Bahar Gündoğdu / Instagram: @nerdesinbahar | Fotoğraflar: İstock, Bahar Gündoğdu
Hafta sonu kafa dinleyeceğiniz en güzel adres... Ne trafik var ne de gürültü
Burası tarihteki adıyla ‘İmroz’ olan, çorak topraklardaki Bereket Tanrısı Imbrasos'un bolluk diyarı Gökçeada… Biraz olsun şehrin gürültüsünden sıyrılmak istiyorsanız en doğru adres… Gökçeada dendiğinde hemen hemen herkesin aklına Rum köyleri ve muhteşem sahilleri gelir. Ama bu güzel cennet sadece bu kadarla sınırlı değil. Rüzgarlı havası, ister kumluk ister kayalık denizi, lezzetleri ve meşhur gün batımıyla size aradığınız her şeyi verebilir. İşte size Gökçeada gezi rehberi…
Burası tarihteki adıyla ‘İmroz’ olan, çorak topraklardaki Bereket Tanrısı Imbrasos'un bolluk diyarı Gökçeada… Biraz olsun şehrin gürültüsünden sıyrılmak istiyorsanız en doğru adres… Gökçeada dendiğinde hemen hemen herkesin aklına Rum köyleri ve muhteşem sahilleri gelir. Ama bu güzel cennet sadece bu kadarla sınırlı değil. Rüzgarlı havası, ister kumluk ister kayalık denizi, lezzetleri ve meşhur gün batımıyla size aradığınız her şeyi verebilir. İşte size Gökçeada gezi rehberi…
Bence bu yola en güzel gece dört civarı çıkıp, İstanbul Kabatepe arasını dört buçuk saatte alıp, sabah 8.45 feribotunu yakalamak. Bir saat yirmi dakika sonra adadasınız. Hafta sonu veya özel bir günde gittiyseniz feribotta inanılmaz kuyruk oluyor. Gerçi 40 araçlıkta olsa online bilet alma kolaylığı var artık.
Biz Kefalos'daki dalış kulübündeki arkadaşlarımızın yanına gidiyoruz. Kefalos'da birkaç tane karavan kamping alanı var. Günlük 60-70 TL civarı. Elektrik ve su alabiliyorsunuz. Çadır kurma imkanınız da var. Adanın Kefalos tarafı kumluk bir plaj.
Benim uçuş stilim pareomla olsa da doyumsuz manzara ve yapılan akrobatik hareketlerle mest olarak hepsini ayakta alkışlıyorum. Türk plaka yok. Kefalos tarafında bir tuz gölü var. Buraya akan bir akarsu yok. Deniz suyu ve yağmurlarla oluşuyor. Burası sonbaharda flamingoların da uğrak yeri.
Çamur resmen vakum yapıyor. Çamuru bulunca altın bulmuş gibi seviniyorum, başlıyorum oynamaya. Çok gülüyoruz aldığımız şekillere. Tuz gölüyle Kefalos plajının arası kısacık. O arayı yürürken çamur kuruyor.
Adaya gelirken ana ihtiyaçlarımızı Gökçeada merkezinden almıştık. Şehir gibi… Bankalar, marketler, kasap, restoranlar her şey var. Adanın meşhur oğlağından, badem kurabiyelerinden yemeden dönmeyin. Kefalos’a yakın olan köyde birkaç tane restoran, bakkal var. Oradan kısıtlı ihtiyaçlarınızı giderebilirsiniz. Akşam saatlerinde kite sörfçülerin uğrak yeri oluyor köy.
Biz Divepark’taki arkadaşlarımızın yanına dönüp muhabbete doyuyoruz. Gece rüzgâr o kadar şiddetli oluyor ki, karavan konusunda deneyimsiz olan ben karavanın ne zaman devrileceğini bekliyorum sabaha kadar. Rüzgar ertesi günde şiddetli. Arkadaşım kite surf yapacak. Salda Gölü’nde hevesi kursağında kalmıştı, bu sefer de rüzgar çok ve de antremansız. O zaman adayı gezmeye çıkıyoruz. Sualtı milli parkının olduğu, Yıldızkoy’a gidiyoruz önce.
Çok değişik bir kaya yapısı var burada. Plajı taşlık ve suyun içi kaygan kayalık, bir dubalı iskelesi var. Atlarken dikkatli olun, çok derin değil. Biz milli parkın da içinde kaldığı koyda dalıp çıkıp kamp alanında bir şeyler yedik. Sırada Zeytinli köye gidip Barba Hristo'nun damla sakızlı muhallebinden yemek, dibek kahvesi içmek var.
Köydeki Rum okulu 2015’te üç ögrencisi için kapılarıni açmıştı ama şimdi yine tadilatta. Okulun önünde ücretsiz bir park alanı var. Eski taşlarla kaplı Rum sokaklarından dolana dolana tırmanırken harika sokaklardan geçiyorsunuz. Köy hareketli. Burayı terk edip gidenler yaz aylarında köylerine geri dönüp para kazanıyorlar ve eylülde kapatıp gidiyorlar.
Sırada Dereköy var. Dereköy zamanında adanın hatta Türkiye'nin en büyük köyüymüş. Haliyle en büyük çamaşırhanede burada… İlk defa tarihi bir çamaşırhane görüyorum. Şimdilerde 150 hane anca yaşıyor. Her yer yıkılmış, viran. O yıkılmış evlerin üstünde satılmıştır yazıları var.
Adanın ve Türkiye'nin en batı ucu Uğurlu- Gizli liman. İri kumlu uzunca bir plajı, sağ taraftaki çamlık alanıyla kampçıların gözdesi.