GeriSeyahat Gözümüz aydın! İstanbul
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Gözümüz aydın! İstanbul

Gözümüz aydın! İstanbul

Geçtiğimiz günlerde ünlü navigasyon şirketi TomTom’un, nüfusu 800 binin üzerindeki Avrupa kentlerini analiz ederek oluşturduğu, trafik araştırması yayınlandı. Gözümüz aydın! İstanbul, Avrupa’nın trafiği en yoğun şehri! Bu haberden yola çıkarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş’la konuştuk, Radyo Trafik’çilerle İstanbul semalarında süzüldük, toplu taşımada konforun adresi 202 No’lu Bostancı-Taksim otobüsünün yolcularıyla görüştük. Trafiksiz pazar gününüzü, trafik haberiyle şenlendirelim dedik.

DÜNYANIN EN KÖTÜLERİ

Trafiğiyle ünlü diğer şehirlerse şöyle; Tokyo, Sao Paulo, Bangkok, Şangay, Mumbai, New York, Seul, Cakarta, Londra ve Moskova. Moskova’da trafik sorununun en temel nedeni, kötü hava koşulları nedeniyle cam gibi buz tutan ve kayganlaşan yollar… Eskiyen yolların yenilenmesi ve genişletilmesi de şart.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI KADİR TOPBAŞ

Gerçekçi olalım İstanbul trafiği rahatlar ama bitmesi güç!

Kadir Topbaş’la İBB’nin Florya Tesisleri’nde buluşuyorum. Etiler-Florya arası araçla yolculuğum gidiş-dönüş üç saati buluyor. Başkan’a yolda yorulduğumu söylediğimde “Zincirlikuyu’dan metrobüse binseydin, Beşyol’da inip, 5 TL taksiye verseydin, 20 dakikada burada olurdun” diyor. Hak veriyorum ama bir yerden bir yere giderken dört vasıta değiştirmek de kolay değil

Size göre İstanbul’daki trafik sorununun kaynağı ne?
- Bir şehrin medeniyet ölçüsü, o şehirde toplu taşıma araçlarının kullanılma oranına bağlıdır. Metro hattımız yeterli değil. 1873’te İstanbul’a dünyanın ikinci metrosunu yapmışız ama arkası gelmemiş. Sadece metro da yetmez, tüm sistemlerin entegre edilmesi gerek. Toplu taşımayı tercih edilir yapmak için birçok proje var.

Bu projelerden bahseder misiniz?
- 2016’da üçüncü köprü bitecek, Yenikapı-Üsküdar arası lastik tekerlekli araç tüneli tamamlanacak, bugün 118.6 kilometrelik metro hattı, 300 kilometreye çıkacak.

2016’da trafik çilesi bitecek mi?
- 2016’yı ciddi bir kırılma noktası gibi görüyorum. İşadamları dahi metroyu tercih edecek. Günde 7 milyon kişi metroyu kullanacak. Trafik rahatlayacak ama gerçekçi olmak gerekirse bitmesi güç. Toplu taşıma sorununu çözen Londra, Paris, New York gibi büyük megapollerde de trafik var.

Neye bağlıyorsunuz bunu?
- İstanbul şehir değil, 14 milyon nüfuslu, 24 saat yaşayan bir ülke. Eskiden insanlar işten eve gelir, yemek yer, dizi izler yatardı. Şimdi işe gidiyor, spora gidiyor, akşam yemeğe çıkıyor, sonra da tiyatroya gidiyor. İnsanların kent kullanımı üç kat arttı. 2004’de günde 11 milyon günlük hareket varken, bugün bu sayı 23 milyon. Yakın gelecekte 40 milyona çıkacak.

İstanbul’da her gün 3.5 milyon araç trafiğe çıkıyor. Bu sayı kaça iner?
- İnmez, aksine artar. Büyük Avrupa şehirlerinde her 1000 kişiden 450’sinin aracı var. İstanbul’da bu oran 1000’de 250. Ama mesela Roma’da her otomobil sahibinin bir de motosikleti var. Otomobili ancak hafta sonu kullanıyor.

