Hürriyet Seyahat ÖZEL | Yazı ve fotoğraflar: Şeyme TAHİR / Gökçe ERHAN
Her şeyi geride bırakıp Trabzon'da köye yerleşti... "Kendimi doğaya adadım"
Gökçe Erhan (36), İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi resim bölümünü bitirir bitirmez arkasına bile bakmadan kendisini doğup büyüdüğü yere Trabzon’un Sürmene ilçesindeki Çamburnu’ya atıyor. Doğayla iç içe, ekolojik bir hayatı benimseyen Erhan’ın yaşamı görenleri kıskandıracak türden. Adeta masal kitaplarından fırlamış 150 yıllık tarihi evi ise görülmeye değer. İşte fikirleriyle, yaşam şekliyle doğayla bütünleşmiş bir kadının hikâyesi.
Doğanın içinde doğadan bir parça olan Habitat eserini Erhan şöyle anlatıyor: “Aylarca tek başıma dağlarda dolaşıp tepelerden tepelere baktım. Bir zaman sonra şunu fark ettim ki, gözlerimi doğrulttuğum yerin dışında görmediğim açıları da işin içine katabiliyorum.
Bu evin etrafında daireler çizerek tam 2,5 yıl geçti. Mesela resimde mevsimlerin geçişini görebilirsiniz. Kısacası Çamburnu’na kendi evimden bir bakış mevcut.”
“Ona gelen bir zararı kendime gelmiş gibi hissediyorum. Doğaya yapılan her müdahale benim canımı acıtıyor.” Doğayla kendisini bu kadar birleştiren ve doğaya ait bir sorunu kendi meselesi gibi gören Gökçe Erhan, elbette evinin arkasındaki çöplüğe sessiz kalmayıp her daim tepkisini gösteriyor.
Her ne olursa olsun derelerde kurbağa sesi duyana kadar mücadelesinden vazgeçmeyeceğini söyleyen Gökçe Erhan, Çamburnu’nu yok olmaya sürükleyen çöp tesisini şöyle ifade ediyor: “Sanki kucağımızda bir sepet dolusu armut var ama o sepetin altı delinmiş ve elimizde sadece üç beş tane şey kalmış gibi. Ama ben o elde kalan son şeylere sarılarak hala Çamburnu’nu eski haliymiş gibi hissetmeye çalışıyorum. Fakat gerçek dünyaya baktığımda ise derelerde, denizlerde, alabalıklar, kertenkeleler en önemlisi kurbağalar yok oldu.”