Banu TUNA - btuna@hurriyet.com.tr
Son Güncelleme:
Heidi’nin İsviçre’si Appenzell
Appenzell, namı diğer sağlık kantonu. İsviçre denince akla ilk gelen görüntünün kompakt modeli. Yemyeşil çayırlar, karlı dağlar, oraya buraya serpiştirilmiş üçgen damlı ahşap kulübeler, boyunlarında asılı çanları hiç susmayan inekler, koşuşturan oğlaklar, arada bir kulağınıza çalınan geleneksel müzikleri yodle ve adım başı rastlayabileceğiniz peynir ve çikolata fabrikaları...
Her şey o kadar kusursuz ki, insanın gözü tepelerden aşağı çıplak ayakla koşan çizgi film kahramanı Heidi’yi arıyor. Üstelik şimdi Appenzell’i ziyaret etmenin tam zamanı. Sadece Euro 2008 maçları nedeniyle değil, karlar eridiği, yağışlar kesildiği, doğa uyandığı için...
İsviçre’nin kuzey doğusundaki Appenzell, hem bir kasabanın hem de ülkenin 26 kantonundan birinin adı. 1597’de, Katolik olan Appenzell Innerrhoden ve Protestan olan Appenzell Ausserrhoden olmak üzere ikiye bölünmüş.
Kasaba merkezinin nüfusu 7 bin civarında. Appenzell Innerhoden’in politik, kültürel ve ekonomik anlamda buluşma noktası. Yaya olarak gezmek ayrı bir keyif, çünkü pek çok caddesi trafiğe kapalı. Geleneksel İsviçre mimarisini yakından tanıyabilir, geleneksel el sanatlarından örnekler satın alabilirsiniz.
"Appenzell Ülkesi"ni oluşturan her iki yarım kantonun toplam nüfusu ise 68 bin. Almanya sınırında bulunan Konstanz Gölü’nün hemen güneyinde, dağlık coğrafi yapısıyla tablo gibi bir coğrafya. İsviçre denince aklınıza gelen klişeleşmiş her şey burada bir arada: Zirvesi karlı dağlar, yemyeşil vadiler, bu vadilere serpiştirilmiş ahşap kulübeler, sık ormanlar, içinize çektiğinizde ciğerleri yakacak kadar temiz hava, peynir yapım merkezleri ve inekler... Boyunlarında asılı, geleneksel yöntemlerle üretilmiş dev çanları hiç susmayan inekler, sanki turistik bir görevi yerine getiriyormuşçasına manzarayı mükemmel biçimde tamamlıyor. Aranızda çizgi film Heidi’yi geçmişte gıpta ile izleyenler varsa, burada kesinlikle aradıklarını bulacaktır.
Appenzell halkı, tarihine ve geleneklerine bağlılıklarıyla tanınıyor. Tüm İsviçre’de geleneklerine bu kadar bağlı bir halk bulmak zor. Dolaşırken kulağınıza her an yodle (geleneksel halk şarkıları) çalınabilir. Baharın gelişini, yazın bitişini, yeni yılı, kısacası doğanın onlara getirdiği her tür değişimi kutluyorlar. Gün batımlarında, hálá yeni gelecek gün için tanrıya dua niteliğinde türküler söyleyen çobanlara rastlayabiliyorsunuz.
Appenzell’e özellikle yılın bu mevsiminde gitmek için pek çok sebep var. Doğa yürüyüşü, kaya tırmanışı, bisiklet turu yapılabilir, kaplıca otellerinden faydalanılabilir, teleferikle zirvelere çıkılabilir, trenle tüm yöre keşfedilebilir.
Buraya gitmek için ille de doğa delisi bir aksiyon insanı olmak gerekmiyor. Lezzet düşkünleri de Appenzell’i tanımaktan büyük keyif alacaktır. Yöre peynirleriyle ünlü. Et mamülleri, tatlıları ve beyaz şarapları da çok rağbette.
