Türkiye’nin en güzel köyü! Doyumsuz bir manzaraya sahip...

Ülkemizin tanıtım fotoğraflarında kullanılan denizin ortasındaki tarihi lahidi görmüşsünüzdür. Bu fotoğrafın gerçekle buluştuğu yerin adı Kaleköy. Bir adada olmamasına rağmen Türkiye’nin sadece denizden ulaşılabilen ender köylerinden biri burası. Doyumsuz bir manzaraya sahip. İşte Kaleköy hakkında detaylar…

Fotoğraflar: Nurgül Büyükkalay

Sadece kayıklarla ya da tekne ile ulaşımı sağlanan Kaleköy ilk anda sizi etkisi altında bırakıyor. Kaleköy’ün bağlı olduğu eski bir Likya kenti olan Kekova’da çocukluğumdan beri her yaz tekne turu yaparız.

Antalya çevresinde en güzel koylar, en turkuaz ve en temiz deniz burada. Defalarca katıldığım tekne turlarında Kaleköy’de sadece dondurma molası vermiştim. Her geldiğimde hayranlığım artarak ve bir gün kalacağım diyerek ayrılırdım bu sevimli köyden.

Sonunda bu yaz Kaleköy’e konaklamak için gittim. Tarihi lahidin etrafında yüzüp kanoyla turladım. Tarihin içerisinde kim yüzmek istemez ki? Günübirlik tekne turları Kaleköy’e yarım saat ayırıyor.

Bununla yetinmeyin, Kaleköy çok daha fazlasını hak ediyor. Kaleköy’ün şirin pansiyonlarda mutlaka kalıp araç girişi olmayan bu köyün huzurunu yaşayın.

Kaleköy seyahatimden sonra söylediğim ilk şey buraya “iyi ki yol yok” oldu.

Likya’nın önemli ticaret merkezlerinden olan Kekova limanı ve batık şehri, 2. yüzyılda yaşanan depremler sonucu sular altında kalmış.

Kekova, bir diğer adıyla Üçağız ve çevresi Antik Likya döneminin en önemli eserlerine ev sahipliği yapıyor. Akdeniz yat turizminin en güzel rotalarından biri. Kekova’ya Kaş ve Demre’den günübirlik tekne turları düzenleniyor.

Ayrıca aracınızla Kekova’ya gelip buradan kalkan tekne turlarına da katılabilirsiniz. Tekne ile gidilen her koy nefes kesici. Akvaryum Koyu, Tersane Koyu, Gökkaya Koyu Hamidiye Koyu, Burç Koyu, Esmeralda Koyu ve Korsan Mağarası bunlardan bazıları.

Su o kadar berrak ki tekne ile gittiğiniz antik şehirde suyun altında kalan kalıntıları çıplak gözle görebiliyorsunuz. Ayrıca tarihi merdivenler, kayıkhaneler ve kral mezarları da çıkıyor karşınıza. Likyalıların nasıl güzel yaşadıklarını düşündürüyor bu manzara.

Tüm teknelerin uğrak noktası, eşsiz güzellikteki doğal sit alanı, eski adı Simena olan Kaleköy’e vardığınızda denizle iç içe kafe, restoran ve pansiyonları göreceksiniz. En tepede ise kalenin surlarını göreceksiniz. Kaleyi gezmek isterseniz giriş-çıkış saatlerini dikkate alın.

Kaleye müze kart ile giriş yapılabiliyor. Kaleye giden yol boyunca da köy halkının açtığı tezgâhlar var. Benim favorim, bu tezgâhlardan köylülerin özenle toplayıp kuruttukları kekiklerden almak.

Kalabalık bir grupsanız önerim kendinize özel bir tekne tutup dilediğiniz koyların keyfini çıkarmak. Bunun için Kaptan Mevlüt’ün teknesini öneririm; Mevlüt kaptan bölgeyi çok iyi biliyor. Teknesi hem çok temiz hem de çok lezzetli yemekler sunuyor.

Kekova ve Kaleköy’e ulaşım
Bölgeye ulaşım çok kolay değil. Ulaşımın zor olması köyün korunmasında büyük etken. Kekova, Antalya’nın Demre ilçesine bağlı. Antalya-Kekova arası 170 km, Demre-Kekova arası 20 km, Kaş-Kekova arası 35 km…

Kekova’ya en kolay araç ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Otobüs ile ulaşım biraz zahmetli. Antalya otogarından Antalya-Kaş otobüslerine binip Kekova sapağında inmeniz gerekiyor. Buradan taksi ile ulaşım sağlayabilirsiniz.

Kaleköy’e ise arabayla ulaşım mümkün değil. Tek yol tekne ya da kayıklarla gitmek. Kaldığınız pansiyonlar kayıklarla sizi alıyorlar. 10 dakikada pansiyonunuza varıyorsunuz.

Kaleköy ve Kekova’da konaklama
Kaleköy birinci derece sit alanı olduğu için pansiyon dışında başka seçeneğiniz yok. Pansiyon sayısı da kısıtlı. Bu nedenle yüksek sezonda önceden rezervasyon yaptırmak gerekli. Tüm pansiyonlar denize karşı konumlanmış.

Sabah masmavi bir manzaraya uyanıyorsunuz. Ankh Pansiyon, Mehtap Pansiyon, Kale Pansiyon, Kekova Pansiyon, Baba Veli Pansiyon ve Sahil Pansiyon konaklayabileceğiniz yerler. Oda-kahvaltı hizmeti veriyorlar ve her pansiyonun kendi kanosu var, ücretsiz yararlanabiliyorsunuz.

Kekova’da da küçük pansiyonlar var. Kekova’da farklı bir deneyim yaşamak isterseniz Kekova Camping’i öneririm.

Burada henüz kalma şansım olmadı ama kamp alanını gezip detaylı bilgi aldım. Kamp çok güzel bir alana konumlanmış, tüm Kekova’ya hâkim ve harika bir manzarası var. Kamp alanında kendi çadırınızla da kalabilirsiniz, kamptaki çadırlarda da… Ayrıca tarihi bir ambarda da konaklayabilirsiniz.

Kaleköy’de yeme-içme
Denizle içi içe olan bu köyde elbette balık restoranları ön planda. Hasan Deniz Restoran, Likya Restoran, Kale Restoran, Cafe Ankh yeme-içme için tercih edebileceğiniz yerler. Akşamüzeri güneşin batışını ‘The I am here Cafe’ de izleyin mutlaka.

Kafe tam tepede ve tüm Kaleköy ayaklarınızın altında. Bol bol fotoğraf çekebileceğiniz harika köşeler var. Ayrıca kendi elleriyle taze meyvelerden yaptıkları dondurmaları sakın kaçırmayın. Benim favorim frenk incirli, tahin cevizli ve muzlu.