DENİZ ULAŞIMINA TALEP YOK

Peki ya deniz ulaşımı? Boğaz hattında birçok atıl iskele var.
- Ona da talep yok. Boğaz’da paralel hatları çok denedik. Doğru dürüst binen çıkmadı. Tabii tekrar denenecek. İnsanlar yavaş yavaş alışıyor.

Göreve gelişinizden beri trafik sorununa dair ne kadar yatırım yaptınız?
- 24.3 milyar TL. Yatırım bütçemizin yüzde 55’i... Sadece metroya 10 milyar TL harcadık.

Buna rağmen saatlerini trafikte geçirenler isyan ediyor...
- Londra Belediyesi de, New Yok Belediyesi de aynı şikayeti, eleştiriyi alıyor. Gücenmiyorum. Toplu taşıma istediğimiz seviyeye geldiğinde insanlar kendiliğinden yönelecek. Bu da beraberinde, kentli insanların sosyalleşmesini de getirecek.

Trafikle ilgili bazı sorumluluklar da Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ait. Koordinasyonda sıkıntı oluyor mu?
- Çok yol, çok şerit, çok kavşak yapmanız yetmez, onun doğru kullanımını da kurgulamanız gerek. Ulaşım sistemlerini, yolları belediye yapıyorsa, kuralları, araçların yola çıkacağı zamanı da belediye belirlemeli. Buna talibiz.

Siz trafiğe takılıyor musunuz?
- Acil bir durum yoksa eskortla hareket etmem, vatandaşı rahatsız etmek istemem. Otomobil kullanmayı çok severim. Gideceğim yerin uzaklığına göre yola çıkarım. Trafiğe takılsam bile, gecikmem.

Günde üç saatini trafikte geçiren İstanbulluya bir mesajınız var mı?
- Trafik kurallarına uymamak insan hayatına mal olabiliyor. Stresli hareket etmemek lazım. Yol durumunu belediyemizin trafik komuta merkezinden telefonla öğrenmelerini veya internet üzerinden kameraları takip ederek yola çıkmalarını öneririm. Yakın zamanda yeni bir uygulama başlatıyoruz. Cep telefonunuza kalkış ve varış noktalarınızı yazdığınızda, gideceğiniz noktaya hangi yollardan, ne kadar sürede varacağınızı hesaplayacak. Toplu taşımayla gidiliyorsa aktarmaları ve bilet fiyatlarını dahi görerebileceksiniz.

TRAFİĞİ AVRUPA'DA BİRİNCİ

RADYO TRAFİK, HELİKOPTERDEN BİLDİRİYOR

Radyo Trafik iki yıldır direksiyon başındaki İstanbulluların kurtarıcısı. Bu hafta itibariyle helikopterden de yayın yapmaya başladılar. Yayın yönetmeni Cezayir Doğan ile hem sohbet ettik, hem de İstanbul trafiğine kuşbakışı baktık

Literatürümüze ‘alternatif yol’ kavramını soktunuz. İnsanlar bu yolları öğrense trafik ne oranda rahatlar?
- Yoğunluğa göre, yol tercihi yapmak trafiği elbette rahatlatıyor. Ama şöyle bir şey de var: Alternatif yolu yayında duyurduktan kısa bir süre sonra, o yol da tıkanabiliyor. Bu sefer başka öneri getiriyoruz. O sırada ana arterlerdeki yoğunluk azalıyor. Şimdi bir alternatif yol haritası çıkarıyoruz. Bu yolların videosunu çekiyoruz. İnternetten programı indirebileceksiniz.

Trafiğe başka ne tür katkılarınız oldu?
- Bir yaptırım gücümüz oldu. Mesela yoldaki bir çukur nedeniyle araçların dingili kırılıyor, lastiği patlıyor, doğal olarak trafik oluşuyor. Duyuruyoruz, yarım saat sonra çukur kapanıyor. Emniyet şeridi ihlalini çok önemsiyoruz. Geçen yıl Samandıra’da dokuz kişinin hayatını kaybettiği bir TIR kazası oldu. İnsanlar ambulansta can çekişiyor fakat emniyet şeridi bir türlü açılamıyor. O gün bir kampanya başlattık. Halk şeridi ihlal edenleri fotoğraflıyor, Twitter’da yayınlıyor.

