sokakta başlayıp ev partisine gidip otelde noktalayan da. Şurası kesin: Geleneksel Taksim kutlaması ve uluslarası şöhrete sahip tacizleri bu yıl yaşanmayacak. Çünkü Taksim kapalı! Alternatif rota Nişantaşı sokak partisi. Ama yoğunluktan taş taş üstünde kalır mı bilinmez... Anadolu Yakası’nın anma/kutlama/şenlik mabediyse malum, Bağdat Caddesi. Fakat havanın ne yönden eseceği hiç belli olmuyor. İçindeki mumun verdiği sıcak havayla yükselen dilek mumları geçen yıl olduğu gibi yine elde patlayabilir. Kapalı alanlara gelince... Ne otel, ne bar, ne kulüp var boş: İstanbullluların dolduramadığını şehir dışından gelenler, Türklerin dolduramadığını eğlenmek için İstanbul’u tercih eden turistler dolduruyor. Alternatif çok, çeşit bol: Boylu boyunca Boğaz’a uzanabilir ya da gökdelen otellerden birinin roof’unda şehre uzak, yıldızlara yakın girebilirsiniz yeni yıla. İstiklal Caddesi’nde mekan zaplamak da makbul, Tarabya’nın tavernalarında sabitlenmek de. Aksaray’ın pavyonları, Elmadağ’ın striptiz kulüpleri, Etiler’in cool barları, Kumkapı’nın meyhaneleri, Kadıköy’ün şirin balıkçıları, Kuruçeşme’nin dev diskoları emrinize amade. Bunların arasında sanıldığı kadar hal/tavır/duruş farkı yok. İstanbul eğlencesinin özelliği hepsini içermesi. Siz sadece yılbaşı kokteyline hangisinden ne kadar damlatacağınıza karar verin.
İzmir
Evde oturmak yok
Yılbaşında İzmir’de ev partisi olmaz. İzmirli 364 günde evinde oturmaz ki yılbaşında evde tutabilesiniz. Kadınlar bile altın gününü pastanede yapar. Swissotel’in rezervasyonlarına bakın çoğu İzmirli çıkacaktır o gece. Evinde oturacağına otelde kalır İzmirli. Yeni yılda kent ikiye ayrılıyor: Cumhuriyet Meydanı ve Alaçatı. Dar gelirliler belediye konseri ve havai fişek gösterisi için meydanın yolunu tutuyor. Sonra gençler ve öğrenciler Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ndeki barlara gidiyor. Alsancaklı beyaz Türkler yeni yıla Alaçatı’da giriyor. Telaş edilmeden son gün sakin sakin yola çıkılıyor. Yazlığı olmayan Sheraton Çeşme, Ilıca Radisson Otel veya Taş Otel, Kurabiye Otel gibi butik otelleri tercih ediyor. Zaten ha otel, ha yazlık... Ne farkeder nasılsa akşam herkes elinde içkisi Alaçatı ana caddede buluşacak.
Bodrum
Meydan açık hava konseriyle şenleniyor
Bodrum’un diğer bütün bölgelerden farkı, yılbaşı eğlencesinde genç-yaşlı ayrımı olmaması. Herkes aynı mekanlarda, bir arada eğleniyor. Ama ne varsa şehir merkezinde. Evet, Miam’da güzel bir yılbaşı gecesi geçirebilirsiniz ama yazın gözde olan Türkbükü, Yalıkavak gibi çevre yerler kışın ölü. Merkezde en kalabalık yer Bodrum Meydanı. Belediye konser düzenliyor, sonra çok görkemli bir havai fişek gösterisi yapılıyor. Geçen yıl Sertab Erener vardı mesela. Sonra herkes meşrebine göre kulüplere dağılıyor: Helva, Küba, Hadigari, By Jack, Mandalin Sound, Küba bar... Biraz daha kalburüstü takılmak isteyenlerse Marina Yat Kulübe gidiyor. Ertesi günün asıl numarası brunch. Şansınıza hava güzelse Kumbahçe sahilinde pek havalı oluyor.
