Hayatınızın pilotu olun 7 bin Euro’ya gönlünüzce uçun
Sadece 30 metrelik bir düzlükten havalanıp dilediğiniz yere çok ucuza uçmak ister misiniz? 7 bin Euro yani yaklaşık 15 bin liraya donanımıyla birlikte satın alabileceğiniz motorlu yamaç paraşütüyle bu hayalinizi gerçekleştirebilirsiniz. İşte en ucuz uçmanın yolu.
Havacılığın en ucuz dalı olan yamaç paraşütü, son yıllarda büyük ilgi görüyor. Sayıları hızla artan kulüplerde çok sayıda sporcu gökyüzüyle özgürce buluşuyor.
Ancak uçuş için bir yükseltiden atlamak, irtifaya çıkmak için de rüzgarları takip etmek, termik gibi yükselen hava akımlarını yakalamak gerekiyor. Pilotaj bilgisi, tecrübe ve iyi bir meteorolojik şartta uzun süre havada kalabilirsiniz. Ama bunlarla uğraşmak istemiyorsanız, motorlu yamaç paraşütü sizi bekliyor. İstediğiniz yerden, rüzgar limitleri içinde havalanabilirsiniz.
Sırtta taşınan motorun gücüne ve pilotun ağırlığına bağlı olarak saatte 60 kilometre hıza çıkabiliyor. Kalkış için 30, inişteyse 150 metrelik düzlük yeterli. Havada 4-5 saat rahatlıkla kalabiliyor. Motor saatte ortalama üç litre yakıt harcıyor. Kullanılan yakıtsa otomobil benzinine yüzde iki oranında yağ eklenerek hazırlanıyor. Ek yakıt depolarıyla havada kalış süresi uzuyor.
Eğer motoru sırtınızda taşımak istemezseniz, üç tekerlekli ‘trike’ olarak adlandırılan sistemleri tercih edebilirsiniz. Trike, aynı zamanda daha az fizik gücüne sahip kadın veya ağırlığı 100 kilogramı geçen pilotlar tarafından tercih ediliyor. Kalkış ve inişi kolaylaştırıyor. Uçuşu daha emniyetli hale getiriyor.
NE KADAR EMNİYETLİ
Motorlu yamaç paraşütü havacılığın en ucuz dalı olmasına rağmen eğitim almadan, yeterli tecrübeye sahip olmadan uçmaya çalışmak kazalara yol açıyor. Hatta zaman zaman yaşanan ölümlü olaylar, motorlu veya motorsuz yamaç paraşütlerinin ‘emniyetsiz’ olarak tanınmasına neden oluyor.
Ama kazaların çok büyük bölümü pilotaj hatasından kaynaklanıyor. Alçaktan yapılan keskin dönüşler, performansı zorlayan uçuşlar, aşırı güven, teorik bilgi eksikliği en çok karşılaşılan kaza nedenleri arasında. İyi eğitim almış, hem ekipmanını hem de kendi limitlerini bilen pilotlar için motorlu yamaç paraşütü dünyanın en güvenli hava aracı.
EĞİTİM MALİYETİ 2 BİN LİRA
Eğitime başlamadan önce en az 100 saatlik yamaç paraşüt tecrübesi öneriliyor. Böylece özellikle iniş-kalkış, havada kumanda gibi konularda edinilecek uçuş tecrübesinin yanı sıra havada yükselmek için termik dönüşleri gibi konular motorlu yamaç paraşütüne geçişi kolaylaştırıyor. Daha emniyetli uçuş sağlıyor.
Eğitimi Türk Hava Kurumu’nun yanı sıra çeşitli havacılık kulüpleri veriyor. Başlangıç aşamasında gerekli teçhizat ve malzemeyi satın almak yerine kiralayabilirsiniz. Ortalama motorlu yamaç paraşütü eğitimi 2 bin liraya mal oluyor. Eğitimden sonra uçuşlarınızı tecrübe kazanıncaya kadar bir kulüp bünyesinde, öğretmen pilotlar eşliğinde yapmanız tavsiye ediliyor.
