Vietnam'da seyahat etmek demek şaşırmak demek!

Giyinip kuşanıp, makyaj yapıp parklarda dans eden kadınlar, barışçıl güler yüzlü insanlar ve ilginç gelenekler... Vietnam'da şaşıracak çok şey var! İşte Vietnam gezi rehberi

Rotamız

Vietnam Hindiçin olarak bilinen bölgede yani Güneydoğu Asya’da bulunan bir ülke. İstanbul’dan Vietnam’ın başkenti Hanoi’ye uçtuk.

Vietnam’ın kuzey bölgesini gezdik ve rotamız basitçe bu şekildeydi.

Programımız

Neler Gördük?

Hanoi

Eski Şehir

Fransız koloni döneminde şehrin merkezi olan kısım. Burada yürüyüş yapmak çok keyifli aynı zamanda yoğun motosiklet trafiği yüzünden çok zor. Kafeler, restoranlar, kahveciler ve yerel satıcılar her yerde. Her bir sokak belli bir ürün açısından özelleşmiş. Bir sokakta ayakkabıcılar yoğunluktayken başka bir sokakta dekorasyon ürünleri satan dükkânlar yoğunlukta.

Tran Quoc Pagoda

Hanoi'deki en eski Budist tapınağı. Batı gölü kıyısında bulunuyor.

Ho Chi Minh Mozolesi

Vietnam 1945'ten itibaren önce Fransa'ya sonra Amerika'ya karşı bağımsızlık mücadelesi verdi. Ho Chi Minh isimli devrimci lider bu savaşta ve bağımsız Vietnam'ın kurulmasında önemli rol aldı. Bu yüzden Ho Chi Minh Vietnam'da çok saygı görüyor. Mozole'yi Rusya inşa etmiş. Moskova'daki Lenin mozolesine benziyor.

Hoan Kiem Gölü

Bu küçük gölün etrafı çok hareketli ve eğlenceli. Gölün etrafında sabah saat 4'ten itibaren birçok insanı Tai-Chi (çin yogası) yaparken veya dans ederken gördük. Akşam saatlerinde trafiğe kapatılan kısmında insanların kimileri ip atlıyorlar kimileri bir sokak konserini dinliyorlar veya yere oturup 'o an quan' denilen taş oyununu oynuyorlar. Üniversite öğrencileri beni de bu oyuna davet edip kurallarını öğrettiler ve oyunu birlikte oynadık. Bu göl üzerinde bir de tapınak bulunuyor, Ngoc Son tapınağı.

Edebiyat Tapınağı

Konfüçyüs öğretisine ait bir tapınak. Aynı zamanda Vietnam'ın ilk üniversitesi.

Quanh Tanh Tapınağı

Taoizm'e ait bir tapınak. Tapınağın ismi 'tanrıların yeri' anlamına geliyor.

St. Joseph Katedrali

Fransızların 120 yıl önce inşa ettiği katedral.

Bunların dışında görülebilecek şeyler de var;

Etnoloji Müzesi

Ülkede 54 farklı etnik gruba ait izler var. Bu müze bu gruplar hakkında bilgi veriyor.

Hoa Lo Hapishanesi

Fransa'nın koloni döneminde kullandığı bu hapishaneyi Vietnamlılar Vietnam-Amerika savaşında yine hapishane olarak kullanmışlar.

Ninh Binh

Mua Mağaraları

Vietnam dağları karstik bir yapıya sahip ve ülke bol yağış aldığı için çok fazla mağara var. Mua mağaraları bunlardan bir kaçı. Ancak burada ilgimizi mağaralardan çok mağaranın üzerindeki dağ çekti. Bu dağın tepesine 500 basamak yardımıyla tırmandığımızda aşağıdaki manzarayı çok sevdik. Ngo Dong nehri ve nehrin deltasındaki pirinç tarlaları çok hoş görünüyordu.

Hoa Lu şehri

Burası Vietnam’ın geçmişteki başkenti. Eski başkentin yasak şehri diyebileceğimiz Dinh ve Le tapınaklarını gördük.

Tam Coc

Anlamı üç mağara. Ngo Dong nehri dağların arasından süzülerek yavaşça akıyor ve nehir bazı yerlerde karstik dağları erittiği için oluşturduğu mağaraların içinden akıp yoluna devam ediyor.

Sapa

Fansipan Dağı

Bu dağ Güneydoğu Asya bölgesinin en yüksek dağı, 3143 metre yüksekliğinde.

