İki saatte gidin iki günde gezin

Orta Avrupa’daki Çek Cumhuriyeti, 1989’a kadar Çekoslovakya’nın parçası olarak “demir perde ülkeleri” diye adlandırılan komünist blok ülkeleri arasındaydı. Sovyet rejiminin sona erdiği 1990’lı yıllarda bile turizm hemen hemen hiç gelişmediği için gidenleri hayal kırıklığına uğratan bir ülkeydi. İçine kapanık halkın asık yüzü, vize işlemlerindeki bürokratik zorluklar turistlere yaka silktirirdi. Halbuki bugün, dünyanın en turistik ülkelerinden biri. Özellikle başkenti Prag. Çizgi film gibi bir şehir burası. Baktığınız her yerde tarihi binalar, kuleler, kiliseler yükseliyor. Tarihi doku öyle güzel korunmuş ki, sokaklardaki otomobiller ve modern kıyafetli insanları alsanız, yerine eski çağ kostümleri koysanız zaman makinesiyle geçmişe gittiğinizi sanırsınız. Tabii birçok Avrupa şehrinin aksine 2. Dünya Savaşı’ndan fazla zarar görmemesinin de bir sonucu bu. Eski Meydan, Prag’ın en dikkat çeken yerlerinden. Müzisyenler, yerel kıyafetli dansçılar, küçük yeme-içme ve alışveriş tezgahları, faytonlar bir panayırı andırıyor. Meydana bakan muazzam bir manzaraya sahip restoran ve kafeler de var tabii. Öyle ki bu mekanlarda dışarıya oturmayı tercih ederseniz manzarayı izleme ayrıcalığından faydalandığınız için daha çok ödüyorsunuz. 15. yüzyılda inşa edilen devasa astronomik saatin her saat başı çalışını izlemek için meydana onlarca kişi toplanıyor. Astrolojik burçların fotoğraflarının yanı sıra iskelet, müzisyen, şair, melek, rahibe gibi değişik figürlerin süslediği saat, bir guguk kuşu edasıyla çaldıktan sonra turistlerin oluşturduğu kalabalık bir alkış patlatıyor. Yine 15. yüzyıldan kalma gotik şaheser Tyn Kilisesi, özellikle akşam ışıklarıyla meydandan kendini gösteren, ihtişamlı mimari yapılar arasında. Eski meydanda her an bir sürprizle karşılaşabilirsiniz. Mesela sokağın ortasında canlı olarak saksafon çalan bir müzisyenin eşliğinde öpüşerek dans eden gelin ve damat gibi. Şehrin muhteşem manzaralarından bir diğerine Karluv Köprüsü sahip. Bu tarihi köprünün yapımına 14. yüzyılda başlanmış, 15. yüzyılın başlarında tamamlanmış. Azizlerin heykelleriyle süslü. Altından geçen Vltava Nehri’yle romantik bir havası var. Gündüzleri köprünün üzerinde sokak müzisyenleri, 10 dakikada kara kalemle resminizi yapan ressamlara rastlıyorsunuz. Tabii bir de bol bol turiste. SİHİRLİ LATERNAYI ZİYARET EDİNPrag aynı zamanda bir sanat şehri. Viyana’nın aksine burada bilet fiyatları daha ucuz, üstelik gösteriler aynı kalitede. Şehrin kendine özgü tiyatroları da var. Kukla tiyatrosu çok yaygın ve başarıyla sahneleniyor. Bu arada şehirde çok çeşitli kuklaların satıldığı dükkanların bulunduğunu da hatırlatalım. Bir diğer ilginç gösteri türü de ışık tiyatroları. Siyah bir perdenin önünde oynayan, renkli, fosforlu malzemeler ve kuklalarla sahneleniyor. Ama sizi asıl büyüleyecek olan Laterna Magica tiyatrosu. Arkada bütün sahneyi kaplayan bir sinema perdesiyle eşzamanlı oynayan bu tiyatro, bale ve ışık gösterisi sizi sihirli bir dünyada götürüyor. Laterna Magica’nın en gözalıcı oyunu Wonderful Circus dünyanın başka hiçbir yerinde göremeyeceğiniz bir oyun. 1977 yılından beri oynanmasına rağmen hala çok talep görüyor. Venüs’ün güzelliğinin peşinde olan iki palyaçonun maceralarını anlatan oyunda hemen hemen hiç konuşma yok. Bu yüzden benim gibi Çekçe bilmeyenler için güzel bir seçenek. Laterna Magica oyunlarını Ulusal Tiyatro binasının arkasındaki yeni sahnede izleyebilirsiniz. Bilet fiyatları oturduğunuz yere göre değişiyor, 14 Euro’ya bile bulabilirsiniz. SEKS MAKİNALARI MÜZESİ BİLE VARŞehirde 2007 yılından beri yapılan sıradışı bir etkinlik var. Celetna Caddesi’ndeki Pavouka adlı mekanda gerçekleştirilen Tarihi Fantazi Şov. Buraya adım attığınız andan itibaren etkileyici bir Ortaçağ dekorasyonuyla karşılaşıyorsunuz. Loş bir ışıkla aydınlatılmış mekanda sadece mumların yandığı avizeler görüyorsunuz. Masalarda ahşap görünümlü tabaklar, bardaklar bulunuyor. Garsonların özel