Ankara
Gençler Bahçelievler 7’nci Cadde’de
Ankara Life dergisi geçen yıl bir dosya hazırladı ve İzmirliler ne kadar sokaktaysa, Ankaralıların o kadar evde oturmayı tercih ettiği ortaya çıktı. Bununla birlikte yılbaşında yine de canlı olan yer var tabii. Mesela Ankara’nın Taksim’i diyebileceğimiz Kızılay Meydanı. Meydan ışıklandırılıyor ve havai fişek gösterisi de orada yapılıyor. Eğlenceli yemek için Tunalı Hilmi Caddesi’nin samimi mekanları, ağır takılmak için Mariott, Sheraton, Swiss Otel başta olmak üzere 5 yıldızlı oteller tercih ediliyor. Sokakta içki tokuşturarak yılbaşını karşılamak için Filistin Caddesi’ne gitmek lazım. Buranın gözde mekanı ise Önder Bekensir’in işlettiği Suit. Daha cool bir duruş için yine Tunalı Hilmi Caddesi Bestekar Sokak’taki Hayyami gibi şarapevleri gözde. Öğrenciler mi? Onları tabii ortalıkta göremezsiniz. Hemen hepsi Bahçelievler’deki 7’nci Cadde’de.
Antalya
Restoranda romantizm Lara’da eğlence
Antalya’nın Taksim’i Cumhuriyet Meydanı. Belediye geleneksel olarak kar yağdırıyor ve yeni yıl geri sayımı burada yapılıyor. En büyük kalabalık da burada toplanıyor zaten. Antalyalılar yılbaşı konusunda ikiye ayrılıyor: Romantikler ve eğlenceliler. Romantikler Arma, Antalya Balıkevi, Lara Balıkevi gibi çiftlerin başbaşa yemek yiyebileceği yerleri tercih ediyor. Yok eğer eğlence peşindeyseniz o zaman istikamet Lara. Lara Yolu süslemeleri, aydınlatmaları şimdiden başladı. İnsanlar bir mekandan diğerine geçebiliyor, hatta sokakta eğleniyor. Ve bunun dışında şehrin geleneksel yılbaşı partileri de var tabii: Çoğunluğu Adam&Eve, Hillside Su gibi otellerde. Hemen her otelin kendi yılbaşı eğlence+konaklama paketi var. Oteller dışında House Cafe, The North Shield’s gibi mekanlar her sene kendi özel yılbaşı partilerini düzenliyor.
Gurme
Antakya
Kebaplardan kebap beğenin
Yeni yıla ağız tadıyla girmek isteyenlere önereceğim ilk yer Antakya olacak. Bu kent, Türkiye’nin en zengin ve en lezzetli mutfağına sahip. Burada yiyeceklerinizin tadını, gelecek yıllarda damağınızda hissedeceksiniz.
Yeni yıl arifesinde önce çarşı pazar dolaşmanızı öneririm. Özellikle kapalı çarşı içindeki kasaplara gidip, öğle yemeği için bir tepsi kebabı hazırlatın. Kasap, küçük bir tepside et ve sebzeleri birleştirecek, sonra tepsiyi yakındaki bir fırına götürecek. Siz, yemek pişinceye kadar ister çarşıda dolaşın, isterseniz kasapta, küçük masada oturup, geleni geçeni izleyin.
Kebabı bitirdikten sonra, ayakkabıcılar çarşısındaki caminin avlusunda, mangal üstünde pişen künefenin tadına bakmayı ihmal etmeyin. O künefeyi yedikten sonra kolay kolay başka künefe yiyemeyeceğinizi iddia edebilirim.
Kentte, yöre mutfağını sunan bir çok lokanta var. Hangisinin adını söylesem bir diğerine haksızlık etmiş olurum. Onun için lokanta keşfini size bırakacağım. İşte en heyecanlı an. Yeni yıla mezelerle süslenmiş bir masanın başında girmenin keyfine doyum olmayacaktır. Tuzlu yoğurdu, acılı çökeleği, içli köfteyi aman ihmal etmeyin.