Pirinç Terasları

Sapa çok dağlık bir bölge ve bu bölgede yaşayan insanlara pirinç tarımıyla uğraşıyor. Dağlar çok dik olduğu için insanlar yamaçları teraslandırıp düz alanlar elde etmişler ve orada pirinç yetiştiriyorlar. Bu da müthiş bir manzara ortaya çıkarıyor.

Dağ Köyleri

Sapa’da 2 günde toplam 16 kilometrelik yürüyüş yaptık. Pirinç teraslarının arasından köylere ulaştık.

Hmonglar

Vietnam’daki 54 etnik gruptan sadece bir tanesi Hmonglar. Yaptığımız 9 kilometrelik yürüyüşte kendileriyle bol bol sohbet ettik. Bir Hmong ailesinin evini ziyaret etme şansımız da oldu.

Şelaleler

Sapa’da doğa müthiş. Bol yağış alan bir bölge ve bitki örtüsü çok yoğun. Yürüyüş sırasında irili ufaklı birçok şelale ile karşılaştık.

Ha Long Koyu

Vietnam’daki en özel noktalardan biri. Bir koy düşünün, yüzlerce küçük ada etrafa yayılmış. Bu adaların her biri küçük bir dağdan oluşuyor. Hatta kimilerinin içinde mağaralar var. Bu dağlardan bazılarına tırmanma şansımız oldu. Dağın tepesinden koya baktığımızda müthiş bir manzarayla karşılaştık.

Neler Yaptık?

Sokak lezzetlerini tattık

Bir kültürü anlamak açısından yemekler çok önem taşıyor. Konakladığımız otelin bulunduğu bölge sokak lezzetleri açısından Vietnam'ın en zengin olduğu bölgeydi. Bu yüzden Vietnamlı bir rehber yardımıyla bir akşam yemeğimizi sokak yemeklerine ayırdık.

Beş farklı noktada azar azar yiyerek farklı Vietnam lezzetlerini tatma şansımız oldu. Yemeklerin hepsi de hoşumuza gitti.

Pirinç teraslarında yürüdük

Vietnam'ın Çin sınırına yakın bölgesinde pirinç teraslarının arasında uzun bir yürüyüş yaptık. Bu yürüyüş hem zorlu hem de eğlenceliydi. Yol boyu inanılmaz güzel manzaralarla ve insanlarla karşılaştık.

Trenle yolculuk ettik

Hanoi’den Sapa’ya gitmek için yataklı trenle yolculuk ettik. Geceyi trendeki yatağımızda geçirdik. Gece bol bol sohbet ettik. Sabah ise erken kalkıp yol manzarasının keyfini çıkardık.

Nehirde yüzdük

Doğa yürüyüşü sırasında karşımıza birçok nehir çıktı. Kendimizi nehrin sularına bıraktık. Su çok temiz ve aynı zamanda çok soğuktu.

Vietnam masajı yaptırdık

Yolculuk sırasında fiziksel olarak yorulduğumuz bir günde Vietnam masajı yaptırdık. Keyifli bir masaj sonrası enerji depoladık.

Kayaking yaptık

Bu aktivite kanoya benzeyen bir aktivite. Ha Long koyunda bulunduğumuz sırada adaların arasında kayak ile dolaştık.

Teknede konakladık

Ha Long koyunda bir gece teknede konakladık. Ada manzarası eşliğinde uyuduk.

Tai Chi yaptık

Tai Chi Çin’den gelen bir tür yoga ve Asya’da çok yaygın. Ha Long koyunda kaldığımız sırada sabah erken uyanıp teknenin güvertesinde eğitmen eşliğinde Tai Chi yaptık ve güne dinç başladık.

Vietnam yemeği yapmayı öğrendik

Vietnam yemeklerinden ‘Spring Roll’ yapmayı öğrendik. Aslında bizim için biraz kolay oldu çünkü sarma yapmaya benziyor. Asma yaprağı yerine pirinçten yapılan bir yaprak kullanılıyor.

Tuk Tuka bindik

Tuk Tuk Asya’da çok yaygın bir ulaşım aracı. Bazen motorlu bir araç bazense bisikletli. Vietnam’da bisikletli olanları çok yaygın. Bisikletin önünde 2 kişilik bir koltuk bulunuyor. Sürücü sizi istediğiniz yere götürüyor.