Yayın sırasında başınıza ilginç olaylar geliyor mu?
- Tabii. Üç tane çocuğumuz var. Ambulanstan arıyorlar. Gönüllü muhabirlerimiz bulundukları yerden, hastanenin kapısına kadar yol tarif ediyor.

Size göre trafiği yaratan en büyük sorun ne?
- Türk insanı trafik kurallarını önemsemiyor, bilmiyor. Cezalarımız hem para bedeli, hem de cezai yaptırım olarak tüm dünyaya göre az. Emniyet şeridi ihlali 70 TL. Peşin ödediğin zaman daha da ucuz. 500 TL olsa, kimse girmez.
ABD’de bu şeridi ihlal edenler, direkt psikiyatra gönderiliyor.

Çözüm?
- Deniz yolu... Bir Sirkeci, bir Harem’de arabalı vapur hattı var. Bunu Avcılar’a koyun, İstinye’ye koyun. Boğaz hattı vapurlarının da daha etkin
kullanılması gerek.

Helikopter ihtiyacı nasıl doğdu?
- Havadan her şeyi çok kısa sürede ve çok net görüyorsunuz. Ara sokaklar dahil. Şimdilik her sabah 09:00 - 09:30 arası şehrin göbeğinde yarım saat uçacağız. Zamanla bu uçuşu 08:00’e çekip Gebze’den Avcılar’a kadar uzatmayı düşünüyoruz. Akşam saatlerinde helikopter uçuşuna izin yok.

İSTANBULLU 2.8 YILINI TRAFİKTE GEÇİRİYOR

Dile kolay tam üç yıl. Bugünlerde gençlik çağını yaşayan ortalama bir İstanbullu ömrünün neredeyse üç yılını trafikte geçirecek. Günde iki saatten haftada 10 saati İstanbul yollarında heba olacak. Bu da yılda izin ve resmi tatil hariç 49 haftada toplam 490
saatine yani 20.4 güne tekabül ediyor.
50 yıl boyunca okul, iş ve diğer faaliyetler için hareket ettiğini hesaba katınca ortaya 1020 gün yani
2.8 yıllık çarpıcı bir rakam çıkıyor.

BU OTOBÜSÜN YOLCULARI TRAFİKTE KEYİF YAPIYOR

202 No’lu Bostancı-Taksim otobüsünün her kesimden müdavimleri var. 15 dakikada bir kalktığı için genelde oturarak seyahat edilen bu otobüsün yolcuları, trafik stresine girmek yerine, zamanı verimli geçirmeyi tercih ediyorlar. Herkes birbirini tanıyor, durakta göremeyince merak ediyor. Sabah 9:00 otobüsüne biniyoruz. Bakın kimlerle karşılaşıyoruz.

Günde iki buçuk saatini trafikte geçiriyor
BARIŞ PİŞKİN (34) BİLGİSAYAR OYUNU TASARIMCISI

Barış Bey, her gün iki buçuk saatini trafikte geçiriyor. Yolda radyo dinliyor, tablet bilgisayarından oyun oynuyor ya da dizi izliyor. Aklı başında olan insanın iş saatinde araba kullanmasının delilik olduğunu söylüyor: “Bir; trafik stresi çekmeye değmez. İki; araba trafikte çok hırpalanıyor ve bakım süresi çabuk geliyor. Üç; benzin ve otopark parası çok tutuyor. Hesap yaptım. İki kişi arabayla gitsek ve masrafı paylaşsak bile bir seferi 3.85 TL tutan otobüs çok daha ucuza geliyor.”

Bir buçuk yılda 15 kitap bitirdi

SEVİM ASILKEFELİ (60) YÖNETİCİ ASİSTANI

Sevim Hanım 38 yıldır aynı şirkette çalışıyor ve iki yaka arasında mekik dokuyor. “70’li yıllarda trafik yoktu ama o zaman da toplu taşıma araçları az olduğu için, ulaşım hep zordu“ diyor. 38 yıllık karşıya geçme serüveninde her türlü vasıtayı denemiş. Otobüs, vapur, motor, araba... En çok bir buçuk yıldır bindiği bu otobüste rahat etmiş. Yeniden kitap okumanın zevkine varmış ve bu süre zarfında 15 kitap bitirmiş. “İş yerine giderken ve dönerken harcadığım iki saat boyunca, camdan dışarı bakmıyorum. Bu süreyi trafik çilesi olarak değil, kendime ayırdığım özel zaman olarak görüyorum” diyor.