FORMÜLÜ GİZLİ PEYNİR REÇETESİ
Appenzell, Appenzeller adı verilen peyniri ile ünlü. Turistler için, bölgede peynir yapımının izlenebileceği pek çok üretim atölyesi var. Bunlardan ikisi Stein’daki Schaukaeserei ile Saentis teleferiği yakınlarındaki Alpschaukaeserei Schwaegalp. İçeri girdiğiniz an burnunuza keskin bir peynir kokusu çarpıyor. Peynire pek meraklısı olmayanlar için bu koku rahatsız edici olabilir.
Dileyen tek başına gezip, peynir yapımını izleyebiliyor, dileyen ücretli turlardan birine katılabiliyor. İçlerinde video izleme odaları bile var. Gezinin sonunda, atölyelerde bulunan mağazalardan alışveriş yapabiliyor, restoran kısmında başta fondü olmak üzere peynirle yapılmış yerel yemeklerin tadına bakabiliyorsunuz.
Peynir yapımını izlemek için de yılın en iyi zamanlarında bulunuyoruz. Nisanda başlayan turlar en fazla kasıma kadar devam ediyor.
Appenzeller peynirinin altı çeşidi var: Klasik, surchoix, ekstra, bio sütlü, 1/4 yağlı yumuşak ile 1/4 yağlı baharatlı. Lezzetleri malzeme kadar üretimin ardından ne kadar bekletildiklerine göre de değişiyor. Klasik türü en az üç ay bekletilirken, baharatlı olanlarının bekleme süresi altı aya kadar çıkıyor.
Tamamen geleneksel yöntemlerle üretilen peynirlerde yüzde 100 doğal günlük süt kullanılıyor. Lezzet düşkünleri için yapımını izlemek gerçekten çok zevkli. Bir kazan sütün, gözünüzün önünde peynire dönüşmesine şahit oluyorsunuz. Ancak işin asıl heyecan verici kısmı, bekletilme bölümünde saklı. Appenzeller peynirinin gizli formülünü pek az kişi biliyor. Taze peynir bekletilirken, üzerine düzenli olarak bu formülde bir sıvı sürülüyor. İçinde yöresel pek çok ot ve baharat bulunuyor. Peynire lezzetini veren de bu reçete. Tadının ne kadar sert olduğu, bu karışımdan ne kadar sürüldüğüne ve bekletildiğine göre değişiyor.
SAENTİS’İN ZİRVESİNDEN ALTI ÜLKE GÖRÜNÜYOR
Deniz seviyesinden 2502 metre yüksekteki Saentis, Appenzell’in önemli çekim noktalarından biri. Schwaegalp’ten kalkan teleferikle zirvesine kadar çıkabiliyorsunuz. Yolculuk yaklaşık 10 dakika sürüyor ve yol boyunca teleferiğin içinde geleneksel Appenzell müzikleri çalıyor. Yodle’a tahammülünüz yoksa yanınıza bir mp3 çalar almayı unutmayın.
Teleferikle ulaşım gidiş dönüş 38 CHF, yani 23.75 Euro. Bu parayı ödemeden önce, o gün havanın açık olduğundan emin olun. Aksi takdirde tepeye vardığınızda kesif bir beyazlıktan başka bir şey göremeyebilirsiniz. Elbette bu da, özellikle yaz ortasında fantastik bir deneyim oluyor ancak havanın açık olduğu günlerde Saentis’in size çok daha tatmin edici bir manzara sunduğunu bilmenizde yarar var.
Saentis’in sloganı "Sınırsız Özgürlük." Gerçekten de zirveye vardığınızda sınırlar ortadan kalkıyor. İsviçre, Almanya, Avusturya, Lihtenstein, İtalya ve Fransa topraklarını görebiliyorsunuz. Tesis dahilinde panoramik manzaraya sahip iki restoran, teraslar, hediyelik eşya dükkanı, etkinlik salonu var. Yörenin en popüler düğün mekanlarından biri burası. Temmuz ve ağustos boyunca hafta sonları, gün doğumunu seyretmek isteyenler için sabahın erken saatlerinde açık büfe kahvaltı hazırlanıyor. Ayrıca her dolunayda Saentis gece yarısına kadar hizmet veriyor. Açık büfe ve canlı müzik eşliğinde karşınıza serilen manzarayı tarif etmemize gerek yok.
