İlk fırsatta toplayın çantanızı ve olabildiğince uzaklara gidin

Nasuh Mahruki Everest’e tırmanan ilk Türk, aynı zamanda ilk Müslüman. AKUT’un kurucusu... Kariyerini anlatmaya çalışırsam sayfa biter, röportaja yer kalmaz. Onun için ben direkt konuya gireyim.Merak ettim, aradım sordum: ‘Bu kadar iş, güç, AKUT, ekspedisyon arasında hiç gerçekten kendinize vakit ayırıp tatil yapıyor musunuz?’ Cevabımı aldım tabii: ‘Seyahat zaten benim hayat tarzım. Tatil köyüne gidip de yatmak gibi bir tatil konseptim yok ama yaptığım tüm ekspedisyonlar, motosikletle turlar beni zaten dinlendiriyor. Bazen fiziksel olarak yorucu olsa da ruhuma iyi geliyor.’ Seyahat etmek Nasuh Mahruki için çok önemli, çünkü bu sayede kendini ve dünyayı tanıyor, hayattaki duruşunu sağlamlaştırıyor. Yapmadığı spor, üzerinde yolculuk yapmadığı taşıt yok gibi ama favori seyahat araçları yelkenli tekne ve motosiklet. Motosikletle birçok gezi yapmış, hatta İstanbul’dan Katmandu’ya, Nepal’e kadar gitmiş. Hürriyet Seyahat için motosiklet üzerinde yaptığı ilk geziyi, Yunanistan adaları turunu anlattı.Motosiklet ve ada biraz zor bir kombinasyon değil mi? Adalar arası nasıl seyahat ettiniz?- Adalar arasındaki feribot sistemini çok iyi halletmişler. Onun için motosiklet hiç sorun olmadı, tüm feribotlara alıyorlardı. Üstelik otomobile kıyasla çok daha küçük ve pratik olduğu için belki de bu adalarda ulaşım için en geçerli araç. Yollar da düzgün. Zaten Yunan adalarında yaşayanlar çoğunlukla motosiklet kullanıyor. Nerelere gittiniz?- Santorini, Naxos, Mikonos, Ios, Paros derken toplam 7-8 ada gezdik. Çok keyifli bir seyahat oldu. Harika yerler, turizmi de çok iyi oturtmuşlar. Adaların ortamı çok huzurlu, sakin. Zaten Ege, Akdeniz kültürü her yerde güzel. Bir de motosiklet gibi sempatik bir araç olunca seyahat daha da keyifli oldu.En hoşunuza giden adalar hangileriydi?- Santorini hakikaten muazzam bir adaydı. Görsel olarak çok güzel, ortam çok güzel. Zamanında volkanik bir patlama olmuş ve adanın bulunduğu yer, volkanın konisinin tepesi. Caldera dedikleri muhteşem manzara da onun çukuru. Motosikletle tüm adayı gezdik ama Fira’da kaldık. Diğerlerine kıyasla büyükçe bir ada, adanın çeşitli bölgelerinde farklı köyler ve plajlar var. Adanın en güzel şehri Ia (Oia), orada denize girmek isterseniz kayaların üzerinden giriyorsunuz. Adanın güneyinde ise düz plajlar var, hatta bir tanesi volkanik bir kayanın dibinde. Kıpkırmızı bir dağın eteğinde denize giriyorsunuz.ROMANTİK KELİMESİNİ HAK EDEN BİR YERSantorini genelde çiftlerin tercih ettiği bir yer, siz iki erkek acaba hata mı ettik dediniz mi?- Hakikaten romantik kelimesini hak eden bir yer. Çok çift vardı ama sonuçta herkes keyifli vakit geçirmeye geliyor. Mikonos nasıl?- Bodrum gibi. Daha kalabalık, herkesin eğlenmeye geldiği, belirli bir kalitenin sürekli var olduğu bir ada. Başka hangi ada aklınızda kaldı?- Çok büyük değil ama Ios çok enteresan bir ada. Parti adası da diyorlar. Zaten o seyahatten sonra da gittim bir iki kere. Bu seyahati yaptığımızda ben 27 yaşındaydım, birlikte gittiğim Yusuf Dino benden aşağı yukarı 20 yaş falan büyüktür. O seyahatte, Ios’ta adadaki en yaşlı insan Yusuf abi, ikinci en yaşlı bendim. Gerisini siz düşünün artık. 24 saat eğleniyorlar, plajlarda devamlı parti var. Neler yediniz?- Yunanistan yemek konusunda son derece zengin. Ben zaten deniz mahsullerine bayılırım. Kalamar, ahtapot, sakız reçinesinden yaptıkları Reçina şarabı... Tüm seyahat boyunca yedik, içtik. Deniz mutfağını seven biri için harika. Ama bu arada iyi deniz mutfağı deyince Cunda Adası’nın üstüne yoktur ya neyse...Motosikletle seyahatte tek başına olmak mı daha rahat, yoksa arkanızda yolculuk eden bir kız arkadaşla mı?