kostümleri var. Müzisyenler, dansçı kızlar, yılan ve kılıçla yapılan gösteriler ortaya renkli görüntüler çıkarıyor. Cüce, korsan ve savaşçıların skeçleri son derece inandırıcı. Öyle ki bazen kılıçlarla birbirlerine giriyor, bazen kuru sıkı tabancayla ateş ediyorlar, yüreğiniz ağzınıza geliyor. Bu yemekli şov programı saat 20.00’de başlayıp 23.00’te sona eriyor. Fiyatı kişi başı yemekler ve ilk iki içki dahil 40 Euro. Müzeleriyle ünlü Prag’da birbirinden ilginç olanları var. Çikolata, oyuncak müzeleri, işkence aletleri müzesi, korku müzesi, seks makinaları müzesi bunlardan bazıları.Avrupa Birliği’ne üye olmasına rağmen Çek Cumhuriyeti’nde Euro kullanılmadığını da hatırlatalım. Hala Kron geçerli ama birçok mekan Euro da kabul ediyor. Prag’dan neler alınır?* Granat, namı-ı diğer lal taşı Prag’la özdeşleşmiş takı yapımında kullanılan bir değerli taş. Genellikle vişne çürüğü renginde. Estetik görüntüsünün yanı sıra şifalı olmasıyla da biliniyor. Granat kullanılarak yapılan gümüş, altın ve pırlantalı takıları mücevhercilerde bulabiliyorsunuz. Biraz pahalı bir taş. Ancak çok yaygın şekilde satılıyor. Almadan önce en az 5-6 mağazayı gezip en uygun olanını seçmeli ve pazarlık da yapmalısınız. * Kristalcilerden süs eşyaları ya da takı beğenebilirsiniz. Ancak yine fiyatların yüksek olduğunu hatırlatalım.* Kuklayla özdeşleşen bir şehir olduğu için birçok mağazada bulunan kuklalardan seçebilirsiniz.* Prag, modern çağın ünlü yazarlarından Franz Kafka’nın memleketi. Birçok kitapçıda onun kitaplarını bulabilirsiniz. Gitmişken yazarın evini ziyaret etmeyi de unutmayın.* Üç boyutlu kartlar şehirde çok yaygın. İki merceğin ardından üç boyutlu görünen manzara vs fotoğraflarını inceleyebileceğiniz kartlardan alabilirsiniz.Atatürk’ün kaldığı oteli görünPrag’a giderseniz eğer şehre otobüsle yaklaşık 2 saat uzaklıktaki bir başka küçük, sevimli şehir olan, Karlovy Vary’yi de görmelisiniz. Tepla ve Ohre nehirlerinin aktığı şehir kaplıcalarıyla ve doğal güzelliğiyle ünlü. Buraya daha önce şifa bulmak için gelenlerin arasında Kafka ve Beethoven’ın yanı sıra Mustafa Kemal Atatürk de bulunuyor. Atatürk’ün kaldığı Karlsbad Otel’in duvarına bir tabela ile Kemal Atatürk adı çivilenmiş. Burası porselen ve cam işlerinin yanı sıra şehre özgü helva ve mide ağrılarına iyi gelen Becherovka adlı tarçınlı likörüyle de ünlü. Nasıl gidilir Prag’a Türk Havayolları (THY) ile direkt uçabilirsiniz. istanbul Prag uçuşu yaklaşık iki saat sürüyor. THY: (212) 444 0 849 Lufthansa Havayolları ise Prag’a Münih aktarmalı uçuyor. Çek Cumhuriyeti’ne seyahat etmek için Schengen Vizesi gerekiyor.Yılbaşında nereye? (31 Aralık-2 Ocak)istanbul’DAN...Mudanya gemisinde yılbaşı balosuna: 31 Aralık 14.10’da istanbul’dan hareket, saat 19.00 civarı Mudanya Otantik Gemi Otel’e varış. Meze, sıcak aperatif, ana yemek, meyve-tatlı, yerli alkollü ve alkolsüz içecek dahil, canlı müzik orkestralı Yılbaşı Balosu. Ertesi gün, Mudanya’da Osmanlı mimarisinde evler, Mudanya Mütareke Evi gezisi, Kumkaya Kilisesi gezileri sonrası Trilye turu. 2 Aralık’ta Uludağ gezisi sonrası akşam satalerinde istanbul’a varış. Fiyatı 470 lira (Ulaşım, iki gece gemi otelde konaklama, limitsiz içkili yılbaşı balosu, rehberlik, çevre gezileri, ikramlar) Tel: (212) 296 40 81 www.noktaturizm.com.trkıbrıs’a: 31 Aralık 06.30’da Harbiye’den hareketle Sabiha Gökçen Havaalanı’na hareket. 09.00 uçağıyla Ercan Havaalanı’na varış ve Magosa’ya hareket. Muratağa, Atlılar ve Sandallar bölgelei, Namık Kemal zindanı, St. Nicholas Katedrali, Maraş Bölgesi ziyaetleri. Akşam otelde yılbaşı gala programı. 1 Ocak’ta Beşparmak Dağları eteğinde Bellapais Manastırı, Girne şehir merkezi, Makarios’un Köşkü, Lefkoşa Temas Hattı, tarihi Ledra Palas Oteli, Lefkoşa kale surları, Girne kapısı gezileri. 2 Ocak’ta Mavi Köşk, Güzelyurt Arkeoloji ve Doğa Müzesi ile Soli Harabeleri gezileri sonrası 14.30 uçağıyla istanbul’a dönüş. Fiyatı 748 lira (Ulaşım, konaklama, Yılbaşı Balosu, rehberlik, ikramlar