Bölgeye 29 Haziran civarında gidenler, dünyanın dört bir yanından gelen klasik otomobillerin katıldığı Schwaegalp Klasik Otomobil Buluşması’nı izleyebilirler. 5 Temmuz’da Gurme Yürüyüşü var. Katılanlar hem dağlarda yürüyüş yapacak, hem de her molada yörenin lezzetli yemeklerinden tadacaklar. 17 Ağustos’ta bir başka ilginç etkinlik, İsviçre Güreşi var. Saentis’in eteklerinde yapılacak etkinlikte, erkekler İsviçre usulü güreşerek yenişmeye çalışacaklar. 4-5 Ekim’e denk gelen hafta sonu ise Peynir Festivali yapılacak.
DİĞER ADI SAĞLIK KANTONU
Appenzell’in bir diğer adı sağlık kantonu. Tatilde dinlenmek, huzur bulmak, spor yaparak sağlığına kavuşmak isteyenler de burayı tercih ediyor. Sunduğu seçenekler arasında Kuzey Yürüyüşü denen özel bir yürüyüş sistemi, hiking, bisiklet, golf, spa oteller, kaplıcalar var.
Kuzey yürüyüşü denen etkinlik, özel tabanlı ayakkabılar ile yapılıyor. Bu taban performansı maksimuma çıkarıyor. Bölgede bu tip yürüyüş yapmak isteyenlere hizmet veren 7 merkez var. Hepsi birbirine yollar ile bağlı ve toplam uzunluğu 350 kilometre. Merkezler, yürüyüşçülerin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Her rota farklı zorluk derecesine sahip. Mükemmel bir işaretlendirme sistemi var, zaten yanınıza harita da veriyorlar.
NASIL GİDİLİR
TRENLE: Luzern merkez istasyonu: 2 saat, Zürih merkez istasyonu: 1 saat 15 dakika, Chur: 1 saat 45 dakika. OTOMOBİLLE: Zürih: 1 saat 15 dakika, Bern: 2 saat 30 dakika, Luzern: 1 saat 30 dakika, Basel: 2 saat, Innsbruck (Avusturya): 2 saat 30 dakika, Münih (Almanya): 3 saat
İNTERNETTE APPENZELLER
Ulaşım, konaklama, etkinlik takvimi ve fiyatlandırmalar ile ilgili ayrıntılı bilgi almak isteyenler Appenzeller Turizm Danışma Merkezi’nden yardım alabilir. Internet sitesi İngilizce ve Almanca hizmet veriyor. (www.appenzell.ch)
İsviçre’nin kuzey doğusundaki Appenzell, hem bir kasabanın hem de ülkenin 26 kantonundan birinin adı. 1597’de, Katolik olan Appenzell Innerrhoden ve Protestan olan Appenzell Ausserrhoden olmak üzere ikiye bölünmüş.
Kasaba merkezinin nüfusu 7 bin civarında. Appenzell Innerhoden’in politik, kültürel ve ekonomik anlamda buluşma noktası. Yaya olarak gezmek ayrı bir keyif, çünkü pek çok caddesi trafiğe kapalı. Geleneksel İsviçre mimarisini yakından tanıyabilir, geleneksel el sanatlarından örnekler satın alabilirsiniz.
"Appenzell Ülkesi"ni oluşturan her iki yarım kantonun toplam nüfusu ise 68 bin. Almanya sınırında bulunan Konstanz Gölü’nün hemen güneyinde, dağlık coğrafi yapısıyla tablo gibi bir coğrafya. İsviçre denince aklınıza gelen klişeleşmiş her şey burada bir arada: Zirvesi karlı dağlar, yemyeşil vadiler, bu vadilere serpiştirilmiş ahşap kulübeler, sık ormanlar, içinize çektiğinizde ciğerleri yakacak kadar temiz hava, peynir yapım merkezleri ve inekler... Boyunlarında asılı, geleneksel yöntemlerle üretilmiş dev çanları hiç susmayan inekler, sanki turistik bir görevi yerine getiriyormuşçasına manzarayı mükemmel biçimde tamamlıyor. Aranızda çizgi film Heidi’yi geçmişte gıpta ile izleyenler varsa, burada kesinlikle aradıklarını bulacaktır.