- İkisinin de keyfi ayrı. 97’de Katmandu’ya kız arkadaşımla gittim, 26 gün sürdü ve çok keyifli bir seyahat oldu. O bir noktada geri döndü, ben bir miktar daha yol alıp, tek başıma geri döndüm. İki yol da çok keyifliydi. Bunları türetebiliriz de... Tek başına ama başka motosikletlerle, başka motosikletlerle ve kız arkadaşlarla... Hepsini yaptım, hiçbirini diğerinden ayırmak istemem.Dışarıda olağanüstü güzel bir dünya var, kendinize bu şansı verinNasuh Mahruki, 1996’da yazdığı ‘Gitmek’ adlı yazısında şöyle demişti:‘Kendinizi ve yaşamı bilmek için önce tanımalısınız, tanımak içinse dağlara tırmanmalısınız, denizlere dalmalısınız, yükseklerden uçmalısınız, ruhsal ve bedensel limitlerinizi öğrenmeye çalışmalısınız, riske girmelisiniz ya da en kolayı gezmelisiniz. En iyisi, en güzeli gezerek, görerek tanımak, öğrenmek, yaşamak ve bilmek. 7-8 yıldır geziyorum; yürüyerek, otostopla, bisikletle, motosikletle, arabayla, trenle, helikopterle, uçakla ya da o anda fonksiyonel olan herhangi bir şeyle, bazen önceden belirlediğim bir hedefe doğru, bazen de Baudelaire`in gerçek gezgini gibi amaçsız-hedefsiz, yalnızca gezmek, yalnızca gitmek için. Gençliğinde büyük bir gezi tecrübesi olan insanların, yaşamlarını çok daha verimli ve sağlıklı kurduğunu düşünüyorum, insan bağımsızlığı ve bunun sorumluluğunu ne kadar erken yaşar ve öğrenirse, kendi yolunu o kadar doğru seçer ve o denli güçlü ve üretken olur. Bence ilk fırsatta toplayın çantanızı ve olabildiğince uzaklara gidin, ilk anda çok zor gibi görünse de ilk adımı attıktan sonrası çok kolay gelir. Dışarıda olağanüstü güzel bir dünya var, kendinize bu şansı verin, sonuçlarına inanamayacaksınız.....MOTOSİKLETLE SEYAHATE ÇIKACAKSANIZ...Yurtdışına gidiyorsanız Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’ndan uluslararası ehliyet çıkartmayı ihmal etmeyin. Vizelerinizi, aracınızın karnesini ve yapmanız gereken diğer resmi işlemleri, yola çıkmadan en az bir hafta on gün önceden bitirmiş olun, çünkü son günlerde hiç aklınıza gelmeyen detaylarla uğraşmanız gerekebilir. Aracınızı ya Türkiye’de ya da rotanız üzerindeki ülkelere giriş yaptığınızda sigortalatın.İlk tecrübe olarak, batıya doğru yolculuk etmek, yol koşulları, konaklama, yemek ve güvenlik gibi konularda, doğuya gitmekten daha pahalı ama çok daha kolay ve rahat olacaktır. İki ya da daha fazla motorla yolculuk her bakımdan çok daha güvenli ama sonuçta olmazsa olmaz da değil. Motorun üzerinde iki kişi olmak tek kişi olmaktan daha zor, ama iki kişi yolculuk yapmak tek kişi yolculuk yapmaktan çok daha zevkli. Rotanız üzerinde, motorunuzun onaylı bir servisi olup olmadığını araştırın. Çene kısmı tam açılan bir kaskla hem çok daha rahat edersiniz hem de kaskı çıkarmadan fotoğraf çekebilirsiniz. Doğu yolculuğunda pis benzinle (kumlu, sulu, yağlı, düşük oktanlı) karşılaşmak çok olası olduğu için, karbiratörü kolay temizlenebilen bir motor seçin ve temizleyebileceğiniz bir ilave benzin filtresi taktırın. Çok iyi bir ilkyardım seti edinin, neyin, nasıl ve ne zaman kullanılacağını öğrenin ve ciddi bir ilkyardım kursu alın. Yolda kamyonların ve otobüslerin ekzozu motorcuyu ciddi şekilde rahatsız ediyor. Ciğerleriniz için bir takım önlemler almaya çalışın. (Ekzoz gazının zararlı etkilerini bir miktar tolere eden vitaminler, iyice kapanan bir vizör sistemi ya da arada nefesinizi tutmak gibi.) EN ETKİLENDİĞİ 5 YERHindistanAlaskaAvustralyaGüney AfrikaHimalayalar’ın etekleriseyahatte ne okuyorOkumak isteyip de fırsat bulamadığı kitapları.ne dinliyorEkspedisyonlarda mutlaka laptopu yanında oluyor. New age, Türkçe (ama pop değil, Anadolu ezgileri), pop caz dinliyor.ne yiyor ne içiyorYemek konusunda hiç problemli değil, üstelik her şeyi deniyor. ‘Öküz gözü de yerim, yılan kanı da içerim, çekirge de denerim’ diyor.ne giyiyor9 yıl önce Alaska’dan aldığı Northface marka uzun kollu tişörtü her seyahatinde yanında. neyle seyahat ediyorYelkenli tekne ve motosiklet.nerede kalıyorGittiği yere göre değişiyor. Yorucu seyahatlerde iyi otellerde kalmayı tercih ediyor. Motosikletle seyahatte motorun güvenliği önemli.kimle seyahat ediyorGittiği yere ve seyahatin amacına göre değişiyor.çantasının olmazsa olmazlarıGidilecek yere göre değişiyor. Alaska’ya giderken başka, Afrika’ya giderken başka şeyler alıyor. Ama her seyahatinde mutlaka yanında olanlar rehber kitap ve fotoğraf makinesi.