Gündüzü harabelere geceyi kulüplere ayırın

Şehrin 5 yıldızlı otellerinin yükseldiği marina bölgesine vardığımızda, cadde ile liman arasında, etrafı yeşil bir ada içinde dev heykel dikkatimizi çekiyor. Bombalı bir suikast sonucu havaya uçurulduğu yere heykelini dikmişler eski Lübnan Devlet Başkanı Refik Hariri’nin. Haririler’in izlerine şehrin merkezinde adım başı rastlamak mümkün. Şehir merkezinde yakın zamanda taştan inşa edilmiş Yeni Cami’nin mimarisi, yanı başındaki kiliselerin muhteşem mimarisiyle yarışıyor. Refik Hariri Camii ve 1992 yılında bulunup geçmişi bronz çağına kadar giden tarihi kalıntılar görmeye değer. istanbul ve Paris’in kardeş şehri Beyrut, gerçekten Ortadoğu’nun Paris’i. Öyle ışıltılı ve çekici. Oteller genelde Down Town veya Solitaire diye adlandırılan şehir merkezinde. Kafe, restoran, gece kulüpleri ve ünlü moda markalarının mağazaları da aynı bölgede. Burası alışverişin kalbi. En büyük alısveriş merkezleri ABS, City Mall, BHV ve Boulevard. Mutlaka görülmesi gereken diğer bölgeler Achrafieh ve Korniş. İlki mimarisi ve küçük Fransız kafeleriyle ilginizi çekebilir. İkincisi şehrin denizle buluştuğu yer. Müzelere vakit ayırabileceksiniz AUB, Sursock ve National Museum’a gitmelisiniz. Bu arada, Beyrut’ta zaten iki gün geçireceksiniz, toplu ulaşım kullanmak için ısrar etmeyin. Zaten taksi, şehrin tek ulaşım aracı. Ortalıkta pek otobüs görmüyorsunuz. Akşam araklı, humuslu, bol etli, bol otlu yemekten sonra taksiye atlayarak gece hayatını keşfe çıkıyoruz. Oto sanayiye benzer, sokak lambaları dışında bir nebze ışığın olmadığı, kapalı kepenkler arasında kısa bir yolculuğun ardından işhanı görünümlü bir binanın önünde duruyoruz. Dışarıdan bakıldığında canlılığa dair iz yok. 360 DERECE BEYROOF11 kat çıkıyoruz. Daha asansör kapısından adım atar atmaz bir başka şeyin içinde olduğunuzu anlıyorsunuz. Gecenin kanını kaynatan yer, 360 derecelik panoramik manzarasıyla şehre tepeden bakan meşhur Beyroof. Bir saat kulesi gibi tam ortasında yükselen, palmiyelerle çevrili bölümden fışkıran rengarenk ışıklar büyüleyici. Mekanın en büyük kozu, muhteşem liman ve şehir manzarasının yanısıra çok özel ışıklandırmaların birbirene karıştığı uzun mu uzun barları. Orta bölümde kadife hissi veren şık ve geniş koltukları ile labirenti andıran localar var. Gece yarısına doğru hareket başlıyor, herkes dans ediyor. Koltukların tepesi bile dans pistine dönüşüyor. Bakımlı, güzel ve zarif kadınlar ile onlara eşlik eden iddialı erkekler... BYBLOS’TA DİNLENEN ZAMANİkinci gün Byblos’tayız. Beyrut’a gelip de görmemek olur mu? Byblos, Beyrut’un kuzeyinde yer alan ve yaklaşık 7 bin yıla tarihlenen antik bir Fenike liman kenti. Daha muhteşem taş kapısından adım atar atmaz içine alıyor sizi. Tarihi dükkanların arasından yürürken dingin ve huzurlu bir esnaf tipiyle karşılaşıyoruz. Küçük çarşının yeşil bir tünelde bitişiyle birlikte sağda devasa, muhteşem bir mimariye sahip kilise ve etrafındaki zengin Arapların taştan sayfiye villalarını izliyoruz hayranlıkla. Bitkilerin gölgelediği yol limana kadar iniyor. Bir kale kapısından girerek antik Byblos harabelerini geziyoruz. Kalenin güneye bakan burçlarından gördüğümüz Beyrut silüeti muhteşem. PEPE’NİN YERİNDE BALIKByblos müzesi ve harabelerindeki turun ardından meşhur Pepe’nin balık lokantasına geçiyoruz. Asıl adı Pepe Fishing Club’ı Meksika’da doğup büyüyen Lübnanlı Jose Abed kurmuş. Önce balıkçılık yapmış uzun yıllar. Ardından bu lokantayı açmış. Ünlenmiş ama ne ünlenme... Duvarlar Barlon Brando, Sofia Loren, Brigitte Bardot’nun burada yemek yerken çekilmiş fotoğraflarıyla kaplı. Küçük antik limana bakan, tropik bir coğrafya atmosferinde dekore edilmiş mekanda karagöze benzer balıklar servis ediliyor; yerli yapım beyaz şarap eşliğinde. Kapalı bölümünde tam ortaya yerleştirilen dev gemi ve duvarlardaki süslemeler bir müze havası vermiş. Artık hayatta olmayan Abed’in oğlu, misafirleri hep güler yüzle