Appenzell halkı, tarihine ve geleneklerine bağlılıklarıyla tanınıyor. Tüm İsviçre’de geleneklerine bu kadar bağlı bir halk bulmak zor. Dolaşırken kulağınıza her an yodle (geleneksel halk şarkıları) çalınabilir. Baharın gelişini, yazın bitişini, yeni yılı, kısacası doğanın onlara getirdiği her tür değişimi kutluyorlar. Gün batımlarında, hálá yeni gelecek gün için tanrıya dua niteliğinde türküler söyleyen çobanlara rastlayabiliyorsunuz.
Appenzell’e özellikle yılın bu mevsiminde gitmek için pek çok sebep var. Doğa yürüyüşü, kaya tırmanışı, bisiklet turu yapılabilir, kaplıca otellerinden faydalanılabilir, teleferikle zirvelere çıkılabilir, trenle tüm yöre keşfedilebilir.
Buraya gitmek için ille de doğa delisi bir aksiyon insanı olmak gerekmiyor. Lezzet düşkünleri de Appenzell’i tanımaktan büyük keyif alacaktır. Yöre peynirleriyle ünlü. Et mamülleri, tatlıları ve beyaz şarapları da çok rağbette.
FORMÜLÜ GİZLİ PEYNİR REÇETESİ
Appenzell, Appenzeller adı verilen peyniri ile ünlü. Turistler için, bölgede peynir yapımının izlenebileceği pek çok üretim atölyesi var. Bunlardan ikisi Stein’daki Schaukaeserei ile Saentis teleferiği yakınlarındaki Alpschaukaeserei Schwaegalp. İçeri girdiğiniz an burnunuza keskin bir peynir kokusu çarpıyor. Peynire pek meraklısı olmayanlar için bu koku rahatsız edici olabilir.
Dileyen tek başına gezip, peynir yapımını izleyebiliyor, dileyen ücretli turlardan birine katılabiliyor. İçlerinde video izleme odaları bile var. Gezinin sonunda, atölyelerde bulunan mağazalardan alışveriş yapabiliyor, restoran kısmında başta fondü olmak üzere peynirle yapılmış yerel yemeklerin tadına bakabiliyorsunuz.
Peynir yapımını izlemek için de yılın en iyi zamanlarında bulunuyoruz. Nisanda başlayan turlar en fazla kasıma kadar devam ediyor.
Appenzeller peynirinin altı çeşidi var: Klasik, surchoix, ekstra, bio sütlü, 1/4 yağlı yumuşak ile 1/4 yağlı baharatlı. Lezzetleri malzeme kadar üretimin ardından ne kadar bekletildiklerine göre de değişiyor. Klasik türü en az üç ay bekletilirken, baharatlı olanlarının bekleme süresi altı aya kadar çıkıyor.
Tamamen geleneksel yöntemlerle üretilen peynirlerde yüzde 100 doğal günlük süt kullanılıyor. Lezzet düşkünleri için yapımını izlemek gerçekten çok zevkli. Bir kazan sütün, gözünüzün önünde peynire dönüşmesine şahit oluyorsunuz. Ancak işin asıl heyecan verici kısmı, bekletilme bölümünde saklı. Appenzeller peynirinin gizli formülünü pek az kişi biliyor. Taze peynir bekletilirken, üzerine düzenli olarak bu formülde bir sıvı sürülüyor. İçinde yöresel pek çok ot ve baharat bulunuyor. Peynire lezzetini veren de bu reçete. Tadının ne kadar sert olduğu, bu karışımdan ne kadar sürüldüğüne ve bekletildiğine göre değişiyor.
SAENTİS’İN ZİRVESİNDEN ALTI ÜLKE GÖRÜNÜYOR
Deniz seviyesinden 2502 metre yüksekteki Saentis, Appenzell’in önemli çekim noktalarından biri. Schwaegalp’ten kalkan teleferikle zirvesine kadar çıkabiliyorsunuz. Yolculuk yaklaşık 10 dakika sürüyor ve yol boyunca teleferiğin içinde geleneksel Appenzell müzikleri çalıyor. Yodle’a tahammülünüz yoksa yanınıza bir mp3 çalar almayı unutmayın.
