Yücel SÖNMEZ / ysonmez@hurriyet.com.tr
Sonbaharın en güzel yurt içi adresleri
Bugünlerde Anadolu’nun her bir köşesinde farklı bir sonbahar güzelliği yaşanıyor. Kimi yerde doğanın renklendirdiği bir tablo, kimi yerde gökyüzünde kuşların birlikte uçarak sergilediği dans gösterisi… Tam da bugünlerde doğada tanıklık edebileceğimiz birçok güzellik yaşanıyor. İşte şu sıralar gidip geri dönmek istemeyeceğiniz en güzel adresler…
Her mevsimin kendine has güzelliği rengi ve duygusu var. Ne şanslıyız ki her bir yanı bir başka güzel olan, farklı zamanlarda mevsimlerin farklı güzelliklerini benzersiz bir cömertlikle sunan bir coğrafyada yaşıyoruz.
Yedigöller-Abant / Bolu’da yürüyüş yolu 2 bin 100 kilometreye çıktı
Bolu’da, yaklaşık 4 yıldır devam eden çalışmalar sonucunda uzunlukları 6 ila 30 kilometre arasında ve zorluk dereceleri 1 ila 6 arasında değişen toplam 2 bin 100 kilometre olan 165 yürüyüş güzergâhı belirlendi.
Bolu’da, yaklaşık 4 yıldır devam eden çalışmalar sonucunda uzunlukları 6 ila 30 kilometre arasında ve zorluk dereceleri 1 ila 6 arasında değişen toplam 2 bin 100 kilometre olan 165 yürüyüş güzergâhı belirlendi.
Yürüyüş yolları Bolu sınırları içerisinde yer alan Yedigöller Milli Parkı ve Abant Gölü Tabiat Parkı’nda bulunuyor. Ankara ve İstanbul’dan neredeyse her saat başı Bolu’ya giden bir otobüs bulmanız mümkün.
Ancak buradaki sonbahar ışığının doğaya kattığı güzelliği Türkiye’nin başka bir yerinde görmek pek mümkün değil. Ayrıca emin olun ki ne kadar sonbaharda olsa illa ki kendinizi Akdeniz’in sularına atmaktan alıkoyamayacaksınız.
Parkur üzerindeki yerleşim birimlerinde konaklama olanağı mevcuttur. Parkurun tamamı işaretlenmiş durumda. Likya Yolu’nun birinci bölümünde Uzunyurt (Faralya) Köyü, Dodurga Köyü, Sdyma, Pınara - Letoon - Xanthos kentleri ve incecik kumlarıyla eski bir liman bölgesi olan Patara yer alıyor.
Aynı zamanda yaban hayatı oldukça da zengin olan Küre Dağları’nda konforlu ve güvenli zaman geçirmeniz için direk olarak Zümrüt Köyü’ne gitmenizi öneririm.
Yaklaşık 50 hane olan köy 4 mahalle ve 350 nüfustan oluşuyor. Kayın, Sarıçam ve göknar ağaçlarının en güzel örnekleri de burada bulunuyor. Köyde yörenin orijinal yemeklerini tadabilir, köyden edineceğiniz rehberle birlikte ormanda yürüyüşler yapabilirsiniz.
Hiç kuşkusuz ki sonbahar denildiğinde başı kardan beyazlamış Kaçkar dağları ile onun önünde rengârenk ağaçların oluşturdu manzara ile ilk akla gelen yerlerden biri de Doğu Karadeniz.
Burada yaylalara doğru bir yürüyüş yapın. Günün kârı sulak çayırlar ve su yakınlarındaki ormanlık alanlarda açan güz çiğdemleri (Sonbahar zamansızı), tam da bu zamanlarda olgunlaşan Doğu Karadeniz’e özgü ‘İsabella’ denilen kokulu üzüm, seyrine doyum olmayan Kaçkar dağlarının görkemli zirvelerinin görüntüsü, renk denizine dönmüş ormanın huzuru olacak.
Bunlardan birini seçin ve kartal yuvasını andıran balkonundan önünüzdeki doğanın yaptığı tabloyu izleyin.
Tabiat ananın özenle yarattığı doğa mucizesi Kapadokya, derin tüf vadileri, peri bacaları ve insanlığa mesken olmuş kaya yerleşimleriyle biliniyor.