HANGİ MALZEMELER LAZIM
Belirli bir tecrübe edindikten sonra eğer kendi uçuş malzemenizi almak isterseniz, performansınıza uygun, kullanılmamış teçhizatı tercih etmeniz daha doğru. Yapılan en büyük hataların başında tecrübe kazanmadan alınan performanslı teçhizat geliyor. Hızlı uçmayı sağlayan profesyonel kanat yani yamaç paraşütü yeterli tecrübeye sahip olmayan pilotlar için kazaya davetiye çıkartıyor.
İkinci el malzemelerde de dikkatli olmakta fayda var. Zamanla performans değerlerini yitiren bu tür teçhizatla havada her an tehlikeli bir durumda karşılaşabilirsiniz.
* MOTOR: Kullanacağınız benzinli motorun pervane ve diğer aksamlarıyla birlikte Türkiye satış fiyatı 4 bin 500 Euro’dan başlıyor. İki zamanlı, tek silindirli ve hava soğutmalı motorların hacimleri 80-210 cc, güçleriyse 14-27 beygir arasında değişiyor. Maksimum 16 litre hacimli depolarla havada beş saate kadar uçabilirsiniz.
* PERVANE: İtiş sağlayan pervane, karbon fiber veya ahşaptan imal ediliyor.
* EL GAZI: Motorun devrini kontrol etmek amaçlı kullanılıyor. İyi termik yakalandığında pilot motoru durduruyor. Hava akımlarını kullanarak irtifa alıyor.
* KANAT: Her hava aracında olduğu gibi hava aracının kanadını paraşüt oluşturuyor. Polyesterden imal edilen paraşüt yüksek dayanıklılığa sahip. Diğer paraşütlerden farkıysa hücum kenarındaki hava hücreleri sayesinde içeri giren hava paraşütün içinde hapsediliyor. Böylece uçaklardaki gibi kanat profili oluşturuluyor. Havada dönmek için uç taraflardaki kaçış kenarı frenleri kullanılıyor. Başlangıç için kanat fiyatlarının en ucuzu 1700 Euro civarında.
* DİĞER EKİPMANLAR: Uçuş tulumu, kask, dizlik, telsiz ve diğer ekipmanlar yaklaşık 800 Euro tutuyor. Yani toplam 7 bin Euro ödeyerek en ucuz hava aracına sahip olabilirsiniz.
GELECEK ELEKTRİK MOTORUNDA
Fotoğraf: Yaşar ANTER (Bodrum/DHA)
Didim’de yaşayan Hakan Atamtürk, uzun yıllardır havacılıkla uğraşıyor. Türk Hava Kurumu’nda paraşüt, planör ve yamaç paraşütü eğitimi alan Atamtürk, son beş yıldır motorlu yamaç paraşütüyle uçuyor.
Hobisini farklı bir yere taşımak isteyen Hakan Atamtürk, ekonomik ve çevreci bir uçuş için elektrik motoru geliştirdi. Test uçuşlarını sürdüren Atamtürk, hem sırtına taktığı benzinli, hem de ön tarafa koyduğu elektrik motoruyla uçuyor.
Yurtdışından getirdiği ve büyük radyo kontrollü uçaklarda kullanılan 20 beygir gücündeki fırçasız motoru tercih eden Atamtürk’ün geliştirdiği sistem, enerjisini lityum bataryadan alıyor. Toplam ağırlığı 20 kilogram olan motorla 15 dakika uçmak mümkün.
Kalkış ve irtifa alma dışında motoru kullanmadığını söyleyen Atamtürk sözlerini şöyle sürdürüyor: “Elektrikli motorun ilk yatırımı biraz daha pahalı ama uçmak çok ekonomik. Yeni bataryayla uçuş süremi artırmayı hedefliyorum. Yeni nesil motorlarla havacılıkta gelecek elektrikli sistemlerde.”