Teleferikle ulaşım gidiş dönüş 38 CHF, yani 23.75 Euro. Bu parayı ödemeden önce, o gün havanın açık olduğundan emin olun. Aksi takdirde tepeye vardığınızda kesif bir beyazlıktan başka bir şey göremeyebilirsiniz. Elbette bu da, özellikle yaz ortasında fantastik bir deneyim oluyor ancak havanın açık olduğu günlerde Saentis’in size çok daha tatmin edici bir manzara sunduğunu bilmenizde yarar var.
Saentis’in sloganı "Sınırsız Özgürlük." Gerçekten de zirveye vardığınızda sınırlar ortadan kalkıyor. İsviçre, Almanya, Avusturya, Lihtenstein, İtalya ve Fransa topraklarını görebiliyorsunuz. Tesis dahilinde panoramik manzaraya sahip iki restoran, teraslar, hediyelik eşya dükkanı, etkinlik salonu var. Yörenin en popüler düğün mekanlarından biri burası. Temmuz ve ağustos boyunca hafta sonları, gün doğumunu seyretmek isteyenler için sabahın erken saatlerinde açık büfe kahvaltı hazırlanıyor. Ayrıca her dolunayda Saentis gece yarısına kadar hizmet veriyor. Açık büfe ve canlı müzik eşliğinde karşınıza serilen manzarayı tarif etmemize gerek yok.
Bölgeye 29 Haziran civarında gidenler, dünyanın dört bir yanından gelen klasik otomobillerin katıldığı Schwaegalp Klasik Otomobil Buluşması’nı izleyebilirler. 5 Temmuz’da Gurme Yürüyüşü var. Katılanlar hem dağlarda yürüyüş yapacak, hem de her molada yörenin lezzetli yemeklerinden tadacaklar. 17 Ağustos’ta bir başka ilginç etkinlik, İsviçre Güreşi var. Saentis’in eteklerinde yapılacak etkinlikte, erkekler İsviçre usulü güreşerek yenişmeye çalışacaklar. 4-5 Ekim’e denk gelen hafta sonu ise Peynir Festivali yapılacak.
DİĞER ADI SAĞLIK KANTONU
Appenzell’in bir diğer adı sağlık kantonu. Tatilde dinlenmek, huzur bulmak, spor yaparak sağlığına kavuşmak isteyenler de burayı tercih ediyor. Sunduğu seçenekler arasında Kuzey Yürüyüşü denen özel bir yürüyüş sistemi, hiking, bisiklet, golf, spa oteller, kaplıcalar var.
Kuzey yürüyüşü denen etkinlik, özel tabanlı ayakkabılar ile yapılıyor. Bu taban performansı maksimuma çıkarıyor. Bölgede bu tip yürüyüş yapmak isteyenlere hizmet veren 7 merkez var. Hepsi birbirine yollar ile bağlı ve toplam uzunluğu 350 kilometre. Merkezler, yürüyüşçülerin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Her rota farklı zorluk derecesine sahip. Mükemmel bir işaretlendirme sistemi var, zaten yanınıza harita da veriyorlar.
NASIL GİDİLİR
TRENLE: Luzern merkez istasyonu: 2 saat, Zürih merkez istasyonu: 1 saat 15 dakika, Chur: 1 saat 45 dakika. OTOMOBİLLE: Zürih: 1 saat 15 dakika, Bern: 2 saat 30 dakika, Luzern: 1 saat 30 dakika, Basel: 2 saat, Innsbruck (Avusturya): 2 saat 30 dakika, Münih (Almanya): 3 saat
İNTERNETTE APPENZELLER
Ulaşım, konaklama, etkinlik takvimi ve fiyatlandırmalar ile ilgili ayrıntılı bilgi almak isteyenler Appenzeller Turizm Danışma Merkezi’nden yardım alabilir. Internet sitesi İngilizce ve Almanca hizmet veriyor. (www.appenzell.ch)