Altı yıldır müdavimi
NİLGÜN USAK (48) TEKSTİLCİ

Altı yıldır bu otobüsün müdavimi... Araba kullanmayı tercih etmiyor. “Yol boyunca iPad’den gazeteleri okuyorum, e-postalarıma cevap veriyorum, Twitter’ı takip ediyorum. İş yerine dinamik ve gündemden haberdar bir şekilde varıyorum. Benzin, otopark masrafı, dur-kalkın verdiği yorgunluk bir yana araba kullanırken korkuyorum da... İnsanlar iş yerlerine bir an önce varmak için tehlikeli araba kullanıyor” diyor.

Maç veya kazı olduğunda beş-altı saat sürüyor
GÖZDE GÜLDÖŞÜREN (32) REKLAMCI, BİR TRAFİK MAĞDURU

Avrupa yakasında oturan tanıdıklarım bana deli gözüyle bakıyor. Haklılar çünkü otomobilli günlerimde her sabah 7.00’de kalkıp, 15 dakikada kendimi otomobile atıp, ilk korna sesinde ayılıp, bir rallici edasında keskin makaslar atarak, “Köprü trafiğinin başlangıcı inşallah Ataşehir’de değil, en azından Ümraniye’dedir” duasıyla başlıyordum. Ne İBB, ne Murat Kazanasmaz, ne kırmızı-yeşil yol durum göstergeleri... Hepsi hikâye, trafik şahane! Sonumuz belli: Psikopat düşüncelere dalmak, yan otobüstekilerin bacak dikizine maruz kalmak, maskarayı göze sokmadan sürmek, radyoda çalan şarkıya böğürerek eşlik etmek, önüne geçmeye çalışan karşı cinse karşı direniş; bazen başarmanın haklı gururu, bazen yenilmenin yarattığı nefret duygusu... Geçen yıl canıma tak ettiği bir anda otomobili sattım. Hem aylık 750 TL tutan yol masrafından kurtulayım, hem de yerime şoförler strese girsin diye düşündüm. Hiç de öyle olmadı. Günlerim boş dolmuş yakalamaya çalışmak, dolmuş şoförü kızmasın
diye para bozacak simitçi aramak, metrobüste atmaca gibi yer kapmaya çalışmakla geçiyor. Günde üç saatim trafikte geçiyor, bunun maçı, kazısı olduğunda beş-altı
saati buluyor.

RAKAMLARLA İSTANBUL TRAFİĞİ

-2011 sonunda, İstanbul’da her gün trafiğe çıkan araç sayısı 2 milyon 927 bin 650 olarak belirlendi. 2012 Ocak-Temmuz döneminde 642 bin 765 aracın trafiğe kaydı yapıldı ve bu rakam, 3 milyon 575 bin 415’e çıktı. (Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı)
-İstanbullu tek yönlü olarak günde 57 dakikasını trafikte geçiriyor. Yüzde 22.08 oranında İstanbullu yolda 61-90 dakika harcıyor. (İETT Araştırması, 2011)
-İş saatlerinde seyahat süremiz diğer kentlere göre yüzde 84, normal saatlerde ise yüzde 57 daha uzun. Açık trafikte 30 dakikalık yolu sabah 52, akşam 1 saat 7 dakikada gidiyoruz. (TomTom endeksi; şehirlerde trafik yoğunluğunu ölçüyor.Endeks, araçlardan gelen gerçek yol sürelerine dayanıyor.)

AVRUPA TRAFİĞİNİN EN KÖTÜ 10’U

1- İstanbul (yüzde 57)
2- Varşova (yüzde 45)
3- Marsilya (yüzde 42)
4- Palermo (yüzde 40)
5- Roma (yüzde 34)
6- Paris (yüzde 34)
7- Stuttgart (yüzde 33)
8- Brüksel (yüzde 33)
9- Hamburg (yüzde 32)
10 - Stockholm (yüzde 30)
(Kaynak: TomTom Sıkışıklık Endeksi )

False