Taş oyunu oynadık

'O an quan' sadece taşlarla oynanabilen basit ve eğlenceli bir strateji oyunu. Üniversite öğrencileri oyunu bize öğrettiler ve birlikte oynadık.

Köy anaokulunu ziyaret ettik

Gruptan birkaç kişi Sapa’daki Lao Chai köyüne ulaştığımızda bir anaokulunu ziyaret etti. Çocuklar bize şarkı söylediler.

Neler Yedik?

Vietnam’ın mutfağı epey büyük. En meşhur yemeği ise Pho (fö diye okunuyor). Ana malzemesi pirinçten yapılan bir erişte. Yemeklerde pirinç kullanımı çok fazla. Hatta gözlemeye benzeyen ‘banh xeo’ adındaki yemekleri bile pirinçten yapılıyor.

Fransızların işgal ettiği dönemden kalma baget ekmek kültürü hala devam ediyor. Baget ekmekler Türkiye'dekilere göre çok lezzetli. Onun dışında meyve ve sebze bol ve ucuz.

Nelere şaşırdık?

Seyahat etmek demek şaşırmak demek. Biz de bu seyahat sırasında bol bol şaşırdık.

Çok fazla motosiklet var

Başkent Hanoi’ye geldiğimizde ilk şaşırdığımız şey motosiklet sayısı olmuştu. Sonradan öğrendik ki Hanoi nüfusu yaklaşık 8 milyon buna karşılık Hanoi’deki motosiklet sayısı 4 milyon. Yani burada her yetişkinin motosikleti var. Otomobil sayısı ise çok az. Çünkü devlet otomobilden yaklaşık %250 vergi alıyormuş.

İnsanlar çok barışçıl

Belki de çok fazla savaş gördüğü için insanlar çok barışçıl ve güler yüzlü. Bu yüzden çok güvende hissettik kendimizi.

Din

Nüfusun çoğunluğu dört farklı dine mensup. Hristiyan, Katolizm, Taoizm, Konfüçyanizm ve Budizm. Bu yüzden bu dört dine ait ibadet yerleri ülkenin her yerinde bulunuyor.

Halka açık yerlerde dans etmek

Aslında burada birkaç şeye şaşırdık. İnsanlar çok erken saatlerde (sabah 4 gibi) uyanıp, giyinip kuşanıp hatta kadınlar makyaj yapıp parklarda dans etmeye geliyorlar. Bazı insanlar tai-chi denilen Çin yogasını yapmayı tercih ederken bazıları da koşmayı tercih ediyor. Ama bu saatlerde göl kenarları ve parklar çok kalabalık oluyor. Çocuk veya yaşlı herkes burada.

Vietnamca

Vietnamca konuşması çok zor bir dil. Elbette orada doğanların ana dili olduğu için zorlanmıyorlar ancak sonradan öğrenmek çok zor. Çünkü 6 farklı ton kullanılıyor dilde. Türkçede bir ton kullanıyoruz. Vietnamca konuşurken bir kelimenin tonlamasını farklı yaparsanız farklı anlama geliyor. Yani kavun demek isterken ananas demiş oluyorsunuz.

Ayak ile sandal kullanmak

Tam Coc gezimiz sırasında sandal kullanan Vietnamlıların hepsi kürekleri birkaç saat boyunca ayaklarıyla çekiyorlardı.

Mezarlıklar

Diğer budizm ülkelerinin tersine burada insanlar ölünce yakılmıyorlar. Önce geçici bir mezara gömülüyorlar. Birkaç sene sonra mezar açılıp kemikler temizleniyor. Sonra kalıcı mezara defnediliyor. Bu kültür geçmişte Vietnam’da savaşıp ölen Çinli askerlerin Çin’e taşınmasından kaynaklanıyor. Belirli mezarlık alanları yok. Kırsalda her yere yayılmış durumda. Bazen bir pirinç tarlasında tek başına bir mezar görmek mümkün. Bu tarla sahibinin öldüğünde tarlasına gömüldüğü anlamına geliyor.

Fransız Etkisi

Ülkede Fransız etkisi kendini birçok yerde gösteriyor. Ama en belirgin etki mimaride. Ülkenin her yerinde Fransız mimari anlayışıyla yapılmış evler görülüyor. Evlerin genişliği çok az ama geriye doğru uzun alanı var.

Lenin Heykeli

İlk defa Sovyet ülkeleri dışında bir ülkenin meydanında Lenin heykeli gördük.