Balıkesir
Kaz Dağları’nda lezzet fırtınası
Zeytinbağı, Kaz Dağları’nda bir lezzet durağı. Aslında küçük bir otel. Ama bir restoranı var ki, mutfağından lezzet taşıyor. Edremit’in Çamlıbel köyündeki otelin şefi Erhan Şeker’le ilk karşılaşmamda masaya şu yemekleri koymuştu: Uskumru turşusu, bahçede yetiştirilen otlarla hazırlanmış yeşil salata, silkem otu ve semizotuyla hazırlanmış, zeytinyağı, sarımsak ve limon suyuyla tatlandırılmış ot tabağı, nane, kuş üzümü, dereotu ve maydanozla pişirilmiş kabak, yoğurtlu acı yeşil biber kızartması, tekir balığı tavası, asma yaprağına sarılarak fırında pişirilmiş sardalye balığı dolması ve finalde kireç kaymağında bekletilerek kıtır hale getirilmiş kabak tatlısı. Yemeklerin hepsi birbirinden lezzetliydi ama, piştikçe asma yaprağının ekşisini iyice içine çeken sardalyenin tadına doyamamıştım.
Ertesi sabah, gördüğüm kahvaltı büfesi, bir kez daha aklımı başımdan almıştı. Masada neler yoktu ki: Sepet, isli, beyaz keçi peynirleri, İzmir tulumu, Manyas’ın tatlı loru, birkaç çeşit siyah ve yeşil zeytin, kurutulmuş domates, közlenmiş kırmızı biber, ev yapımı incir, portakal, akasya reçeli, köy yumurtası, kabak çiçeği ile yapılmış omlet, ısırgan otlu tepsi böreği, ortası soğanla doldurularak pişirilmiş ekmek.
Erhan Şeker her geçen yıl tecrübesine tecrübe kattı. Lezzetin doruklarına tırmandı. Kendisi istemese de şöhreti Türkiye’ye yayıldı. Şeker sadece yemek yapmakla kalmıyor, konukları da mutfağa alıp, yemek yapma sürecine onları da katıyor. Yani, hem şefe yardım ediyorsunuz hem de aşçılık konusunda bir takım ipuçları öğreniyorsanız.
Ayrıca konuklarını Kaz Dağları’nda ot toplamaya götürüyor. (www.zeytinbagi.com)
Kars
Geleneksel çadırda kaz ziyafeti
Şimdi kaz yemenin tam zamanıdır. Kaz, kar yemeden asla kesilmez, eti yavan olur. Tuzlanıp kurutulur, eti yumuşar, yağı ete iyice nüfuz eder. Kurutulmuş kaz önce bir güzel haşlanır. Pişmeye yakın, yağlı suyuna bulgur atılır. Sonra tepsi fırına, ateşin uzağına konur. Birkaç saat sonra bu muhteşem yemeğe doyum olmaz. Tüm bunları nereden biliyorsun, diye sorarsanız Kars’ta bu yemeğin tadına baktığımı söyleyebilirim.
Kars çok uzakta derseniz, buna şiddetle karşı çıkarım. Uçakla sadece iki saat. İstanbul’da cumartesi günü Üsküdar’dan Bakırköy’e gitme süresi. Gelin, yılbaşını bahane ederek hem uzaklardaki Kars’ı görün hem de kendinize bir kaz ziyafeti çekin. Yani bu yıl hindinin pabucunu dama atın.
Kars sadece kaz diyarı değil, öylesine lezzetli yemekler var ki, yeni yıla bu yemeklerin süslediği bir masanın etrafında girmek, uzun yıllar unutamayacağınız bir deneyim olacak. Hele yemeğin sonunda hazım için yiyeceğiniz Kars gravyeri, damağınızı bayram yerine çevirecek.