YASAL BOŞLUKTA UÇUYORUZ
Erhan Öz, Star TV’de Program Müdürü. Dokuz yıldır yamaç paraşütüyle ilgileniyor. Son dört yıldır da motorlu yamaç paraşütüyle uçuyor. Toplam 500 saat uçuş tecrübesine sahip.
Havanın müsait olduğu her hafta sonu İstanbul Paramotor Takımı adını verdiği ve 20 pilottan oluşan arkadaşlarıyla birlikte İstanbul’dan Bulgaristan sınırındaki İğneada’ya seyrüsefer uçuşu gerçekleştiriyorlar. Sahilden yaklaşık 300 metre yükseklikten yaptıkları uçuşlar ortalama beş saat sürüyor. Arada yorulurlarsa, yemek molası vermek için iniyorlar.
Birlikte uçmanın büyük avantaj olduğuna dikkat çeken Erhan Öz, “Hatalı hareket yapanları uyarıyoruz. Havada sürekli birbirimizi takip ediyoruz. Bu hem uçuş emniyeti hem de eğitim standartlarımızı yükseltmek için çok önemli” diyor.
Aralarında hobisini profesyonelliğe taşıyarak pilotaj eğitimi alan ve havayollarında halen görev yapan çok sayıda arkadaşlarının olduğunu söyleyen Öz, “Motorlu yamaç paraşütünün Türkiye’de en büyük eksikliği yasal boşluklar. Kurallar oluşturulmalı ve eğitim standartları THK ile kurulan Türkiye Hava Sporları Federasyonu tarafından kontrol edilmeli.”
Free Bird ikinici ‘sıfır’ uçağını aldı
Gözen Holding şirketlerinden Free Bird Havayolları, Airbus’tan teslim aldıkları TC-FBV tescilli A320 ile filosunu sekiz uçağa çıkardı. Emin adımlarla büyümesini sürdüren havayolu, yeni uçağını Avrupa ve Ortadoğu’da yapacağı charter yani tarifesiz seferlerde kullanacak. Havayolu, gelecek yıl kiralama anlaşmaları sona eren iki A320’nin yerine fabrika çıkışlı iki uçak daha almak üzere görüşme yapıyor.
Kurulduğu günden bu yana kazandıklarını havacılığa yatıran Gözen Grubu’nun patronları Mekin Gözen, Mete Bozyiğit ve Genel Müdür İzzet Tükenmez teslimat töreni için çocuklarıyla Toulouse’a gitti. Derin Gözen, Baran ve Eren Bozyiğit ile Ali Berke Tükenmez, havacılığa olan yakın ilgileriyle bayrağı daha da ileri taşıyacaklarını ispat etti.
İstanbul Atatürk Havalimanı’nda itfaiyenin su tagı ile karşılanan uçak 180 koltuklu. Uçağın kokpitindeyse hava trafik kontrol merkeziyle mesajlaşmayı sağlayan FANS 1 sistemi bulunuyor. Avrupa Havacılık Otoritesi, 1 Ocak’tan itibaren imal edilen tüm uçaklarda bu sistemin bulunmasını mecbur kılıyor. 2015’ten itibaren mesajlaşma sistemiyle telsiz konuşmalarında yanlış anlaşılmanın önüne geçilerek frekanstaki yoğunluğun azaltılması planlanıyor.
Bagajlarınızı internetten takip edin
Amerikan Delta Havayolları, yeni başlattığı uygulamayla yolcuların bagajlarını eş zamanlı olarak takip etmelerini sağlıyor. İnternet ve iPhone uygulamaları sayesinde PNR olarak adlandırılan rezervasyon kodları veya bagaj numarası sisteme girildiğinde bavulların nerede olduğu bilgisine ulaşılabiliyor.
Kargo şirketlerinin paket takip sisteminden geliştirilen uygulama şu an sadece ABD’de iç hat uçuşlarında hizmet veriyor. Yolcular bu bilgilere uçaklardaki internet sistemini kullanarak da erişebiliyor. Gelecek yıldan itibaren takip sisteminin tüm uçuşlarda kullanılması hedefleniyor.