Uygar TAYLAN / utaylan@hurriyet.com.tr | Fotoğraflar: AA,
NASA'nın Salda Gölü paylaşımı şaşırttı! İşte Salda ve farklı gezegenleri andıran 10 doğa harikası
Salda Gölü’nü korumak isteyenler gölün eşsizliğine vurgu yapmak için yıllarca kıyılarının Mars benzerliğine dikkati çekti. Geçen hafta fırlatılan uzay aracı Persevere’in çektiği Salda Gölü fotoğrafını paylaşan NASA Earth “Türkiye’deki Salda Gölü ile Mars’taki Jezero Krateri arasında jeolojik benzerlik bulunuyor” diye tweet atınca bu benzerlik bilimsel olarak da kanıtlanmış oldu. Salda’dan yola çıkıp farklı bir gezegeni andıran doğa harikalarına göz attık.
Mars ve Salda Gölü haritalarını paylaşan NASA, “Mars’a giderek Jezero Krateri’ni göremeyebilirsiniz ama ona en çok benzeyen yeri ziyaret edebilirsiniz” diye not ekledi.
Gölün içindeki kayaçların aynısına kızıl gezegen Mars’ta rastlanması gölü özel kılıyor. Magnezyum açısından zengin Salda Gölü’nün kumsalına beyaz rengi veren, gölde yaşayan özel bakteriler. Bu bakteriler sayesinde işlenen kayaçlar rüzgâr ve akıntıyla birlikte sahile taşınıp parçalanarak kum formunu alıyor.
Bundan 9-10 yıl öncesine kadar kıyısına gidecek yolu olmayan gölün etrafında bugün 10’un üzerinde turizm tesisi var. Beyaz kumsalı ve turkuvaz rengi suyunun güzelliğiyle Türkiye’nin Maldivler’i olarak şöhret yapan Salda Gölü, yılda 1.4 milyon ziyaretçi çekiyor.
44 kilometrekarelik yüzölçümü, 184 metreye varan derinliğiyle Türkiye’nin 3’üncü en derin gölü. Özel yapısı nedeniyle bırakın suyunda yüzmeyi kumsalına ayakkabıyla bile girilmemesi gereken gölün kıyısına geçtiğimiz günlerde ‘Millet Bahçesi’ yapıldı. Proje kapsamında alana duş, tuvalet kabinleri ve bungalovlar yerleştirildi.
Ay’da yürür gibi... Beyaz Çöl / Mısır
Beyaz Çöl, yüzlerce yıllık erozyon nedeniyle oluşmuş Mısır Farafra Vahası’nın en çok turist çeken yerlerinden biri. Çöle adeta soyut heykeller gibi yayılmış kaya oluşumları, Ay’ın yüzeyini andırıyor. Çölü ziyaret edenler kar beyazı ve krem rengi kaya oluşumlarını mantarlara, dondurma külahlarına ya da tek parça anıtlara benzetiyor.
Su yataklarının üzerindeki çöl: LençóIs Maranhenses Ulusal Parkı / Brezilya
Brezilya’nın Kuzey Atlantik kıyısında. Engin çöl panoramasında, temiz ve berrak suya gömülü kumullar göreni başka bir dünyaya götürüyor. Lençóis Maranhenses Ulusal Parkı’na dair en etkileyici gerçekse çöl gibi görünmesine rağmen kumullarında bitmek bilmeyen taze su kaynakları bulundurması.
Sıradışı kaya oluşumları: Valle De La Luna / Şili
Burası Şili’nin kuzeyinde, Atacama Çölü’nde bir vadi. Göz alıcı renk ve doku yelpazesiyle kumulların, engebeli dağların ve sıradışı kaya oluşumlarının manzaraları Valle De La Luna’yı görsel olarak benzersiz kılıyor. Vadi adını ayın tepelerin üstünden doğan nefes kesici görüntüsünden alıyor. Valle De La Luna’nın manzarası Mars’a özgü bir estetiğe sahip.
Görsel bir şölen: Dallol / Etiyopya
Etiyopya’nın kuzeyindeki Dallol, yazın 50 santigrat derecenin üstüne çıkan ısısıyla dünyanın en sıcak noktalarından biri kabul ediliyor. Yanardağ bölgesi, renkli gölleri, asitli kaplıcaları ve gözlere ziyafet çektiren hidrotermal alanlarıyla görsel şölen sunuyor ve ziyaretçilerine başka bir dünya hissi veriyor.
Yerin altındaki sihir: Dos Ojos / Meksika
Yucatán Yarımadası’nın Karayip sahilindeki Dos Ojos, Quintana Roo’nun en derin mağara geçidi. Gözenekli obruğun iki giriş noktası var. Bu yüzden adı Dos Ojos, yani İspanyolca ‘iki göz’. Mağaranın suları kobalt mavisi rengiyle sanki bu gezegenden değilmiş gibi görünüyor. Dos Ojos, deniz sularıyla gelgit obruğunu birleştiren bir sisteme sahip. Mağara birçok balık türüne ev sahipliği yapıyor.Şnorkelle yüzme ve mağara dalışı aktiviteleriyle meşhur.
Yeryüzünde değil miyiz? Yellowstone Ulusal Parkı / ABD
Bir süper yanardağ olan Yellowstone Caldera’nın etrafına konuşlanan Yellowstone Ulusal Parkı, Kuzey Amerika’nın en büyük hayvanlarını barındıran, yaban hayatı için bir cennet olarak kabul ediliyor. Bu bölgedeki ulusal parkta bozayılar, kurtlar, bizonlar, Kanada geyikleri ve daha birçok tür yaşıyor. Parkın adı, suyunu kullandığı Yellowstone Nehri’nden geliyor. Parkta büyük kanyonlar, yüksek dağlardan akan nehirler, sık ormanlar, kaplıcalar, çamur alanları ve gayzerler ön plana çıkıyor.
Ejder kanı ağaçları: Sokotra / Yemen
Sokotra, Hint Okyanusu’ndaki Sokotra Takımadası’ndan Yemen’e ait bir ada. Sokotra’nın en çorak bölgesi ziyaretçisini adeta uzayın derinliklerinde bir gezegene ışınlıyor. Bölge ejder kanı ağaçlarıyla tanınıyor. Fil bacaklarına benzeyen ağaçlar Sokotra sığırcığı, nektar kuşu ve iri gagalı kuş gibi türler için doğal bir yuva görevi de görüyor.
Jökulsárlón’un buzul gölü ve donmuş siyah kumsalı İzlanda’nın doğa harikalarından biri olarak kabul ediliyor. Güneş ışığında buzuldaki buz parçacıkları elmas gibi parlıyor. Burası için ‘Plüton’un doğal bir simülasyonu’ da deniyor.
‘Avatar’ dünyası: Wulingyuan Seyir Bölgesi / Çin
Yönetmen James Cameron ‘Avatar’ filmindeki Pandora’nın ‘Uçan Dağlar’ını Zhangjiajie’nin kuzeyindeki Wulingyuan Seyir Bölgesi’ndeki dağdan esinlenmiş. Burası Çin’in en meşhur 40 seyir noktasından biri ve aynı zamanda ‘UNESCO Dünya Mirası’ alanlarından. Binlerce kumtaşından oluşan sütunlar, doğal gökdelenler gibi göğe yükseliyor. Dağlar, vadiler, ormanlar, mağaralar, göller ve şelaleleri Wulingyuan Seyir Bölgesi’ni büyülü bir hale getiriyor.