Benim Kars’ta bir akşam yemeğinde neler yediğimi özetleyecek olursam, karar vermenizi kolaylaştırmış olurum sanırım: Masaya önce Piti (Bozbaş) denen, kökü İran’a dayanan yemek geldi. Kuzu eti, safran, nohut, yeşil biber, kuyruk yağı ile hazırlanan yemek, lavaş ekmeğinin üstüne dökülüp yeniyor. Ardından sıra ömür boyunca bıkmadan yenecek lezzetteki erişte pilavındaydı. Sonra masaya Hangel kondu. Yaprak şeklinde açılan hamur haşlanıp süzülüyor. Üstüne yağda kavrulmuş soğanla sarımsaklı yoğurt döküp yeniyor. Son yemeğin adı Haşıl’dı. İnce yarma bulamaç haline gelinceye kadar pişiriliyor. Sonra genişçe bir tabağa alınıp ortası havuz gibi açıp eritilmiş tereyağı ile dolduruluyor. Havuzun etrafına ise sarmısaklı yoğurt gezdiriliyor.
Tüm bunları okuduktan sonra, sanırım ağzınız sulanmış ve yeni yıla Kars’ta girmeye ikna olmuşsunuzdur.
Aile tatili
Antalya
İkinci baharı yaşıyor
Yazın turistlerin tıklım tıklım doldurduğu Antalya bu aylarda nispeten daha tenha. Otellerin çoğu boş. Fiyatlar makul düzeyde. Bundan faydalanmanın tam zamanı. Hava insanı pek üşütmez bu mevsimde, çam ormanlarının zemini yemyeşil olmuştur yine. Denizsuyu sıcaklığı bile hâlâ 21 derece.
Ailece yeni yıla girmek için ideal adreslerden biri Antalya. Çünkü bu kent her mevsim güzel, her mevsim çok keyifli. Hele altınızda bir de otomobil varsa vaktin nasıl geçtiğini anlayamazsınız. Çünkü kentin etrafında gezip görülecek epey yer var. Şanslıysanız kayak bile yapabilirsiniz. Kent merkezinden 1,5 saat uzaklıkta ve 2200 metre yükseklikteki Saklıkent’in zirvesine bu aylarda kar yağar. Zirvedeki pistlerde kayarken, aşağıdaki lacivert Akdeniz’i seyretmek çok keyifli olur sanırım. Saklıkent yolu üstünde bir çok alabalık çiftliği var. Bunlardan birinde kendinize tereyağında kızarmış alabalık ziyafeti çekebilirsiniz.
Yılın son gününde çoluk çocuk çevre gezisi yaptıktan sonra, kaldığınız otelin düzenleyeceği eğlencede neşeyle 2013’ü karşılayabilirsiniz.
Bolu
Ormandaki kış güzeli
Abant Gölü kışın daha da güzelleşir. Hele bir de çevredeki ormanlar karla kaplanmış ve göl buz tutmuşsa. 2012’yi burada uğurlayıp, yeni yıla hoş geldin demek çok keyifli olur. Yılın son gününde çoluk çocuk gölün etrafında yürüyüş yapıp, ciğerlerinizi çam kokulu temiz havayla doldurabilirsiniz. Üşenenler fayton turu yapabilir. Göl çevresinde bir çok gezilecek yer var. Örneğin Yedigöller, Mudurnu, Kartalkaya yaylaları, Göynük bu mevsimde çok renkli görüntüler sunar. Yöre yemeklerinin tadına da bakabilirsiniz.
Abant’a giderken şampanya alın. Geceyarısı göl kıyısında patlatıp, yeni yıla hoş geldin diyebilirsiniz.
İzmir
Çeşme Yarımadası’nda huzur
Bu yaz güzellerinin şimdi sokakları sessiz, kahveleri boştur. Sanırım otellerin yılbaşı fiyatları da uygundur. Hem Çeşme hem de Alaçatı yazın gürültücü kalabalıklarla dolup taşar ama bu aylarda sessiz bir hüzünle örtülür. Çeşme Yarımadası eski yılı sessiz sedasız, başbaşa, lezzetli bir şekilde yolcu etmek isteyenler için en doğru adrestir. Bu mevsimde lokantaların yemekleri daha lezzetli olur. Yeni yılın ilk kahvaltısında “Kumru” yemenizi öneririm. Salam, sucuk, kaşar, domatesli özel sandviç, yeni yılın ilk tadıysa, o yıl hep lezzetli yemekler yersiniz.
(@lezzetci / mehmetyasin.com)