Muammer İRTEM- Semih ŞAHİN / DHA
'Korona'dan uzak doğayla iç içe! Bungalov evlere 'sosyal izolasyon' ilgisi
Uludağ'ın eteklerinde, bungalov evlerden kurulu tatil köyü, koronavirüs salgını nedeniyle şehir kalabalığından uzakta kalmak ve sosyal izolasyonu sağlamak isteyenlerden ilgi görüyor.
Bursa’nın Keles ilçesindeki bungalovlar, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal izolasyon kapsamında tatil yapmak isteyenlerin ilgisini çekiyor. Bungalovlarda, temasın en düşük seviyeye indiği tatilin günlük fiyatı ise 300 ile 400 TL arasında değişiyor.
Tatil köyünü 2015 yılında hizmete açan Doğru, gelen müşteriler için bungalovlarda konaklama, balık avlama, at binme, arazi aracı ATV ile safari yapıp, hobi bahçelerinde vakit geçirebilme imkanlarının olduğu yaşam alanı oluşturdu. Tesis, son günlerde izole ve doğayla iç içe tatil yapmak isteyenlerden yoğun ilgi görüyor.
Koronavirüs tedbirleri kapsamında uzmanların sosyal izolasyona dikkat edilmesi yönündeki uyarılarını dikkate alan ve tatil sezonunu da evde geçirmek istemeyenler, otellerden çok bungalovları tercih ediyor. Bungalovlarda, temasın en düşük seviyeye indiği tatilin günlük fiyatı ise 300 ile 400 TL arasında değişiyor.
'HER ŞEY KİŞİYE ÖZEL'
Bungalovları olan tesislerin salgın sürecinde avantajlı olacağını söyleyen Arif Doğru, “Önümüzdeki dönemin, bizim gibi butik çalışan tesisler için avantajlar barındırdığını düşünüyorum. Çünkü her şey kişiye özel. Konakladığınız evden kullandığınız eşyalara kadar her şey size ait. Burada evinizde gibisiniz.
'BİRİKEN STRESİ DOĞADA ATABİLİRSİNİZ'
Doğa turizminin özelliklerini anlatan Doğru, “Tatile geliyorsunuz ancak 4 duvar arasına tıkılıp kalmıyorsunuz. Burada yapabileceğiniz aktivitelerin yanı sıra bahçe işlerine de merakınız varsa toprakla uğraşabilirsiniz. Doğa yürüyüşü yapabilirsiniz. Bisikletinize binip doğayı keşfedebilirsiniz. Adrenalin aktivitelerimiz var. Dinginlik isteyenler için olta balıkçılığımız var. Üzerinizde biriken stresi doğada atabilirsiniz” diye konuştu.
Diğer taraftan şehirden doğaya kaçışlar son dönemde oldukça popüler. Büyük şehrin gürültü ve stresinden uzaklaşmak için Nevşehir'de satın aldıkları arazide kendilerine yeni bir hayat kuran Dinler çifti, koronavirüsten uzakta doğayla iç içe izole bir yaşam sürüyor. İşte Dinçer çiftinin hikâyesi...
Ürgüp ilçesi yakınlarındaki Pancarlık Vadisi'nde satın aldıkları arazide bir yıl önce hayalini kurdukları doğal yaşam alanını oluşturan Gökhan ve eşi Gözde Dinler, hem hayvanlarına bakıyor hem de tarımla uğraşıyor. Tavuk, kaz, ördek, tavus kuşu, deve kuşu ve köpeklerden oluşan onlarca hayvanla bir arada yaşayan Dinler çifti, bahçelerinde yetiştirdikleri doğal ürünlerle de yiyecek ihtiyaçlarının bir kısmını karşılıyor.
Gökhan Dinler, AA muhabirine, birçok insanın arzuladığı ortamı yorucu çalışmaların ardından oluşturduklarını, bundan sonraki hayatlarını doğayla iç içe sürdürebilmek için de araştırıp öğrenmeye devam ettiklerini belirtti.
"Burada tarım ve hayvancılıkla uğraşıyoruz. Amacımız her şeyden uzak, kendimize yeten sürdürülebilir ekolojik bir ortam oluşturmak. Bizim için bu süreç öğrenme süreci. Kendimizi keşfetmek için attığımız bir adımdı bu. Yaşama dair beklentilerimizle alakalı bir durum. Doğanın içinde hayatta kalma mücadelesi vermek istiyoruz."
Doğada yaşama fikrini yakınlarıyla paylaştıklarında annesi dışında çevresinden destek gördüğünü aktaran Gökhan Dinler, sosyal medyada zaman zaman paylaştığı görüntüleri izleyen arkadaşlarının misafir olmak için farklı şehirlerden geldiğini söyledi. Gün doğumundan gün batımına kadar işleri tamamlayabilmek için bahçede çalışıp, hayvanlarla ilgilendiklerini dile getiren Gökhan Dinler, şunları kaydetti:
"Çokça insanın yapmak istediği bir şeyi hayata geçirme cesareti gösterdik. Kolay da değil, çok zorlandık. Buradaki hayatı sosyal medyada paylaştığımız zaman çok renkli bir dünyaymış gibi görünüyor. Tavuklarla birlikte fotoğraf çektirdiğimizde çok tatlı diyorlar ama kümesi temizlerken kimse yanımda olmadığı için o işin ne kadar kokulu olduğunun farkında olmayabiliyor.
Benzer hayatı yaşamak isteyen arkadaşlarımızdan çokça ziyaretçimiz olmaya başladı. Zaman zaman buraya gelen arkadaşlarımızı misafir edip bu duyguyu tatmalarına yardımcı oluyoruz. Bizden ilham alanlar sorduklarında tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Mümkün olduğunca yapabildiğimiz her şeyi kendimiz üretmeye çalışıyoruz. Tereyağı, peynir, salça, pekmezi kendimiz yapıyoruz. Pirinç gibi burada üretemediklerimizi de ilçeye gidip alıyoruz." İstanbul'da yaşadığı sırada fikir ortaya çıktığında, ekolojik yaşam konusunda atölye çalışmalarına katıldığını dile getiren Gözde Dinler de bazı konularda sorun yaşadıklarında bölge sakinleriyle görüşerek deneyimlerini dinlediklerini belirtti.
Kapadokya'ya özgü kaya oluşumların sunduğu manzaranın kendisini sahip olduğu her şeyden daha çok mutlu ettiğini anlatan Gözde Dinler, sirke ve limon kullanmadan turşu, ev ortamında ekmek mayası yapmayı öğrendiğini, gün geçtikçe sürdürülebilirlik konusunda öz güveninin arttığını söyledi. Doğada kendi kendine yeten bir hayat kurmanın zorluklarının kendilerini yıldırmadığını anlatan Gözde Dinler, "Dışarı çıktığımda veya pencereden baktığımda buranın renklerini görmek beni çok mutlu ediyor. İşleri güneş batıncaya kadar tamamlamamız gerekiyor. Çünkü eskisi gibi saatimiz güneş. Hayvanlarla ilgilenmek keyifli, tavukların altından yumurtaları almak bile ayrı bir keyif. Daha da çok bilmediğimiz şeyler var öğrenmeye devam ediyoruz." şeklinde konuştu. Kaynak: Anadolu Ajansı