Hürriyet Seyahat / Özel | Fotoğraflar:
Türkiye’nin yeni sakin şehri
Köyceğiz, Muğla'ya bağlı sevimli ve küçük bir ilçe. Dört mevsim sakinlik ve doğayla iç içe olmak isteyenlerin ideal rotası… Zaten İtalya'nın Greve in Chianti kentinde gerçekleştirilen Uluslararası Cittaslow İcra Kurulu Toplantısı’nda Bitlis'in Ahlat ilçesiyle birlikte sakin şehir seçildi. Böylelikle Türkiye’deki sakin şehir sayısı 17 oldu. Şu sıralar Köyceğiz’e gitmenin tam zamanı… Peki bir zamanlar İskitler, Asurlular, Dorlar, Persler, Helenler, Seleykoslar, Romalılar, Menteşoğulları ve Osmanlılar'ın egemenliğinde olan bölgede nereleri gezmeli, neler yapmalı? Detaylar haberimizde…
Köyceğiz, Muğla'ya bağlı sevimli ve küçük bir ilçe. Dört mevsim sakinlik ve doğayla iç içe olmak isteyenlerin ideal rotası… Zaten İtalya'nın Greve in Chianti kentinde gerçekleştirilen Uluslararası Cittaslow İcra Kurulu Toplantısı’nda Bitlis'in Ahlat ilçesiyle birlikte sakin şehir seçildi. Böylelikle Türkiye’deki sakin şehir sayısı 17 oldu. Şu sıralar Köyceğiz’e gitmenin tam zamanı… Peki bir zamanlar İskitler, Asurlular, Dorlar, Persler, Helenler, Seleykoslar, Romalılar, Menteşoğulları ve Osmanlılar'ın egemenliğinde olan bölgede nereleri gezmeli, neler yapmalı? Detaylar haberimizde…
Felaketin boyutunu görmeye gelenler: “Bütün şehir batmış, sadece kıyıda bir Köyceğiz kalmış.” sözünden türemiş olan Köyceğiz’in gezilecek yerlerinden bazılarını sizler için derledik…
Dalyan Boğazı ile Akdeniz'e bağlanan gölün kapladığı alan 6 bin 300 hektar. Boğazın ucunda Sülüngür adlı, tatlı-tuzlu su karışımı küçük bir lagün gölü daha var.
Bakir doğası ve 180 kuş çeşidiyle sakinlik arayanların vazgeçemediği yerlerden biri olan Köyceğiz Gölü’nde, sekiz ay boyunca su kayağı yapmak mümkün olduğu için bazı kürek takımlarının da uğrak yerlerinden biri.
Ama asıl önemlisi radyoaktivite yüksekliği yoluyla rehabilite edici özelliğinin olmasıdır. Köyceğiz Gölü'nün güney batısında Ölemez Dağı'nın eteklerinde yer alan kaplıcanın, MÖ 100 yıllarında Kaunos'lular tarafından kullanıldığı bilinmektedir.
Bizans Dönemi'nde ise genişletilerek konaklama tesisleri yapılmıştır. Günümüzde Bizans Dönemi'nde yapılan tesisler Köyceğiz Gölü'nün suları altında kalmıştır. Roma Dönemi'nde kapsamlı bir hastane haline getirilen kaplıca, kaynaklara göre hastanenin girişine ‘Tanrılar adına buraya ölüm giremez' diye yazılmıştır. Ölemez Dağı’nın adı da buradan gelmektedir.
Büyük banyonun yanından çıkan kaynak suyu da içildiğinde çeşitli iç hastalıklarını iyileştiriyor. Köyceğiz, Dalyan ve Ekincik' ten günübirlik dolmuş motorları ile ulaşabilirsiniz. Tekne turlarının bazıları da kaplıcalara uğruyor ve mola veriyor. Kaplıcalara Köyceğiz ilçesinden de karayolu ile ulaşım sağlanıyor.
Kaunos, zamanla denizin alüvyonlarla dolmasıyla liman özelliğini kaybetmiştir. Coğrafyacı Strabon da Kaunos'un tersanesinin ve ağzı kapanabilen bir limanının bulunduğunu yazıyor.
Kentin limanı akropolün aşağısındaki Sülüklü Göl'dü. Akropol 152 metre yükseklikteki tepeye kurulmuştur. Surların kuzey yönünde olanı Orta Çağ'dan kalmadır.
Diğerleri Roma Hamamı ve Tapınağı'na aittir. Aşağıda tamamlanmayan bir daire biçiminde örülmüş ve yivsiz sütunları bulunan yapının arkasında üç basamakla yükseltilmiş podyum bulunuyor.
Yuvarlakçay
Köyceğiz ve Ortaca arasında kalan Topgözü Kanyonu’nda bulunan Yuvarlak Çay, yörede yaşayanların yazın bunaltıcı sıcaklarından kurtulmak için önemli kaçış noktalarından biri. Muğla’nın “gizli cenneti” olarak nitelendirilen Yuvarlakçay Vadisi, yemyeşil doğası ile turistlerin uğrak noktası haline geldi.
Köyceğiz ve Ortaca arasında kalan Topgözü Kanyonu’nda bulunan Yuvarlak Çay, yörede yaşayanların yazın bunaltıcı sıcaklarından kurtulmak için önemli kaçış noktalarından biri. Muğla’nın “gizli cenneti” olarak nitelendirilen Yuvarlakçay Vadisi, yemyeşil doğası ile turistlerin uğrak noktası haline geldi.
Yeraltına çekilen nehir, bu sudan beslenen yöre insanını yedi yıl boyunca kuraklık ve fakirlikle terbiye eder. Çaresizlik içindeki yöre halkı ‘Suyungözü' denilen bölgedeki kutsal çınarların altında toplanarak günlerce sürecek suya şükran duasına başlar. Oyunlar oynanır, türküler söylenir, adaklar adanır, dayanışma giderek şölene dönüşür.