Son Güncelleme:
İki şık mekan
Tatil dönemi bitinceye kadar sizlere Bodrum'da mekanlardan haberler vermeyi sürdüreceğim.
‘The Marmara’ veya belediyenin işaret levhasına yazdığı şekiyle ‘DI Marmara’da bir aydır yeni bir uygulama başlattılar.
Yemek salonunun balkonunda koskocaman bir ‘sushi masası’ oluşturmuşlar.
15 kişinin rahatlıkla oturabileceği bir masa bu.
Sushi yenilmesi için asıl mekandan ayrı bir mekan oluşturmuşlar adeta.
Buradan manzara harika gayet tabii.
Tüm Bodrum ayaklar altında.
‘Sushi masası’ özellikle küçük partiler, küçük grup toplantıları için ideal.
Bodrum şartlarında, fiyatları astronomik düzeye fırlatmadan sushi sunabilmenin kendisine özgü sorunları olduğu açık.
Sushi öyle her balıktan yapılabilecek bir yemek türü değil.
Bir çok ülkede sushiye temel oluşturacak balıklar japonya ve diğer ülkelerden son derece pahalı bir taşınma sistemiyle yıldırım hızıyla lokantalara dağıtılır.
Balık dağıtımında hiyerarşik kurallar vardır.
En iyi şefler, işin hakkını vererek, kurallara uyarak çalışan sushi ustaları en taze en güzel balıkları alırlar, sonra hiyerarşinin alt sıralarına doğru inilir.
Bu dağıtım işi gerçekten de son derece sıkı kuralları olan, tıkır tıkır işleyen bir sistemdir ve sisteme dahil olabilmek de pahalı bir iştir.
Türkiye'de birçok pahalı Japon restoranı bile bu sistemin dışındalar. Bodrum'da The Marmara da dışında, çünkü sushi için balıklarını yeni açılan Metro'dan satın aldıklarını öğrendim. Metro'da balık ve deniz ürünleri bölümünü gezdim, bayağı zengin, çeşitlilik var, birçok ürün de taze.
Ancak buradaki balıkların hepsinin sushi yapılması için uygun olduğu şüpheli.
Tabii ki The Marmara'nın usta ekibi de bunu biliyor ve görüyor ama Türkiye'de bazı şartlarda çalışmanın da alternatifi yok, eldeki malzemeyle yetineceksin bazı durumlarda.
Onun için sunulan sushi taze tabii ama her zaman hepsinde o aradığınız ve alışık olduğunuz lezzeti bulamazsanız şaşırmayın. Ben Japon mutfağı gibi zor bir kavramı mikro boyutla olsa bile Bodrum'a getiren The Marmara'nın bu girişimini ilerde başka boyutlara taşımasını heyecanla bekliyorum. Bunun dışında son derece şık bir mekanı daha ziyaret ettim bir süre önce.
Antik tiyatro karşısında Antik Otel adlı butik otelde bir gece dostlarla yemek yedik.
Gurme dünyasının yakından tanıdığı bir mekandır burası çünkü denemecidir yemekde risk alır ve başarır çünkü bu işten anlayanlar işin başındadır.
Butik otelden manzara da mükemmeldi. Bodrum Kalesi tam karşınızda, romantik bir görünüm ve özellikle sıcak aylarda biraz da rüzgar eserse tadına doyum olmuyor.
Anladığım kadarıyla bu oteli daha çok yabancılar tercih ediyor olmalılar. Yaşlılara pek tavsiye etmem çünkü otelden çıkmak için bir merdiven tırmanıyorsunuz sormayın gitsin.
Antik Otel'in yemekleri o gece bizi çok mutlu etti, müthiş lezzetler tattık. Yolunuz düşerse bir gecenizi ayırıp mutlaka bu mekanda yiyin.
‘The Marmara’ veya belediyenin işaret levhasına yazdığı şekiyle ‘DI Marmara’da bir aydır yeni bir uygulama başlattılar.
Yemek salonunun balkonunda koskocaman bir ‘sushi masası’ oluşturmuşlar.
15 kişinin rahatlıkla oturabileceği bir masa bu.
Sushi yenilmesi için asıl mekandan ayrı bir mekan oluşturmuşlar adeta.
Buradan manzara harika gayet tabii.
Tüm Bodrum ayaklar altında.
‘Sushi masası’ özellikle küçük partiler, küçük grup toplantıları için ideal.
Bodrum şartlarında, fiyatları astronomik düzeye fırlatmadan sushi sunabilmenin kendisine özgü sorunları olduğu açık.
Sushi öyle her balıktan yapılabilecek bir yemek türü değil.
Bir çok ülkede sushiye temel oluşturacak balıklar japonya ve diğer ülkelerden son derece pahalı bir taşınma sistemiyle yıldırım hızıyla lokantalara dağıtılır.
Balık dağıtımında hiyerarşik kurallar vardır.
En iyi şefler, işin hakkını vererek, kurallara uyarak çalışan sushi ustaları en taze en güzel balıkları alırlar, sonra hiyerarşinin alt sıralarına doğru inilir.
Bu dağıtım işi gerçekten de son derece sıkı kuralları olan, tıkır tıkır işleyen bir sistemdir ve sisteme dahil olabilmek de pahalı bir iştir.
Türkiye'de birçok pahalı Japon restoranı bile bu sistemin dışındalar. Bodrum'da The Marmara da dışında, çünkü sushi için balıklarını yeni açılan Metro'dan satın aldıklarını öğrendim. Metro'da balık ve deniz ürünleri bölümünü gezdim, bayağı zengin, çeşitlilik var, birçok ürün de taze.
Ancak buradaki balıkların hepsinin sushi yapılması için uygun olduğu şüpheli.
Tabii ki The Marmara'nın usta ekibi de bunu biliyor ve görüyor ama Türkiye'de bazı şartlarda çalışmanın da alternatifi yok, eldeki malzemeyle yetineceksin bazı durumlarda.
Onun için sunulan sushi taze tabii ama her zaman hepsinde o aradığınız ve alışık olduğunuz lezzeti bulamazsanız şaşırmayın. Ben Japon mutfağı gibi zor bir kavramı mikro boyutla olsa bile Bodrum'a getiren The Marmara'nın bu girişimini ilerde başka boyutlara taşımasını heyecanla bekliyorum. Bunun dışında son derece şık bir mekanı daha ziyaret ettim bir süre önce.
Antik tiyatro karşısında Antik Otel adlı butik otelde bir gece dostlarla yemek yedik.
Gurme dünyasının yakından tanıdığı bir mekandır burası çünkü denemecidir yemekde risk alır ve başarır çünkü bu işten anlayanlar işin başındadır.
Butik otelden manzara da mükemmeldi. Bodrum Kalesi tam karşınızda, romantik bir görünüm ve özellikle sıcak aylarda biraz da rüzgar eserse tadına doyum olmuyor.
Anladığım kadarıyla bu oteli daha çok yabancılar tercih ediyor olmalılar. Yaşlılara pek tavsiye etmem çünkü otelden çıkmak için bir merdiven tırmanıyorsunuz sormayın gitsin.
Antik Otel'in yemekleri o gece bizi çok mutlu etti, müthiş lezzetler tattık. Yolunuz düşerse bir gecenizi ayırıp mutlaka bu mekanda yiyin.