karşılıyor, öyle de uğurluyor.MUSIC HALL’Ü GÖRMEK LAZIMBeyrut’ta ikinci akşama doğru ilerliyor zaman. Canlanma meşhur Özgürlük Meydanı’ndan başlıyor. Saat kulesine açılan barlar sokağı cıvıl cıvıl. Sonunda saatler 23.00’ü gösteriyor ve biz bir sinema salonuna giriyoruz. Emek sineması kadar görkemli, kadife perdeli dev sahnesiyle Music Hall’deyiz. Makinist koltuğuna ışıkçılar ve DJ’ler oturmuş. Efsane mekan iç savaşın en netameli zamanlarında bile kapılarını açık tutmuş. En ön sırada yerimizi alıp içkimizi yudumlamaya başlıyoruz. Ve perde açılıyor. Arap havaları, Beatles’tan parçalar çalan bir grup, farklı bir Kill Bill-Gelin versiyonuyla zarif bir hanımefendinin ritmik salınımları, Kübalı cazcılar, reggae söyleyip dans eden kızlar ilgiyi hayranlığa çeviriyor. Müşterilerin yaş ortalaması dün geceye göre biraz yüksek. Beyrut sosyetesi burada dense yalan olmaz. Kapısında bekleyen lüks otomobil ve jiplerden bunu anlamak zor değil. Bir düzine solist ve grup, eğlenceli orkestralar eşliğinde sahne alıyor. KABARENİN ASSOLİSTİ BİLALVe Bilal sahneye çıkıyor. Hareketli Arap müziği eşliğinde Bilal sahne aldığında, salondaki dalgalanma tsunamiye dönüşüyor. Eğlence ve dansın doruk noktası, gecenin dibine demir atma anı. O da çok değil üç şarkı söyleyip çekildiğinde bir tükenmişlik hissi yayılıyor salona. 3 saatlik uyku ile dönüş yoluna geçiyoruz.Önümüzdeki hafta sonu nereye istanbul’DAN...Çeşme’ye dalmaya: 22 Ekim 22.00’de istanbul’dan hareket, ertesi sabah varış. Gerence körfezindeki orkinos çiftliğinde 300-600 kg ağırlığında, dev balıklarla dalış , koylarda yüzme, Çeşme merkezde yürüyüşler. 24 Ekim 03.00 civarı istanbul’a dönüş. Malzemesiz dalıcılar için 460, malzemeliler için 340 lira. Tel: (216) 349 56 89 www.ayisigidiving.com Antakya-Halep turuna: 22 Ekim’de Hatay Havaalanı’nda buluşma. Antakya, Mozaik Müzesi, St. Pierre Kilisesi, Halep, Samandağ, Titus Tünelleri, Beşikli Mağara, Vakıflı Köyü, St. Simeon Manastırı, Harbiye Şelaleleri gezileri. 24 Ekim 17.00’den itibaren Hatay Havaalanı’ndan dönüş. Fiyatı 369 lira (bölgedeki ulaşım, konaklama, rehberlik, kahvaltı, akşam yemeği, çevre geziler, ikramlar, seyahat sigortası). Suriye’ye giriş için katılımcıların en az üç ay geçerliliği olan pasaport bulundurması gerekiyor. Tel: (212) 243 68 85 www.deepnature.comSafranbolu- Amasra turuna: 22 Ekim 23.30’da istanbul’dan hareket, cumartesi sabah Safranbolu’ya varış. Safranbolu’da Yörük Köyü, Safranbolu evleri, tarihi Yemeniciler Arastası, Kaymakamlar Evi, Hükümet Konağı, Cincı Hanı, Hıdırlık Tepesi, Güneş Saati gezileri. Ertesi gün Amasra’da Bakacak Tepesi, Kale, Oymacılar Çarşısı, Amasra Müzesi gezileri. 24 Ekim akşamı istanbul’a varış. Fiyatı 175 lira (ulaşım, konaklama, rehberlik, seyahat sigortası). Tel: (212) 292 96 05 www.kampatesi.comAtatürk’ün izinde dolaşmaya: 24 Ekim günübirlik. Sanat tarihçisi Atilla Tuna rehberliğinde Harbiye Müzesi, Madamme Corine Evi, Zeuve Birahanesi, Tepebaşı Bahçesi, Pera Palas, Salih Fansa Evi, Con Paşa Lokantası, Şişli Atatürk Müzesi, Zübeyde Hanım’ın Akaretler’deki evi, Florya Atatürk Köşkü, Dolmabahçe Sarayı gezileri. Fiyatı 95 lira (ulaşım, rehberlik, müze ücretleri, öğle yemeği, tur bilgi notları). Tel: (212) 292 28 74 www.antoninaturizm.comankara’DAN...istanbul’da Adalar sefasına: 22 Ekim 24.00’de ankara’dan hareket. İlk gün vapurla Burgazada ve Kınalıada gezileri. Öğle yemeği için Heybeliada’ya geçiş, eski Deniz Harp Okulu, Ruhban Okulu Binası, İsmet İnönü’nün Evi turları, ardından Büyükada gezintisi. İkinci gün Boğaz gezisi, Topkapı Sarayı, Ayasofya, Sultanahmet Camii, Yerebatan Sarnıcı gezileri. Fiyatı 262 lira (ulaşım, konaklama, kahvaltılar, akşam yemeği, geziler, adalara geçiş ücreti, rehberlik, seyahat sigortası) Tel: (312) 430 44 30 www.vesturizm.com.tr Haymana kaplıcalarına: 23 Ekim saat 09.00’da hareket, 10.00’da Doktorun Sağlık Oteli’ne varış. Kahvaltı eşliğinde tesis sahibi Dr. Fatih Yorulmaz’dan